T.Bag
Banned
- Katılım
- 9 Nis 2009
- Mesajlar
- 210
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Mızrak çuvala sığmıyor. Yalanlarla oyalama yöntemleri işe yaramıyor.
“Milli Görüş gömleğini çıkardık” sözünde ifadesini bulan değişimin daha köklüsünü geçirmek AKP için mecburiyet olarak kapıya dayanmıştır.
“Allah ayaklarına dolaştırdı” sözü iktidarın uğrayacağı yeni yenilgi ve mahcubiyetlere çok uyacak gibi görünüyor.
“Çağdaş Yaşam”a duyduğu husumet yüzünden devletin gazabını kötüye kullanan zihniyet, kendi kuyusunu kazmıştır.
Yoksul çocuklar cehaletin pençesine veya gericiliğin ağlarına düşmesin diye çırpınan bir örgüte ve onun gönüllü yönetenlerine karşı yapılan haksızlık, temiz vicdanlarda isyan yaratmıştır.
Her yıl on binlerce gence eğitim bursu veren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iktidarın insaf ve takdirden yoksun yaklaşımı yüzünden halkın namusu gibi korumak hissini duyduğu bir dayanışma mabedi kimliğine yükselmiştir.
AKP kalıcı olmak istiyorsa gücünü böyle kuruluşları çoğaltmak için kullanmalıdır.
Gerçek örtülüyor
İşsizlik rakamlarının ocak ayında yeni bir rekor kırdığı açıklandı dün.
Bir ayda 207 bin kişi işten çıkarılmış, 32 bin kişi de iflâs ederek işyerlerini kapatmıştır.
“İşsizlik oranı yüzde 15,1” diyorlar. Değil.. İktidar burada da gerçeği gizliyor. Ama başarısızlık örtülecek gibi değil.
Basit bir hesap bizi gerçeğe götürebilir:
İşsizlerin sayısı 3 milyon 650 bindir. “Ümidi kalmadığı için iş aramayan ama bulsa çalışmaya hazır olanlar”ın sayısı ise 2 milyon 394’tür.
İkisi toplanınca 6 milyon 44 bin ediyor.
Bulduğumuz bu sayı, toplam iş gücü olan 23 milyon 523 bin rakamına oranlanınca ortaya 25,7 çıkıyor.
Yani Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 15 değildir, 25’i geçmiştir!
Bu gerçeği saklamak, işsizlerin sayısını ve acısını azaltmıyor.
İşsizlik kentlerde ve gençlerde daha da yüksektir. İktidar ne ümit verecek bu insanlara?
Küresel kriz geçse de işsizlik denen saatli bomba çalışmaya devam edecektir. Çünkü bolluk dönemde üretime ve eğitime yatırım yapılmamış, kaynaklar talan edilmiştir. İktidar mensupları ceplerini doldurup yandaşlarını zengin etmişlerdir.
Başlarken üç adım
Türkiye’de üretim ve eğitim için bir seferberlik ruhu uyandırmak gerekiyor.
Muhaliflerini susturmak için faşist yöntemler kullanmaktan çekinmeyen, yoksul çocuklara adanmış kutsal emeklere ve o özverinin sahibi olan insanlara düşman gibi davranan zihniyet bunu başaramaz.
AKP değişmek, yalandan, talandan ve baskı yöntemleri kullanmaktan vazgeçtiğini göstermek zorundadır.
Ülkenin eğitimli ve özverili insanları niçin büyük çoğunluğu ile muhalefet yapıyorlar; iktidar dürüstçe cevabını aramalıdır.
Baskı ve zulüm yapmak çözüm değildir.
Çünkü onlar zaten cezaevlerine sığmayacak kadar çoklar. Zalimlik sürdükçe daha da çoğalacaklardır.
Son seçimi milat sayma fırsatını AKP aklı varsa kullanır. Bunun için…
1. Ergenekon soruşturmasındaki görünmeyen ama devamlı hissedilen ağırlığını çektiğini belli edebilir;
2. Bu kriz ve işsizlikte halkla alay eder gibi alınan 61 milyon dolarlık son makam uçağı için Başbakan özür dileyerek satacağını ilân edebilir;
3. Deniz Feneri’ne yönelik koruma kalkanını kaldırdığını gösterebilir.
İktidar, onurlu bir ricatı mağlubiyet saymamalıdır!
