Tuncay Özkan "Hırsızların Şahıyım" demişti.Tescillendi

[Serdengeçti]

Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur'un çeşitli eserlerinden kaynak göstermemek suretiyle alıntıya başvuran Tuncay Özkan'ın intihal yaptığı Yargıtay'ca onandı.

Kanal Türk Televizyonu'nun sahibi Özkan, 'Entrikalar Savaşı' ve 'CIA Kürtleri' adlı kitapları yayınlandıktan sonra Yazar Öznur ile alıntı konusunda tartışmalar yaşadı. Hakkı Öznur, bunun üzerine hem intihal-aşırma davası açtı, hem de polemik sırasında Tuncay Özkan'ın kendisine hakaret etmesini dava gerekçesi yaptı.

Aralık 2004'te açılan bu davaya, Özkan bir karşı dava ile cevap verdi. Kanal Türk'ün sahibi Özkan'ın Hakkı Öznur'a karşı açtığı hakaret davası, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi.

Mahkeme, Tuncay Özkan'ın aşırma-intihal yaptığına hükmedip, Öznur'a 4 bin YTL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Kanal Türk'ün sahibi, kararın ardından Yargıtay'da temyize gitti. Temyiz davasını, geçtiğimiz günlerde nihai karara bağlayan Yargıtay, alt mahkemenin, "Davalının, davacıya ait eserlerden kaynak göstermeksizin sayfalarca aynen alıntılar yaptığı" ve manevi tazminat ödemesine yönelik kararını itiraza yer vermeyecek şekilde onadı.

Hakkı Öznur'un Millet dergisinde 21 Ekim 2002'de yayınlanan 'Barzani Yahudi Kökenli' isimli makalesi, Tuncay Özkan'ın 'CIA Kürtleri' ve 'Entrikalar Savaşı' adlı kitaplarında kaynak gösterilmeksizin birebir alıntılarla kullanılmıştı.

Alanında tek kaynak eser konumunda gösterilen 6 ciltlik 'Ülkücü Hareket' kitabının da yazarı olan Öznur'un 'Cahşların Savaşı' adlı eserinden birebir alıntılar da yine Özkan'ın 'CIA Kürtleri' adlı kitabında kaynak gösterilmeden kullanılıyor. Mahkeme kararında ayrıntılarıyla anlatılan Özkan'ın yaptığı aşırma-intihal davası sonunda, 4 bin YTL tazminata hükmedildi. Öznur'un avukatı Türk İslam Karakoç, yasal faiziyle birlikte Tuncay Özkan'dan yaklaşık 6 bin 500 YTL tazminat aldıklarını ifade etti.

Özellikle akademik tez çalışmalarında ve çeşitli araştırmalarda eserleri en çok kaynak gösterilen yazarlar arasında bulunan Hakkı Öznur, Yargıtay'ın kararı onamasının ardından; "Hak ve adalet yerini buldu. Herkes kimin ne olduğunu da gördü. Söylenecek sözün en iyisini ve kesinini Yargıtay zaten söyledi" dedi.

http://www.moralhaber.net/haber_detay.php?haber_id=34458

 

[Vtnsvr]

************************************************.Fethullah çetesi önünde kimi ve neyi engel görürlerse saldırırlar ve bir çok aydınımızda sırf bu çetenin kara çarşaflarını göz önüne serdikleri için birdenbire öldürülüvermişlerdir.Bir çok aydınızda Fethullah çetesi hakkında yazı yazdıgı zaman tıpkı bu yazıya benzer dogru yada yanlış,genelde çarpıtılmış,sahte belgeler düzenlenir çetenin suç odalarında,güzel bir örnek olmuş fethullah çetesinin çalışması konusunda,Aşagıda bu konuda Tuncay Özkan'ın açıklaması var demekki Tuncay Özkan önlerinde engel olarak görülmeya başlandı;
İntihal Haberleriyle İlgili Açıklama

Benim CIA Kürtleri Kürt Devletinin Gizli Tarihi adlı kitabımdaki üç sayfalık alıntının ''intihal'' olduğu iddiasını değerlendiren mahkeme kararı bundan iki yıl önce verilmiştir...




