Geçtiğimiz yıl bizleri Shogun 2 ile tekrar Uzak Doğu’ya götüren Creative Assembly, 2011’in sonlarına doğru yayınlanan Rise of the Samurai isimli ek paketiyle Shogun 2’deki ana hikayeden 400 yıl öncesini ekranlara taşımış ve Japonya’da ‘Shogun’ çağını başlatan olaylara ve savaşlara şahitlik etmemizi sağlamıştı. Serinin takipçileri CA’den yeni bir Total War oyunu bekliyor olabilir, ancak görünen o ki onlar henüz Total War: Shogun 2 defterini kapatmamışlar. Çünkü sırada Shogun çağının kapanışını konu alan Fall of the Samurai ek paketi var.
23 Mart’ta çıkacak olan Total War: Shogun 2 – Fall of the Samurai’ı bize gönderilen ön inceleme kodu ile Steam’den indirerek oynama şansı yakaladım. Öncelikle şuna açıklık getireyim; yapım her ne kadar ek paket olarak sürülse de, elinizde ana oyunun olmasına gerek yok. Zaten paket yaklaşık 20 GB’lık boyutuyla başlı başına bir oyun zahmeti sunuyor, sisteme kurma esnasında. Benim elimde halihazırda kurulu Shogun 2 ve ilk paket Rise of the Samurai bulunmadığı için ana menüde sadece Fall of the Samurai seçeneği aktif.
Total War geleneği olan ‘Tarihi Savaşlar’ bölümü ek pakette de yerini almış, 1868 ve 1869 tarihlerinde gerçekleşmiş iki adet savaş bulunuyor. Şimdi gelelim oyunun ana bölümüne; ‘Campaign’ modu Shogun 2’den yüzyıllar sonrasını ele alıyor ve 1864 yılında başlıyor. Kısa, uzun ve ‘dominasyon’ modları bulunuyor. Kısa hikaye ile 1870 yılına kadar sürüyor ve 12 eyaleti kontrol etmek gerekiyor başarılı olabilmek için. Uzun seçeneği seçenler için 24 eyaleti ele geçirme hedefi konuluyor, 1876 yılına kadar sürecek oyunda. ‘Dominasyon’ modu da 1876’da son buluyor ancak 36 eyaletin hükümranlığınız altında olması gerekiyor oyun sonunda.
İmparatorluğa sadık olan beyliklerle (ARC hocamın da dediği gibi, klan kulağa çok hoş gelmiyor ) artık son dönemlerini yaşayan Shogunate güçleri arasındaki iktidar savaşına, o dönemler dünyaya hakim olma gayreti içerisinde olan Batı ülkeleri de ortak oluyorlar. Amerika, Fransa ve İngiltere birlikleri, teknolojileriyle birlikte Japonya’da devam eden iç savaşa dahil oluyorlar. Zaten Fall of the Samurai’ın temel noktası da bu; hem dış güçlerin hem de onların gelişmiş teknolojilerinin, geleneklerine son derece bağlı olarak savaşan Japon beyliklerine ve o topraklara olan etkisini bizlere gösteriyor olması.
Ön inceleme sürümünde sadece İmparatorluk adına savaşan Satsuma beyliği kullanıma açık ve iki eyalette hüküm sürüyor. Konumu itibariyle Japonya’nın en batısında bulunuyor ve oyun boyunca Doğu’ya doğru ilerlemek gerekiyor bu nedenle. Ek pakette 5 farklı beylik daha bulunacak kullanıma açık. Shogunate temsilcileri Aizu, Nagaoka ve Jozai, İmparatorluğa sadık olan Choshu ve Tosa, Satsuma’nın dışındaki beylikler.
Shogun 2 ve Rise of the Samurai’ın 65 eyaletli haritası, Ezo adasıyla genişletilmiş bir şekilde toplamda 75 eyaletle yer alıyor yeni ek pakette. Tıpkı Shogun 2’de olduğu gibi bu yapımda da haritada karşılaşmadığınız beylikleri, diplomasi ekranında göremiyorsunuz. Haliyle onlarla hiçbir şekilde ilişki kuramıyorsunuz, buna Amerikan, İngiliz ve Fransız kuvvetleri de dahil. Batı güçleriyle olan diplomatik ve ticari münasebetleriniz, güvenliğiniz ve geleceğiniz açısından hayati önem taşıyor. Özellikle teknolojik açıdan gerçekleştireceğiniz atılım, bu kuvvetlerle ne kadar iletişim halinde olduğunuza bağlı. Tabi kendinize yeteri kadar güvenirseniz, Japon topraklarında yabancı güçleri istemeyebilir ve onlarla savaşabilirsiniz de
Shogun 2’nin Japonya’nın doğal güzelliğini ortaya koyan hareketli haritası, Fall of the Samurai’da modern değişim sürecinin sonucu olarak çok daha hareketli bir şekle bürünüyor. Yeşillikten ve tepeleri karlı dağlardan çok, bacalarından duman tüten yapılar, buharla çalışan gemiler ve demiryolları dikkat çekiyor. Bir nevi Sanayi Devrimi’ni yaşayan Japonya topraklarında kuracağınız demiryolları ile birliklerinizin, ajanlarınızın kısacası tüm birimlerinizin ulaşımını hızlandırabiliyorsunuz. Bu teknoloji sadece ulaşıma etki etmiyor, yeni stratejilerin de ortaya çıkmasını sağlıyor. Düşmanlarınız sizin istasyonlarınıza saldırabiliyor, ulaşım ağınızı kesebiliyor, siz de onların kurduğu demiryollarına kontrol altına almak için karşı hamle yapabiliyorsunuz.
Teknolojinin etkileri savaş alanlarında da rahatlıkla görülüyor, uzun menzilli tüfeklere sahip birliklerle hem yakın mesafede çarpışma şansını yakalayacak, hem de okçu birlikleri gibi uzaktan saldırılar gerçekleştirebileceksiniz. Tabi bazı diğer beylikler de, ki bunların bir kısmı sizin düşmanınız olacak muhtemelen, bu teknoloji olacağı için dezavantajlarla da karşılaşacaksınız er meydanında. Ayrıca tekerlekli ufak toplar (Amstrong Gun) ve dönemin makineli tüfekli birlikleri de Fall of the Samurai’ın sunduğu yeniliklerden. Bu tür birlikleri yeni TPS moduyla kontrol edebiliyorsunuz. Diplomatik ilişkilerinize bağlı olarak İngiliz Kraliyet Ordusu, Birleşik Amerikalı ve Fransız Deniz Piyadeleri’nden de takviye birlikler edinebiliyorsunuz.
Shogun 2’den bildiğimiz ajan sistemine, Batılı ajan ‘The Foreign Veteran’, İmparatorluk için hizmet veren ‘Ishin Shishi’ ve ‘Shogunate’ adına ‘Shinshengumi’ ekleniyor. Her birinin farklı yetenek geliştirme ağaçları bulunuyor, Shogun 2’den kalma Ninja ve Geisha’ların da yetenek ağaçları güncellenmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Deniz araçları da teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor elbette, buharlı gemiler ve hızlı torpido botları gibi yeni birimler bulunuyor. Ayrıca kıyıya yakın olan şehirleri ve düşman birliklerini harita üzerinden gemilerinizle top atışına tutabilirsiniz, bu saldırıların sonucunu hızlı olarak tur sonunda görebiliyorsunuz.
Fall of the Samurai, hikayesinin geçtiği dönem itibariyle başlı başına yeni bir deneyim sunuyor. Ancak ön sipariş fiyatı 30 dolar, tıpkı boyutu gibi fiyatı da pek ek paketleri andırmıyor. Bu fiyatıyla daha çok, Shogun 2’yi oynamış ve o hikayenin modern dönemlere atacağı adımı merakla bekleyenlere hitap ediyor.
