tHe bEsT oF HaYdaR düMeN (+18)

dus_sokagi

New member
Katılım
1 May 2006
Mesajlar
23
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
MeKanSıZ
Soru: Merhaba Haydar hocam. Sizin sürekli okurunuzum. Ben 19 yaşındayım. Altı aylık bir ilişkim var. Geçenlerde kız arkadaşımla ilişkiye girdik fakat partnerim penisimin küçük olması nedeniyle benimle dalga geçti. Bu yüzden çok utanıyorum. Bu bir hastalık mıdır? Çözümü var mıdır? Bir de mastürbasyonla alakası var mı? Şimdiden teşekkür ederim.

Yanıt: Sevgili yavrum, her şey iyi güzel başlamış ama kız arkadaşın seninle dalga geçmiş. İyi de sen sormadın mı kız arkadaşına "Kaç tane ve nerede erkek cinsel organı gördün?" diye. Eğer porno film ya da kitaplardan bunu görmüşse o hayatı boyunca bu yanılgının içinden çıkamayacak demektir. Çünkü oradaki ölçülerin, zamanın ve uygulamaların tümü gerçek hayatta pek yoktur ve de olmaz. Sen bu soruyu bana sormadan önce bir ona sorsaydın. Bir de bana "Hocam benim penisim ereksiyon halinde... santim" deseydin ben senin yolunu çok daha iyi aydınlatırdım. Ama kısır bir ülkenin, kısır insanlarıyız. Hayali beklentiler içindeyiz, artık gerçeklerle yüzleşmek zamanı. Çağdaş toplumlar hızla yol alıyorlar, biz de arkalarından koşuyoruz.

Soru: Merhaba Haydar bey. Ben 17 yaşında bir genç kızım. Kendi kendime mastürbasyon yaptığımda hiç zevk almıyorum. Bu nedenle birçok erkek arkadaş ediniyorum ve erkekleri sadece cinsel bir alet olarak görüyorum. Ama hiç kimseyle cinsel ilişkiye girmedim. Sadece yüzeysel sevişmelerle biraz tatmin oluyorum. Hocam sizce bu durumum psikolojik mi? Şu ana kadar çok kişiyle çıktım. Ancak hiçbirini sevmedim. Onlarla sadece cinsel anlamda yakınlaştım. Ne olur bana yardım edin. Şimdiden çok teşekkür ederim. Rumuz: Angel

Yanıt: Sevgili okurum, rumuzunuz angel yani kendinize melek demek istiyorsun. Ama iki kanat yerine 12 kanadı olan bir melek gibi göründün. Yani kelebek gibi bir çiçekten öbür çiçeğe uçup duruyorsun. "Çok kişiyle çıktım" diyorsun. Yani çok sayıda çiçeğe konmuşsun. Ama ne bal almışsın, ne de o çiçeklerin tozlaşmasına yardımcı olmuşsun. Erkekleri cinsel alet gibi gördüğünü onlar bilseler herhalde sinsi sinsi bunun bedelini sana ödetirler. "Alet neymiş gör bakalım!" derler. Sevmeden bu işler olmaz. Ama cinsel anlamda yakınlık hissetsen de sevgisiz olmaz. Değerli okurum, sorunuz yine bir Amerikan bilmecesi gibi bir durum. Çözüm şudur: Aynı şekilde çiçekler üzerinde konup uçmaya devam et. 12 kanadından 10 tanesi düştükten sonra, normal bir yaşa geldiğinde kadınlığın da cinselliğin de ne olduğunu öğrendiğinde gerçek bir angel olacaksın.


Soru: Merhaba Haydar hocam. Ben 21 yaşında bir kadınım. Eşimi geçen gece Viagra kullanırken gördüm. O gece çok ateşli ve istekliydi. Ancak ben, Viagra kullandığı geceler eşime ayak uyduramıyorum. Acaba ben de kullansam bana da etkisi olur mu? Ben de eşim kadar istekli olur muyum? Rumuz: Güldeste Yanıt: Sevgili güldeste. Güller deste olur ama güller karanfillerle yan yana geldiğinde gül karanfil deste olmaz. Sen gülsün, kocan karanfil. Her çiçeğin kendine özel bir sulanma, ışık alma gibi beslenme biçimi vardır. Yani bazı bitki çok su ister bazısı az.O az su isteyeni çok su koyarsan çürür.Ne yazık ki Viagranın kadınlara etkisi yok.