Yargıtay tarafından ele alınan ve benim CIA Kürtleri Kürt Devletinin Gizli Tarihi adlı kitabımdaki üç sayfalık alıntının " intihal" olduğu iddiasını değerlendiren mahkeme kararı bundan iki yıl önce verilmiştir. Olay, yazar Hakkın Özur ile benim aramda sanki kişisel bir husumet varmışcasına Zaman gazetesi tarafından ortaya atılmıştır. Burada konu bir telefon röportajında Zaman muhabirinin sorularına verdiğim yanıtlar nedeniyle hakaret davası şekline dönüşmüştür.

"İntihal" ile ilgili iddialar üzerine Zaman gazetesinin yaptığı yayınlar nedeniyle yazar Hakkı Özur ile karşılıklı davalarımız olmuştur. Ancak bu noktada birleştirilen hakaret davaları sonucunda Yargıtay Kitabın 78. Sayfasında yeralan " ...Türkiye'de yayınlanan bir dergiden Hakkı Öznur'un yazını alıntılamak istiyorum..." atfımı, yeterli görmemiştir.Bu kararda açıktır. Ancak dava bir intihal davası değildir, hakaret davasıdır ve davalar birleştirilerek bakılmıştır. Davanın yitirilmesinde Zaman muhabirinin tefefon röportajında kullandığım yakışıksız sözleri teybe kaydedip bunları mahkemeye sunması etkin olmuştur.

Ancak kitap ta Hakkı Öznur adı belirtilerek yapılan atfa rağmen 79-80-81. Sayfalarda Hakkı Öznur'un analizinin alıntılanması 21. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında yeterli görülmemiştir. Her alıntının altına yazarın adının yazılması ve nereden alıntılandığının belgelenmesi istenilmiştir...

Bununla ilgili karar 2006 yılında verilmiş. Kararın ardından yazara tazminata hükmolunan 6 milyar lira ödenmiş, kitabın yeni baskılarında gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Bu o zaman da haber olarak internet ve gazetelerde yer almıştır. Bugün Fethullahçıların ve yobazların bana hakaret amacıyla yaptıkları yayınlarla ilgili olarak gereğini elbetteki avukatlarım yapacaktır.

Ama Yargıtay kararından sonra verdiğim bir demeçte de belirttiğim gibi;

Yazar Hakkı Öznurhakaret davasını kazanmıştır. Benim savunmam haksız bulunmuştur.Mahkemenin verdiği karar kayıtsız şartsız kabulümdür. Açılan dava intihal değil hakaret davasıdır. Burada Zaman gazetesi muhabirine sinirle sarfettiğim yazar Öznur ile ilgili yakışıksız sözlerimin teybe kaydedilerek mahkemeye gönderi lmesi sonuçta etkili olmuştur. Sayın Hakkı Öznur değerli bir araştırmacı ve yazardır. Kendisinin haklarını korumak, Türk araştırmacıların hakkını korumakla eşdeğerdir.Söz konusu kitaplarımda yaklaşık 750 adet dip not bulunmaktadır. Alıntı yaptığım Hakkı Öznur'a ait Millet Dergisinde çıkan bu üç sayfalık makaleyle ilgili olarak bir kasıt söz konusu değildir. Mahkeme kararından sonra gerekli ek düzeltmeler yayıncım tarafından yerine getirilmiştir.Yazar bu alanda sonradan okuduğum kitaplarıyla da değerli bir araştırmacı olduğunu kanıtlamıştır. Buradan bir kez daha Hakkı Öznur hakkında sarfettiğim yakışıksız sözlerim için özür dilerim.

Tuncay ÖZKAN


Çarpıtmanın bu kadarına yuh!
işte Tuncay Özkan'ın Hırsızların şahıyım dedigi mitingden pasaj;
Alıntı:
(...)
Ben nasıl bir cumhurbaşkanı istiyorum, onu söyleyip ineyim mi aranıza?

Ben kalpazanlıktan dosyası olan bir cumhurbaşkanı istiyorum...

Ben hırsızlıktan sabıkalı bir cumhurbaşkanı istiyorum...

Ben oğlunun sünnetinde topladığı paralarla geçinip, sonra 5 yıl içerisinde 3 milyon dolara gemi alan, 5 milyon liraya 5 tane villa alan bir cumhurbaşkanı istiyorum...

Ben kim miyim?
(...) Ben Avrupa Birliği'yim, ben hırsızların şahıyım...

Niye mi istiyorum?

Hepinizin alın terini sömürmek için istiyorum...
Vatanı satmak için istiyorum...
Oyunuzu bana verin...

Kisisel satasma yasaktır