tellek
New member
Aziz Vatandaşlarım...
Sizleri, en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Ekranlar aracılığı ile dünya çocuklarının yegâne bayramı olan 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı bir kere daha tebrik ediyor, bütün çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum.
Bakınız, bugün 576 milyar Yeni Türk Lirası gayri safi milli hasılası, 85 milyar Dolar ihracatı, 222 milyar Dolar dış ticaret hacmi, 5 bin 477 Dolar kişi başına milli geliri olan ve gelecekte çok daha iyi seviyelere geleceğinin işaretlerini veren bir Türkiye var.
Türkiye Cumhuriyeti ilerleme yolunda, kalkınma yolunda, büyüme yolunda çok mesafe katetmiştir, bunu rakamlar en iyi şekilde ortaya koyuyor.
2003 yılında 97 bin 763 olan doktor sayımız, bugün hükümet olarak büyük gayretler neticesinde yüz bin rakamına ulaşmış durumda.
Son dört buçuk yıllık süre içinde ortaya konan değişim atılımı, bu sarsılmaz iradenin ne kadar güçlü olduğunu bir kere daha dünyaya göstermiştir.
Daha dört buçuk yıl önce ciddi sıkıntılara düçâr olan bu ülke, bugün şükürler olsun ki sıkıntılarını birer birer aşmış, milletimizin büyük mücadele azmiyle kısa zamanda yeniden dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yerini almıştır.
45 Dolar kişi başı milli gelirle başladığımız yolculuğumuzda, bugün 5 bin 477 Dolardayız.
953 milyon Türk Lirası olarak başladığımız Gayri Safi Milli Hasıla büyüklüğümüzde, bugün 576 katrilyon Türk Lirası seviyesindeyiz.
50 milyon Dolar olarak başladığımız ihracat mücadelemizde, bugün geçen ay rakamıyla söylüyorum yaklaşık 90 milyar Dolar gibi rakamlardan söz ediyoruz.
Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz günlerde 2006 yılına ait büyüme verileri açıklandı.
Ortaya çıkan tablo istikrarımız adına, hedeflerimiz adına, umutlarımız adına bizleri sevindiren bir tabloydu.
Hükümet olarak 2006 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5 oranında büyümesini öngörüyorduk.
Ancak önceki üç yılda olduğu gibi, 2006 yılında da bu hedefimizi aştık ve yüzde 6 oranında bir büyüme kaydettik.
181 milyar Dolardan devraldığımız Gayri Safi Milli Hasıla, bugün 400 milyar Dolar seviyelerine ulaşmıştır.
Bu ne demektir?
Geldiğimizde, yani 79 yılda 181 milyar Dolar olan milli gelirimiz şu dört buçuk yıl içerisinde üzerine, sevgili vatandaşlarım, koyduğumuz rakam 219 milyar Dolardır. Bunun neticesinde toplam 400 milyar Dolara ulaştık. Bu aradaki farkı, gayreti şu son dört buçuk yılın bereketini göstermektedir.
Ve göreve geldiğimizde kişi başına milli gelir 2 bin 598 Dolardı.
Bugün ise bu rakam 5 bin 477 Dolara yükselmiş durumdadır, daha da artacak, inşallah 2013’te 10 bin Doları bulacağız, ardından hedef 20 bin Dolar olacak, bunu da yakalayacağız.
Elini vicdanına koyup bu soruları cevaplandıran herkes, Türkiye'nin değiştiğini, değişmekte olduğunu fark edecek ve Türkiye'nin son dört buçuk yıldır adım adım gerçekleştirdiği değişimin hakkını teslim edecektir.
Yıllardır bir köşede unutulan, tamamlanmasından umut kesilen, neredeyse adı unutulan bu dev projeler şimdi ülkemizin birer gurur kaynağı olarak tek tek tamamlanıyor, faaliyete geçiyor, hizmete açılıyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 4 bin 326 kilometre duble yol yapılmıştı, dört buçuk yıl içinde 6 bin355 kilometre yeni duble yol bitirilerek bir rekora imza attık.
Biliyorsunuz 7 Nisan'da yine çok uzun yıllar önce kararı alınan, 60'lı yıllarda güzergâhı belirlenen Karadeniz Bölgemiz için hayati derecede önemli bir yatırımı, Karadeniz Sahil Yolu'nu tamamlayarak hizmete açtık.
