oLdness_07
The Darkness
- Katılım
- 2 May 2007
- Mesajlar
- 14,115
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
Fikstür avantajıyla F.Bahçe’nin rakipleriyle bir hafta sonra oynayarak “yorgun” rakipleri dize getiren Ankaraspor, puan cetvelindeki başarısının “gizli” mimarının karşısındaydı. Öncelikle Aykut Kocaman‘ı tebrik etmek istiyorum. Genç, çok koşan ve agresif bir takım oluşturmuş. Birlikte savunma yapıp, birlikte hücuma çıkıyorlar. Özellikle Özer Hurmacı müthiş bir oyuncu. Adam eksiltiyor ve rakip savunmayı hiç rahat bırakmıyor. Ancak biraz sinirli! Zaten Aykut Hoca ilk sarı kartı görmesinin ardından ikinci yarı onu oyundan aldı. Yoksa agresif tavırlarıyla kırmızıyı görmesi an meselesiydi. Dünyanın öbür ucuna giderek futbolcu arayan F.Bahçe Yönetimi, burnunun dibindeki yıldızları görmüyor. Garip transferlere imza atıp sonra da, “Yabancı kontenjanı isteriz” diye bağırıyorlar. Ankaraspor’un kadrosunda Theo diye bir oyuncu var. Emin olun yılan gibi! Orta sahada müthiş işler yapıyor ve yaşı henüz 17.
Çok koşan Ankaraspor karşısında çok koşan ve mücadele eden bir F.Bahçe buldu. Sarı-lacivertliler gün geçtikçe daha iyi bir takım oluyor. Özellikle orta sahası müthiş mücadele ediyor. Eee bu sezon Süper Lig’de pabuç pahalı! Koşmayana kimse puan vermiyor. Sezon başında takımın tek koşmayan oyuncusu Alex‘le puanlar kaybeden F.Bahçe, “Alex’siz kadrosuyla” önüne geleni deviriyor. Acaba geldiğinden bu yana F.Bahçe’ye çok şeyler katan Alex, tribünde otururken ne düşünüyordur? Ankaraspor saldırıp gol atmayı beklerken, F.Bahçe’nin en büyük silahı duran toplardan 2 golü kalesinde görüverdi. İki pozisyonunda çalışılmış olduğu belliydi. Sarı-lacivertlilerde öne çıkan isim çoktu. Takım olarak iyi oynadılar. Ama Emre, Josico, Selçuk ve Deivid ayrı bir övgüyü hak ediyor. Tek sırıtan isim Güiza‘ydı. İspanyol futbolcu, gece hayatından kurtulup, sahalara geri dönerse başarılı olur. Yoksa İstanbul’un gece hayatı onu bitirecek. Benden söylemesi...
Karşılaşmanın hakemi Yunus Yıldırım’ın ismi geçen hafta F.Bahçe- G.Saray derbisi için geçiyordu. 7. dakikada Edu‘nun Murat‘a yaptığı net penaltıyı göremeyen, “garip” düdüklerle tansiyonu yükselten Yıldırım, bundan sonra derbi maçları biraz zor görür!
Yazar:Emre Bol
Kaynak:.
...:::Alex'siz Futbol :::...
F.Bahçe Alex‘in sakatlığına yanmalı mı, yoksa sevinmeli mi yoklamasında, büyük çoğunluk yanmalıdır yandaşıydı ama, sanırım Arsenal maçıyla başlayan değişen F.Bahçe futbolundan yeni yeni dersler çıkarmaya başlamışlardır. Alex‘in olmadığı, yani 1955 modelinin oyunun en can alıcı yeri olan orta sahadaki varlığı, yerini topluca topun arkasına geçmek, her pozisyona müdahale etmek, rakiple hiç yılmadan ikili mücadeleye girmek gibi çağın gereklilikleri, yerini bunlara bırakınca F.Bahçe’ye özlenen futbol görüntüsünü getirmiştir.
Deivid‘in yeri geldiğinde içeri katedişi, Selçuk‘un her rakibe ayak uzatışı, Semih‘in yerine giren Emre‘nin bu, futbolun olmazsa olmazlarına yüksek tempodaki katkısı çok iyi top dolaştıran, iyi organize bir takım görüntüsünden hiç düşmeyen Ankaraspor’u sahadan yenik gönderen önemli faktörlerdi. Gerçi F.Bahçe’nin golleri Alex olmamasına rağmen duran toplardan geldi ama, Ankaraspor gibi iyi organize bir takım karşısında topa bu kadar yüksek dozda sahip olabilmek, onu bloklar arasında dolaştırırken, öne doğru yönlendirmeye ağırlık vermek, çarpıcı F.Bahçe artılarıydı.
Aykut‘un takımında goller yenilip de moraller bozulana kadar geçen süreçte, Lugano-Edu ikilisini rahatsız edecek bir uç adam olmayışı alkışlanabilecek Ankara takımını gol atarak çarpışmaktan alıkoyan bir numaralı faktördü.
Şunun altını bir kere daha çizmek istiyorum. F.Bahçe’nin her iki golü de duran toptan geldi. F.Bahçe’nin son 3 maçtır futbolu, özellikle takım oyununda, toplu mücadelede ciddi ivme kazanmıştır. Acaba neden? Cevabını 1955 antika araba meraklıları versin.
Yunus Yıldırım‘ın 7. dakikada Ankaraspor’un yüzde yüz bir penaltısını vermeyişi, bence bu maçın sonucuna yukarıdaki F.Bahçe özellikleri sebebiyle pek etki edemezdi.
Haa şimdi asıl önemli noktaya bir vurgu yaparak yazıyı bitireyim. Alex ben hazırım derse, şu dün akşamki takımdan hangi yabancı kulübeye giderse gitsin, bu futbolun yarısı bile oynanamaz. Peki Alex‘i oynatmamak kolay mı? Bunu da ancak Rıdvan, Sergen gibi Aragones‘in tezden gitmesini isteyenler cevaplasınlar. Tam düzelmişken, F.Bahçe’de asıl sorun şimdi başlıyor.
Yazar:Kemal Belgin
Kaynak:.