Temel Kavga Kadın Üzerine...

Thorpedo

New member
Katılım
23 Ağu 2005
Mesajlar
923
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
lane # 4 !
Giyim-kuşam üstüne tartışma bir toplumda siyasal yaşamın en önemli konusuna dönüştü mü, biliniz ki ortada bir çarpıklık, ilkellik, ham ervahlık, softalık, mollalık, akılsızlık vardır...

Türkiye'de siyasal kavganın en önemli konusu uzun bir süreden beri ne?..

Türban!..

Baş örtüsü..

Çarşaf..

Tek sözcükle:

Tesettür!..


*

Dikkat buyrun!..

Erkeğin giyim-kuşamı üzerine tartışma, kavga, dalaş ve politika hırgürü yok...

Kavga kadın üstüne...

Erkek politikacı, ister başbakan olsun, ister cumhurbaşkanı, ister bakan ya da milletvekili, tam bir Avrupalı gibi giyiniyor...

Avrupalı ya da Amerikalı ne demek?.. Kravatına, Frenk gömleğine, kostümüne bakarsanız; "bizimki" Batılıdan da şık... Bizim "Ilımlı İslamcı" nın yanında "kâfir" ya da " zındık" Hıristiyan halt etmiş...


*

Oysa dini bütün Müslüman erkeği nasıl giyinir?..

RTE gibi mi?..

Gül gibi mi?..

Yok canım...

Haydi Suudi'yi, Kuveytli'yi, vesaireyi bir yana bırakalım, İran'daki Ahmedinejad gibi şu kravat denen "medeniyet yuları" nı takmayan bir milletvekilimiz var mı?..

Meclis'e kravatsız girmek neden yasak?..

Meclis'e türbanla girmek neden yasaksa, kravatsız girmek de ondan yasak...

Giyim-kuşam kurallarını muaşeretin ve protokolün dışına çıkarıp da devrim-karşıdevrim çatışmasında tesettürü dinci silah gibi kullanmaya başladınız mı iş değişir...

*

Evet, dikkat buyrun...

Erkeğin giyim-kuşamı üzerine hırgür yok...

İslamcı kâfirlerin tümü Frenk erkeğine taş çıkartıyorlar...

Kavga kadın üstüne...

Dinci köken, bu kavganın itici gücünde geride kalıyor; erkeğin kadın üstündeki egemenliği, yetkisi, üstünlüğü, kıskançlığı, kompleksleri, cinsel çıkarları, özçıkarları, babalanması önde geliyor...

Erkek erkekliğini duyumsamak ve çarpık yoldan tatmak için kadını kapatmak istiyor...

*

Kadın taifesi erkekle bir ya da eşit olabilir mi?

Bizim Cumhurbaşkanı Gül tıpatıp Frenk gibi giyinecek...

Başbakan RTE Frenk gibi giyinecek...

Ama, eşleri Frenk gibi giyinemeyecek...

İslamcı politikacıların hanımları ikinci sınıf yaratık olduklarından örtünecekler...

İşte bütün sorun ya da eski deyişle "mesele" bu noktada odaklanıyor...

Kadın, insanlaştıkça, giyim-kuşamda erkekle eşitleşecektir...

Erkek egemenliğinden kurtulacaktır...

Özgürleşecektir...


İLHAN SELÇUK-CUMHURİYET
19.09.2007
 
hakaret yasak..
bölüm kurallarını okuyunuz..
 
sANA ÖYLE GİYİN DEMİYORLARKİ KARDEŞİM.tERCİHLERİ BU.nASIL İSTERSE ÖYLE GİYİNİR.Kravat takmakla frenk olunuyorsa pazar günü tatil yapmak bizi hristiyan yapmaz.İşinize geldiği tarafından bakmayın.Gözlükleri değiştirin artık.
 
Thorpedo' Alıntı:
İslamcı politikacıların hanımları ikinci sınıf yaratık olduklarından örtünecekler...