Bakınız, projenin ilk konuşulduğu günlerden bugünlere tam 34 hükümet gelip geçmiş, ilk ihalenin yapıldığı, ilk kazmanın vurulduğu 1987 yılından bu yana yine 12 hükümet gelip geçmiş, bu proje bitirilememiş, artık neredeyse umut kesilmiş.
Biz göreve geldiğimizde bu projenin en iyimser tahminle 2024 yılında tamamlanabileceği rapor ediliyordu, aynı anlayışla, aynı tempoyla gitseydi öyle zannediyorum ki 2024'te de bitmezdi.
Çünkü Karadeniz Sahil Yolu kapsamında geçen 16 yıl boyunca sadece 220 kilometrelik bir yol yapılabilmişti.
Biz bu hesabı yeniden yaptık, Türkiye'nin kaybedecek vakti olmadığının bilinciyle planımızı programımızı ortaya çıkardık ve bu anlayışla dört yılda tam 316 kilometre yol tamamladık, bu dev yatırımı hayata geçirdik.
Bugün artık Samsun'dan ta Sarp Sınır Kapısına kadar uzanan bu 542 kilometrelik Karadeniz Sahil Yolunda, evet, bir huzur var, bir sükun var ve bir deniz kenarında seyir var.
Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illerimizde yaşayan insanlarımız nihayet hak ettikleri Sahil Yolu'na kavuşmanın sevincini yaşıyor.
Bu proje sadece güzergah üzerindeki 6 vilayetimiz açısından değil, Türkiye'nin Avrasya bağlantısının dört dörtlük bir ulaşım imkanına, çağdaş standartlarda bir uluslararası karayoluna kavuşması bakımından da son derece önemlidir.
Sahil Yolu inanıyorum ki Karadeniz'e bir başka canlılık verecektir; ticaret gelişecek, ihracat gelişecek, turizm gelişecek, ekonomi canlanacak, ama hepsinden önemlisi yollarda bir çok insanını yüzlerce binlerce kaybetmiş olan Karadeniz insanının can güvenliği azami seviyede artacaktır.
Türkiye artık bu dev projeleri dünya standartlarının da ötesinde bir hızla yapıp devreye sokabilecek seviyeye ulaşmıştır.
Bakınız Cumhuriyet tarihimizin en önemli kırsal kalkınma projesi olan KÖYDES projesiyle, yıllar yılı ihmal edilen köylerimizi yeni baştan imar etmek, köylümüzün ihtiyaçlarını karşılamak kararlılığındayız. Bundan hiç endişeniz olmasın.
Bu ülkede yolu olmayan, suyu olmayan tek bir köy kalmayacak.
Problemlerin yerinde çözülmesi, işlerin daha verimli ve hızlı yürümesi için yerel yönetimlerimizi, valilerimizi, kaymakamlarımızı da seferber ettik.
KÖYDES projesi kapsamında planlanan 29 bin 301 projenin yüzde 87'sini tamamlamış durumdayız.
Dolayısıyla bu proje kapsamında suyu olmayan 2 bin 245 köy ve mahalleye şebekeli içme suyu tesisi yapılmıştır.
9 bin 461 köy ve mahallenin mevcut içme suyu tesisi hem yenilenmiş, hem geliştirilmiştir.
Proje kapsamında yaşadığı köy ve mahallelere yeni tesis, tesis geliştirme ve bakım-onarım şeklindeki içme suyu yatırımları yapılan insanlarımızın sayısı 3 milyonu bulmuştur.
Ülkemizin ulaşım açısından en yoğun güzergâhlarından biri olan İstanbul- Mudanya Bursa arasını 75 dakikaya indirecek, 1 saat 15 dakikalık bir sürece indirecek bu önemli feribot hattı, gerek ekonomik açıdan, gerek turizm açısından, gerekse ulaşım güvenliği ve rahatlığı açısından bölgeye çok önemli artı değerler kazandıracaktır.
Hattın açılışıyla eş zamanlı olarak bu hatta çalışacak, 1200 yolcu ve 225 araç kapasitesine sahip son derece modern donanıma sahip Osmangazi Hızlı Feribotu'nu da devreye soktuk. Temmuz başında da Orhangazi Feribotunu inşallah devreye sokacağız.
Aynı gün Bursa'ya geçerek Bursa Feribot Limanı'nı da Mudanya’da hizmete açarak seriyi tamamlamış olduk.
Durmak yok.
