harbikiz
New member
- Katılım
- 23 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,473
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
6Nisan 201O
Bir kaç gün önceydi. Özer Çiller; “Tayyip Bey’le Tansu Hanım sık sık konuşuyorlar, ona ekonomik konularda danışmanlık yapıyor” mealinde sözler edince kuşkulanmış ve Özer Bey’in AKP ve Tayyip Erdoğan’la bir işinin olabileceğini
yazmıştık.
Yanılmadık.
Bu yazımın ertesinde İstanbul’dan bir ihbar aldık.
İddiaya göre Özer Çiller bu aralar AKP’ye iş gördürüyormuş!
Araştırmayı derinleştirdik ve sonrasında dehşet verici bir gelişmeyle yüz yüze geldik!
Kamuoyu bilir.
Çiller ailesinin Sarıyer Belediyesine bağlı Zekeriyaköy’de arazileri var.
Ancak bu araziler imara kapalı yani bu alanda inşaat yapmak mümkün değil.
Hal bu iken Çillerler, böyle bir araziyi yani imar izni olmayan çorak bir yeri hem satın almışlar hem de yıllar yılı ellerinde tutmuşlar.
Demek ki bugünleri
bekliyorlarmış!
Peki bugün ne mi olmuş?
Bu alan imara açılmış, yani araziye olmayan inşaat izni verilmiş!
Yok yok imara açılma olayı genele değil, Özer Çiller’e ya da Çiller ailesinin
şahsına!
Nasıl mı
olmuş?
Çillerler için literatürdeki ifadesi ile özel plan tadilatı yapılmış!
Diyeceksiniz ki bu işin prosedürü uzun yani bir bürokrat ya da başkanın tek başına yapabileceği iş değil!
Aynen öyle.
Çillerlere ait arazinin imara açılması olayı önce Sarıyer Belediye Meclisinin onayı ve akabinde Başkanın imzasına sunulmuş.
Orada kabul edildikten sonra konu Büyükşehir Belediye Meclisine gelmiş ve orada da onay görmüş!
Peki imara açılma ya da inşaat izni hangi anlama mı geliyor?
Geniş bahçeli 80 adet villanın yapılabilmesi demek oluyor.
Evet İstanbul’un Sarıyer’inde denize nazır 80 adet villa yapma izni!
Bu villaların her birini mütevazı bir rakama, mesela 5 milyon dolara satsanız eder mi 400 milyon
dolar!
Paraya bak paraya!
Eh böyle bir imkan ya da kıyak için kim olsa Tayyip Bey’e danışmanlık yapar değil mi?
Tam bu noktada şu sorulara cevap arıyoruz:
1)Tayyip Erdoğan bu işten
haberdar mıdır?
Var olan realite gereği İstanbul Belediyesindeki toprak döküm alanlarından bile haberdar olan Tayyip Bey’in bu konuyu bilmemesi ve duymaması mümkün değil!
Öyle, çünkü yapılan plan tadilatı sıradan biri için değil, siyasi bir kişi yani eski Başbakan’ın ailesi adınadır ve bu işin siyasi sorumluluğu vardır, dolayısı ile ilgili belediye başkanlarının böyle bir şeyi Erdoğan’a sormaması düşünülebilir mi?
2) İkinci boyut Tansu Hanımın bu konudan haberdar olup olmadığıdır!
Son bir şey!
Belediyelerle işi olan İstanbul medyası bakalım bu konuya yer verebilecek mi, onu hep beraber izleyeceğiz!
İZAHAT…
Mesut Yılmaz’ın telefonu!
Pazar günü yayımlanan “DP’de kriz…Yılmaz, Cindoruk’u istemiyor” başlıklı yazım tahmin edilemeyecek kadar ilgi gördü. Kuşkusuz biz o yazıyı gazetecilik gereği kaleme aldık ve herhangi bir kimseyi hedef almak gibi bir amacımız yoktu. Yazımla alakalı olarak arayanlardan biri de Mesut Yılmaz’dı… İstanbul’dan arayan Yılmaz, özetle şunları söyledi: “Doğrudur. Yazdığınız gibi Sayın Demirel’le buluştum, keza yine yazdığınız gibi bugün (Pazartesi) Sayın Cindoruk, Sayın Demirel’le görüşecek. Ben de Sayın Cindoruk’la buluşacağım. Ancak yazınızdaki diyaloglar doğru değildir. Sana bu görüşmenin içeriğini aktaranlar kendi hesapları çerçevesinde aktardılar. Benim tek hesabım ve amacım DP ile bütünleşip partimi ileri götürmektir. Bundan başka şey bana nasıl yakıştırılır…”
İŞTE MANZARA…
Oğlunu ABD’de okutanlar
bu intiharı kavrayamaz!