İLHAN SELÇUK-CUMHURİYET
19.09.2007

sınıf ayrımı yapanlar; bu yazıyı yazan, dinden bi haber olan, dinin gereksinimlerini yaptıklarından dolayı onların yaratık olduğunu düşünen, akılcı yaklaşımdan uzak, .......'dır.
 
ben başörtüsüne karşı değilim, fakat türbana/tesettür e karşıyım nedeni basit: kanımca türbanlı/tesettürlü çoğu kadın bunu siyasi simge haline getiriyor. normal başörtüsünü ise yıllardan beri ninelerimiz zaten takıyor onun için onda bir art niyet güdemeyiz. türban sorunu ise çok uzun zamandır gündemde değil....
 
Neyin siyasi simgesi be kardeşim.Bu gün başbakan açıklama yaptı.O na da aynı soru geldi.Türban siyasi bir göstergedir diye.Şimdi;
Benim müdürüm CHP li eşi Türbanlı,
Ben Akpartiye oy verdim eşim Türbanlı,
Kayınbiraderim ve bacanağım ülkücü,eşleri kapalı,
Annem Türbanlı,varsa yoksa Erbakan Hoca,
Şu teröristlerin bile bir çoğunun eşi yada kardeşleri türbanlı.
EEEE
Neyin siyasi simgesi
Bence sadece inançlarının.
Siz ce?
 
işte at gözlüklü bi arkdas daha...kımse zorla başörtüsümü takın diyo bu insanlara
herkes inandığı gibi yasar..inandığı gibi ölür..
 
