alpo96
New member
- Katılım
- 22 Haz 2008
- Mesajlar
- 39
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Trabzonspor'un Gineli oyuncusu İbrahima Yattara, tek düşüncesinin bordo-mavili forma altında şampiyonluk yaşamak olduğunu söyledi.
Yattara, Trabzonspor'un resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, Trabzon'un yuvası olduğunu ifade etti. Geçen sezon kendisini pek başarılı bulmadığını vurgulayan Yattara, bu durumun sadece kendinden kaynaklanmadığını, takım olarak da çok başarılı bir performans gösteremediklerini kaydetti. Trabzonspor'u çok sevdiğini ve takımdan ayrılmayı hiç düşünmediğini ifade eden Yattara, bu nedenle yönetim kuruluyla görüşerek her konuda anlaşmaya vardıklarını belirtti.
Türkiye liglerinde oynayan en iyi Gineli futbolcu olmadığını, ancak en iyilerinden biri olduğunu kaydeden Yattara, ''Milli takıma çağrılmak için öncelikle kulüp maçlarında da düzenli oynamak gerekiyor, bunu yapıyorum. Afrika'nın şartları belli. Yoksulluk var. Bazı oyuncular kıskançlık yaparak beni milli takıma istemiyor da olabilir'' dedi.
Kariyerinde ilk defa bir takımda 5 yıl forma giydiğini belirten yıldız futbolcu Yattara, tek eksikliğinin şampiyonluk yaşamak olduğunu söyledi.
''ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK İSTİYORUM''
2007-2008 sezonunda takımın yaşadığı şanssızlıklar ve bazı oyuncuların sakatlıklarının beklentilerin önüne geçtiğini ifade eden Yattara, ''Şampiyon olamadığımız ve şampiyonluğa oynayamadığımız için üzgünüm. Ama ben burada şampiyonluk yaşamak istiyorum. Artık bundan sonraki hedefimiz, gelecek sezona en iyi şekilde hazırlanmak olacaktır. Tek düşüncem bordo-mavili forma altında şampiyonluk yaşamak'' diye kaydetti.
''ERSUN HOCA'NIN BANA ÇOK BÜYÜK KATKISI VAR''
Ersun Yanal ile yeni bir çıkış yakaladığını belirten Yattara, şöyle devam etti:
''Ben de daha çok çalışıyorum. O geldiğinden beri hemen hemen tüm maçlarda oynadım. Atrenmanlardan sonra benimle özel olarak ilgileniyor ve performansımı artırmaya yönelik özel program uyguluyor. Ersun hocanın bana büyük katkısı oldu. Amacım ortaya koyacağım performansla kendisini mahcup etmemek. Her teknik adamın kendine has bir sistemi söz konusu. Bence bir takımın hem defansif hem de ofansif futbola ihtiyacı var. Tamam, gol yememek için defans yapacaksınız ama skoru nasıl elde edeceksiniz. Her hoca kendi sistemini uyguluyor ama bence takımda her iki türden oyuncuya da yüzde 50-50 yer verilmeli, yani denge olmalı.''
Yattara, gittiği ülkelerin hiçbirinde uyum sorunu yaşamadığını, hemen insanlarla ilişki kurmaya başladığını, kolay iletişim kurabilen bir yapısı olduğunu kaydetti.
Afrika'da futbolun bir eğitimi olmadığını, Afrika'nın ekonomik koşullarına bakıldığında futbolun sadece para kazanabileceğiniz bir araç olarak değerlendirildiğini belirten Yattara, şunları vurguladı:
''Afrika'dan sonra Belçika'da futbol oynadım. Orası daha farklıydı. Belçika'da herkes antrenman ve maçlardaki performansınızla ilgilenir, özel hayatınızla kimse ilgilenmez. Türkiye'ye geldiğimde ise her şey daha farklıydı. Çünkü Türkiye'de antrenman ve maçlardan sonra ne yaptığınız, nereye gittiğinizle herkes ilgileniyor. Yani Türkiye'de futbol oynamak istiyorsanız, özel hayatınıza da çok dikkat etmelisiniz. Bu açıdan Türkiye, Afrika ve Belçika'dan çok çok farklı. Altyapı eğitiminin olmadığı Afrika'da çocukların hemen hepsi futbolu sokakta oynayarak öğreniyorlar ve yetenekleri de böylelikle gelişiyor. Çünkü Afrika'nın şartları belli. Bu çocukların yüzde 80'i ortalamanın üzerinde olmasına rağmen ancak yüzde 20'si çok ünlü futbolcu olabiliyorlar.''
Öncelikle Trabzonspor ile şampiyonluğu yaşamak istediğini ifade eden Yattara, ''Eğer bunu yaşayamazsam o zaman kulüp değiştirmeyi düşünebilirim. Önümüzdeki sezon Trabzonspor ile bu hedefe ulaşacağımıza inanıyorum. Bunun yanı sıra bir çok futbolcu gibi ben de Avrupa'da futbol oynamak istiyorum. Ama dediğim gibi öncelikle Trabzonspor ile şampiyonluk yaşamak istiyorum'' dedi.
''TÜRKİYE'DE ARDA'YI ÇOK BEĞENİYORUM''
Yattara, Avrupa'da ve Türkiye'de beğendi oyuncular olduğunu vurgulayarak, ''Avrupa'da Anelka, Messi ve Christiano Ronaldo'yu, Türkiye'de en çok Galatasaraylı Arda'yı beğeniyorum. Her oyuncunun kendine göre bir stili var. Ben driplinglerimle karşımdaki futbolcuyu geçmeyi, gol atmayı veya asist yapmayı düşünen bir futbolcuyum'' dedi.
Trabzon'da yaşamayı sevdiğini vurgulayan Yattara, şunları ifade etti:
''Trabzon'da yaşamak zor değil. 2003 yılında geldim ve şimdi 2008. 5 yıl geçmiş. Herhangi bir uyum zorluğu yaşamadım. Ailem de yanımda olduğu için Trabzon'da yaşamak benim için kendi ülkemde yaşamaktan farklı değil. Şu an görünen tek zorluk çocuklarım için Fransızca eğitim veren bir okulun Trabzon'da bulunmaması ama buna da bir çözüm bulacağımıza inanıyorum. Bu kadar sevileceğimi tahmin etmemiştim. Gördüğüm ilgi beni son derece memnun ediyor.''
Yattara, Play Station oynamayı ve seyahat edip yeni yerler görmeyi sevdiğini belirterek, ''Özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarını seyrediyorum. Bunun yanı sıra Avrupa liglerindeki maçları da takip ediyorum. Eğer televizyonda maç varsa, başka program izlemiyorum. Diskoya gitmeyi ve dans etmeyi severim'' dedi.