Soru: Merhaba Haydar Dümen. Ben 27 yaşında, dört yıldır evli bir kadınım. Ama hiç mutlu değilim. Ön sevişmenin ne kadar önemli olduğunu yazılarınızdan defalarca okudum.Biz eşimle yıllardır ön sevişme olmadan birlikte oluyoruz. Bu yüzden mi bilmiyorum ama cinselliğe karşı hep isteksizim. Eşim de bundan çok şikâyetçi. Sürekli benim isteksiz ve soğuk olduğumu söylüyor. Sizden bir söz duymuştum ve çok beğenmiştim."Soğuk kadın yoktur, kadının ateşini yakamayan erkek vardır" diye. Çok haklısınız. Bence eşim sevişmeyi bilmiyor. Sizce ne yapmalıyım? Lütfen bana yardım edin. Rumuz: Mutsuz

Yanıt: Sevgili okurum, yapılacak fazla bir şey yok. Bir insan düşün, dört tane fakülte bitirmiş, üç lisanı anadili gibi biliyor. Ama hayatı boyunca çatal, bıçak kullanmamışsa önüne bir tabak yemek konduğunda eline çatal, bıçak verdiğinde yemeğin yarısını ya masaya ya da üzerine döker. Ustalık deneyim yaşanarak kazanılır. Cinsellikte dört duvar arasında sanki kapalı kasalarda ne olduğu bilinmeyen bir karambolda sürüp gidiyorsa erkek ve kadın istedikleri kadar güçlü ve güzel olsunlar frekanslar tutmaz, televizyonunuz karlanmaya başlar. Radyonuz parazit yapar. En azından bazı televizyonlara düğmesine basarsanız bir ısınma süresinin sonucunda görüntü verir. Zamanında adam yeni bir radyo almış. Hiç durmadan düğmesini çevirerek istasyon arıyor. Tıpkı televizyonların zaplanması gibi. O kadar kendini kaptırmış ki bir gece uykusunda eli karısının memesinin ucunu yakalamış. Başlamış düğme diye çevirmeye. Ve bir süre sonra yarı uykulu ya bu radyonun sesi niye çıkmıyor diye. Kadın elbette fişi prize takmayı unuttun demiş. Elektrik bile böylesine kurallara bağlıysa, biz insanlar binlerce kurala bağlıyızdır. En önemlisi frekansı veren düğmeye basmayı bilmektir.

Soru: Merhaba Haydar bey. Öncelikle size ve Posta Gazetesi'ne bizi bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Ben 21 yaşında bir genç kızım. Benim sorunum öpüşmekten zevk almamak. Hiç ilişkiye girmedik. Erkek arkadaşımla öpüşürken ne zaman bitecek diye bekliyorum. Heyecan duymuyorum. Bu yüzden erkek arkadaşımla ayrıldık. Bana yardımcı olursanız sevinirim.

Yanıt: Sevgili okurum, bir kere deneme yapmışsın, yani bir çorba içmişsin tadını beğenmemişsin. Ama bir başka çorbanın tadı çok lezzetli gelebilir. Bunu bilemeyiz. İkincisi öpüşmekten zevk alamıyorsan öpüşmenin üzerine gitme, dokunmaktan zevk almaya bak. Arkadaşın senin eline, boynuna, yanaklarına bir yerlerine usulune uygun yerlerine dokunsun. Bir de o sınavdan geç. Ama burada önemli olan halkın ten uyumu dediği, yani psikolojik etkilenmenin olup olmadığıdır. Ama asla elektrik almadığın biriyle evlenme. Yaş olarak çok küçük sayılmazsın. Peki ben sana öpüşmekten zevk almanı nasıl öğretebilirim? Öpüşme teknikleri adlı bir kitap yok ki. Bunu ezberle ve kendine uygun olanı seç. Yani vitrinden ayakkabı seçer gibi. Diyelim ki kendini çok beğeniyorsan aynada kendini öperek duygularını geliştir desem Tanrı korusun lezbiyen olur çıkarsın. Acaba erkek arkadaşının dişleri temiz miydi? Seni hazırlamadan mı dudaklarına saldırıyordu her neyse. Sevgiliyi öpmenin yanında sevdiklerini yani kardeşini, anneni varsa herhangi sevimli bir şeyi öperek duygusal zevke dudaklarını alıştır. Değerli okurum, titreşim gelsin dudaklarından titreşim gelsin. Gerisi kolay.