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN
Sizleri, en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Ekranlar aracılığı ile dünya çocuklarının yegâne bayramı olan 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı bir kere daha tebrik ediyor, bütün çocuklarımızın gözlerinden öpüyorum.
Bakınız, bugün 576 milyar Yeni Türk Lirası gayri safi milli hasılası, 85 milyar Dolar ihracatı, 222 milyar Dolar dış ticaret hacmi, 5 bin 477 Dolar kişi başına milli geliri olan ve gelecekte çok daha iyi seviyelere geleceğinin işaretlerini veren bir Türkiye var.
Türkiye Cumhuriyeti ilerleme yolunda, kalkınma yolunda, büyüme yolunda çok mesafe katetmiştir, bunu rakamlar en iyi şekilde ortaya koyuyor.
2003 yılında 97 bin 763 olan doktor sayımız, bugün hükümet olarak büyük gayretler neticesinde yüz bin rakamına ulaşmış durumda.
Son dört buçuk yıllık süre içinde ortaya konan değişim atılımı, bu sarsılmaz iradenin ne kadar güçlü olduğunu bir kere daha dünyaya göstermiştir.
Daha dört buçuk yıl önce ciddi sıkıntılara düçâr olan bu ülke, bugün şükürler olsun ki sıkıntılarını birer birer aşmış, milletimizin büyük mücadele azmiyle kısa zamanda yeniden dünyanın en güçlü ekonomileri arasında yerini almıştır.
45 Dolar kişi başı milli gelirle başladığımız yolculuğumuzda, bugün 5 bin 477 Dolardayız.
953 milyon Türk Lirası olarak başladığımız Gayri Safi Milli Hasıla büyüklüğümüzde, bugün 576 katrilyon Türk Lirası seviyesindeyiz.
50 milyon Dolar olarak başladığımız ihracat mücadelemizde, bugün geçen ay rakamıyla söylüyorum yaklaşık 90 milyar Dolar gibi rakamlardan söz ediyoruz.
Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz günlerde 2006 yılına ait büyüme verileri açıklandı.
Ortaya çıkan tablo istikrarımız adına, hedeflerimiz adına, umutlarımız adına bizleri sevindiren bir tabloydu.
Hükümet olarak 2006 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 5 oranında büyümesini öngörüyorduk.
Ancak önceki üç yılda olduğu gibi, 2006 yılında da bu hedefimizi aştık ve yüzde 6 oranında bir büyüme kaydettik.
181 milyar Dolardan devraldığımız Gayri Safi Milli Hasıla, bugün 400 milyar Dolar seviyelerine ulaşmıştır.
Bu ne demektir?
Geldiğimizde, yani 79 yılda 181 milyar Dolar olan milli gelirimiz şu dört buçuk yıl içerisinde üzerine, sevgili vatandaşlarım, koyduğumuz rakam 219 milyar Dolardır. Bunun neticesinde toplam 400 milyar Dolara ulaştık. Bu aradaki farkı, gayreti şu son dört buçuk yılın bereketini göstermektedir.
Ve göreve geldiğimizde kişi başına milli gelir 2 bin 598 Dolardı.
Bugün ise bu rakam 5 bin 477 Dolara yükselmiş durumdadır, daha da artacak, inşallah 2013’te 10 bin Doları bulacağız, ardından hedef 20 bin Dolar olacak, bunu da yakalayacağız.
Elini vicdanına koyup bu soruları cevaplandıran herkes, Türkiye'nin değiştiğini, değişmekte olduğunu fark edecek ve Türkiye'nin son dört buçuk yıldır adım adım gerçekleştirdiği değişimin hakkını teslim edecektir.
Yıllardır bir köşede unutulan, tamamlanmasından umut kesilen, neredeyse adı unutulan bu dev projeler şimdi ülkemizin birer gurur kaynağı olarak tek tek tamamlanıyor, faaliyete geçiyor, hizmete açılıyor.
Cumhuriyet tarihi boyunca sadece 4 bin 326 kilometre duble yol yapılmıştı, dört buçuk yıl içinde 6 bin355 kilometre yeni duble yol bitirilerek bir rekora imza attık.
Biliyorsunuz 7 Nisan'da yine çok uzun yıllar önce kararı alınan, 60'lı yıllarda güzergâhı belirlenen Karadeniz Bölgemiz için hayati derecede önemli bir yatırımı, Karadeniz Sahil Yolu'nu tamamlayarak hizmete açtık.
