Tezahüratla Karşılanıp, Sessizce Yolcu Edilenler!

ki1li_16

New member
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
76
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
BuRSa
ddm64w.jpg


Ülkemizde her transfer sezonunda basın tarafından bir takıma en az 50 oyuncu transfer edilir ve hatta resimlerinin üzerine forma giydirilir. Milyon dolarlar manşetlerde uçuşur... Ama ya sonra...:vur

Ülkemizde her transfer sezonunda basın tarafından bir takıma en az 50 oyuncu transfer edilir ve hatta resimlerinin üzerine forma giydirilir. Habercilik başarısı olarak okurlara duyurulurken, bazen yöneticilerin bile aklına gelmeyen oyuncular, yazılı ve görsel medyanın dayatmasıyla akıllara düşürülür.

Transferleriyle çoğu zaman olay yaratan fakat bugün isimlerini dahi hatırlamadığımız, aralarında birkaç maç dahi oynamadan kulüplerinden ayrılan oyuncuları hatırlayacağız.


İbrahim Ba (Çaykur Rizespor):
Ocak 1973 Dakar doğumlu olan oyuncu, 2004-2005 sezonunda Bolton'dan Çaykur Rizespor'a transfer oldu. Ne var ki İtalya Ligi ve İsveç şampiyonluğunun yanı sıra yine İtalya ve Fransa Kupası şampiyonluğuna katkıları olan oyuncu, Teknik Direktör Rıza Çalımbay'ın performansından memnun olmaması üzerine, ülkemizde yalnızca iki maç forma giyerek takımdan ayrıldı. Daha sonra Djurgardens takımına transfer olan Ba, Bordeux, AC Milan, Perugia, Marsilya ve Bolton takımlarında forma giydi.

Souleymane Youla (Beşiktaş):
2w5oh3a.jpg


2005-2006 sezonunda Gençlerbirliği'nden Beşiktaş'a, Ailton'a partner olması düşünülerek transfer edilen Souleymane Youla, oldukça kötü bir sezon geçirerek FC Metz takımına kiralanmaktan kurtulamamıştı. Beşiktaş'ta forma giydiği 12 maçta 2 kez fileleri havalandıran hücum oyuncusu, Beşiktaş'ın o sezon ki "tersine" transfer bombalarından biri oldu. Bazı basın organlarında ve taraftar forumlarında mizahi bir şekilde ele alınan Youla, Gençlerbirliği forması altında Beşiktaş'a sürekli gol atmasından bunalan Beşiktaş yönetimi tarafından, çözüm olarak oyuncuyu transfer ettiği söylendi. Oyuncu şu an Lille forması giyiyor.

Ailton Gonçalves da Silva (Beşiktaş):
Yine 2005-2006 sezonunda Beşiktaş'ın transfer bombalarından biri olan Ailton Gonçalves da Silva, gol kralı olarak ülkemize gelmesine rağmen kendisinden pek olumlu sonuç alınamadı. Ankara'da oynanan Gençlerbirliği maçında gol atmasına rağmen Rıza Çalımbay tarafından oyundan alınmasına oldukça sinirlenen oyuncu, sinirli hareketleri ile dikkat çekmişti. Öte yandan UEFA Kupası'nda Bolton'a attığı gol hala hafızalarda. Ailton daha sonra tekrar Bundesliga'nın yolunu tuttu ve geçtiğimiz sezon Duisburg forması giydi.

Gabriel Tamas (Galatasaray):
2003-2004 sezonunda Galatasaray'da forma giyen Gabriel Tamas, özellikle birebirde oldukça ağır olması ve kolay geçilmesi ile hafızalarda kaldı. Fatih Terim'in Galatasaray'daki en kötü sezonunda Petre ile beraber en önemli iki isminden biriydi. Galatasaray'dan sonra Spartak Moskova'ya transfer olan oyuncunun kalitesi tartışılır ancak menajerinin kalitesi oldukça üst düzeyde. Zira bu standartta olan bir oyuncuyu böylesine pazarlamak yetenek ister.