Dramın merkezi Fethiye’dir. Emine Sipahi, oğlu Soner’i dershaneye göndermektedir. Ne var ki Emine Hanım oğlu için imzaladığı senetleri ekonomik kriz sebebiyle bir ara işsiz kalan ve bir ara da şoför olarak çalıştığı işyerinden para alamayan kocası ödeyemez. 1 milyarlık dershane ücreti faizle katlanarak bir kaç milyar olur, konu yargıya intikal edince Emine Hanım iki ay ceza alır ve hapse girer. Oğul Soner “Annem benim yüzümden hapse girdi” diyerek bunalıma girer ve canına kıyar!.. İşte AKP Türkiye’sinin manzarası budur. İnsanları işsiz ve yoksul bırakırsan bu dramlar mukadderdir. Kuşkusuz bu fotoğrafı iş adamı arkadaşları aracılığı ile çocuklarını ABD’de okutanlar ve yine çocuklarına iş adamı arkadaşlarınca pırlanta mağazası açılanlar anlayamaz… Vah Soner’im vah!
ÇAĞRI…
Kürşat Bumin bile
TRT’ye isyan etti!
Kürşat Bumin’i biliyorsunuz. AKP yandaşı Yenişafak Gazetesinin önemli yazarlarından biridir. İşte o Kürşat Bumin TV NET’de mealen şu sözü ediyor: “TRT ve TMSF medyasında program yapanların ne kadar ücret aldıkları derhal açıklanmalıdır. Bunu hem kurumlar hem de oradan ücret alanlar yapmalıdır. TRT ve TMSF kamuya aittir ve orada gizlilik olamaz.” Evet yandaş medyada sayıları pek fazla olmayan ilkeli isimlerden biri olan Kürşat Bumin’in çağrısı bu… Hadi diyelim ki biz AKP karşıtıyız, işte AKP yandaşı gazetenin ağır topu bile TRT’ye isyan ediyor… Olması gereken, İbrahim Şahin’in hiç vakit geçirmeksizin kimin ne kadar ücret aldığını ilan etmesidir. Ama göreceksiniz, İbrahim Şahin bunu yapmayacak, zira ödenen paraları açıklarsa büyük tepki alacağını biliyor. Mesela Tayfun Talipoğlu’na her ay ödediği 60 milyarı kime izah edebilir? Ama gün gelir, devran döner ve İbrahim Şahin adaletin karşısında icraatlarının hesabını verir…
KAYNAK
Bir kaç gün önceydi. Özer Çiller; “Tayyip Bey’le Tansu Hanım sık sık konuşuyorlar, ona ekonomik konularda danışmanlık yapıyor” mealinde sözler edince kuşkulanmış ve Özer Bey’in AKP ve Tayyip Erdoğan’la bir işinin olabileceğini
yazmıştık.
Yanılmadık.
Bu yazımın ertesinde İstanbul’dan bir ihbar aldık.
İddiaya göre Özer Çiller bu aralar AKP’ye iş gördürüyormuş!
Araştırmayı derinleştirdik ve sonrasında dehşet verici bir gelişmeyle yüz yüze geldik!
Kamuoyu bilir.
Çiller ailesinin Sarıyer Belediyesine bağlı Zekeriyaköy’de arazileri var.
Ancak bu araziler imara kapalı yani bu alanda inşaat yapmak mümkün değil.
Hal bu iken Çillerler, böyle bir araziyi yani imar izni olmayan çorak bir yeri hem satın almışlar hem de yıllar yılı ellerinde tutmuşlar.
Demek ki bugünleri
bekliyorlarmış!
Peki bugün ne mi olmuş?
Bu alan imara açılmış, yani araziye olmayan inşaat izni verilmiş!
Yok yok imara açılma olayı genele değil, Özer Çiller’e ya da Çiller ailesinin
şahsına!
Nasıl mı
olmuş?
Çillerler için literatürdeki ifadesi ile özel plan tadilatı yapılmış!
Diyeceksiniz ki bu işin prosedürü uzun yani bir bürokrat ya da başkanın tek başına yapabileceği iş değil!
Aynen öyle.
Çillerlere ait arazinin imara açılması olayı önce Sarıyer Belediye Meclisinin onayı ve akabinde Başkanın imzasına sunulmuş.
Orada kabul edildikten sonra konu Büyükşehir Belediye Meclisine gelmiş ve orada da onay görmüş!
Peki imara açılma ya da inşaat izni hangi anlama mı geliyor?
Geniş bahçeli 80 adet villanın yapılabilmesi demek oluyor.
Evet İstanbul’un Sarıyer’inde denize nazır 80 adet villa yapma izni!
Bu villaların her birini mütevazı bir rakama, mesela 5 milyon dolara satsanız eder mi 400 milyon
dolar!