Soru: İyi günler Haydar bey. Köşenizde bize yararlı bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Geçtiğimiz günlerde sevgilimle birlikte olduk. Ancak ben şimdi çok korkuyorum. Çünkü sevişirken sevgilim ağzıma boşaldı. Hamile kalmış olabilir miyim?Ne olur bana cevap verin.Şimdiden çok teşekkür ederim.

Yanıt: Sevgili okurum, sözünü ettiğin tekniğin adı oral seks. Spermler, ağızdan mideye inecekler. Mide onların zaten canına okur. Dünyaya geldiklerine, sperm olduklarına bin kere pişman eder. Zavallı spermler mide asidinde erir giderler. Hadi diyelim her zaman olduğu gibi bir tanesi şanslı çıktı. Bu kimyasal saldırıdan kurtuldu. Aynı olay bu kez bağırsaklarda başına gelecek. Şanslı sperm oradan da kurtuldu diyelim. Zaten bizim sperm koç gibi maşallah. Anüsten dışarı çıkacak. Dışarı çıkacak ama gideceği yer çok ama çok kötü. Gideceği yeri hiç beğenmeyecek. Hemen tornistan yapıp komşusuna, bir mağaraya sığınacak. Bu mağara dediğim yer kadının vajinası. Oradan yoluna devam edecek. Yumurtayı bulacak, sen de gebe kalacaksın. Değerli okurum, hayal gücümüzü bu kadar kullanırken bile düşünceleriniz beni şizofren bir dünyaya soktu. Yaptığın kurgu, karşımıza bir akıl hastanesi bulgusu gibi çıkıyor. Akıl hastalığı öyle hop diye gelip insanın beynine oturmaz. Önce ruh sağlığı bozulur, sonra akıl. Değerli yavrum, aman akıl sağlığını korumaya bak. Biraz bilgilen, en azından hayvanlara bak, onları gözlemle. Çünkü seni sonunda kocanı mutlu edecek bir kadın ve çocuklarına anne olmaya çalışacaksın. Değerli okurum, tabii ki sizin sorduğunuzun gerçek olması mümkün değil. Çünkü bir kadını hamile kalmak için partneriyle korunmasız olarak birlikte olmalıdır. Hamilelik için erkeğin spermlerinden birinin, uygun durumdaki kadın yumurtasını döllemesi gerekir. Bunun için meninin, kadın cinsel organına boşalması lazımdır. Ancak spermlerin kadın yumurtasına ulaşması için mutlaka penisin vajinanın içine boşalması şart değildir. Eğer vajinanın ağzına boşalırsa, spermler içeri girebilir ve gebelik oluşabilir.

Soru: Merhaba Haydar bey. Benim bir sorunum var. Cevap yazarsanız çok sevinirim. Ben 20 yaşında bir erkeğim. Bu yaşıma kadar sayısız ilişkide bulundum. İlk zamanlarda 30 dakika süren ilişkimiz bir yıl öncesine kadar saniyelere indi. Nedenini bilmiyorum ama aşırı hayvani duygulardan olduğunu düşünüyorum. İlişki anında bir musluk gibi hemen boşalıyorum. Bundan ben de partnerim de huzursuz oluyoruz. Hocam bize ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz. Bir de biz ilerleyen yıllarda evlenmeyi düşünüyoruz. Bu herhangi bir sıkıntıya yol açar mı? Cevabınızı bekliyoruz.

