Topkapı Sarayı

dumani

New member
Katılım
27 Eki 2005
Mesajlar
1,285
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
İSTANBUL/TÜRKİYE
Topkapi Sarayi
Istanbul’da Sarayburnu sirtlarinda yaklasik 400 yil Osmanli Devletinin idare merkezi olan saray.
Sultanahmed ile Halic ve Bogaz sahilini kapliyordu. Asil alani 700.000 m2 kadardi. Insasina Fatih Sultan Mehmed Han (1451-1481) zamaninda 1465 yilinda baslandi. Osmanli tesrifatinda ilk adi “Saray-i Cedid-i Âmire” olup, “Yeni saray” demekti. Fatih, sarayin tek binadan degil, bircok kosk ve dairelerden meydana gelmesini istiyordu. Saray insaatina bu istek uzerine baslandi. Osmanlilar devrinde devamli ilave ve tadilat yapilip, genisletilerek, ihtiyaca cevap verilecek hale getirildi. Sultan Ikinci Mahmûd Han zamaninda, 1825 yilinda ahsap olarak “Topkapi Sarayi” adiyla yeni bir saray yapildi. Butun yeni saraya“Topkapi Sarayi” denildi. Yanginlar ve demiryolu insaati sebebiyle pekcok kosk ve daire tahrip olup, yikildi. 3 Nisan 1924 tarihinde muze haline getirildi.

Istanbul’un fethinden on iki yil sonra 1465’te insasina baslanilan sarayin ilk kismi 1472’de bitirildi. “Sircasaray” denilen “Cinilikosk” ile “Hasoda” ve “Arz Odasi” ilk yapilan kisimlaridir. Sarayin etrafini ceviren surlarda da insasindan itibaren devamli tadilat yapildi.

Deniz tarafindaki sur, Sirkeci Iskelesi ve Sepetciler Koskunden baslayarak Ahirkapi’ya kadar gelir. Uzunlugu ikibucuk kilometre kadardir. Ahirkapi’dan itibarense, Ishakpasa Yokusunu takip ederek Ayasofya Camiinin yanina acilan Fatih’in yaptirdigi Bab-i Humayunu gecip, Sogukcesme tarafinda dikaci teskil eder. Bunun uzerinde Sultan Ucuncu Murad Hanin yaptirdigi “Alaykosku” vardir. Salkimsogut Caddesinden Demirkapi’ya varip, buradan denize kadar uzanirdi. Tam sahilde “Yali Kosku” bulunurdu.

Padisah, donanma sefere cikarken Kaptan pasalari Yali Koskunde kabul ederdi. Sur kulelerinin ustunde Sepetciler Kosku, bundan sonra Hamlacilar Ocagi ve Kayikhane, odun ve erzak anbariyla Topkapi gelirdi. Kapiya bu adin verilme sebebi, limanin agzinin mudafaasi icin toplar yerlestirilmis olmasidir. Bu mevkide Sultan Ucuncu Ahmed Han tarafindan 1709’da bir kosk ve odalari bulunan kasane ve Sultan Ikinci Mahmûd Han tarafindan 1825’te ahsap olarak Topkapi Sarayi yapildi. Topkapi Sarayi 1862’de yanip, yikilmasina ragmen, Yeni Sarayin butunu bu adla anilmaya baslandi. Bunun arkasinda, Sultan Ucuncu Selim Han (1789-1807)in annesi Mihrisah Sultan icin yaptirdigi “Serdab Kasri” vardi. Bundan sonra, Sarayburnu’ndan baslayarak Hasbahce ve deniz kenarinda Degirmen Kapisi ve ust kisminda Gulhane Meydani yer alir. Gulhane Meydaninda “Ishakiye Kosku” ile “Incili Kosk” bulunurdu. Incili Kosk 1827’de yikildi, bunun ust kisminda Sultan Dorduncu Murad Han (1623-1640) ve Sultan Ikinci Mahmûd Han (1808-1839) tarafindan yaptirilan koskler vardi.

SultanMahmûd Han Kosku, Sultan Abdulaziz Han (1861-1876) zamaninda “Arslanhane” adini aldi. Cebehane ve Iki Nisantasi vardir. Nisantaslari Sultan Ucuncu Selim Han ve Sultan Ikinci Mahmûd Hana ait olup kitabelerini meshur hattat Yesari Efendi yazmistir.