Burada dikkat edilmesi gereken bir kaç nokta var.Öncelikle sanırım frenk tarzı derken batılılardan söz edilmiş.Ancak unutulan bir şey var ki frenklerin dini olan hıristiyanlıkta ve tüm semai dinlerde örtünme var.
İncilde çok acık ifadelerle yeni Ahit'in mektuplar bölümünde 1.Korintoslular'a mektup (11/14-15) kadınların özellikle ibadet esnasında başlarını örtmeleri emrediliyor. PAVLOS'un KORİNTİLİ'lere 1. MEKTUBU S.11 ; '............ Başını örtmeden dua eden yada peygamberlik eden her kadın başını küçük düşürür, böylesinin başı traş edilmiş bir kadından farkı yoktur. Bu nedenle ve melekler uğruna kadın bir yetki nişanesi olarak başını örtmelidir. (a.13) :Siz kendinize zarar verin. Kadının örtüsüz başla Tanrı'ya yakarması uygun mu? Bu ayet şöyle bitiyor. (a.16) ' BU KONUDA ÇEKİŞMEK İSTEYEN BİRİSİ VARSA ŞUNU BİLSİNKİ BİZİM YADA , TANRI'NIN TOPLULUKLARININ BAŞKA BİR GELENEĞİ YOKTUR.'
Bizim yüce kitabımızda örtünme bahsini zaten hepimiz biliyoruz.Dikkat çekici başka bir nokta ise Kuran-ı kerimde kadının örtünmesinin emredilmesinin nedeni erkeğin nefsine karşı kadını ve onurunu korumaktır.Kadını aşağılayıp ikinci sınıf insan sınıfına sokmak değil..Örtünmenin ana gayesi, sadece saçın görünmemesi de değildir.kadını yabancı erkeklerin gözlerinden korunmak, yaratılış itibarı ile çekici ve güzel olarak yaratılan kadını yabancıların nazarlarından saklamaktır. (Bu nedenle tesettür aracı olarak peruk takanlar bana hep show peşinde ve samimiyetsiz geldi.Çünkü amaç erkeğin ilgisini çekmeyecek bir görüntüye kavuşmak ise peruklada en az açık başla olduğu kadar çekici olabiliyorlar.kaldıki peruk hiç bir şekilde tam tesettür sağlamaz.)
Sadece örtünme bahsinde değil dinimizde Kadın hiç bir konuda, yaratılış itibariyle erkeğe göre ikinci derecede bir değere sahip değildir. İlke olarak insanların en değerlisi, “takvâda (güzel şeyler yapma ve kötülüklerden sakınma da) en üstün olanıdır” (el-Hucurât 49/13) Kurân-ı Kerim’de, farklı fizyolojik ve psikolojik yapıya sahip olan kadın ve erkekten biri diğerinden daha üstün veya ikisi birbirine eşit tutulmak yerine, birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiştir. (el-Bakara 2/187)
İslâm dininin kadına tanıdığı hakların değer ve önemini daha iyi kavrayabilmek için İslâm’dan önceki çeşitli toplum ve medeniyetlerde kadının durumu çok iyi değerlendirilmelidir. Kadının insan olup olmadığının, ruhunun bulunup bulunmadığının tartışıldığı, tamamen erkeğe tabi olduğu ve sürekli vesayet altında bulunduğu, hatta mirastan hisse alması bir yana, kendisinin bile miras malı gibi değerlendirildiği bir dönemde, yüce İslam dini; kadının da insan olduğunu beyan etmiş, mirastaki haklarını ortaya koymuş, onu sadece emir alan değil, yerine göre emir veren konumuna yükseltmiş ve kadını olması gereken yere koymuştur.
İslam’ın ilk yıllarında kadının her zaman hayatın içinde olduğu bilinmektedir. Kadınlar camiye gelirler, Peygamberimizin huzurunda oturur; belki bugün bile kadınların sormaya cesaret edemeyecekleri kendi özel durumlarıyla ilgili konuları hiç çekinmeden sorarlardı. Camide ibadetlerini yaparlar, Peygamberimizin konuşmalarını dinlerlerdi.
Bu uygulama daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Nitekim, Hz. Ömer bir hutbesinde kadınlara verilen mehirin yüksek oranlarda tutulduğunu, bunun miktarının azaltılması gerektiğini söylediğinde, mescitte bulunan kadınlardan birinin ayağa kalkıp; “Allah’ın bize vermiş olduğu hakkı sen bizden alamazsın. Çünkü bu, Kur’an’da bulunan bir hükümdür” diye itiraz ettiği, Hz. Ömer’in de bu itiraz karşısında “Allah’a şükürler olsun, benim halkımın arasında yanlışımı düzeltecek böyle kadınlar var” dediği tarihi kaynaklarda kayıtlıdır.
İslam tarihine ve İslam ülkelerindeki uygulamaya bakıldığında, Peygamberimiz döneminde kadınlara tanınan hakların; daha sonraki dönemlerde geleneklerin din gibi algılanması ve dini takkiyeler yada yönetimi elinde bulunduran sınıfların çıkarları,kadının siyasi istismar aracı olarak kullanılması gibi sebeplere bağlı olarak azaldığı hatta yok edilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Bu anlayışın etkisiyle bazı ülkelerde kadın; obje olarak değerlendirilmiş, horlanmış ve toplumdan tecrit edilmiştir. Bu uygulama asırlarca dünyanın her yerinde farklı din mensupları tarafından da benimsenmiştir. Yakın zamanlara kadar, bazı istisnalar dışında erkeklerle kadınlar medenî ve siyasî haklarda eşit değildi. Son yüzyıla kadar Batı toplumu kadın hakları konusunda kötü bir sınav vermiştir. Biz Türk kadınları olarak Atamız sayesinde dünya yüzündeki hemcinslerimizden çok daha önce erkeklerle eşit haklara kavuştuk.
Netice itibariyle söylenecek şey şudur: İslam Dini’ne göre insan insana eşittir. Bu anlayışta kadın-erkek ayırımı kesinlikle söz konusu değildir.Saygılar....
 
dini inançları için başını kapatan tesettüre giren kadınlar var olmakla beraber, sırf ailesinin veya kocasının baskısıyla tesettüre giren kadınlarda var. bu bir gerçek. Adam içki içer, namaz kılmaz ama sırf kıskançlığından karısını tesettüre sokar. bu tiplerde var çevremizde. biraz dikkatlice baktığınızda bunu görebileceksiniz.
 