Robert Enke (Fenerbahçe):
Ülkemize gelen en kariyerli ve kaliteli kalecilerden biri olan Enke, Fenerbahçe yöneticilerinin sabırsızlığı ve o dönem İstanbulspor forması giyen Pini Balili'nin üstün performansı nedeniyle ülkemizde sadece bir maç forma giyebildi. Fenerbahçe'nin 2003-2004 sezonunda ilk maçı olan İstanbulspor karşısında kalesinde 3 gol görünce apar topar gönderildi. Ülkemizde yeteneklerini gösteremeyen başarılı kaleci, şu an Bundesliga takımlarından Hannover 96 forması giyiyor ve iki sezon önce Almanya'da yılın kalecisi ödülünü aldı.

Osvaldo Nartallo (Beşiktaş):
2wevpqa.jpg

Kasetlerden oyuncu alma döneminin en önemli transferlerinden biri olan Nartallo, değişik saç stili ve hareketleri ile dikkatleri üzerine çekmesine rağmen iyi bir performans gösteremedi. Ancak iki Fenerbahçe maçında da rakip fileleri havalandırma başarısını gösterdi. Bir sezon sonra Petrolofisi'nde futbol hayatına devam eden oyuncu, son olarak San Lorenzo forması altında 2003 yılında yeşil sahalara veda etti.

Francesco Manessero(Beşiktaş)
Francesco Beşiktaş tarihinin belki de en şaşırtıcı transferlerinden biridir. Gordon Milne döneminde 1993 yılında Beşiktaş forması giyen futbolcu hakkında çeşitli iddialar gündeme geldi. Oyuncunun kariyeri ile ilgili net bilgiler bulunmamakla birlikte yaşının söylendiğinden 5-6 yıl daha büyük olduğu, transfer edilmeden önce futbolu bıraktığı, hatta Gordon Milne'nin bu oyuncunun transferinden komisyon aldığı ve Beşiktaş yönetimi ile arasının açılmasının en önemli nedeninin Manessero olduğu iddia edilmekte.

Marcelo Carrusca (Galatasaray):
Galatasaray'ın büyük umutlarla transfer ettiği sol kanat oyuncusu, teknik kapasitesine rağmen fiziksel olarak güçlü olmadığı için uzun süre yedek bekledi ve takımın yabancı kontenjanını doldurma görevini üstlendi. Oyuncuya yeterince fırsat verilmediği söylense de 2007-2008 sezonunda forma giydiği 6 maçta 2 gol ve 1 asist yapmasına rağmen önümüzdeki sezon kiralık olarak Cruz Azul forması giyecek.

Lamine Diatta (Beşiktaş):
Geçtiğimiz sezon Beşiktaş savunmasını toparlamak için Fransız takımlarından biri olan Saint Etienne'den transfer edilen Diatta, kötü olmayan kariyerine rağmen Beşiktaş'ta yeteri kadar forma giyme şansı bulamadı. Şampiyonlar Ligi'nde Marsilya ve Süper Lig'de Galatasaray deplasmanlarında sergilediği kötü performans yüzünden ciddi eleştiriler alan oyuncu, yöneticilerin ve teknik direktörün daha fazla sabretmemesi sebebiyle Newcastle United ile anlaştı. Beşiktaş ise Drpic ile anlaşmak üzereyken bu oyuncudan vazgeçerek boşalan yabancı kontenjanını Gordon Schildenfeld transferi ile doldurdu.

Douda Jabi (Trabzonspor):
Gine'li milli futbolcu kariyerinin en önemli günlerini Fransa Ligi'nde Lens ve Ajaccio formaları altında yaşadı. 2006-2007 sezonunda Kayseri Erciyes forması giyen oyuncu, takımın küme düşmesinden sonra Trabzonspor ile 3 yıllık mukavele imzaladı. Ancak kendisinden bekleneni verememesinden dolayı kulüp ile yolları ayrıldı. Fransa futbolunun iki önemli temsilcisinde oynamasına rağmen, Jabi'nin Türkiye'de neden başarılı olamadığı ise kafalarda soru işareti bıraktı.

Federico Fernando Higuaín (Beşiktaş):
2007-2008 sezonunda yıldız oyuncu olarak büyük umutlarla takıma kazandırılan fakat birkaç maç dışında forma giyemeyen Higuain, şans bulduğu her maçta elinden geleni yapan bir oyuncuydu. Belki de deplasmanda oynanan Fenerbahçe maçında son dakikada attığı gol geçerli sayılsaydı şu an hala Beşiktaş forması giyiyor olabilirdi.

