Tek suçum 'yerleşik düzene karşı' durmak değilmiş!

Gentle_man

New member

Bir dostum söyleyene kadar ben de fark etmemiştim, o uyarınca inceledim ve "korkunç" gerçeği daha net gördüm: Kim "evrim dayatmasına" karşı koymuş ve bu safsatayla savaşmışsa, bulunduğu ülkede "linç edilmiş"! Her türlü karalama-iftira kampanyasıyla karşı karşıya kalmış, hatta bazıları hapse atılmış, "deli damgasıyla" hastanelere kapatılmış...
Sevgili dostlar, Türk kamuoyunda bana yönelik "saldırıyı" anlamaya-anlamlandırmaya çalışırken, genel olarak "sebep-sonuç ilişkisini" yerleşik düzenle verdiğim savaşa dayandırmıştım. Önemli bir ayrıntıyı, "evrim dayatmasına" karşı verdiğim mücadeleyi, yaptığım programları gözden kaçırmışım. Onların da ciddi bir düşman kitlesi yarattığını yeni fark ettim. Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki, dünya genelinde evrim algılamasını yayarak insanları "yaratıcısızlaştıran" güçlü bir şebeke var...
Uzun lafın kısası; gerek "yerleşik düzene karşı", gerek diğer inandıklarım yolunda mücadelem "bana ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar" sonuna kadar devam edecek. Ben bu yolda "yok olabilirim". İnanın hiç önemli değil. Bugün anlaşılmayabilir ama yıllar sonra "küresel-yerel emperyal" güçlerin bu ülkede "kaybettikleri" taban sayesinde bu halkın nasıl kazandığı çok net anlaşılacak...

Evrim manifestom ve güncellemeler...
Sevgili dostlar, daha önce "yaratıcısız ortaya çıkış ve takip eden evrim" ile ilgili görüşlerimi birçok kez yazmış ve son yazımda "manifesto" şeklinde de toplamıştım. O günden bugüne özellikle son dönemde "edindiğim bilgiler" eşliğinde bu manifestoyu güncellemek ve sizlere aktarmak istiyorum:
1- Einstein: Tanrı zar atmaz... Atar mı? Bir atom içinde en çok dikkat çeken nokta, çekirdeği elektrik yükünden oluşan bir zırh gibi kuşatan elektronların, atomun içinde en ufak bir kazaya yol açmamaları! Felaket sınırında "dolaşan", matematiksel olarak "olması ihtimali" yüksek olan böyle bir kaza asla gerçekleşmez! Matematiksel olarak "mümkündür" ama olmaz. Tüm işleyiş mükemmel bir düzen ve kusursuz bir sistem içinde devam eder. Birbirlerinden herhangi bir farkları bulunmayan bu elektronların farklı farklı yörüngelerde bulunmaları, son derece şaşırtıcıdır. Sistemi kuran zar atmaz!
2- Matematiksel olarak "yoktan var olmak" mümkün mü? Elektrondan başlayarak "tesadüfün" ana denklem içinde yer almadığı bir mekanizma içinde canlı organizmaların ve daha sonrası oluşan "mükemmel varlık" olan insanın ortaya çıkması, tek hücrenin "bir zekânın müdahalesi" olmadan bugün gördüğümüz "mükemmel bize" dönüşmesi tek kelimeyle, olanaksız!
3- Canlının ortaya çıkması haricinde, "yaşayabileceği uygun bir ortam" oluşması mümkün mü? Matematiksel olarak böyle bir ihtimal "0" ile tanımlanabilir. Tekrar ediyorum: Böyle bir ihtimal, yani "mükemmel bir dünya ve içindeki biyolojik sistem", matematiksel olarak "ifade edilemez". Söz ile ifadesi "imkânsız"!
4- Karşı olduğumuz "evrim" kavramı mı yoksa "rastlantısal başlangıç mı"? Bilime ve kavramlarına asla karşı olamayız! Evrim yani "değişim-gelişim" var ve ispatlanabilir. Evrim "süreklidir", her yerdedir ve "bilinçli bir zekânın yaradılışı başlattığı" süreç içinde "iyiye ve güzele doğru" evrim veya "tekâmül" maddi-manevi anlamda devam eder.
5- Canlı-cansız bütün sistemler "evrim" içindedir, bu inkâr edilemez. Ama bu evrim "ilk yaratılış sırasında" konan "kuralların içinde kalır". Ve biz tahmin edilebilen veya algıladığımız kadarıyla "öngörebildiğimiz" bu yapıya "düzen", sıçramalara da "düzensizlik" deriz. Burada konuyu biraz daha açayım: Kuantum teorisi "lineer olmayan" yani bizim "idrak kapasitemize göre" olmaması gereken ama "her seferinde şaşmadan" olan olayları açıklamada önemli bir adım atmış ve aslında "kaos" dediğimiz her şeyin bir üst algılamaya göre "kozmos" olduğunu ispat etme yoluna girmiştir. Bütün ihtimaller aynı anda gerçektir ama her seferinde sadece "olması gereken seçenek" hayata geçer!
Son söz: Elektron her zaman yolunu bulur! Öyle "yaratıldığı" için!

07 Kasım 2010 Pazar, 12:06:37

Kaynak
 

HTML

Üst