Passenger
DontWannaMyDiaßLo
- Katılım
- 24 Eki 2006
- Mesajlar
- 3,253
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Uzayın sonsuz olduğunu hepimiz biliriz ama sınırlarını çizebilir miyiz peki? Veya göklerin yedi kat olduğu söylenir de sonunu görebilir miyiz? Gören var mıdır?
Halbuki sevdalar öyle değildir. Bazı sevdalar vardır‚ sonsuz sanırsınız ancak öyle bir anda bıçak gibi kesilir ki‚ sanki o sevdaları siz hiç yaşamamışsınızdır. Bir anda neye uğradığınızı şaşırır‚ sükut-u hayale uğrarsınız. İşte bu durumlarda sizi hayata bağlayan mutlaka başka şeyler vardır. Başka zevkler‚ başka dünyalar‚ başka uğraş ve meşgaleler.
Karanlık bir yolda meşalelerin aydınlattığı yolda meşgalelerle iştigal etmek kadar insanı tatmin eden bir duygu yoktur. Hep yenisini ararız‚ hep daha güzeline ulaşmak için uğraş veririz. Belki de bu iştigaller neticesinde içerisinde bulunduğumuz ortamdan bir an sıyrılıp ‚ başka dünya ve diyarlara adım atarız.
İşte Fenerbahçe de bizim için aynen böyledir. Aslında meşgale sanırız ama çok ta iyi biliriz ki‚ bizim meş´alemizdir.
Hangimiz ayrılıkları yaşamadık ki şu kısacık hayatta? Hangimizin sevdikleri terk etmedi ki zamanlı veya zamansız? Sebepli veya sebepsiz? Hangimiz özlemleri burnumuzda tütercesine aramadık ki? Hangimiz daha mutlu olmak istemedik ki?
İşte bütün sevdiklerimiz yok olup gittiklerinde bile bizi terketmeyen bir sevgili vardı bu dünyada :
Fenerbahçe...
Fenerbahçe idi o sevgilinin adı. Fenerbahçe idi o terketmez ve de terkedilmez sevdanın adı. Fenerbahçe idi bu sevdanın tarifi..
"Aklıma bakıyorum; idrakime bakıyorum;yüzüme ellerime bakıyorum‚hepsini geri vereceğim gün geliyor‚diyorum.
Yakında pek yakında‚ vücudum mahfazası açılıp içindekiler dağılacak‚idrakim sönecek‚kuvvetlerim aletlerim duracak ve bana " öldü!" diyecekler.
Zaten sen bunları bana verirken geri alacağını söylemiştin sevgilim. Onun için ne esef ediyorum ne de şikayetçiyim. Ama bu varlığı gizlice ihya ederken ecza ve azaba mahrum edildiğim anda‚ gene benimle beraber olacağını vadeden sensin. Unutmadın değil mi? Fenerbahçem de unutmayacaktı ve de unutmadı da..
Hakimin şanı budur ki gönlü bahçesini durmadan gezer ve bu geniş bahçeye layık olmayan fazlalıklar bulursa koparır atar. Kh tevhid semtini yoklar‚ tereddüt ve ikilik bulursa çekip çıkarır. Kh sabır semtine uğrar‚ şikayet ve elem bulursa koparıp atar. Kh rızaya girer gazap ve isyan bulursa ezip çiğner.Kh muhabbeti dolanır‚ Hak´tan başkasından zevk duyarsa onları yok eder. Ben hakimdim ama Fenerbahçem beni hiçbir zaman mahkum etmedi...
İşte bu noktada hak olan ve gerçek olan bir sevgidir bizlerin gönlündeki sevgi. İşte bu sevginin ateşi 100 yıl önce yakıldı naciz bedenlerde‚ gönüllerde. Kimimizi kor etti‚ kimimizi kör.. Ama asla hiçbirimizi terketmedi.
Terkedilmeyen sevda ve sevgilerden yolu geçen‚ sevdaya ve sevgiye önem verenlerin ab-ı hayat çeşmesinden içtiği bir pınardır Fenerbahçe.. O pınarın başında pusu kurmuşlardır çok zaman‚ ama o pınar berraklığından asla taviz vermemiştir.
Fedakarlık‚ muhtaç olan tarafa düşen bir yüktü. İhtiyaç her zahmetin ağırlığını hafifleten bir kamçıdan başka neydi peki? Fenerbahçemiz bizden fedakarlık istediği zaman ne zaman vermedik ki? Ama bizim kamçılarımız Fenerbahçemize ne zarar verdi veya verecek hiç düşündük mü? Yoksa biz ihtiyaçlarımıza binaen bir kamçı mı almıştık elimize?
Aşk‚ ezeli hatırlamanın tek yoludur. Bu yolun müşkülleri ve sırları‚ ancak onun elsiz eli ile çözülür. İşte bizim için şanlı olan da‚ kökleri ezelde‚ meyvesi ebed de olan Fenerbahçedir.
Ezelden ebede bu sevdaya omuz verenlere selam olsun..
Sevgililer gününüz kutlu olsun..