Sedapınar kardeşim bize diyecek bir şey bırakmamış Allah razı olsun...

Kendi cephesi nazarında iddalı bir köşe yazarı olarak tanıdığım İlhan Selçuk' unda böyle basit bir yazı döktürmesine şaşırdım. O kadar açık vermiş ki her yerden vurabilirsin.

Neyse ben şu cümlesi ile ilgili bir anektod vermek
istiyorum:

alıntı:
Haydi Suudi'yi, Kuveytli'yi, vesaireyi bir yana bırakalım, İran'daki Ahmedinejad gibi şu kravat denen "medeniyet yuları" nı takmayan bir milletvekilimiz var mı?..

Var İlhan Selçuk var üstelik sen onu çok iyi tanırsın..

KRAVATI BELİNE DOLAYAN ADAM ! SERDENGEÇTİ


1056.jpg


Osman Yüksel Serdengeçti! Batılılaşmayı protesto için Meclise kravatsız giren milletvekili olarak da ün kazandı. Kravat dayatmasına isyanını, kravatı beline dolayarak Genel Kurula girmesi ile gösterdi. Serdengeçti, tepkiler üzerine Madem kravat takmak şart, ha boynuna takmışsın ha beline.. Ne farkeder? diyerek, şekilci anlayışla dalgasını geçti.
 
yazılanların buyukbır bolumune katılıyorum gercekten de bu olay kadın uzerıne bır kavga halıne geldı.Erkekler ınancları geregı papaz kıyafetıyle meclıse gırse nolur merak edıyorum.Heralde anayasayı degıstırıp ıdamın onunu acarlar.



sedapinar' Alıntı:
kadının örtünmesinin emredilmesinin nedeni erkeğin nefsine karşı kadını ve onurunu korumaktır.Kadını aşağılayıp ikinci sınıf insan sınıfına sokmak değil..Örtünmenin ana gayesi, sadece saçın görünmemesi de değildir.kadını yabancı erkeklerin gözlerinden korunmak,

Kutsal kitabimizda yazilan herseyi belirli cerceve icersinde herkes kendince yorumlaya bilir.yukarida yazdiklarin kendi yorumun mu bilmiyorum ama yorumun doga kurallarina aykiri oldugunu belirtmek istedim.

kadının örtünmesinin emredilmesinin nedeni erkeğin nefsine karşı kadını ve onurunu korumaktır.

bitkiler bile tozlasma (üreme) icin baska canlıların ılgısını cekmek zorundadır.Guzel renklerı yada yaydıkları kokularla boceklerın ılgısını cekmeye calısırlar.Yanı ınsanlar da bırbırlerını sevmek,bırseyler paylasıp dunyaya yenı guzellıkler katmak ıcın esıt mıktard bırbırlerının ılgısıne muhtactır..Bır erkek kadına bakınca ne kadının onuru sarsılır nede bır kadın bır erkege bakınca erkegın onuru sarsılır.Eger mılletımız erkegın kadına sacını ortmeden bakmasını onur kırıcı buluyorsa saygı duyarım .eger boyle bır ınanca sahıplerse de kadınları bır odaya kapatıp ona kendı erkegını secme ve secılme fırsatı vermeden belırlı bır para karsılıgı satmalarını onerırım.

kadını yabancı erkeklerin gözlerinden korunmak,

Ornek vermek gerekırse göreneklerımızde nısan yuzuyu takmıs bırkımseye cogu ınsan baska bır nıyetle bakmaz.(azınlık kesım her zamn vardır ve onların beyınlerı ıcın herdurum aynıdır). Ama yabancı erkekle kast edelın cekırdek aıle dısandakıler ıse ust tarafta yazdıklarım daha acıklayıcı olur.

not; yazdıklarımı artnıyetlı bır elestırı olarak degıl beyın fırtınası yaratmak amaclı bır yazı olarak kabul edersen sevınırım.
 