Ariel Ortega (Fenerbahçe):
jgl3yp.jpg

Fenerbahçe'nin 2002-2003 sezonunda River Plate'den büyük umutlarla transfer ettiği oyuncu devre arasında ülkesine gittiğinde tekrar Türkiye'ye dönmeyerek Fenerbahçe ile anlaşmazlığa düşerek hakkında FIFA'da şikayet dosyası açıldı. Kariyeri üst düzeyde olan futbolcunun yıldızı, dönemin teknik direktörü Werner Lorant ile hiç barışmadı. Fenerbahçe'nin kendi evinde Galatasaray'ı 6-0 yendiği maçta oyundan atılmasına rağmen sahada kaldığı dakikalar içinde harika bir futbol oynadı ve rakip fileleri 1 kez havalandırdı. Arjantinli oyuncunun Türkiye'ye uyum sağlayamamasında en büyük etkenin Werner Lorant olduğu söylendi. Ortega Fenerbahçe'nin en büyük hayal kırıklığı olarak hafızalarda yer etti.

Frank Ribery (Galatasaray):
FC Metz takımından ülkemize geldiğinde henüz bir yıldız adayıydı. Genelde sağ açık ve forvet arkası oynamasına rağmen sol açıkta da oynayabilen yetenekli oyuncu Galatasaray'ın alacaklarını ödemediğini ileri sürerek Marsilya takımına transfer oldu. Daha sonra Bayern Münih ile anlaşan Ribery, Bundesliga'da gösterdiği üstün performansla uzun süre milli formayı üzerinden çıkartmayacağa benziyor. Oyuncunun sürekli yükselen performansı şüphesiz en çok sarı - kırmızılıların sinirlerini bozuyordur.

Ardian Djokaj (Trabzonspor):
Karadeniz ekibinin Karadağ'lı oyuncusu sol açık olarak giydiği bordo mavili forma altında üst düzey bir performans gösteremedi. 2005-2006 sezonun 2. devresinde kadroya katılan oyuncu, ligde ve kupada toplamda 2 gol atabildi. Djokaj bir sonraki sezonda Ankaraspor'da forma giydi ve şu an Tus Koblenz takımında kariyerini sürdürmekte.

Fabiano Eller (Trabzonspor):
2qb5guf.jpg

Fluminense takımından 2005 yılında Trabzonspor kadrosuna katılan stoper, bordo mavililerin kronikleşen savunma sorununa çözüm olması umuduyla alındı ancak iyi bir performans gösterdiği de söylenemez. Bir sezon sonra Internacional'a kiralanan oyuncu 2007 yılında İspanya'nın ünlü kulüplerinden Atletico Madrid takımına satıldı. Brezilyalı stoper önümüzdeki sezon Santos takımında forma giyecek.

Adama Mohamed Sarr (Galatasaray):
Senagal'li stoper 2002-2003 sezonunda İtalyan devi Milan'dan Galatasaray'a kiralık olarak transfer edildi. Sarr toplam 13 kez sarı kırmızılı formayı giydi ve sezonu Beşiktaş'ın ardından ikinci olarak tamamlayan Galatasaray'da verim alınamayan yabancı oyunculardan biri oldu. Oyuncu şu an Standard Lüttich takımında forma giyiyor.

Alamaguer Trevino Sergio (Galatasaray):
2002-2003 sezonu Galatasaray için yabancı transferlerin pek isabetli yapılamadığı bir dönem olmalı. Meksikalı stoper de tıpkı Mohamed Sarr gibi kötü bir sezon geçirdi. Alamaguer Türkiye Kupası ve ligde olmak üzere 5 maçta ilk 11 de forma giydi ve şu an Jaguares de Chiapas takımında antrenör olarak futbol hayatına devam ediyor.

Christian Correa Dionisio (Galatasaray):
Fransa'nın köklü kulüplerinden bir olan Bordeaux'dan alınan forvet, oynadığı 11 maçta sadece 3 kez rakip fileleri havalandırabildi. Performans anlamında istenileni veremeyen futbolcu bir sezon sonra Gremio takımına transfer oldu. Galatasaray'dan sonra kariyerinde neredeyse her sene başka bir takım forması giyen Christian, şu an Pachuca takımında forma giyiyor.