Yanıt: Değerli okurum, bazı deyimlerini beğenmedim. Ne demek hayvani duygular? Duyguların en yücesi aşktır. Aşkın önü birliktelik ve çocuktur. Bu nedenle insanoğlunun en yüce duygusudur. Gelelim senin deyiminle tak diye musluğun boşalmasına. Yani birdenbire kendini musluk tamircisi olarak gördün. Ama merak etme, onu tamir ediyorum. Olayın son derece basit. Bahsettiğin erken boşalma Türkiye'de neredeyse erkeklerin yüzde 50'sinde görülen bir problemdir. Erkeklerde görülen erken boşalma sorunun var. Bunu da çözeriz yavrum. Seni yeniden eski mutlu günlerine kavuşturabilirim. Ama senden ricam olaya başlarken 'Acaba gene mi erken boşalacağım?' diye iç stresini yaratma, adrenalinin salgını azalt. Belki tek başına bu bile, olayın çözümü olacak. Bir ihtimal birleşme sırasında sırtından ter de boşalıyordur. Bu da bir alarm işaretidir.

Soru: 18 yaşındayım. Bir hafta önce erkek arkadaşımla ilişkiye girdim ve benden kan geldi.Yataktan kalktığımda üzerinde kan vardı. Acaba kızlığım bozulmuş mudur? Hamile olma durumum var mıdır? Lütfen bana yardımcı olun Haydar bey. Eğer kızlığım bozulduysa ne yapmam gerekiyor?

Yanıt: Değerli okurum, düz bir mantıkla sence bu kan nereden gelmiştir. İlişkiye girdin kanadı. Kızlık zarı kimilerine göre zedelendi, doktorlara göre de bozuldu. Bir de bunun üzerine "Hamile kaldım mı?" diye soruyorsun. Bunu 15 gün sonra yapılacak bir testle öğrenebilirsin. Kızlığın bozulduysa bilgi anlamında ben, senin elinden tutup bir kadın-doğum uzmanının önüne yatıramam. Çünkü sizler de biliyorsunuz ki kızlık zarı yırtılmışsa yapılacak şey diktirmektir. Bu da evlendiğinizde gerdek gecesinden bir-iki gün önce yapılması gereken bir operasyondur. Yani kolay değildir. 'Zar yırtılsın, diktir kızım. Kürtaj olun, zarı yamatın!' gibilerden akıl vermeler hekimlik etiğine yakışmıyor. Ama siz isterseniz yapan bir kadın doğum uzmanı doktor da bulursanız bunun prosedörü ve alışverişi, sebep ve sonuçlarını göğüslemek koşuluyla sizleri ilgilendirir. Şimdilik yapacağın şey fazla dertlenmemek. Biraz daha büyü bakalım. Evlilik müjdesi kapını çaldığında sen de ön hazırlıklarını yapmaya başlarsın.
 
Gazetede bazen rastlıyorum. Haydar Dümen in verdiği cevaplara kopuyorum. Sende en güzellerini ekemişsin. İlk mesaj yazan olarak tşk ederim ellerine sağlık...
 
Soru: Eşimle haftada iki kez ya da üç kez seviştiğimizde çocuklarımızın ikiz ya da üçüz olma şansı artar mı?

Yanıt: Haftanın her günü sevişirseniz çocuklar yediz mi olacak.Biraz kitap oku, bilgilen öyle evlen.

Soru: 18 yaşında genç bir kızım. Kızlık zarımın yanlışlıkla yırtıldığını sanıyorum.

Yanıt: Kızlık zarı bozulduğu zaman bas bas bağırır. Bağırmadığına göre kafanıza takmayın.

Soru: Sözlümle sevişirken pantolonuna boşaldım. Midesi bulanıyor. Hamile olmasından şüpheleniyoruz.

Yanıt: Pantolondan geçecek spermi henüz Tanrı yaratmadı. Spermler beton delen füzeler gibi değildir

Soru: Bu köşeyi hazırladığınız için çok teşekkür ederim. Ben bir kamyon şoförüyle nişanlıyım. Uzun aralarla beraber oluyoruz. Bana yatakta çok sert davranıyor. Ona bunu söylediğimde kabul etmiyor. Vajinamda çok ağrı oluyor. Bu durumu nasıl aşarım? Rumuz: Akıncı

Yanıt: Sevgili okurum. Nişanlınızın bir kamyon şoförü olduğunu söylüyorsunuz. Adam ağır işçi. Bütün özelliği gücünü kullanmaya dayalı. Tabii ki o arabayı durdurmak için frene, yürütmek için de gaz pedalına biraz sert basıyor. Bu sertlik onun kimliğine yansımış olmalı. Size kızması da örneğin frene bastı, araba durmazsa arabasına kızabilir. O alışkanlıktan olsa gerek. Sizi de kendisinin bir aracı gibi görüyor olmalı. Eğer böyleyse biraz işiniz zor. Benden söylemesi, sevgilerimle.