sonersen' Alıntı:
Kutsal kitabimizda yazilan herseyi belirli cerceve icersinde herkes kendince yorumlaya bilir.yukarida yazdiklarin kendi yorumun mu bilmiyorum ama yorumun doga kurallarina aykiri oldugunu belirtmek istedim.

kadının örtünmesinin emredilmesinin nedeni erkeğin nefsine karşı kadını ve onurunu korumaktır.

bitkiler bile tozlasma (üreme) icin baska canlıların ılgısını cekmek zorundadır.Guzel renklerı yada yaydıkları kokularla boceklerın ılgısını cekmeye calısırlar.Yanı ınsanlar da bırbırlerını sevmek,bırseyler paylasıp dunyaya yenı guzellıkler katmak ıcın esıt mıktard bırbırlerının ılgısıne muhtactır..Bır erkek kadına bakınca ne kadının onuru sarsılır nede bır kadın bır erkege bakınca erkegın onuru sarsılır.Eger mılletımız erkegın kadına sacını ortmeden bakmasını onur kırıcı buluyorsa saygı duyarım .eger boyle bır ınanca sahıplerse de kadınları bır odaya kapatıp ona kendı erkegını secme ve secılme fırsatı vermeden belırlı bır para karsılıgı satmalarını onerırım.

kadını yabancı erkeklerin gözlerinden korunmak,

Ornek vermek gerekırse göreneklerımızde nısan yuzuyu takmıs bırkımseye cogu ınsan baska bır nıyetle bakmaz.(azınlık kesım her zamn vardır ve onların beyınlerı ıcın herdurum aynıdır). Ama yabancı erkekle kast edelın cekırdek aıle dısandakıler ıse ust tarafta yazdıklarım daha acıklayıcı olur.

not; yazdıklarımı artnıyetlı bır elestırı olarak degıl beyın fırtınası yaratmak amaclı bır yazı olarak kabul edersen sevınırım.

Öncelikle kitabımızda yazılanları hiç kimse kendi kafasına göre yorumlayamaz baştan yanlış düşündüğün için konu üzerinde topyekün yanılgıdasın.

Örtünmenin amacı bakılması haram olan yerlerin kapanmasıdır. sebebini nedenini araştırma yoluna gitmeden evvel öncelikle bu şiara teslim olunacak, sebep? Allahın emri olduğu için.
Üstelik konu ile ilgili ayet şöyledir:" Ey peygamber! Hanimlarina, kizlarina ve müminlerin kadinlarina hep söyle de cilbablarindan (dis elbiselerinden) üzerlerini simsiki örtsünler. Bu onlarin taninmalarina, taninip da eziyet edilmemelerine en elverisli olandir. Bununla beraber Allah çok bagislayicidir, çok merhamet edicidir." (Ahzab Suresi /59)

Örtünme burada görüldüğü gibi kadını koruyan bir etkendir canlıların ilgisini çekmekten bahsederek insanları hayvan veya bitkilerle eş tutmuşsun, kadının başkasının ilgisini çekme lüksü yoktur, İnsanlar evlenirler, o şekilde eş olurlar, hayvanlar ise çiftleşme zamanlarında kur yaparlar dikkat çekerler v.s. Hayvanlaşan insanlardada aynı karakterler görülür tabi.
Evlilik münasebetiyle eş adaylarının birbirini görmesi meşru ölçülerde caizdir. Kızını odaya kapatıp satan tabir ettiğin insanları, islam hukuku ile bir tutmamanı öneririm.
Evli veya nişanlı bayanlar bu toplumda veya başka bir yerde taciz edilmiyormu? Tecavüze uğramıyormu? Rahatsız edilmiyormu?
İşte İslamiyet kadının örtünmesini emretmiş bu sayede kadını korumuş, cinsel istismar aracı olmaktan kurtarmıştır. Günümüzde kadınların et pazarı gibi açık saçık magazin vitrinlerinde boy göstermesini teşvik eden zihniyet kadını aşağılayan, onurunu ayaklar altına alan, şerefini iki paralık eden zihniyettir.
 
