Tehlikeli Cehalet…

Vtnsvr

New member
Erdal Atabek


Ayın dünyadan uzaklığını bilmemek ‘tehlikesiz cehalet’tir. Bunu bilmezseniz ‘tehlikesi yoktur’. Ama önünüzdeki çukuru göremezseniz, bu ‘TEHLIKELI CEHALET’ olur. Çukura düşer ve kurtarılmayı bekleyerek

debelenirsiniz. Belki birisi sesinizi duyar ve sizi kurtarır. Ama artık siz kendinizi ‘onun sizi kurtardığı duygusu’ndan kurtaramazsınız. Eğer o çukurdan kendi gücünüzle çıkabilirseniz özgüveniniz artar.


Bağımlılıkla bağımsızlık arasındaki fark kısaca budur. Durumunuzu bilirseniz bir belki kendinize yardim edebilirsiniz. Ama başkasının kolunda yürürken kendinizi bağımsız sanarsanız, iste bu ‘TEHLIKELI CEHALET’tir.


Bugün Türkiye’yi bağımsız sanmak, bu nedenle ‘tehlikeli cehalet’tir.

Gönlü Arap ülkelerinde, beyni Amerika’ya ipotekli, cebi uluslararası sermayeye çengelli bir siyasal iktidarla Türkiye bağımsız olamaz.


Atatürk Türkiye’si ile bugünkü ülkemiz arasındaki farkı görmemek, görüp de kabul etmemek, kabul edip de Atatürk’ü eleştirmek ‘TEHLIKELI CEHALET’tir.


Atatürk’ün büyük hedeflerinden birisi ‘bilince yönelik çağdaş eğitim’ idi. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü o’nundur.


Bugünün siyasal iktidarı için geçerli eğitim hedefi bütünüyle değişmiştir. Siyasal iktidarın eğitim hedefi, ‘inanca yönelik

sermayenin hizmetine uyarlı insan gücü yetiştirmektir.


Din temelli toplumun eğitim amaçlara her yolla devreye sokulmaktadır.


Bunu görmemek, görüp de kabul etmemek, kabul edip de bu durumu ‘demokrasi sanmak’ ‘TEHLIKELI CEHALET’tir.


Demokrasi, bütünüyle bir kurallar ve kurumlar politikasıdır.


Demokrasinin temeli laikliktir. Laikliğin temeli dindar-dinsiz ayrımı yapmamaktır. Laiklik olmazsa yurttaş eşitliği olmaz. Yurttaş eşitliği olmazsa demokrasi olmaz. Bunu bilip de bilmezden gelmek, bunu bilip de görmezden gelmek, ‘TEHLIKELI CEHALET’tir.


Neden ‘TEHLIKELI CEHALET’ toplumların basına bela olur? Çünkü, toplumların bir bölümü bu durumdan büyük çıkarlar sağlar. Geri kalan bir bölümü de küçük çıkarlarla yetinir. Bir bölümü, ilerde kendisinin de çıkar sağlayacağını umar, bir bölümü durumu görür,


toplumu uyarmaya çalışır, ama gücü yetmez.


İste böyle durumlarda da felaket kapınızı çalmıştır ve gelmektedir.


Bu durumun en yaygın araçları kitle iletişim araçlarıdır. Televizyon en yaygın biçimde bu doğrultuda çalışmaktadır.


En izlenen saatler ‘toplumu gerçek bilgilerden uzak tutmak’ amacıyla kullanılmaktadır. Ivır zıvır eğlencelikler, bos zevzeklikler,

pırıltılı eğlencelikler hep bu amaçla hazırlanmaktadır.


Düşünmeye alışmamış beyinler de böylece oyalanıp gitmektedir.Düşünen beyinlerin de bu durumu önlemeye gücü yetmemektedir.


‘TEHLIKELI CEHALET’, farkına varmadan bu tuzağın içine düşüp eğlenmektir. Bunu bilip de bilmezden gelen, görüp de çıkar sağlayanlar, sonra da ‘iste özgürlük budur’ diyenlerse toplumun asil belalarıdır.


Bilmemiz gereken budur.

Görmemiz gereken budur.

Anlamamız gereken budur.

Mücadelemiz de bu olmalıdır…


ERDAL ATABEK

http://www.fikiryolu.com/2009/01/21/tehlikeli-cehalet-erdal-atabek/
 

bazuuka

Banned
Neden bütün yazılarda Atatürk yada Atatürkçülük yazının ortasında önümüze yem gibi atılır.

Yoksa fikirlerini destekleme yada onay alma gayesi içinde mi yazıyor yazar

Tehlikeli çukuru görüpte o çukura bile bile düşen birisi yoktur zaten ama bu ideolojik anlamda ispatlanamaz.Çünkü hangi düşünce hangi adım hangi yol hangi parti onları geleceğe taşıcak bunlar her babayiğidin çözümleyebileceği şeyler değildir.En azından bunu siz sölemeyin.Bırakın matematiksel bi gelişme varsa beyin onu zaten çözmüştür ve oyunu verir kimse kimseyi zorlamaz.

Nedense insanlara cahil cühela gözüyle ele almakta çok moda oldu şu aralar ama bunu söleyenler bide gerçekten uygar demokrat birisi olsa gam yemicem.Aysun kayacı bana cahil dese ne demese ne onun kıçına bal dökücek halim yok o alsın parasını dönsün arkasını.

Anlatabildim sanırsam
 

HTML

Üst