Topal Asker

Tuman

New member
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
230
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Adana
Topal Asker

Ey saçlari "alagarson" kesik hanım kız!
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
Bacağımla alay etme pek topal diye.
Bir sorsana o topallık nerden hediye ?

Sen Şişli'de danserken her gece , gündüz
Biz ötede ne ovalar ,çaylar,ne dümdüz
Yaylaları geçtik,karlı dağları aştık;
Siz salonda dansederken bizler savaştık.

Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız,
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
Olan işler dimağını azıcık yorsun!
Biliyorum elbisemle eğleniyorsun;

Biliyorum baldırını o kadar nazla
Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla
Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden...
Biliyorum:Çünkü bugün şu dünyada ben

Neyim? Bir hiç... işe güce yaramaz,topal...
Sen saglamsın senin hakkın dünyadan zevk al:
Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz
Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!

Ey gözünün rengi bana yabancı güzel,
Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel!
Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün
Yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün.

Sen o sıcak odalarda cilveli , mahmur
Dolaşırken... Bizde tipi,fırtına,yağmur,
Kar altında kanlar döktük,canlar yıprattık;
Aç yaşadik, susuz kaldık,taşlarda yattık

Sen açılmış bir bahardın , biz kara kıştık;
Bizden üstün ordularla böyle çarpıştık...
Gülme bana bakıp pek arsız arsız
Sen ey dışı güzel,fakat içi çamur kız!

Sana karşı haykıranı mecbursun dinle;
Bugün hesap göreceğiz artık seninle:
Ben cephede geberirken, geride vatan
Aşkı ile bin belali işe can atan

Anam,babam,karım,kızım eziliyorken
Dağlar kadar yük altında...Gel,cevap ver,sen
Bana anlat,anlat bana, siz ne yaptınız?
Köpek gibi oynaştınız ,fuhşa taptınız!

Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda
Yalniz gönül verdiniz siz zevke,cazbanda...
Ey nankör kiz,ey fahişe unutma şunu:
Sizin için harbederken yedim kurşunu.

Onun için topal kaldı böyle bacağım,
Onun için tütmez oldu artık ocağım.
Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda
Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda.

Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız,
Bu amansız boğuşmada öldü yarımız,
Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız
Size şarap oldu sanki... Şehit canımız

Güya sizin mezenizdi ! Yiyip içtiniz;
Zıpladınız,kudurdunuz arsız,edepsiz!...
Gerçi salonlarda "yıldız" dı senin adın,
Hakkikatte fahişesin ey alçak kadın!

Ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu:
Bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu.
Omuzunda neden seni fuzuli çeksin?
................................................
Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!..

H. Nihal Atsız
 
eline sağlık........ paylaşım için sağol........
 
Gazilerin seslenişi(Topal Asker 2)


Züppe midir concon mudur ey sefil dinle
Tek söz etme ben ağlarım senin haline
Aklınızdan geçer yalnız coniye hürmet
Ataların okuyordur ruhuna lanet


Hudutlarda geceleyin nöbet beklerken
Bombalar etrafımda birbir patlarken
Sen patlattın bol köpüklü bir şampanyayı
Pavyonlarda dans eden ey koca ayı

Siz sürterken geceleri meyhanelerde
Gönlünüz dolaşırken kem alemlerde
Atılanlar unutarak yarınlarını
Siperlerde korudular vatanlarını

Köyde dayım döküyorken alın terleri
Amerikan boku yiyen gafil serseri
Emek,hak,vatan, millet sen ne anlarsın?
Git gavura sen neymişsin o bir anlatsın

Diskolarda barlarda tabak kırarken
Giydiğin markalarla hava atan sen
Mehmetcik de neymiş o köylü sözü
Diyerek kaybetmişsin o kutlu özü

Vurdumduymaz sırıtan soy alçakları
Televole vizontele kahkahaları
Siz gülerken yıkılan ocaklar vardı
Anmadınız birçoğunuz o kahramanı

Yarı çıplak kıyafetle kırıtıp gezen
Salınmakta bir rüzgarda Batı’dan esen
Aklın fikrin magazinde parada pulda
Bilemezsin ne bekliyor seni yarında

Anamın yaşla doldu yorgun gözleri
Ben beklerken adı anılmaz köhne köyleri
Dert etmedin gözü yaşlı kalmışları
Ağzından düşürmezken rap şarkıları

Sokaklarda kılıf veren Liyons üyesi
Anlat nedir korkunun gerçek nedeni?
Paraya mevkiye ruhunu sattın
Satılıksın olacaktır elbet alıcın!

Başucumda şehit düştü asker yoldaşım
Sevdiğine kavuşmadan öldü sırdaşım
Sarhoş olup oynaşan sen kaltak karı
Hissetmezsin yıkılmış nice yuvayı

Övündüğüm yazgımın tek madalyası
Dizimi delip geçen kurşun yarası
Sen giydiğin paçavranın adıyla övün
Çok yakındır hakkın bize vadettiği gün!

Tanrıkut
 
KAHRAMANLIK
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...
Hüseyin Nihal Atsız
 
Geri
Üst