Cebehane Meydaninin sahil kisminda Sultan Ikinci Bayezid Han (1481-1512) zamaninda yaptirilan “Sinan Pasa Kosku” ve hizasinda Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520) zamaninda yapilan “Mermer Kosk” vardir. Mermer Koskten sonra Tabhane Kapisi ve yaninda TabhaneCamii gelir. Nekahathane de denilen Tabhane’de, sonradan GulhaneHastanesiyle Askeri Rustiye yapildi. Tabhane’den sonra fener olup, yaninda Ahirkapi ile Balikhane Kapisi vardir.

Topkapi Sarayi, Birûn, Enderûn ve Harem olmak uzere uc kisimdan meydana gelirdi. Bu kisimlar surun icinde olup, sarayin kendisini meydana getirirdi.

Birûn kismi: Sarayin disi olup Bab-i humayûndan Bab-us-saadeye kadar uzanan, birinci ve ikinci yer diye anilan kisimlari ihtiva eder.

Birinci yer; Bab-i humayûnla Ortakapi da denen Bab-us-selam arasindaki sahadir. Bugun Topkapi Sarayina buradan girilir. Bab-i humayûndan girilince sag tarafta Maliye Nezaretinin binasi vardi. Bunun yaninda simdi mevcut olmayan Cizme Kapisindan yokus vasitasiyla Cebehane Meydanina inilirdi. Cizme KapisindanOrtakapiya kadar olan kisimdaysa Has Firin ile Fodla Firini, iki kapinin ortasinda Siyaset Cesmesi vardi. Ortakapinin onunde Seng-i ibret denilen ibret tasi bulunurdu. Sol tarafta silah ambari ve askeri muze olarak kullanilan AyaIrini Kilisesi yer alirdi. Bununla sur arasinda, divanda hizmet eden Sim Sakalarla Hasircilarin koguslari vardi. Askeri Muzenin yaninda, 1716’da nakledilen Darphane bulunurdu. Darphaneden Sogukcesme’ye inen yolun ortasinda Darphane Kapisi, Darphane yanindaki yokusla Ortakapi arasinda Deavi Kasri vardi. Kubbealti’nda divan toplandigi zaman, kubbe vezirlerinden birisi nobetle buraya gelerek verilen dilekceleri toplar ve muracaat sahiplerini dinleyip, davalarini hulasa ederek divana bildirirdi.

Deavi Kasri, bugun mevcut degildir. Ortakapinin iki tarafinda iki kule ve bunlarin altinda kapicilara mahsus odalar vardi. Ortakapi gecilince Birûnun “Ikinci Yer” tabir edilen mahalline gelinirdi.

Ikinci Yer; yuz seksen metre uzunlukla yuz otuz metre genisliktedir. Burada bayram alaylari merasimi yapildigi icin “Alay Meydani” da denir. Meydanin dort tarafi mermer direkli ve revakliydi. Meydanda dort yol vardir. Sagdaki yol, sagdaki sarayin mutfagi Matbah-i amireye; ortadaki Enderûnun kapisi olan Bab-us-saadeye; soldaki dunya siyasetine yon veren Kubbealtina; en soldaki de Meyyit Kapisi denilen kapiya giderdi. Meyyit Kapidan sonra mescit ve bunun karsisinda has ahir memurlarina mahsus uzun bina vardi. Uzun bina, kisim kisim Harem Agalari Hastahanesi,Bahcivanlar Kogusu, Yakali Baltacilar Ocagi olarak kullanilirdi. Sol taraftaki revaklarin sonundaysa Harem Dairesinin kapisi vardi. Bu kapinin yanindaki kapidan, Zuluflu Baltacilarin koguslarina gidilirdi. Zuluflu Baltacilar Kogusunun duvarlari guzel cinilerle susluydu.

Sarayin dis kismi olan Birûn, herbiri birer hizmet icin yapilan bu binalardan meydana geliyordu.

Enderûn: Sarayin ic kismi olup, saray universitesi mahiyetindeydi. Hanedan mensuplari ve ozel testlerle secilen ulkenin en zeki ve kabiliyetli sahsiyetlerinin egitim ogretim muessesesiydi. Cok muazzam bir teskilata ve secme bir kadroya sahipti.

Enderûn, Bab-us-saade diye anilan Akagalar Kapisiyla baslar. Bab-us-saadede ic ice iki kapi olup, burada Akagalar vazife yaptigindan Akagalar Kapisi da denir. Kapinin on kisminda mermer sutunlara dayanan bir revak vardir. Padisahin tahta gecis merasimi olan culûslarda, ayak divani gibi fevkalade hallerde ve bayramlarda, padisahin tahti buraya cikarilirdi. Bab-us-selamda bayramlasma merasimi de yapilirdi. Sefere cikildiginda, Sancak-i serifin sadrazama bu kapinin onunde verilmesi adetti. Sancak-i serifin konmasi icin yerde bir delik acilmisti. Burasi ayak basilmamasi icin mermer tasla ortulurdu. Bab-us-saadenin iki kapisinin arasinda sagda Kapiagasi Dairesi, solda Akagalar Kogusu vardi.