Felipe Loureiro (Galatasaray):
96vrl1.jpg

İkinci Fatih Terim döneminde Galatasaray'a alınan yıldız adaylarından bir tanesi de Brezilya'lı orta saha oyuncusu Felipe'ydi. 2002-2003 sezonunda Vasco da Gama takımından transfer edilen Felipe, Galatasaray formasıyla 2 gol attıktan sonra Flamengo takımına gönderildi.

Peter Kjaer (Beşiktaş)
Christoph Daum'un Beşiktaş'ta ikinci teknik direktörlük döneminde kaleyi koruyan Danimarkalı file bekçisi, siyah - beyazlıların 2001-2002 sezonunda yaşadığı en büyük sorunlardan biriydi. Oldukça hantal görünümlü kaleci, özellikle Beşiktaş'ın İnönü Stadı'nda Kocaelispor karşısında 4-2 galip geldiği maçta yediği 2 hatalı golle hatırlanmakta. Kjaer 2003 yılında Aberdeen takımında futbolu bıraktı.

Arild Stavrum (Beşiktaş):
Kariyerinde Molde, Brann, Helsingborg ve Aberdeen takımlarında forma giyen Norveç'li forvet kariyerinin en parlak yıllarını Aberdeen takımında geçirdi ve 32 maçta 12 gol attı. Beşiktaş formasıyla 2001-2002 sezonunda 18 maçta forma giyen ve 5 gol atan oyuncu istenen performansı gösteremeyince bir sonraki sezon Molde forması giydi ve 2004 yılında futbolu bıraktı.

Thomas Myhre (Beşiktaş):
İkinci Daum dönemi Beşiktaş için özellikle kaleci transferleri anlamında pek olumlu geçmedi. Aynı sezonda Myhre, Kjaer ve Asper transferleriyle bir sezonda 3 yabancı oyuncu Beşiktaş'ın kalesini korudu ancak Myhre'de yeterli performansı gösteremedi.
Aslında kariyerinde üst düzey takımlarda forma giyen Norveç'li Myhre, 2008 Avrupa Kupası Elemeleri'nde Hamit Altıntop'tan yediği iki komik gol ile ülkemizi sevindirmeyi başarmıştı. Kariyerinde Sunderland, Everton ve Charlton Athletic gibi Priemier League takımları bulunan kaleci şu an Viking Stavanger takımının kalesini korumakta.


Sixten Veit (Beşiktaş):
Bundesliga takımlarında Hertha Berlin'den 2001-2002 yılında Beşiktaş'a transfer edilen ön libero, Beşiktaş forması altında başarısız bir sezon geçirdi. Beşiktaş'ın transfer fiyaskolarından biri olan Alman futbolcu bir sonraki sezonda Union Berlin'e gitti.

Vladimir Beschastnykh (Fenerbahçe)
Rusya'nın köklü takımlarından biri olan Spartak Moskova'dan 2002-2003 sezonu devre arasında transfer edilen oyuncu Fenerbahçe'de forma giydiği dönemde tam anlamıyla hayal kırıklığı yaşattı. Rus milli takımının önemli oyuncularından biri olan Beschastnykh forma giydiği 12 maçta sadece 1 gol atma başarısını gösterdi ve bir sezon sonra Fenerbahçe ile yolları ayrılarak Rus takımı Kuban Krasnador'a transfer oldu.

Frank De Boer (Galatasaray):
Hollanda'nın önemli oyuncalarından biri olan De Boer'in kariyerinde Ajax ve Barcelona gibi iki önemli takım bulunmakta. 2003-2004 sezonunda Barcelona'dan Galatasaray'a gelen futbolcu sezonun kötü transferlerinden biri olmak la beraber, ilerleyen yaşından dolayı fiziksel olarak zayıf durumda kaldı. İkili mücadelelerin çoğunu kaybetmesi ve kalecisine verdiği isabetsiz geri paslarla dikkat çeken De Boer, geçtiğimiz günlerde Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'i megalomanlıkla suçlayan röportajıyla tekrar gündeme geldi. Hollanda'lı futbolcu Galatasaray'dan sonra Glasgow Rangers takımına transfer olmuştu.

