Tartışma

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
''İNSANLAR NE ŞEKİLDE YÖNETİLMEYE LAYIKSA O ŞEKİLDE YÖNETİLİRMİŞ''


ortalarda böyle bir laf dönüp dolaşıyor..........

bu lafın bağlayıcılığı varmı?ne amaçla söylenmiş olabilir?sadece geyikten-boş laftan ibaretmi?

sosyo bilimsel dayanağı varmı?

tarihte layıkıyla yönetilmiş insanlar varmı?
tarihte insanlara layık bir yönetim olmuşmu?

şu anda ki yönetim halkımıza layıkmıdır?
halkımız böyle yönetilmeyi hakkediyormu?


-bu konuda çok kararsız kaldım sizler ne düşünüyorsunuz ...
 
Walla bence bizim halkımız tam hakettiği gibi yönetiliyor.
 
Evet ampüle oy vermiş, peteğe oy vermiş.
Kime oy verirse versin haketmiş.

Bu ülkede herkes hırsız herkes dönek herkes her devrin adamı olmuş.
Bakın insanları laik islamcı liberal komünist diye ayırmıyorum.
Hepsinde aynı yanar dönerlik yaygın bir şekilde mevcut.

Her zaman söylerim,
40 yaşında emekli olurken kimse bizim bu yaşta emekli olmamamız lazım demedi.
-Sosyal sigorta açığı devasa boyutlara geldi. şimdi mezarda emekli olacağız

%0 faizli tarım kredileri alan çiftçi parayı ziraai tekniklere değil oğluna aldığı kamyona yatırdı
-Tarım öldü deniliyor çiftçi feryat ediyor

Halk bankasının dağıttığı ucuz esnaf kredileri peynir ekmek gibi kapışıldı parayı alan kızını evlendirdi oğluna araba çekti
-şimdi küçük esnaf öldü diye ağlıyorlar büyük marketlere savaş açıyor o kredileri yiyen bakkallar

Memur seçim yatırımı %60 zam aldığı zaman seviniyordu her hükümetten %50 üzerinde zam istiyordu
-Ama bu para nereden geliyor diye düşünmüyordu 3 ay içinde daha yüksek enflasyon ile parası pul oluyordu

Sermaye sahipleri işletme sahipleri vergilerini sigorta primlerini ödemiyorlardı her seçim öncesi çıkan faiz afları ile ağır enflasyon karşısında eriyen paraları ödüyorlardı.
-vergi toplayamayan devlet daha ağır vergiler koyuyordu

Sıradan vatandaş bile en basit alışverişinde fiş almazsam ne kadar olur diyordu en az %18 ekstra indirim yaptırıyordu
-devletten vergi kaçıran işletmeler yetmiyormuş gibi vatandaş da vergi kaçakçılığına soyunuyordu

Taksiciler araçların lpg ile de çalışabileceğini öğrenir öğrenmez arabalarına tüp taktırdılar.
-Ama kimse bu lpg nin fiyatındaki ucuzluğun devletin sadece mutfak kullanımına yönelik gördüğü gazı sübvanse etmesinde olduğunu düşünmedi. Vergi veren sıradan vatandaş taksilerin tüp gaz parasını verdiğini bilmiyordu taksiciler de bilmezden geliyordu epey bir süre.

Elektrik su gibi hizmetler kaçak olarak kullanılır bu hırsızlığa fakirlik diye kılıf uydurulur
-Deevlet hırsızların faturasını borcunu ödeyen abonelere paylaştırır.

devlet arazisine sorgusuz sualsiz ev yapılır sonra suyumuz yok elektriğimiz yok diye yaygara kopartılır.
-gaspedilen arazilere ruhsatsız dikilen evlere ilk seçim döneminde yol su elektrik götürülür oy istenir ikinci seçimde ise tapuları bile verilirdi

Kendi partisi iktidarda olan hemen memuriyet almak için haybeden maaş almak için iş aramaya başlar
-herkes iktidardayken kadrolaşıp kadroları şişirir muhalefetteyken karşı tarafı kadrolaşma ile suçlar

Ülkede kimse trafik kurallarına uymaz, kaldırımda bile yolun sağından yürümeyen insanların ülkesinde binlerce kaza olur
-kimse aynaya bakıp canavarı görmez sağda solda trafik canavarı arar.

Adayları ve Seçim harcamaları büyük holdingler tarafından desteklenen partiye oy veren yurdum aptalları asgari ücrete düşük zam yapılınca ağlar
-patronunun partisine oy verenlerin ülkesinde demokratik mücadele olamaz zaten


bunun gibi bin tane örnek sayabilirim.

Bu ülkede ülkenin çıkarına çalışacak insanlar bu ülke insanı tarafından tasviye edilir.
Yerlerine dini veya milli duygulara bağlı görünen satıcılar getirilir.