Soru: Merhaba sayın doktor Haydar Dümen. Öncellikle millete karşı cinsellik konusunda bilgi verdiğiniz ve eğittiğiniz için sizi kutlarım.
Benim de bazı sorularım var.
1) İlk gece ilişkide kadının illa altta mı kalması lazım. Yani kadın adamın altına yatacağına, adam kadının altına yatsa olmaz mı?
2) Penis kırılması nasıl olur.
Et parçası nasıl kırılır? Kırılma olayı doğruysa nasıl kırılır ve tedavisi nasıldır?
3) Kadınların sıvısı neden biter?
4) Sevdiğim kızın annesi onu doğururken ölmüş. Eğer ben sevdiğimle evlenecek olursam ki öyle görünüyor, o da çocuk doğururken ölür mü? Bunun genetik olup olmadığını nasıl anlarız? Hamileliğin ilk haftalarında aylar sonra teşkil edebilecek bir durum daha hamileliğin başında anlaşılır mı? Ne tavsiye edersiniz.
5) Bundan 100- 150 belki de 200 yıl önce insanların sperm sayıları 70-80 milyonmuş. Şimdiki nesillerin ise 15-20 milyon. Bir insanın penisine kaç tane sperm sığdırılabilir ki? Üst limite çıkartmak istesem kaç ay ya da yıl geçmesi lazım?
6) Sırtımda orman gibi tüy var ve son derece rahatsızım. Genetik
olarak çocuklarıma geçmesini istemiyorum. Lazerle operasyon geçirirsem cinsel organ olarak daha aktif olmamı sağlar mı ya da kısırlık tehlikesi var mıdır? Bu konuya hangi doktor bakar. Şimdiden teşekkürler. Hocam, sen bir numarasın.

Yanıt:
Değerli okurum,
1) İster alta yat, ister üste çık. Nerede ve nasıl yatarsanız yatın bu işi adam gibi estetik, önyargısız, ileride içinizde tatlı anılar kalacak bir biçimde uygulayın. Yol sizin, araba sizin.
2) Penis et parçası değildir. İçinde etten sünger vardır. Sünger kanla dolunca sertleşir. Birçok insanda o kadar çok sertleşir ki gene halkın deyimiyle 'kemik ya da çivi gibi olur'. Ani ve sert bir hareketle örneğin kadının üzerine düşmesi gibi bir kaza sonucu sünger yırtılır ve penis kırılır tedavisi ameliyatladır.
3) Bilmiyorum. Onu hanımla özel olarak konuşmak gerekir. Yani bazı yemeğe, bazı insanların ağzının suyu akar. Ama yemek iştah açıcı değilse bu mübarek tükürük bile kurur.
4) Değerli okurum, bu soru bana yanlışlıkla gelmiş. Bir yolunu bulup Allah'a sormalısın. Ya da ulemalara!
5) Absürtle uğraşmak absürttür. Yani saçma bir soruna verilecek her türlü yanıt da saçmadır. Nereden çıkarıyorsun 200 yıl önce spermler şu kadarmış ya da şimdi bu kadardır diye. Penis su deposu değil ki. Doldurabildiğimiz kadar sperm dolduralım. Testislerin ne güne duruyor ki? Yorulmaz işçiler gibi, kapalı cezaevleri gibi hücrelerinde durmadan sperm üretiyorlar, işleri bu. Bu nedenle belirli bir sınır koymak gibi bir olay yok.
6) Değerli okurum, sen sırtındaki orman gibi tüylerin olduğunu söylemesen de ben tahmin etmiştim. Neden diye sorarsan cinselliğe bu denli kafa yoran insanın içgüdüleri güçlüdür. Kıllar da birazcık cinsel aktivitesi gibi ya da hormon çokluğunun işareti gibidir. Yukarıdaki sözüm yanlış anlaşılmaya. Bu yanıtta benden sana: "Şimdiden teşekkür ederim, doktor sen bir numarasın" diyorsun. Eğer ayıp olmazsa, vallahi bana da öyle geliyor. Sağ ol.



Soru: Merhaba. Öncelikle sorularımızı yanıtladığınız için size teşekkür ediyorum. Ben 16 yaşında, genç bir erkeğim. Benim sorunum seksi çok sevmem. Canım her zaman istiyor. Bazen kendimden küçük kızlara ilgi duyuyorum. Onları istiyorum. Ve çok mastürbasyon yapıyorum.
Günde iki-üç defa. Zararlı mıdır? Kafamdan seksi silemiyorum. Sizce ne yapmam gerekir? Çok teşekkür ederim.

Yanıt: Sevgili yavrum. Biraz rahatla, biraz spor yap, koş. Odanda yalnız kalma. İçine kapanma. Cinsellikle ilgili resim ya da televizyon programlarına fazla bakma. Haftada üç-dört defa mastürbasyon yap. Kendini hayatın gelecek zorluklarına hazırla. Şimdiden dağarcığa ne koyarsan ileride onu kullanacaksın. Tüpünü doldurmana bak. İleride karın da, çocukların da senden bir şeyler isteyecek. Dünya seksle idare edilseydi hiç kimse yataktan çıkmazdı.
Bizler de mağara devri yaşardık.




Soru: Merhaba, ben olgun bir kadınım. Pek çok cinsel ilişkim oldu. Üç aylık sevgilimin garip fantezileri var. Hep araba, sinema gibi yakalanabileceğimiz yerlerde ilişkiye girmek istiyor.
Ben de yakalanarak oturduğumuz muhitte adımın kötüye çıkmasını istemiyorum. Ama erkek arkadaşımı da seviyorum. Onu kaybetmek istemiyorum. Sizce ne yapmalıyım?

Yanıt: Sevgili okurum. Fantezilerin sınırı yoktur. Her fantezi aşırıya doğru yol aldığında sapmanın eşiğine gelir. Ve sonra da ondan kurtulmak zorlaşır. Aslında gerekli olan ve dozunda kullanıldığı zaman zevke zevk katar. Beşamel soslu bonfile gibi. Tek başına sos yeterli olmayacağı gibi, sossuz bir bonfile de kuru gelebilir. İkisi yan yana geldiği zaman her şey mükemmel olur. Damak doymak bilmez. Mide "Daha daha" diye ister. Ama bir tabakta ceviz kadar bonfile, iki kepçe beşamel sos olursa o da çok iştah açmaz. Yani sosu kaşıklamaktan başka çare kalmaz. Partnerinizin arabada yapacağı seks fantezilerine yakalanmama koşuluyla "Olur" diyelim. Hayat sizin, yol sizin, keyif sizin, seks sizin. Bizler burada biraz gevezelik yapıyoruz.


Soru: Merhaba Haydar bey. Benim sorunum çok büyük. Kendimden küçüklere ilgi duyuyorum ve onlarla ilişkiye girmek istiyorum. Daha önce de böyle ilişkilerim oldu. Artık buna dayanamıyorum. Artık kendimi sapık gibi hissediyorum çünkü bunun normal bir davranış olmadığını biliyorum. Ama elimde değil. Her cinsel ilişkiden sonra ölmek istiyorum. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Lütfen bana yardımcı olun yoksa canıma kıyacağım. Rumuz: Leyla

Yanıt: Sevgili okurum. Önüne koymuş baklavaları yiyorsun yiyorsun, miden şişmiş karnın doyunca pişman oluyorsun. Bir başka zaman yeniden yiyorsun ve ardından ölmek istiyorum gibi laflar ediyorsun. Ama kendinden küçük dediğin çocukların yaşları kaç? Örneğin 11-12 mi? 21-22 mi? Yahu sen kaç yaşındasın onu bile yazmamışsın. Örneğin; sen 50 yaşındasın. 30 yaşındaki gençlere mi ilgi duyuyorsun? Bir mektup yazarken, bir uzmandan yanıt beklerken ona ayrıntılı bilgi verin ki doğru öneriler alın. Bir falcıya gittiğinizde bile yüz yüze geliyorsunuz, ananızın, babanızın adını ve yaşını söyleyecek kadar bilgi veriyorsunuz ama doktora gelince 'ben ne yapayım?' cümlesiyle bağlıyorsunuz. Ne yapacaksın. Canın ne istiyorsa onu yap. Başını belaya sokma. Bekârsan evlen. Evlenirken kendi yaşıtlarından birini seç. Eğer arkadaşların 18 yaşından büyükse sapık değilsin. Ama 15 yaşından küçükse normal değilsin bunu böylece bil.