kadının başkasının ilgisini çekme lüksü yoktur

aslinda bu laftan sonra soyleyebilek biseyim yok daha dogrusu bu cumlendeki bakis acin benim felsefemde barinmayan turden.

ama sana bir soru sormak istiyorum merakimdan dolayi

madem kadının başkasının ilgisini çekme lüksü yok ozmn asik olmak diye bisey varmdir? yada erkegın kadına kadının erkege asık olma luksu varmıdır? sımdıden tesekkur ederım bu konuyla ılgılı daha fazla bırsey yazmayacagım cunku ınacları tartısmak gıbı yanlıs bır sey yapmak ıstemıyorum.
 
sonersen' Alıntı:
kadının başkasının ilgisini çekme lüksü yoktur

aslinda bu laftan sonra soyleyebilek biseyim yok daha dogrusu bu cumlendeki bakis acin benim felsefemde barinmayan turden.

ama sana bir soru sormak istiyorum merakimdan dolayi

madem kadının başkasının ilgisini çekme lüksü yok ozmn asik olmak diye bisey varmdir? yada erkegın kadına kadının erkege asık olma luksu varmıdır? sımdıden tesekkur ederım bu konuyla ılgılı daha fazla bırsey yazmayacagım cunku ınacları tartısmak gıbı yanlıs bır sey yapmak ıstemıyorum.

Bakış açım, şahsi felsefem değil dinimin emrettiğidir. İtaat edip etmemek kulun kendi problemi.

Aşık olmak elbette vardır. İnsanların birbirine aşık olması için dinin emrettiği meşruiyet dairesinden çıkması mı gerekiyor? Veya aşık olmak veya aşık etmek için argo tabirle takla atmak mı gerekiyor?
 
sonersen' Alıntı:
Kutsal kitabimizda yazilan herseyi belirli cerceve icersinde herkes kendince yorumlaya bilir.yukarida yazdiklarin kendi yorumun mu bilmiyorum ama yorumun doga kurallarina aykiri oldugunu belirtmek istedim.

kadının örtünmesinin emredilmesinin nedeni erkeğin nefsine karşı kadını ve onurunu korumaktır.

bitkiler bile tozlasma (üreme) icin baska canlıların ılgısını cekmek zorundadır.Guzel renklerı yada yaydıkları kokularla boceklerın ılgısını cekmeye calısırlar.Yanı ınsanlar da bırbırlerını sevmek,bırseyler paylasıp dunyaya yenı guzellıkler katmak ıcın esıt mıktard bırbırlerının ılgısıne muhtactır..Bır erkek kadına bakınca ne kadının onuru sarsılır nede bır kadın bır erkege bakınca erkegın onuru sarsılır.Eger mılletımız erkegın kadına sacını ortmeden bakmasını onur kırıcı buluyorsa saygı duyarım .eger boyle bır ınanca sahıplerse de kadınları bır odaya kapatıp ona kendı erkegını secme ve secılme fırsatı vermeden belırlı bır para karsılıgı satmalarını onerırım.

kadını yabancı erkeklerin gözlerinden korunmak,

Ornek vermek gerekırse göreneklerımızde nısan yuzuyu takmıs bırkımseye cogu ınsan baska bır nıyetle bakmaz.(azınlık kesım her zamn vardır ve onların beyınlerı ıcın herdurum aynıdır). Ama yabancı erkekle kast edelın cekırdek aıle dısandakıler ıse ust tarafta yazdıklarım daha acıklayıcı olur.