Juanfran García (Beşiktaş):
Vicente Del Bosgue döneminde 2004-2005 sezonunda sol kanat oyuncusu olarak Celta Vigo takımından Beşiktaş'a transfer edilen Juanfran, kötü bir performans göstermemesine rağmen Beşiktaş'ta ancak bir sezon forma giydi ve ardından Ajax'a kiralandı. 2005-2006 sezonunu Ajax'ta geçiren Juanfran bir sezon sonra Real Zaragoza takımına transfer oldu. Beşiktaş'ın sol bek problemine çare olabilecek potansiyele sahip olmasına rağmen Del Bosque'nin ayrılığıyla Beşiktaş'ta kalmak istemedi.

Tomas Jun (Trabzonspor):
Sparta Prag takımından 2005-2006 sezonunda Trabzonspor'a transfer olan Çek forvet, Karadeniz temsilcisi için olumlu bir transfer olarak gözükmesine rağmen Trabzonspor formasıyla gol bulamadı. Daha sonra Beşiktaş'a kiralık olarak transfer edilen oyuncu ligdeki ilk golünü Beşiktaş formasıyla attı. Ülkemizde başarılı olamayan Jun, şu an Teplice takımında forma giymekte.

Kurt van de Paar (Trabzonspor):
Hollanda'nın Twente takımından transfer edilen De Paar 2003-2004 sezonundan bordo mavili formayı sadece 3 maç giyebildi. Belçikalı orta saha oyuncusu Trabzonspor'da başarısız olduktan sonra Patro Eisden takımına transfer oldu.

Bernd Thijs (Trabzonspor):

Genk takımından 2004-2005 sezonunda Trabzonspor'a transfer olan orta saha oyuncusu bordo mavili takımın vasat oyuncularından biriydi. Trabzonspor forması altında gol sevinci yaşayamayan ön libero, bir sezon sonra Borussia Mönchengladbach'a transfer oldu. Thijs kariyerine şu an Gent takımında devam etmekte.

Marcelinho (Trabzonspor)
Trabzonspor 2006-2007 sezonunda tanınmış yabancılar transfer etmesine rağmen bu oyunculardan beklenilen verimi bir türlü alamadı.

Santos, Marsilya, Hertha Berlin gibi önemli takımlarda forma giyen Marcelinho ofansif orta saha mevkiinde Karadeniz ekibine pek katkıda bulunmadı. Trabzonspor'da 3 kez rakip fileleri havalandıran Brezilya'lı oyuncu şu an Bundesliga takımlarından Wolfsburg forması giymekte.


Kiki Musampa (Trabzonspor):
Marcelinho gibi 2006-2007 sezonunda transfer edilen önemli oyunculardan bir olan Musampa kariyerinde Athletico Madrid, Manchester City, Ajax ve Bordeux gibi önemli takımlarda forma giydi. Orta sahanın solunda vasat bir performans sergileyen Musampa Ziya Doğan'ın çalşıma metotlarından şikâyetçi olmuştu. Musampa Trabzonspor'dan sonra AZ Alkmaar'a transfer oldu ve şu an Şenol Güneş'in çalıştırdığı FC Seoul formasını giymekte.

Vicente Simao (Fenerbahçe):
Brezilyalı futbolcu 2001-2002 sezonunun devre arasında Sao Caetano takımından transfer edildi. Fenerbahçe ‘de yarım devre top koşturan 34 yaşındaki oyuncu bir sezon sonra Ankaragücü'ne transfer olmuştu. Yıldız oyuncu namıyla transfer edilen oyuncu, Fenerbahçe formasıyla gol sevinci yaşayamadı fakat ancak bir sonraki sezon Ankaragücü adına 2 gol kaydetti.
 
Mirowslaw Szymkowiak vardı bide.
 
Appiahta oLabiLirdi :) Çok GüzeL bi Performans Seyrederken oLana bak :) Suan AureLionun aLtenatiFini arıyor oLmicaktık , MaLdonado Gibi biri iLe kontenjanımızı doLdurmayacaktık :(
 
Geri
Üst