Bab-us-saade kapisindan “Ucuncu Yer” denilen meydana girilirdi. Kapinin karsisinda Arz Odasi bulunur. Padisah, divandan sonra vezirleri ve gerektiginde elcileri Arz Odasinda kabul ederdi. Arz Odasinda Sultan Ucuncu Mehmed Han tarafindan 1596’da yaptirilan Tahtla tunctan bir ocak, iki tekneli bir cesme vardi. Icerideki konusmalarin duyulmamasi icin cesme acilarak, suyun cagiltisi gizliligi saglardi. Arz Odasinin duvarlari guzel cinilerle susluydu. Arz Odasinin arkasinda Sultan Ucuncu Ahmed Han (1703-1730) tarafindan yaptirilan kutuphane vardir. Ucuncu Yer Meydaninin sahasi dort bin metrekaredir. Sag kenarinda Enderun odalarindan Seferli Kogusu ile Hazine Dairesi vardir. Karsi kenarinda Kiler Odasi ve Hazine Kethudaligi Odasi yer alir. Bunun solunda Hazine Kogusu ve ikisinin arasinda Dorduncu Yer Meydanina inen ustu kapali bir merdiven bulunmaktadir.

Ucuncu Yer Meydaninin sol kenarinda Hirka-i Saadetle diger mubarek emanetlerin muhafaza olundugu daireyi ihtiva eden Hasoda Kogusu ile Akagalar Mescidi ve ust tarafinda Kushane Mutfagi ve Harem Kapisi vardir. Hirka-i Saadet Dairesi pek muhtesem olup, duvarlari kiymetli cinilerle susludur. Topkapi’daki Hirka-i Saadet Dairesinde 25 Temmuz 1518’den, 3 Mart 1924 tarihine kadar dort yuz alti seneden fazla araliksiz Kur’an-i kerim okunmustur. Daha sonra 19 Mart 1991’den itibaren tekrar Kur’an-i kerim okunmaya baslanmistir.

Hirka-i Saadet Dairesi; mukaddes emanetlerin muhafaza edildigi odadan baska buyuk bir salonla Arzhane adli diger bir salonu, bir de Silahtaraga hazinesini ihtiva eder. Bugun bu dort odadan ucu ziyaretcilere acik olup, Hirka-i Saadetin bulundugu oda kapalidir. Ici aydinlatilmis olan bu odayi ziyaretciler ancak disaridan Hacet penceresinden gorebilirler. Hirka-i Saadet Peygamber efendimizin hirkasi olup, bir baska hirkasi da Hirka-i Serif Camiindedir. Bu ikincisini ayirmak icin Hirka-i Serif denilmektedir.

Mukaddes emanetlerin en degerlisi Hirka-i Saadet sayilmaktadir. Burasi, Yavuz Sultan Selim’den sonra dort yuz yil belirli gunlerde, padisah tarafindan, buyuk bir hurmetle ziyaret edilmistir. Hirka-i Saadet Dairesinde ayrica Kabe’den getirilen tovbe kapisi, hazret-i Omer’e ve hazret-i Osman’a ait birer kilic, Peygamber efendimize ait bir yay, hazret-i Ali’nin el yazmasi Kur’an-i kerimi, hazret-i Fatima’nin seccadesi, Imam-i A’zam hazretlerinin cubbesiyle Islam buyuklerinden yirmi birinin kilici bulunmaktadir. Hirka-i Saadet Dairesinin Harem’e acilan bir de kapisi olup, padisahlar Harem’den, dogru buraya gelirlerdi. Hasoda’da bir kogus, bir yemekhane, ayrica silahtaraga, hasodabasi ve diger ileri gelen agalarin ve sir katibinin daireleri vardi. Bab-us-saadeden girilince sag tarafta bugun nakishane olarak kullanilan Buyukoda, Kushane Mutfagiyla Hasoda arasinda Kucukoda vardir.