Bakınız, projenin ilk konuşulduğu günlerden bugünlere tam 34 hükümet gelip geçmiş, ilk ihalenin yapıldığı, ilk kazmanın vurulduğu 1987 yılından bu yana yine 12 hükümet gelip geçmiş, bu proje bitirilememiş, artık neredeyse umut kesilmiş.
Biz göreve geldiğimizde bu projenin en iyimser tahminle 2024 yılında tamamlanabileceği rapor ediliyordu, aynı anlayışla, aynı tempoyla gitseydi öyle zannediyorum ki 2024'te de bitmezdi.
Çünkü Karadeniz Sahil Yolu kapsamında geçen 16 yıl boyunca sadece 220 kilometrelik bir yol yapılabilmişti.
Biz bu hesabı yeniden yaptık, Türkiye'nin kaybedecek vakti olmadığının bilinciyle planımızı programımızı ortaya çıkardık ve bu anlayışla dört yılda tam 316 kilometre yol tamamladık, bu dev yatırımı hayata geçirdik.
Bugün artık Samsun'dan ta Sarp Sınır Kapısına kadar uzanan bu 542 kilometrelik Karadeniz Sahil Yolunda, evet, bir huzur var, bir sükun var ve bir deniz kenarında seyir var.
Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin illerimizde yaşayan insanlarımız nihayet hak ettikleri Sahil Yolu'na kavuşmanın sevincini yaşıyor.
Bu proje sadece güzergah üzerindeki 6 vilayetimiz açısından değil, Türkiye'nin Avrasya bağlantısının dört dörtlük bir ulaşım imkanına, çağdaş standartlarda bir uluslararası karayoluna kavuşması bakımından da son derece önemlidir.
Sahil Yolu inanıyorum ki Karadeniz'e bir başka canlılık verecektir; ticaret gelişecek, ihracat gelişecek, turizm gelişecek, ekonomi canlanacak, ama hepsinden önemlisi yollarda bir çok insanını yüzlerce binlerce kaybetmiş olan Karadeniz insanının can güvenliği azami seviyede artacaktır.
Türkiye artık bu dev projeleri dünya standartlarının da ötesinde bir hızla yapıp devreye sokabilecek seviyeye ulaşmıştır.
Bakınız Cumhuriyet tarihimizin en önemli kırsal kalkınma projesi olan KÖYDES projesiyle, yıllar yılı ihmal edilen köylerimizi yeni baştan imar etmek, köylümüzün ihtiyaçlarını karşılamak kararlılığındayız. Bundan hiç endişeniz olmasın.
Bu ülkede yolu olmayan, suyu olmayan tek bir köy kalmayacak.
Problemlerin yerinde çözülmesi, işlerin daha verimli ve hızlı yürümesi için yerel yönetimlerimizi, valilerimizi, kaymakamlarımızı da seferber ettik.
KÖYDES projesi kapsamında planlanan 29 bin 301 projenin yüzde 87'sini tamamlamış durumdayız.
Dolayısıyla bu proje kapsamında suyu olmayan 2 bin 245 köy ve mahalleye şebekeli içme suyu tesisi yapılmıştır.
9 bin 461 köy ve mahallenin mevcut içme suyu tesisi hem yenilenmiş, hem geliştirilmiştir.
Proje kapsamında yaşadığı köy ve mahallelere yeni tesis, tesis geliştirme ve bakım-onarım şeklindeki içme suyu yatırımları yapılan insanlarımızın sayısı 3 milyonu bulmuştur.
Ülkemizin ulaşım açısından en yoğun güzergâhlarından biri olan İstanbul- Mudanya Bursa arasını 75 dakikaya indirecek, 1 saat 15 dakikalık bir sürece indirecek bu önemli feribot hattı, gerek ekonomik açıdan, gerek turizm açısından, gerekse ulaşım güvenliği ve rahatlığı açısından bölgeye çok önemli artı değerler kazandıracaktır.
Hattın açılışıyla eş zamanlı olarak bu hatta çalışacak, 1200 yolcu ve 225 araç kapasitesine sahip son derece modern donanıma sahip Osmangazi Hızlı Feribotu'nu da devreye soktuk. Temmuz başında da Orhangazi Feribotunu inşallah devreye sokacağız.
Aynı gün Bursa'ya geçerek Bursa Feribot Limanı'nı da Mudanya’da hizmete açarak seriyi tamamlamış olduk.
Durmak yok.
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN