lapianista
New member
- Katılım
- 19 Mar 2008
- Mesajlar
- 21
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Topluluk Önünde Konuşurken Heyecanlanmak İstemiyorsan Okumalısın...
Ahmet'le, Cemil'le konuşurken heyecanlanmayız ama 30 - 40 tane Cemil, Ahmet olunca heyecenlanırız. Niye heyecanlandığımızı başka bir zaman anlatacağım. Şimdi heyecanımızı nasıl yok ederiz ondan bahsedeceğim.
Bir kere konunu iyi bilmelisin, eğer konunu iyi bilmessen zaten yapamayacağın korkusuyla heyecanlanırsın. Eğer konunu iyi biliyorsan o zaman heyecanı yenmek kolay.
Bir kere konuşmaya çıkarken güçlü çık, eğer güçlü olmadığın halde güçlü gibi davranırsan, der William James bir süre sonra güçlü olduğunu hissedersin. Bunu hemen deneyebilirsin. Bir 5 dakika dik yürü askerler gibi hemen durumunun değiştiğini görebilirsin. Yani demek istediğim şu ki hangi durumda olursan ol konuşmaya çıkarken çok güçlü bir duruşla çık. Çünkü insanlar senin güçlü olup olmadığını fizyolojine bakıp anlıyorlar.
Birde konuşmaya çıkmadan önce kendini çoştur, biraz sinirli, hırslı çık. İnsanların sinirli ve ihtiraslı olduklarında nasıl akıcı konuşmalar yaptılarını görmüşsündür. Beyin bu durumda çok daha etkin çalışır.
Şimdi gelelim insanların karşısında heyecanlanmamaya. Şöyle düşün, bu konuşmaya gelen adamların hepsinin sana borcu var. Borçlarını zamanında ödeyememişler ve sende onlara konuşma yapacaksın. Kızgınsın, 'Madem borcunu ödeyemeyeceksin, niye o zaman borç alıyorsun kardeşim' diyorsun içinden.
Şimdi soruyorum, senden aldığı borcu ödemeyen bu insanlar karşısında heyecanlanır mısın? Hiç sanmam.
Bir başka yöntemse başta dediğim gibi 40 - 50 Ahmet, Cemil'le konuşunca heyecanlanıyoruz. İşte bunun ççözümü de tek bir kişiyle konuşuyor gibi konuşmak. Aslında seni her zaman bir kişi dinliyor. Oraya gelenlerin hepsi tek başına geliyor. Onun için ordaki herhangi biriyle tek tek konuşmanla ordaki herekese aynı anda konuşman arasında bir fark yok.
Son bir tavsiye daha. Heyecanlandığın veya unuttuğun bir şey olduğunda kendine soru sor. Eğer biri sana soru sorarsa hiç takılmadan cevap verirsin. E o zaman niye onların soru sormasını bekleyelim. 'Siz bana diyeceksiniz ki atom altı seviyede Newton kanunları geçerli değilse bu benim ne işime yarar?' işte bu soru müthiş bir sorudur ve konunun akmasını sağlar.
Son bir özet geçelim ve bitirelim.
1-) Konunu iyi bil.
2-) Güçlü davran (yani nasıl olmak istiyorsan öyle davran)
3-) Kendini çoştur, hafif sinirli, hırslı çık (sinirli ve kızgın ayrı bir şeydir aman karıştırmayalım)
4-) 100 kişiye değil 1 kişiye konuşuyorsun.
5-)Takıldığında kendine soru sor.
İyi konuşmalar.
kaynak:
Hakan Mengüç
Ahmet'le, Cemil'le konuşurken heyecanlanmayız ama 30 - 40 tane Cemil, Ahmet olunca heyecenlanırız. Niye heyecanlandığımızı başka bir zaman anlatacağım. Şimdi heyecanımızı nasıl yok ederiz ondan bahsedeceğim.
Bir kere konunu iyi bilmelisin, eğer konunu iyi bilmessen zaten yapamayacağın korkusuyla heyecanlanırsın. Eğer konunu iyi biliyorsan o zaman heyecanı yenmek kolay.
Bir kere konuşmaya çıkarken güçlü çık, eğer güçlü olmadığın halde güçlü gibi davranırsan, der William James bir süre sonra güçlü olduğunu hissedersin. Bunu hemen deneyebilirsin. Bir 5 dakika dik yürü askerler gibi hemen durumunun değiştiğini görebilirsin. Yani demek istediğim şu ki hangi durumda olursan ol konuşmaya çıkarken çok güçlü bir duruşla çık. Çünkü insanlar senin güçlü olup olmadığını fizyolojine bakıp anlıyorlar.
Birde konuşmaya çıkmadan önce kendini çoştur, biraz sinirli, hırslı çık. İnsanların sinirli ve ihtiraslı olduklarında nasıl akıcı konuşmalar yaptılarını görmüşsündür. Beyin bu durumda çok daha etkin çalışır.
Şimdi gelelim insanların karşısında heyecanlanmamaya. Şöyle düşün, bu konuşmaya gelen adamların hepsinin sana borcu var. Borçlarını zamanında ödeyememişler ve sende onlara konuşma yapacaksın. Kızgınsın, 'Madem borcunu ödeyemeyeceksin, niye o zaman borç alıyorsun kardeşim' diyorsun içinden.
Şimdi soruyorum, senden aldığı borcu ödemeyen bu insanlar karşısında heyecanlanır mısın? Hiç sanmam.
Bir başka yöntemse başta dediğim gibi 40 - 50 Ahmet, Cemil'le konuşunca heyecanlanıyoruz. İşte bunun ççözümü de tek bir kişiyle konuşuyor gibi konuşmak. Aslında seni her zaman bir kişi dinliyor. Oraya gelenlerin hepsi tek başına geliyor. Onun için ordaki herhangi biriyle tek tek konuşmanla ordaki herekese aynı anda konuşman arasında bir fark yok.
Son bir tavsiye daha. Heyecanlandığın veya unuttuğun bir şey olduğunda kendine soru sor. Eğer biri sana soru sorarsa hiç takılmadan cevap verirsin. E o zaman niye onların soru sormasını bekleyelim. 'Siz bana diyeceksiniz ki atom altı seviyede Newton kanunları geçerli değilse bu benim ne işime yarar?' işte bu soru müthiş bir sorudur ve konunun akmasını sağlar.
Son bir özet geçelim ve bitirelim.
1-) Konunu iyi bil.
2-) Güçlü davran (yani nasıl olmak istiyorsan öyle davran)
3-) Kendini çoştur, hafif sinirli, hırslı çık (sinirli ve kızgın ayrı bir şeydir aman karıştırmayalım)
4-) 100 kişiye değil 1 kişiye konuşuyorsun.
5-)Takıldığında kendine soru sor.
İyi konuşmalar.
kaynak:
Hakan Mengüç