Bu ülkenin ekonomik sorunu herkesin sandığı gibi banka hortumcuları değildir.
Banka hortumcularının batırdığı 5-10 milyar dolar toplam borcumuzun içinde devede kulaktır.
Bu ülkeyi herkes el ele vermiş hep beraber yemişiz. Sonra hayali canavarlar bulup suçu onlara atmışız.
Aynaya bakmak lazım canavarı içimizde görmek lazım.
Yoksa böyle devam eder bu iş.

Devletin bu bitiremediğimiz dış borcunun asıl nedeni Devlet Bankalarının görev zararlarıdır.
Yani devlet kendi bankaları aracılığı ile halkına para dağıtmış halkta bu paraları kaynağını sormadan afiyetle yemiştir.
Tartışma ise hep sen çok yedin ben az yedim tartışması olmuştur.
Devlet çöpe gidecek tarım ürünlerini satın almıştır, kdv iadesi diye ülke dışına gönderilen hayali ürünlere para vermiştir, yurt dışından %3-4 faizle aldığı kredileri yurt içinde bedava dağıtmıştır.

Sonuçta ülkeyi hep beraber 200 milyar dolar yedik.
Suçu da banka batıran 5-10 kişiye attık rahatladık.

Bu ülkenin insanı bundan kötüsünü da hakediyor.
Bu cehalet ile bu kadarı bile fazla.
Bu durum da Atatürk ün kurduğu devletin ve sistemin hatrına dayanıyor.
Yoksa sudan kadar sefil, afganistan kadar geri kalmış, ırak kadar kanlı da olabilirdik.

saygılar
 
''İNSANLAR NE ŞEKİLDE YÖNETİLMEYE LAYIKSA O ŞEKİLDE YÖNETİLİRMİŞ''


ortalarda böyle bir laf dönüp dolaşıyor..........

bu lafın bağlayıcılığı varmı?ne amaçla söylenmiş olabilir?sadece geyikten-boş laftan ibaretmi?

sosyo bilimsel dayanağı varmı?

tarihte layıkıyla yönetilmiş insanlar varmı?
tarihte insanlara layık bir yönetim olmuşmu?

şu anda ki yönetim halkımıza layıkmıdır?
halkımız böyle yönetilmeyi hakkediyormu?


-bu konuda çok kararsız kaldım sizler ne düşünüyorsunuz ...
Tarihinde layıkıyla yönetilmiş bir ülke insanı var.Biz.
Şöyle açıklamak istiyorum.Hep birşeye dikkat ettim.Cumhuriyetin ilk yıllarında çekilen resimlere yada filmlere baktığımda insanların sadece yüzleri değil gözlerinin içi gülüyor.Yani gözleri pırıl pırıl ve umutla bakıyor.Savaştan yeni çıkmış bir toplumda onca yokluğa ve olumsuz koşullara rağmen insanların gözlerinin içine kadar yansıyan o güven ve mutluluğu açıklamanın tek yolu galiba önce yöneticilerine inanmaları...Ve emek verdikleri can verdikleri bir savaştan galip çıkaran ATA'ya duydukları sevgi ve güven bu da onları daha güçlü kılıyor.Oysa şimdi o insanların torunları olan bizlere bakarsak aynı duygudan eser yok.Yorgun ve mutsuz bir toplum haline gelmişiz.Boşvermişlik adamsendecilik ve tepkisizlik hakim olmuş insanımıza.

okumuyoruz, öğrenmeye kapalıyız, araştırmıyor merak da etmiyoruz.Her seferinde yeni birilerine inanıp peşine takılıyıoruz.Yeni umutlarla yeni politik idoller yaratıp oy veriyoruz kendimizi süründürüyoruz.Kendi haklarımızdan habersiziz. Üstelik umursamıyoruz da ki en tehlikelisi de bu.

Milliyetçiliği bile yanlış yerlerde arıyoruz.Vatan sevgisi ayrıdır, kutsaldır. Her insan vatanını sevmeye mecburdur. bunu vatanından önce kendisi için yapmaladır zaten, Ama milliyetçilik yapacaksak, ihracat rakamlarını katlayacaksın, eğitim düzeyini arttıracaksın, şehirlerin düzenli, güzel ve güvenli olacak, yolların köprülerin parkların derelerin tertemiz olacak, insan haklarına ve evrensel değerlere saygılı olacaksın, rüşvet, adam kayırma, torpilcilik silinmiş olacak, her gelen parti kafasına göre at koşturup bütünadamlarını işe yerleştirip diğerlerini sürüp kadrolaşmayacak, bilimde teknolojide ileri gideceksin, sporda başarılı olacaksın, kültüre sanata sanatçıya değer vereceksin, üretecek ve düşüneceksin.Yoksa birileri gelecek vatan diyecek bir başkası din diyecek oylarını toplayıp bizim verdiğimiz yetkilerle bizim sonumuzu hazırlayacak.O birileri hiç bitmeyecek tabii biz değişmezsek.....

Konu için teşekkürler.........
 
%47 i daha beter yönetilmeyi , %53 daha iyi yönetilmeyi hakediyor...
 
Geri
Üst