Paraya bak paraya!
Eh böyle bir imkan ya da kıyak için kim olsa Tayyip Bey’e danışmanlık yapar değil mi?
Tam bu noktada şu sorulara cevap arıyoruz:
1)Tayyip Erdoğan bu işten
haberdar mıdır?
Var olan realite gereği İstanbul Belediyesindeki toprak döküm alanlarından bile haberdar olan Tayyip Bey’in bu konuyu bilmemesi ve duymaması mümkün değil!
Öyle, çünkü yapılan plan tadilatı sıradan biri için değil, siyasi bir kişi yani eski Başbakan’ın ailesi adınadır ve bu işin siyasi sorumluluğu vardır, dolayısı ile ilgili belediye başkanlarının böyle bir şeyi Erdoğan’a sormaması düşünülebilir mi?
2) İkinci boyut Tansu Hanımın bu konudan haberdar olup olmadığıdır!
Son bir şey!
Belediyelerle işi olan İstanbul medyası bakalım bu konuya yer verebilecek mi, onu hep beraber izleyeceğiz!
İZAHAT…
Mesut Yılmaz’ın telefonu!
Pazar günü yayımlanan “DP’de kriz…Yılmaz, Cindoruk’u istemiyor” başlıklı yazım tahmin edilemeyecek kadar ilgi gördü. Kuşkusuz biz o yazıyı gazetecilik gereği kaleme aldık ve herhangi bir kimseyi hedef almak gibi bir amacımız yoktu. Yazımla alakalı olarak arayanlardan biri de Mesut Yılmaz’dı… İstanbul’dan arayan Yılmaz, özetle şunları söyledi: “Doğrudur. Yazdığınız gibi Sayın Demirel’le buluştum, keza yine yazdığınız gibi bugün (Pazartesi) Sayın Cindoruk, Sayın Demirel’le görüşecek. Ben de Sayın Cindoruk’la buluşacağım. Ancak yazınızdaki diyaloglar doğru değildir. Sana bu görüşmenin içeriğini aktaranlar kendi hesapları çerçevesinde aktardılar. Benim tek hesabım ve amacım DP ile bütünleşip partimi ileri götürmektir. Bundan başka şey bana nasıl yakıştırılır…”
İŞTE MANZARA…
Oğlunu ABD’de okutanlar
bu intiharı kavrayamaz!
Dramın merkezi Fethiye’dir. Emine Sipahi, oğlu Soner’i dershaneye göndermektedir. Ne var ki Emine Hanım oğlu için imzaladığı senetleri ekonomik kriz sebebiyle bir ara işsiz kalan ve bir ara da şoför olarak çalıştığı işyerinden para alamayan kocası ödeyemez. 1 milyarlık dershane ücreti faizle katlanarak bir kaç milyar olur, konu yargıya intikal edince Emine Hanım iki ay ceza alır ve hapse girer. Oğul Soner “Annem benim yüzümden hapse girdi” diyerek bunalıma girer ve canına kıyar!.. İşte AKP Türkiye’sinin manzarası budur. İnsanları işsiz ve yoksul bırakırsan bu dramlar mukadderdir. Kuşkusuz bu fotoğrafı iş adamı arkadaşları aracılığı ile çocuklarını ABD’de okutanlar ve yine çocuklarına iş adamı arkadaşlarınca pırlanta mağazası açılanlar anlayamaz… Vah Soner’im vah!
ÇAĞRI…
Kürşat Bumin bile
TRT’ye isyan etti!
Kürşat Bumin’i biliyorsunuz. AKP yandaşı Yenişafak Gazetesinin önemli yazarlarından biridir. İşte o Kürşat Bumin TV NET’de mealen şu sözü ediyor: “TRT ve TMSF medyasında program yapanların ne kadar ücret aldıkları derhal açıklanmalıdır. Bunu hem kurumlar hem de oradan ücret alanlar yapmalıdır. TRT ve TMSF kamuya aittir ve orada gizlilik olamaz.” Evet yandaş medyada sayıları pek fazla olmayan ilkeli isimlerden biri olan Kürşat Bumin’in çağrısı bu… Hadi diyelim ki biz AKP karşıtıyız, işte AKP yandaşı gazetenin ağır topu bile TRT’ye isyan ediyor… Olması gereken, İbrahim Şahin’in hiç vakit geçirmeksizin kimin ne kadar ücret aldığını ilan etmesidir. Ama göreceksiniz, İbrahim Şahin bunu yapmayacak, zira ödenen paraları açıklarsa büyük tepki alacağını biliyor. Mesela Tayfun Talipoğlu’na her ay ödediği 60 milyarı kime izah edebilir? Ama gün gelir, devran döner ve İbrahim Şahin adaletin karşısında icraatlarının hesabını verir…
KAYNAK