Güngör Mengi http://www.ilk-kursun.com/2009/04/tam-zamani-simdi/
“Milli Görüş gömleğini çıkardık” sözünde ifadesini bulan değişimin daha köklüsünü geçirmek AKP için mecburiyet olarak kapıya dayanmıştır.
“Allah ayaklarına dolaştırdı” sözü iktidarın uğrayacağı yeni yenilgi ve mahcubiyetlere çok uyacak gibi görünüyor.
“Çağdaş Yaşam”a duyduğu husumet yüzünden devletin gazabını kötüye kullanan zihniyet, kendi kuyusunu kazmıştır.
Yoksul çocuklar cehaletin pençesine veya gericiliğin ağlarına düşmesin diye çırpınan bir örgüte ve onun gönüllü yönetenlerine karşı yapılan haksızlık, temiz vicdanlarda isyan yaratmıştır.
Her yıl on binlerce gence eğitim bursu veren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iktidarın insaf ve takdirden yoksun yaklaşımı yüzünden halkın namusu gibi korumak hissini duyduğu bir dayanışma mabedi kimliğine yükselmiştir.
AKP kalıcı olmak istiyorsa gücünü böyle kuruluşları çoğaltmak için kullanmalıdır.
Gerçek örtülüyor
İşsizlik rakamlarının ocak ayında yeni bir rekor kırdığı açıklandı dün.
Bir ayda 207 bin kişi işten çıkarılmış, 32 bin kişi de iflâs ederek işyerlerini kapatmıştır.
“İşsizlik oranı yüzde 15,1” diyorlar. Değil.. İktidar burada da gerçeği gizliyor. Ama başarısızlık örtülecek gibi değil.
Basit bir hesap bizi gerçeğe götürebilir:
İşsizlerin sayısı 3 milyon 650 bindir. “Ümidi kalmadığı için iş aramayan ama bulsa çalışmaya hazır olanlar”ın sayısı ise 2 milyon 394’tür.
İkisi toplanınca 6 milyon 44 bin ediyor.
Bulduğumuz bu sayı, toplam iş gücü olan 23 milyon 523 bin rakamına oranlanınca ortaya 25,7 çıkıyor.
Yani Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 15 değildir, 25’i geçmiştir!
Bu gerçeği saklamak, işsizlerin sayısını ve acısını azaltmıyor.
İşsizlik kentlerde ve gençlerde daha da yüksektir. İktidar ne ümit verecek bu insanlara?
Küresel kriz geçse de işsizlik denen saatli bomba çalışmaya devam edecektir. Çünkü bolluk dönemde üretime ve eğitime yatırım yapılmamış, kaynaklar talan edilmiştir. İktidar mensupları ceplerini doldurup yandaşlarını zengin etmişlerdir.
Başlarken üç adım
Türkiye’de üretim ve eğitim için bir seferberlik ruhu uyandırmak gerekiyor.
Muhaliflerini susturmak için faşist yöntemler kullanmaktan çekinmeyen, yoksul çocuklara adanmış kutsal emeklere ve o özverinin sahibi olan insanlara düşman gibi davranan zihniyet bunu başaramaz.
AKP değişmek, yalandan, talandan ve baskı yöntemleri kullanmaktan vazgeçtiğini göstermek zorundadır.
Ülkenin eğitimli ve özverili insanları niçin büyük çoğunluğu ile muhalefet yapıyorlar; iktidar dürüstçe cevabını aramalıdır.
Baskı ve zulüm yapmak çözüm değildir.
Çünkü onlar zaten cezaevlerine sığmayacak kadar çoklar. Zalimlik sürdükçe daha da çoğalacaklardır.
Son seçimi milat sayma fırsatını AKP aklı varsa kullanır. Bunun için…
1. Ergenekon soruşturmasındaki görünmeyen ama devamlı hissedilen ağırlığını çektiğini belli edebilir;
2. Bu kriz ve işsizlikte halkla alay eder gibi alınan 61 milyon dolarlık son makam uçağı için Başbakan özür dileyerek satacağını ilân edebilir;
3. Deniz Feneri’ne yönelik koruma kalkanını kaldırdığını gösterebilir.
İktidar, onurlu bir ricatı mağlubiyet saymamalıdır!
Güngör Mengi http://www.ilk-kursun.com/2009/04/tam-zamani-simdi/