Turgut Özal nasıl zehirlendi!
BUGÜN Gazetesi, Adli Tıp'ta Turgut Özal'ın cesedi üzerinde yapılan incelemede "zehir"
bulunduğunu yazıp Türkiye'nin gündemine oturttu. Ama hemen ardından konuyu
"önemsizleştirme" girişimleri başladı. En yetkili ağızlar, "Belli değil, kesin değil, öyle de
olabilir böyle de" gibi açıklamalar yapıp konuyu gündemden düşürmeye çalıştılar.
Bir ölçüde bunu becerdiler de.
Ancak mesele öyle kolayca gündemden düşürülecek kadar basit, sıradan veya önemsiz
değil.
Gelin bugün bu meseleyi, yani Turgut Özal'ın 19 yıl gecikmeli "otopsisini" bir de benden
dinleyin.
Benden dinleyin derken, devletin en üst düzeyine ulaştırılan ve oradan da bana akseden
bilgileri paylaşmak istiyorum.
Turgut Özal'ın mezardan çıkarılan cesedinin çok az bozulmuş olması ve dokuların büyük
bölümünün tamamen sağlam kalması nedeniyle, yapılan "zehirlenme" taramaları çok
başarılı olmuş.
Bulgulara çok rahat ulaşılmış ve çok kesin bulgular elde edilmiş.
Adli Tıp Kurumu, cesette ve alınan parçalarda yapılan incelemelerde daha ilk etapta "çok
kuvvetli" bir zehrin varlığını tespit etmiş.
"Zehirlenme" çok kesin olarak ortaya çıkınca Adli Tıp Kurumu'nda ciddi bir panik ortaya
çıkmış.
İlk bulguları devletin en üst düzeyiyle paylaşmışlar.
Gelen yanıt, "En küçük detaya kadar inceleyin ve şüpheye yer bırakmayacak bir kesinlik
ortaya koyun" olmuş.
Bulgular çok kesin olmasına rağmen yine de en küçük detayı atlamamak için İstanbul Adli
Tıp Kurumu'nda 4 ayrı ekip oluşturulmuş.
Bu 4 farklı ekip, otopside elde edilen aynı parçalar üzerinde birbirinden bağımsız olarak
çalışmaya başlamış.
Bu ekiplerin çalışmalarının hepsi aynı sonucu vermiş:
"Kesinlikle zehirlenmiş."
Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı'nın zehirlendiği konusunda hiç kuşku yok gibi.
Şu anda araştırılan konu, bu zehirlenmenin "bir seferde yüksek bir doz" marifetiyle mi,
yoksa "zaman içinde küçük dozlarla" mı meydana geldiği.
Bunun belirlenmesi önem taşıyor; çünkü bir sonraki aşamada kimin tarafından ve ne
zaman, ne şekilde zehirlendiği araştırılacak.
Bunun sağlıklı bir şekilde araştırılabilmesi için zehirlenme sürecinin de net bir şekilde
ortaya konulması gerekiyor.
FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK
BUGÜN Gazetesi, Adli Tıp'ta Turgut Özal'ın cesedi üzerinde yapılan incelemede "zehir"
bulunduğunu yazıp Türkiye'nin gündemine oturttu. Ama hemen ardından konuyu
"önemsizleştirme" girişimleri başladı. En yetkili ağızlar, "Belli değil, kesin değil, öyle de
olabilir böyle de" gibi açıklamalar yapıp konuyu gündemden düşürmeye çalıştılar.
Bir ölçüde bunu becerdiler de.
Ancak mesele öyle kolayca gündemden düşürülecek kadar basit, sıradan veya önemsiz
değil.
Gelin bugün bu meseleyi, yani Turgut Özal'ın 19 yıl gecikmeli "otopsisini" bir de benden
dinleyin.
Benden dinleyin derken, devletin en üst düzeyine ulaştırılan ve oradan da bana akseden
bilgileri paylaşmak istiyorum.
Turgut Özal'ın mezardan çıkarılan cesedinin çok az bozulmuş olması ve dokuların büyük
bölümünün tamamen sağlam kalması nedeniyle, yapılan "zehirlenme" taramaları çok
başarılı olmuş.
Bulgulara çok rahat ulaşılmış ve çok kesin bulgular elde edilmiş.
Adli Tıp Kurumu, cesette ve alınan parçalarda yapılan incelemelerde daha ilk etapta "çok
kuvvetli" bir zehrin varlığını tespit etmiş.
"Zehirlenme" çok kesin olarak ortaya çıkınca Adli Tıp Kurumu'nda ciddi bir panik ortaya
çıkmış.
İlk bulguları devletin en üst düzeyiyle paylaşmışlar.
Gelen yanıt, "En küçük detaya kadar inceleyin ve şüpheye yer bırakmayacak bir kesinlik
ortaya koyun" olmuş.
Bulgular çok kesin olmasına rağmen yine de en küçük detayı atlamamak için İstanbul Adli
Tıp Kurumu'nda 4 ayrı ekip oluşturulmuş.
Bu 4 farklı ekip, otopside elde edilen aynı parçalar üzerinde birbirinden bağımsız olarak
çalışmaya başlamış.
Bu ekiplerin çalışmalarının hepsi aynı sonucu vermiş:
"Kesinlikle zehirlenmiş."
Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı'nın zehirlendiği konusunda hiç kuşku yok gibi.
Şu anda araştırılan konu, bu zehirlenmenin "bir seferde yüksek bir doz" marifetiyle mi,
yoksa "zaman içinde küçük dozlarla" mı meydana geldiği.
Bunun belirlenmesi önem taşıyor; çünkü bir sonraki aşamada kimin tarafından ve ne
zaman, ne şekilde zehirlendiği araştırılacak.
Bunun sağlıklı bir şekilde araştırılabilmesi için zehirlenme sürecinin de net bir şekilde
ortaya konulması gerekiyor.
FATİH ALTAYLI / HABERTÜRK