teyo pehlivandan palavralar

ereeeen

New member
Teyo pehlivan ihtilal dönneminde başından geçen bir olayı kahvede anlatır" ankarada kızılayda ferrarimle dolaşırken birden önüme solcular çıktı tam geri fitese taktım gaçacam voliyov sağcılarda arkadan gelir.

"teyo abi sen neyittin "ğardaş baktım olacağı yok YAN FİTESE TAKTIM yan yan öyle bi ğaçiram

:biggrin:biggrin:biggrin

birgün gahvede oturiram,telefon çaldi.
"pehlivan seni istirler diye seslendiler.
gaktım baktım. ariyan bizim kars valisi:

-"pehlivan sarıgamış'ta denize bir cip düştü!
biz uğraştık ama çıkardamadık.
buradakiler de diler ki bu cipi denizden çıkartsa
hasan galalı teyo pehlivan çıkardır.
"allahını seversen gel bize yardım et" diye yalvardı.
bunun üzerine gaktım bindim ata.
gettim sarigamış'a.
atladım denize, suya bir dumdum,
cip suyun dibinde.
bir goluma cipi taktım, öteki golumunanda
gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çıkardım.
ama gardaş cip bene çok ağır geldi.
tikkatli baktım ne görim.
meğerse cipe bir de vapur takılmış.
ben de gendi gendime ola bir cip bu
kadar ağır olmaz diyirdim.

:biggrin:biggrin:biggrin:biggrin




DEMİ MOORE ÖPÜŞÜMDEN TANIRMIŞ
Teyo Pehlivan anlatıyor:
Bir Gün Hasankalede belediye otobüsüyyle ABD’ye gidiyorum.
Bir baktım yolda Demi Moore’un arabasının tekeri patlamış.
Neyse gardaş.İndim aşağı, bir dakika sürmedi lastiği
tamir ettim.Bunun üzerine Demi,beni yemeğe davet etti.
Bende kıramadım gittim.
Demi teşekkür için beni yanağımdan öptü.
Bende onu yanaklarından öptüm.
Demi,bir daha öper misen,dedi.
Neyse bende birdaha öptüm.Demi bana,sen Doğulusun
bir daha öp bakayım;bende öptüm.İkinci kez öptüğümde
Demi,seni tanır gibiyim,Erzurumlu’sun.
Üçüncü öpüşümde Demi bu kez ,Vallahi ben seni tanıdım,
Sen Hasankaleli Teyo Pehlivansın, dedi.
Vallahi bende şaşırdım.Demi beni üç kez öpüşte tanıdı


:biggrin:biggrin:biggrin:biggrin



TEO PAEHLİVAN BU
işsiz erzurum gençleri teyyo pehlivan'ın etrafında televizyon izlemektedirler. tvde bülent ecevit hükümeti eleştirmektedir.. teyyo pehlivan bir iç çeker ve: "ecevit'e az öğüt vermedik okulda, bak nerelere çıktı adam" de. kimse inanmaz tabi. yalan derler, atmasyon derler. teyyo dayanamaz "kalkın ankara'ya gidiyoruz" der. köy aralarında para toplar bir grupla gider kahramanımız. ecevit onu kapıda karşılar. hürmet eder gönderir. yine bir gün cumhurbaskanı demirel konusmaktadır. teyyo yine tvye bakar, "az destek vermedik bu adama, bak nerelere geldi". yine kimse inanmaz, yine ahali toplanır, yine ankara yolları ve yine hürmet, devlet reisinden. bu sefer milletin ağzı yanmıstır, paraları da gitmistir ya bir müddet ses çıkartmazlar ta ki clinton tvye çıkana dek. teyyo yine bir iç çeker, "şu clinton'a az telefonda öğüt vermedim, az sohbet etmedik yüzyüze. bak nelere geldi" der. gençlerde zaten böyle hata bekledikleri için teyyo'yu yalancı çıkartmak adına hemen bir amerika turu ayarlar. beyaz saray önlerine gelirler ama baskan koruması jack bauer sadece bir kişiyi içeri alabileceğini söyler. bunun üzerine pehlivanımız içeri girer. yarım saat geçer ses yok. bir saat geçer ses yok. merak içinde köylü. ne yapalım ne edelim derken sokaktan kareem abdul jabbar geçmektedir. yanısırlar hemen. müslüman adam kıracak değil ya onları. "abi be şu bi zıplasanda içeride ne oluyor, bitiyor bize mi söylesen. meraktan catladık." kıramaz bu isteği kerim abdulcabbar. zıplar şöyle bir iki kere. döner köylülere. "yav içeride bizim teyyo pehlivan var ama diğerini tanıyamadım" der.
 

HTML

Üst