
CHP liderine göre partisinin üzerinde oyunlar oynanıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, BDP ile ittifak tartışmalarına da değindiği konuşmasında CHP üzerinde ciddi oyunlar oynandığını ileri sürdü. Tartışmaları hayretle izlediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hiçbir CHP'li bu tuzağa düşmez. Ne söylersek biz söyleriz. Birileri bizim adımıza konuşmasın,” dedi.
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“BİZ MİLLETLE İTTİFAK YAPACAĞIZ”
"CHP üzerinde ciddi oyunlar oynanıyor. Sağ medyaya asla inanmayın. AKP yandaşı olan medyaya asla inanmayın. Tutturmuşlar bir 'ittifak' diye. Ne ittifakı Allah aşkına?! Kim konuşuyor, kim yapıyor? Günlerdir tartışılıyor. Ben bile hayretle izliyorum 'Bunlar uzayda mı yaşıyor' diye. Çıkmışız böyle bir şeyin olmadığını söylemişiz. Oturmuşlar bir sürü adam, hep aynı tipler, aynı televizyon kanalları, sabah akşam bunu konuşuyorlar. Hiçbir CHP'li bu tuzağa düşmez. Ne söylersek biz söyleriz. Birileri bizim adımıza konuşmasın. Tek hedefimiz vardır: İttifak ise biz milletle ittifak yapacağız. İşçisiyle, çiftçisiyle, memuruyla, emeklisiyle çalışacağız; böyle yola çıkacağız. Bize inanan, Cumhuriyete inanan, laik demokratik sosyal hukuk devletine inanan, ezilmişlerden, emekten yana olan, ülkesini seven, ülkesinin onurunu koruyan, örgütlü toplumdan yana olan herkesin! İster Doğu'da, ister Batı'da, ister Güney'de, ister Kuzey'de olsun CHP'nin çatısı altında yeri vardır."
“BUNLARIN BİR BAŞARISI DAHA VAR”
CHP lideri, NATO zirvesi ve kurulması planlanan füze savunma sistemiyle ilgili olarak ise, hükümete atfen, "Bunların bir başarısı daha var; yenilgiyi zafere, yalanı gerçeğe dönüştürüyor," dedi ve şöyle devam etti:
"NEREDE KALDI SIFIR SORUN?"
"Füze kalkanı için gazetelerde manşetler; neredeymiş bu başarılar, Türkiye her istediğini elde etmiş, Türkiye olmasaymış NATO'nun onuru bile kırılabilirmiş. Türkiye güçlü bir ülke, NATO için de öyle. Ama sizin söylemleriniz ile bu laflar arasında hiçbir bağlantı yok. Dışişleri Bakanı, füze kalkanı konusu görüşülürken, 'Biz çevremizdeki hiçbir komşumuzdan tehdit algılaması içinde değiliz. NATO'ya dönük de bir tehdit oluşturduğu kanaatinde değiliz' diyor. Allah aşkına füze kalkanı sisteminin Türkiye'de ne işi var o zaman, niye getiriyorsunuz? Getirdin kalkanı kuracaksın, nerede kaldı sıfır sorun? Sorunun olmadığı yerde böyle bir önleme gerek var mı? Demek ki sen halka doğruları söylemiyorsun. Bir Dışişleri Bakanı'na yakışır mı? Füze kalkanı sistemini buraya kuracaksın, yeni soğuk savaşın cephe ülkesi Türkiye olacak. Başbakan, 'Muhalefetin bu konuda yeterli bilgisi yok' demiş. Niye Meclisi toplamıyorsun, toplarsın bilgi verirsin. Onların yeterli bilgisi yok, onlar halen gerçeği göremediler. Irak'ta da aynı şeyi yaptılar. Ortadoğu'nun eş başkanı değil miydi Sayın Başbakan, yüz binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken, milyonlarca Müslüman öldürülürken burada sesi soluğu çıkmıyordu. Bütün Türkiye, dünya, İran da biliyor; bu İran için kuruldu. İran, Pakistan, Kuzey Kore, Çin bizim düşmanımız değil, peki bu füze savunma sistemini niye biz kendi ülkemizde kuruyoruz? Amaç İran'ın nükleer sistemini kontrol etmek. Bunu korkudan söyleyemiyorlar, biz söylüyoruz. Başbakan, 'Özellikle topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa, zaten kesinlikle bu bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil' Sevsinler senin celallenmeni. Sayın Başbakan çark etmiş durumda. Bu sistemde, Anadolu halkının cebinden kaç lira çıkacağını bilen yok."
SÜLEYMANİYE CAMİSİ’NDE BAYRAM NAMAZI
453 yıllık Süleymaniye Camisi'nin restorasyonun ardından arife günü ibadete kapatıldığını ve gazetelere Başbakan Erdoğan'ın bayram namazını burada kılacağına ilişkin ilan verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın namaz çıkışında da burada bir konuşma yaptığını anlattı ve şunları ekledi:
“BU YAPILAN HAREKET DOĞRU MU?”
"Ellerini vicdanına koyarak bütün yurttaşlarımın beni dinlemesi lazım. Bu yapılan hareket doğru mu, yanlış mı? Eğer yanlışsa, önce bu yanlışı sayın Başbakanın kavraması lazım. Eğer biz inanca saygı göstereceksek, Müslümanlığa saygı göstereceksek, insanımıza saygı göstereceksek, Allah'la kulun arasına bir başka kişinin girmediğini biliyorsak böyle bir olayı hayata geçirmememiz lazım. Bu yanlış. Bu yanlıştan herkesin dönmesi lazım. Aksi halde en temiz duyguları, en temiz mekanlarda yerine getirirken tepemize bir siyasetçi gelecek mi gelmeyecek mi, böyle bir beklenti içine gireriz. Bu doğru değil. Kutsal mekanlar herkes içindir, insanların bütün duygulardan arınıp kendisine Tanrı'ya adadığı mekanlardır. Bu mekanlarda siyaset olmaz, ticaret olmaz, yolsuzluk, haksızlık olmaz. O mekanlarda kul, Allah ve insanın vicdanı vardır. O mekanları biz yanlış yerlere çeker, siyasete alet edersek Müslümanlığa en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Bunu, sayın Başbakan'ın hiç ama hiç unutmaması lazım."