αqqα уєкяυ
New member

“Orta Doğu’da Barış” konulu konferansta konuşan BOP eşbaşkanı Erdoğan, sözde isyanların dış müdahale olmadan geliştiğini iddia etti.
Orta Doğu konferansında
ABD’yi aklamaya çalıştı
İstanbul’da düzenlenen toplantıda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Arap baharı yaşanan ülkelerdeki dış müdahaleleri yok saydı.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın “Büyük Ortadoğu Projesinde eş başkanlık görevini kim verdi?” sorusuna cevap vermeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orta Doğu konulu bir toplantıda yine ABD’yi savundu. Başbakan Erdoğan, bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde cereyan eden olayların, harici saiklerin ve yönlendirmelerin bir neticesi olarak değil; son derece tabii bir sonuç olarak ortaya çıktığını savundu. Bu ülkelerde yaşanan olaylara dış etkilere hiç değinmeyen Erdoğan, “Halkın, talep, arzu ve isteklerini güçlü şekilde dile getirmesi, meşru hak talebinde bulunması, baskıcı rejimlere karşı sesini yükseltmesi, bu coğrafyanın geleneğidir ve son derece tabiidir” dedi.
İstanbul’da düzenlenen “Arap Uyanışı ve Orta Doğu’da Barış: Müslüman ve Hristiyan Perspektifler” konferansındaki konuşmasında Tunus’ta bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan halk hareketlerinin hızla tüm bölgeye yayıldığını ifade eden Erdoğan, o günden bu yana Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da ve Yemen’de uzun otokratik rejimlerin son bulduğunu, halkın hür iradesinin ilk defa yönetimlere yansımaya başladığını kaydetti.
“Dış müdahale yok”
Birçok Orta Doğu ve Afrika ülkesinde de halkın meşru talep ve beklentileri konusunda daha duyarlı adımlar atıldığına işaret eden Erdoğan, “Bazı Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde cereyan eden olaylar, harici saiklerin ve yönlendirmelerin bir neticesi olarak değil; son derece tabii bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır. Bizde bir söz var. Dere yatağında akar ve dere yatağını bulmuştur. Halkın, talep, arzu ve isteklerini güçlü şekilde dile getirmesi, meşru hak talebinde bulunması, baskıcı rejimlere karşı sesini yükseltmesi, bu coğrafyanın geleneğidir ve son derece tabiidir. Tabii olmayan, zulümdür, baskıdır, kendi halkının arzu ve taleplerine duyarsız kalmaktır. Esasen, mukadder olan gerçekleşmiş, bu ülkelerde tarih, kendi tabii mecrasında akmaya başlamıştır” şeklinde konuştu.
Herkes eşit olmalı
Bu değişim sürecini yönetmenin önemine dikkati çeken Erdoğan, halkların, onurlu bir yaşam ve özgürlük mücadelesi verdiğini, temel hak ve hürriyetlerini korkusuzca yaşayacakları özgür bir hayat istediklerini; söz, düşünce ve inançlarından dolayı mahkum olmayacakları, hukukun herkes için eşit ve üstün olduğu bir sistemi arzuladıklarını anlattı.
Yeniçağ