not; yazdıklarımı artnıyetlı bır elestırı olarak degıl beyın fırtınası yaratmak amaclı bır yazı olarak kabul edersen sevınırım.
Eleştiriniz için teşekkürler.Bende konunun inançların tartışılması noktasına gelmemesi açısından son kez yazıcam.
Değerli kardeşim önce bir erkeksiniz ve toplum içinde kadın olarak yaşamanın nasıl bişey olduğunu bilmeniz çok zor.Dışarıya çıktığınız andan itibaren kendinizi bir sürü şeye karşı korumak durumundasınız.21 yaşındayım. iki yıldır evliyim ve 2 yıldır alyans taşıyorum.Ve inanın sandığınız gibi alyans bir zırh yaratmıyor.Kendimce bulabildiğim en iyi korunma yöntemi yolda sürekli kaldırım taşlarını sayarak yürümek. Böylece kimsenin baktığını görmüyorum ve en azından içim bulanmıyor.Okula eşim bırakır ve alır bu sadece onun tercihi değil benimde ricam.çünkü toplu taşım araçlarındaki duruma Allaha şükür şahit olmadım ama arkadaşlarımdan fazlasıyla dinledim.17 aylık bebeğe tecavüz eden pisliklerin yaşadığı bir dünyanın içindeyiz.Toplumda cinsel şiddet ve istismar inanın bir erkek olarak sizin gördüğünüzden çok daha ileri boyutlarda.Korkarım ne bu tür seviyesiz şahıslar ne de onların mağduru olan bayanlar hiçde azınlıkda değil.Aslında azınlıkta yada çoğunlukta olmasıda önemli değil.
Kaldıki doğadan sözetmişsiniz.Ancak ben bir kadın olarak yabancıların bakışlarını üstümde hissetmekten ve başka erkeklerin ilgisini çekmekten asla mutlu olmadım olmamda mümkün değil.Herhangi bir hem cinsiminde bu tarz şeylerden mutlu olabileceğini hiç sanmıyorum en azından büyük bir bölümünün.Kaldıki mevzu tanımaksa sevdiğim insanın gözünde dış görüntümün kişiliğimin önüne geçmesi beni sadece kırar.Hem kalbimi hem onurumu.Evet doğanın dişi ve erkekle ilgili birtakım kuralları var.Ama korkarım bu tarz konulara biz insan oğlu hiç bir dönemde hayvanlar yada bitkiler kadar masum ve doğal bakamadık.Hangi hayvan yada bitki türünde taciz var.İstismar var.Oysa insan toplumunda heryerde mevcut işte okulda sokakta.Hatta Allah esirgesin aile içinde.Kaldıki insanlarda kadın erkek ilişkilerinde tek amaç doğadaki gibi neslini sürdürmek değil.Sağlıklı ve sıcak yuvalarda yaşayan aileler kurmak.Bu değeride hayvan ve bitkilerdeki kadar basite indirgeyemeyiz.
Neyse konuyu daha fazla dağıtmadan son olarak şuna değinmek istiyorum.Evlimisiniz bilemem ama lütfen bir an düşünün eşinizin yada sevdiğiniz hanımın kaba bir tabirle elin adamlarının bakışları altında bir yaşam sürmesini onaylayabilir misiniz?.Ben asla ihtimal vermiyorum.Çünkü hayata hangi açıdan bakarsak bakalım yüreğimizdeki ve beynimizdeki namus inancıyla bağlıyız.Ve sevdiğimiz kişiyi diğer kişilerin bakışlarıyla bile paylaşamayız.Bizi insan olarak hayvanlardan ayıran en güzel yanımızda bu zaten.İşte dış dünyadaki kadının istismarı çarpıklığının içinde dinin kadını koruma adına öngördüğü yol örtünmek.Yolda yere bakarak yürümek gibi bir savunma mekanizması yani.Yoksa bunun belirttiğiniz şekilde kadının parayla satılması gibi çirkin bir yöntemle ilgisi yok.Kadının aşağılanmasıylada açıklanması asla mümkün değil.Ve bir şeyden kesinlikle eminim eğer her insan kadına dinimizin verdiği samimi değer ve saygının yarısını gösterseydi inanıyorumki Kitabımızda örtünme diye bir hüküm olmazdı çünkü buna gerekde kalmazdı.Saygılar.
 
Geri
Üst