CıngıL Beng
target Love
Devrimci Karargah Örgütüne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcının bürosunda ele geçirilen kasetler arasındaki ses kaydını savcılıkta dinleyen Mehmet Ali Birand isyan etti.
Hanefi Avcı'nın bürosundan çıkan ses kayıtlarına ilişkin olarak dün İstanbul Özel yetkili Cumhuriyet savcısı Kadir Altınışıka mağdur sıfatıyla ifade veren gazeteci Mehmet Ali Birand, "Bugün savcıdaydım ses kasetlerini dinlettiler, içinden hiçbir şey çıkmadı ama kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim." dedi.
Savcılıktan çıktıktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Hanefi Avcının bürosunda benimle ilgili bazı telefon görüşmeleri çıkmış. Yani önemli şeyler değil ama savcı o nedir, bu nedir diye sordu. Şikayetçi olmadım. Beni mağdur olarak çağırdılar şeklinde konuştu.
Dün akşam Kanal D Ana Haber'de de konuya değinen ve polisin 28 Şubat döneminde 1996-97 yıllarında kendisini dinlediğini açıklayan Birand, "Bantların içerisinde rahatsızlık verici veyahut da suç unsuru bir şey yok. Zaten savcılar da onu sormadılar. Eş, dost ve arkadaşlarımla konuşmalarımı dinlettiler. Şikayetçi olup olmadığımı sordular. Şikayetçi olmadım, zira bu bantlarla ilgili kimse beni rahatsız etmedi. Varlıklarını dahi bilmiyordum, ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım. Ama bir şey beni çok rahatsız etti. Özel konuşmalarımın içinde hiç önemli bir şey olma dahi, gizlice dinlenmiş olması ve o kasetlerin onca yıl saklanması özelinize tecavüz edildiği hissi veriyor. Bunu daha önce yaşayanlar çok iyi bilirler. O kasetlerin orada ne aradığını bilmiyorum ancak polisin bu dinleme hastalığından biran önce kurtulması, bu uygulamanın artık bitmesini haykırmak istiyorum. Çünkü bu bir ayıptır, tek kelime ile rezilliktir ve eklemeliyim; yapanın da kara lekesidir." sözleriyle tepkisini gösterdi.
Dinlenilmesi olayını sosyal paylaşım sitesi Twitter'da da paylaşan Birand, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Bugün savcıdaydım ses kasetlerini dinlettiler, içinden hiçbir şey çıkmadı ama kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim."
CıngıL Beng :
Aklımızın ucundan geçirmediğimiz adamlar suçlu çıktı. Artık kimseye güven yok üzgünüm.
Hanefi Avcı'nın bürosundan çıkan ses kayıtlarına ilişkin olarak dün İstanbul Özel yetkili Cumhuriyet savcısı Kadir Altınışıka mağdur sıfatıyla ifade veren gazeteci Mehmet Ali Birand, "Bugün savcıdaydım ses kasetlerini dinlettiler, içinden hiçbir şey çıkmadı ama kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim." dedi.
ŞİKAYETÇİ OLMADIM
Savcılıktan çıktıktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Hanefi Avcının bürosunda benimle ilgili bazı telefon görüşmeleri çıkmış. Yani önemli şeyler değil ama savcı o nedir, bu nedir diye sordu. Şikayetçi olmadım. Beni mağdur olarak çağırdılar şeklinde konuştu.
28 ŞUBAT'TA DİNLENMİŞİM
Dün akşam Kanal D Ana Haber'de de konuya değinen ve polisin 28 Şubat döneminde 1996-97 yıllarında kendisini dinlediğini açıklayan Birand, "Bantların içerisinde rahatsızlık verici veyahut da suç unsuru bir şey yok. Zaten savcılar da onu sormadılar. Eş, dost ve arkadaşlarımla konuşmalarımı dinlettiler. Şikayetçi olup olmadığımı sordular. Şikayetçi olmadım, zira bu bantlarla ilgili kimse beni rahatsız etmedi. Varlıklarını dahi bilmiyordum, ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım. Ama bir şey beni çok rahatsız etti. Özel konuşmalarımın içinde hiç önemli bir şey olma dahi, gizlice dinlenmiş olması ve o kasetlerin onca yıl saklanması özelinize tecavüz edildiği hissi veriyor. Bunu daha önce yaşayanlar çok iyi bilirler. O kasetlerin orada ne aradığını bilmiyorum ancak polisin bu dinleme hastalığından biran önce kurtulması, bu uygulamanın artık bitmesini haykırmak istiyorum. Çünkü bu bir ayıptır, tek kelime ile rezilliktir ve eklemeliyim; yapanın da kara lekesidir." sözleriyle tepkisini gösterdi.
TECAVÜZE UĞRAMIŞ GİBİYİM
Dinlenilmesi olayını sosyal paylaşım sitesi Twitter'da da paylaşan Birand, duygularını şu sözlerle ifade etti: "Bugün savcıdaydım ses kasetlerini dinlettiler, içinden hiçbir şey çıkmadı ama kendimi tecavüze uğramış gibi hissettim."
CıngıL Beng :
Aklımızın ucundan geçirmediğimiz adamlar suçlu çıktı. Artık kimseye güven yok üzgünüm.