TecahüL-ü Arifane

muratcolez

New member
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
9,287
Reaction score
0
Puanları
0


Tecahül-ü arifane



Bendeniz gerici, şeriatçı, liboş, dönek, liberal faşist, iktidar yalakası, hükümet yandaşı, cumhuriyet düşmanı, emperyalizmin ajanı olduğum için ara sıra böyle Osmanlıca başlıklar atmayı severim efendim... ("Ramazan geldi, herif Arapça konuşmaya başladı, birilerine yaranmaya çalışıyor" diye düşünecek ahmaklar da çıkacaktır.)
Osmanlıca diye burun kıvıracakları deyimin anlamını bilmeyen öğrenci ortaokulun ikinci sınıfında Türkçe dersinden kırık not alırdı ama artık köşe yazarı bile yapıyorlar.
"Bilip de bilmezden gelmek" demek... Söz sanatlarından biridir.
"İroni" de hani nasıl "bir şeyi, söylemek istediğinin tam tersiyle anlatmak" demekse... Yani, "ben gericiyim" dersem ironi, "zafer çığlıklarına bakıyorum da, belediye seçimlerini CHP mi kazandı acaba" diye sorarsam tecahül-ü arifane yapmış oluyorum.
Terimi dün sabah aklıma sevgili kardeşim Emre Aköz getirdi.
"Niçin eski Ramazanlar bizim medyamızda hep 'geçmişe ilişkin' bir etkinlikmiş gibi algılanır?" diye soruyordu...
Öyle ya, son yıllarda furyası azıcık dinmiş olsa bile, Ramazan deyince dön dolaş birtakım fesli, eli bastonlu, redingotlu adamlar, yaşmaklı feraceli hanımlar, kantolar, düetolar, Hacivat, Karagöz, ortaoyunu, Direklerarası...
Sevgili Emre Aköz, bunun nedenini tam olarak anlayamadığını belirtmiş.
Nedenini bal gibi biliyor ama söylemiyor, bizim bulmamızı istiyor, bizi düşünmeye yöneltiyor. Yani, tecahül-ü arifane yapıyor.
Ama Gülten Akın'ın dediği gibi, herkesin vakti olmayabilir durup ince şeyleri anlamaya...
Biz yardımcı olalım.
Çünkü cumhuriyet yönetimi, halkın "dinle minle fazla uğraşmasını" istemedi de ondan!
Din görünürde özgür bırakılmış, aslında demirden kasnaklarla sımsıkı bağlanmıştı. Diyanet İşleri Başkanı da (İslam'da mevcut bulunmayan bir makam!), müftüler de, imamlar da alt tarafı devlet memuru yapılmışlardı. Dine, emir komuta zinciri içinde "bir miktar" izin verilmişti.
"Gericilik" olarak algılandığı için de, örneğin Ramazan ayı "köhne Osmanlı'ya özgü bir şey" olarak tanıtıldı. Bu tür etkinlikler artık geride bırakılmış, aşılmış, "depase" şeylerdi. Büsbütün yok edilemiyorsa, olay "dini" içeriğinden boşaltılacak, iş getirilip kantoya düetoya bağlanacak, sahur ile iftar "aralığı" değil, iftar "sonrası" öne çıkarılacaktı...
Oruç tutanlar, namaz kılanlar, ama asıl iftardan sonra teravihe kadar da eğlenceye dalanlar ancak fes giyerlerdi... Oysa yeni Türkiye'nin yeni çocuğu şapka giyer, saat beşte "daireden" çıkınca da doğruca evine giderdi... Bir kere, adam gibi adam zaten İstanbul'da değil Ankara'da otururdu, ya da vatanın her köşesi bir olduğuna göre, "tayin edildiği" vilayette...
Bu yaklaşım, beyinleri yıkanan yeni kuşaklarca da benimsendi. Babıali'nin cici çocukları da durup düşünmeye gerek görmeden, ya da tam tersine, halka "özellikle" böyle sattılar meseleyi.
Ramazan, esas olarak artık geçmişte kalmış, ama "cahil halkın" ne yazık ki "hâlâ" vazgeçmemekte direndiği köhne bir etkinlikti... Çağdaş ve ilerici etkinlik, Mussolini İtalyası, Hitler Almanyası ve Stalin Rusyası gibi ülkelerden esinlenilmiş ve "askeri" bir disiplinle sergilenen spor gösterileriydi...
Nitekim bayram da Ramazan Bayramı değil, "Şeker Bayramı" olabilirdi ancak... Şeker Bayramı, çocukların el öperek para ve mendil topladıkları "şirin" bir kalıntı sayılmalıydı, o kadar.
Bir kısım cahil halk şimdilik camiye gitmekte direniyordu ama "cumhuriyet kızları" sayesinde bilinçlenecek, Ülkü dergisi okuyacak, Halkevi'ne de gelecekti yavaş yavaş. Oyunu Serbest Fırka gibi "kaka" partilere yağdırmıştı ama bilinçlenince elbette tek doğru adresin CHP olduğunu da idrak edecekti.
Cahil halk bir hata daha yaptı, Demokrat Parti'yi iktidara getirdi. Nankörlük etti.
Ama hatasını anlayacak, ilk fırsatta, örneğin 1954 seçimlerinde gene CHP'ye dönecekti. Olmadı, 1957 seçimlerinde. Olmadı, 1961 seçimlerinde.
Böyle düşünenler, altmış yıldır bekliyorlar.
Şimdi önlerinde 2011 seçimleri var, belki halk bilinçlenir, gericileri alaşağı eder.
Soru: İroni mi yaptım, tecahül-ü arifane mi? Hadi bakalım.​






KAYNAK
 
yazara katılıyorum çok güzel bir yazı yazmış kendisi dönek liboş yalaka bir vatan hainidir tıpkı yandaşları gibi bir zamanlar cem uzanı yaladı baktı olmadı doğana geçti baktı oda olmadı şimdi akp pkk koalisyonunu destekliyor
 
bu adam sahte solcuların sözde ulusalcıların maskesini ne güzel düşürüyor
 
K€LKiTLi;4571393' Alıntı:
bu adam sahte solcuların sözde ulusalcıların maskesini ne güzel düşürüyor

solcular da keşke sizin kadar cesur olabilse direk pkk lıların analarının elini öpmeye gidebilse apo şerefsizinden yol haritası bekleyecek kadar cesaretli olabilse keşke solcularda biz vatan hainiyiz deme cesaretini gösterebilse SİZİ BU KONUDA TEBRİK EDERİM
 
gazeteciler arasında en dönek haa.... harikaydı.. kim? yazarmı? yoksa en dönek diyenmi? ne yaptım şimdi ben tecahül-i arifane mi yoksa ironimi? hiç sevmem engin ardıçı, çok sevrerim ona laf edemeyip kaçanı..))


adam haftada bir kez yazıyor, durup durup sol gösterip sağdan pas alıp bir orta aparkat yapıyor, babı ali denen kumpaslı göbekten bağlı yazar tayfasından bir hafta ses çıkmıyor.. heykelini dikerdim bu adamın basın sahibi olsaydım...ağzına sağlık engin ardıç..eline sağlık kardeş...
 
Kemalist geçinen yobazların maskelerini bir bir düşürüyor....

Bravo Engin Ardıç
 
kaynak : damat sabah paşa.....................:D



severim böyle kaymakları............... :)
 
Geri
Üst