- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

FENERBAHÇE
Fenerbahçenin simgesi sarı kanarya "Uçan kaleci" olarak tanınan ünlü kalecileri Cihat Armandan geliyor.
"1939 yılında Fenerbahçeye transfer olan kaleci Cihat Arman, 1952 yılına kadar oynuyor. O dönemlerde Türkiyenin en iyi kalecisi olan Armana "Uçan kaleci" deniliyor. Arman, sahaya genellikle kanarya sarısı formasıyla çıkıyor. Lacivert forması da var ancak bu sarı forması daha çok biliniyor. Bir maçta Arman, kalenin 90 olarak tabir edilen köşesine giden top adeta uçarak çıkarıyor. O sırada taraftarlardan birisi, hey yavrum kanaryama bak, yine uçtu diye bağırıyor. Bu kanarya zihinlerde yer ediyor. 1952 yılında Fenerbahçe genç kadro kuruyor. Bu kadro, ardı ardına şampiyonluğunu kovalayınca basın, kanarya sembolünü telaffuz etmeye başlıyor. Basın, o dönemlerde iyi maçlar çıkaran takımla ilgili sarı kanaryalar yine güzel oynadı şeklinde haber yazınca kanarya tam anlamıyla simge olarak kalıyor."

GALATASARAY
Galatasarayın simgesi olan aslan, futbolcuları Nihat Bedikten geliyor. Galatasaray kurulmadan 3 yıl önce dünyaya gelen Bedik, Galatasaray Lisesinde eğitimini sürdürürken spor hayatına başladı.
1916 yılında başlayan Galatasaray macerası süresince sadece futbolcu olarak değil üç adım atlama, yüksek atlama, binicilik, yelken ve yüzme alanlarında da kulübüne hizmet eden Bedik, tam 20 yıl boyunca futbolcu olarak verdiği mücadelesinde 268 kez forma giydi. Galatasaray futbol takımının 8 yıl kaptanlığını yapan, 18 kez giydiği A Milli Takım formasını 8 kez kaptan olarak taşıyan Bedik, 1936 yılında aktif spordan çekilmesine rağmen spor yapmayı ihmal etmedi. "Aslan" ismini verdiği teknesi ile yarışlara katılan, futbol oynadığı dönemlerde "Aslan Nihat" olarak çağırılan Bedik, hayatını adadığı Galatasaraya kendi lakabını simge olarak bıraktı.

BEŞİKTAŞ
Beşiktaşın simgesi olan kara kartalın çıkış noktası ise bir taraftarın tezahüratı. 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla giren Beşiktaş, haftalar ilerledikçe puan farkını açıyor ve ligdeki liderliğini sürdürüyor. Bitime 5 hafta kala Süleymaniye ile 19 Ocak 1941 Pazar günü Şeref Stadındaki maçta Beşiktaş, yine güzel bir oyun ortaya koyuyor. Maçın ikinci yarısının ortalarında Beşiktaş takımı, önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirdiği sırada siyah beyazlıların akın yönü olan Şeref Stadının Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir taraftar, "Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar" diye bağırıyor. Şeref Stadını dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazetecileri bir anda etkileyen balıkçı Mehmet Galinin bu tezahüratı, o maçtan sonra Beşiktaşa sembol oldu. 6-0lık galibiyetin ardından Beşiktaşın sembolü "Kara Kartallar" oldu.

BURSASPOR
Bursasporun simgesi timsah, bir yöneticinin izlediği belgeselden yola çıkılarak hayat buldu. 1992 yılında yeşil-beyazlı yönetimde yedek üye olarak yer alan Lemi Keskin, o yıllarda takımın sembolünün inci olduğunu ve genellikle "Yeşil inci" olarak telaffuz edildiğini söyledi.
Kaynak ve devamı