Dorduncu yer, Bogazici’ne bakar. Sagda dogu kosesinde Sofa Camii bulunur. Bogaz’a ve Marmara’ya bakan merdiveni de olan Sultan Abdulmecid Han Kosku ise, uzun bir binadir. Lale bahcesine mermer merdivenden cikilir. Lale Bahcesinin yanindaki seddin saginda Hekimbasi odasi, bundan sonra da “Sofa Kosku” gelir. Lale Bahcesinin ic tarafina dogru olan yonde Sultan Dorduncu Murad Hanin yaptirmis oldugu “Revan Kosku” yer alir. Murad Han tarafindan yaptirilan ve Sarik Odasi da denilen Revan Kosku, genis sacakli ve disi pek zarif cinilerle kapli bir binadir. Revan Koskune bitisik guzel fiskiyeli bir havuz, sonra bir set, sol tarafta da sunnet odasi vardir. Seddin kenarinda “Iftariye Kosku” olup, yaldizli bakirdan yapilan kubbeli bir kameriyedir. Seddin sag tarafina, Sultan Dorduncu Murad Han, Bagdat Seferi hatirasi olarak, “Bagdat Kosku”nu yaptirmistir. Bagdat Koskunun icerisi pek kiymetli mavi cinilerle kaplidir. Koskun onundeki mermerlikten bir kapi ile Hirka-i Saadet Dairesine girilir. Dorduncu yerden, ucuncu kapi da denilen bir kapidan Sarayburnu’na cikilir.

Enderûn, saglam temeller uzerine kurulan, yuksek kadroya ve genis, muazzam teskilata sahip bir muesseseydi. Burada yuksek din ve fen bilgileri, Islam ahlaki, yabanci diller, kultur dersleri verilerek, talebeler tam bir Musluman olarak yetistirilirdi. Enderûn’da cok siki bir intizam ve tesrifat vardi. Burasi, Osmanli kultur ve medeniyetiyle teskilatinin besigiydi. Uc kitaya hakim olan Osmanli Devletinin mulki, askeri, adli ve diger butun sahalarda yukselmis en mumtaz sahsiyetlerinin vazife yapip, devlet adamlarinin yetistirildigi egitim ve ogretim muessesesiydi. Fatih’ten sonraki Osmanli sultanlari, Birinci Selim Handan sonraki Islam halifeleri, pekcok sadrazam, vezir, kumandan, devlet adami hep Enderûn’da yetisti.

Harem Dairesi: Sarayin asil ikamet yeridir. Harem-i humayûn da denir. Padisahlar, zevceleri, cariyeleri, hizmetkarlari, sehzadeleri, sultanlari (kizlari) ve varsa anneleriyle beraber kalirlardi. Ikamet yeri yaninda butun zarûri ve sosyal ihtiyaclari en guzel sekilde karsilayan bolumler de vardir. Harem mensuplarinin yetistirilmesi icin bolumlerle kucuk yastaki padisah cocuklari, yegenleri ve amcaogullari, Sehzadeler Mektebinde egitim ve ogretim gorurlerdi.

Harem’de mahremiyet ve ahlak kaidelerine cok dikkat edilip, burada guzel ahlak ve iffet timsali sahsiyetler yetisip, ikamet etmistir. Muazzam bir teskilat, tesrifat (protokol), adab-i muaseret, umûmi ahlak kaideleriyle adab ve erkana riayet vardi.

Harem Dairesine, Zuluflu baltacilar Kogusunun yaninda bulunan ve Araba Kapisi diye anilan yerden girilir. Araba Kapisi denmesine sebep, Sultan Efendiler ve Kadinefendilerin bu kapidan arabaya binip sehre inmeleridir.

Dolapli Kubbenin cevresi dolaplarla cevrilidir. Fiskiyeli Sadirvan da denen Fiskiyeli Havuz geometrik sekildedir. Sagda Kule Kapisi, solda da Perda Kapisi vardir. Kule Kapisindan Âdil Kulesine cikilir. Âdil Kulesi, kirk iki metre yuksekliginde, yuz bes basamaklidir. Perde Kapisindan sonra gecitten Haremagalarina mahsus hamam ve “Kizlaragasi Kosku”ne gecilir, ilerisinde Haremagalarina mahsus dairelerle Sehzadeler Mektebi, Basmuhasip Aga ve Bashazinedar Aga daireleri vardir. Haremagalari Dairesi uc katli olup, rutbelerine gore Haremagalarinin daireleri siralanir. Kizlaragasi Kosku ve Sehzadeler Mektebi cok guzel binalardir. Sehzadeler Mektebinin salon ve koridorlari pek muhtesem olup, altin yaldizli nakislari, cinilerle kapli duvarlari goz kamastirir.

Veliahd Dairesinden sonra Ocakli Sofa gelir. Buradaki iki kapidan biri Cesmeli Sofaya, oteki Hasekiler Dairesine acilir. Cesmeli Sofa, genisce bir hol olup, cinilerle kaplidir. Ustu kubbeli olup, bir duvarinda da cesme vardir. Cesmeli Sofadan Hunkar Sofasina gecilir.