Soru: Ben Kars'ın bir köyünden 25 yaşında bir kızım. Şu zamana kadar hiçbir erkekle cinsel ilişkiye girmedim. Köydeki kız arkadaşlarımla beraber orgazm oluyorduk. Bazen takma penislerle birbirimizi tatmin ediyorduk. Biz eşcinsel miyiz? Erkeklerden de soğudum. Ne yapmalıyım?

Yanıt: Sevgili okurum. Cinsel yokluklar ve yasaklarda insan beyni sınır tanımaz. Herkes kendine göre bir çözüm yolu üretir. Bu durum anormaldir değildir, o bölüme girmeyeceğim. Ama Kars'ın bir köyünde takma bir suni penis olayını da ben kafama taktım. Güzel kızım nereden buldunuz onu? Siparişlerle mi alıyorsunuz? Çünkü bu tür kuruluşlar gazetelere ilanlar veriyorlar. Kargolarla eve teslim ediliyor. Tabii saçma sapan vaatlerle de birçok paralar uçup gidiyor. Ama bu pazarlama ya da genç kızlarımızdaki bu cesaret köylerimize kadar girmişse artık sizin ikinizin arasındaki eşcinsellik mi olayını değil, Türkiye'nin kadın ve erkek ilişkilerini kısıtlayarak hangi boyutlara doludizgin koştuğunu düşünmek durumundayım. Bana göre biz toplum olarak ve aileler olarak çoğu zaman doğruyu erdemli olanı yapmıyor, katı saplantılar ve bağnazlıklarla birçok şeyi koruduğumuzu sanırken fark edelim ki kendi kendimizi kandırıyoruz. Bütün bu söylediklerimin doğru mu yanlış mı olduğunuzu hangi ortamda yaşıyor olursanız yaşayın, gözlerinizi açın çevrenize bakın neler göreceksiniz. Ancak rahatsız olursanız gözlerinizi kapatmayın, düşünün ki hiç olmazsa Türkiye'nin geleceği kurtulsun.


Soru: Merhaba Haydar bey. Ben 17 yaşında bir erkeğim. Kız arkadaşım her fırsatta benimle ilişkiye girmek istediğini söylüyor. Bunu ben de istiyorum ama hamile kalmasından korkuyorum. Sizce prezervatif kullanmak her şeyin çaresi olabilir mi? Lütfen yardımcı olun.

Yanıt: Değerli yavrum, prezervatif kız arkadaşını hamilelikten korur. Ama senin sorun biraz kapsamlı. "Sizce prezervatif her şeyin çaresi olabilir mi?" diyorsunuz. Ben de o zaman yanıtlarımı sıralayayım: Kızlık zarının kanayıp kanamamasına çare olmaz. İlişkinizi kızın ailesi duyarsa başına gelebilecek felaketlere çare olmaz. Hele kızın durumu. Onu incecik prezervatif değil kurşun geçirmez yelekler bile giyse korumaz. Sonra siz alışırsınız birbirinize, daha karnınız doymadan başlarsınız ilişki ve evlilik düşleri görmeye. Sonra hayatın balyozu tepenize bir iner ki orda prezervatif çelikten bile olsa dayanamaz patlar. Aklıma geldi. Bazen kalitesiz prezervatifler ilişki sırasında da patlar. İşte o zaman hamilelik ortaya çıkar. Nereden baksanız dört tarafı kirli değnek. Sadece uçları değil ortaları da. Ben diyorum ki güzel güzel aşklı meşkli, duygusal, romantik ilişkiniz sürse de ve öteki işi zamana bıraksanız. Daha çok erken. Haa!.. Ne dersin evladım. Okuyorsan derslerine bir çalışsan iyi bir karne getirsen. Ondan sonra bu olayları düşünmeye çok zaman olacak.
 
Geri
Üst