Hunkar Sofasi, en guzel yerlerdendir. Mermer sutunlari salonu ikiye boler. Ustte, parmaklari sedef kakmali bir balkon vardir. Uc tarafinda uc cesme olup; su, cini, sedef ve mermer ihtisami gozleri kamastirir. Soluna birkac kapi acilir. Padisahlar, bayram tebriklerini bu salonda kabul ederdi. Sonra Sultan Ucuncu Murad Han Odasina gecilir. Bu oda Mimar Sinan’in eseri olup, Osmanli mimarlik sanatinin saheserlerindendir. Bastan basa kirmizinin hakim oldugu cinilerle ortuludur. Ilerisinde Sultan Birinci Ahmed Han Kutuphanesi ve Sultan Ucuncu Ahmed Hanin Yemislik Odasi, sonra Hunkar Hamami ve cinilerle suslu Valide Sultan Dairesi gelir. Daha sonra Asmabahce denen, icinde Sultan Ucuncu Osman Hanin kosku de bulunan Havuzlu Taslik’a gecilir. Koridordan Sultan Birinci Abdulhamid Hanin Yatak Odasina gelinir; devaminda Sultan Ucuncu Selim Han Odasi vardir. Haremde daha pekcok oda olup, sayisi uc yuz seksen kadardir. Haremdeki daire, oda ve diger bolumlerin bugun hepsi mevcut degildir. Topkapi Sarayi yangin, yikim, tahribat ve yuzyillarin zaman asimina ugradigindan asil sekli ve fonksiyonunu kaybetmistir. Bugun muze olarak kullanilmaktadir.

Topkapi Sarayi Muzesi, mimari sanat eseri kompleksi olup, binalari ve icindeki paha bicilmez hazine ve kolleksiyonlariyla yerli ve yabancilarin hayranlik dolu alakasini uzerinde toplar. Butun Islam aleminin hurmetine sayan herkesin giptayla seyrettigi, maddi ve manevi paha bicilemiyecek kadar kiymetli Mukaddes Emanetler, buyuk bir itinayla muhafaza edilmektedir.

Topkapi Sarayindaki kosklerin herbiri birer sanat abidesi mahiyetindedir. Topkapi Sarayinda onbinlerce nadide parcadan meydana gelen pekcok esya kolleksiyonu mevcuttur. 10.700 parcadan meydana gelen Cin porselenleri, 4000 parcadan meydana gelen Seladon porselenleri, Japon porselenleri, Avrupa krallarinin Osmanli padisahlarina gonderdikleri paha bicilmez porselen ve diger esya takimlari, asirlik Istanbul porselenleri, billurlar ve cesm-i bulbullerin herbiri birer hazine kiymetindedir.

Muhtesem saltanat arabalarindan bazilari mevcut olmasina ragmen, cogu da yagmalanmistir. Saltanat arabalari, eyer takimlari ve kosumlari cok alaka cekicidir. Saraydaki tablolarin tarihi ve sanat kiymeti coktur. Saraydaki tablolar resim galerisinden cok muze karakterindedir.

Saraydaki Silah Muzesi, cok zengin olup, Osmanlilarin her devrine ait atesli, kesici ve vurucu silahlarin yaninda cesitli yuzyillara ait ganimet esyasi veya Islam ve Avrupa devletlerinden hediye olarak gelen silahlar vardir. Osmanli sultanlarinin kiliclari, zirhlari ve takimlari da mevcuttur. Silah Muzesinde tarihi bozdoganlar, sesperler, saliklar, tulgalar (migfer), kiliclar, hancerler, tufekler, tabancalar, pistovlar, mizraklar, harbeler, yaylar, oklar ve daha pekcok silah mevcuttur.

Topkapi Sarayinda dunyanin en unlu yazma eserleri vardir. Binlerce Osmanlica, Farsca, Arapca kitabin cogu minyaturlu, tezyinatli, yani suslemelidir. Harika ciltler, mucevherler, inciler kakilmis ciltler ve en eski Islam yazmalarinin tek nushalari burada bulunmaktadir. Kutuphanede iki bin buyuk hattatin levhasindan meydana gelen nadide bir hat kolleksiyonu mevcuttur. Sarayin Arsiv Dairesinde binlerce kaynak belge vardir. Bu kaynaklar butun dunya tarihini alakadar eder mahiyette belgelerdir.



ALINTIDIR!
 
Geri
Üst