- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bugün ilginç bir haber bütün gazelerde dikkatimi cekti. 'Beşiktaş'ın İtalyan futbolcusu Matteo Ferrari kaçtı' diye.
Bu konuyu araştırmak için yarı vatandaşım Matteo Ferrari'yi aradım. Telefonun sözde kapalı olduğunu iddia ediyorlardı.. 3-4 kere aramadan sonra Matteo telefonu açtı.. Beni 10 dakika sonra arayacağını söyledi. Bende Matteo Ferrari'nin telefonunu beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra telefonum çaldı. Arayan Matteo'ydu.
Size konuştuklarımızın hiçbir kelimesine dokunmadan aktarmak istiyorum.
"Matteo neler oluyor?" diye sordum...
Biraz sohbet ettikten sonra konuya girdim.
'Türkiye'de misin?' diye sordum..
- Yasemin Italya'ya Milano'ya geldim.
- Ne işin var Milano'da?
- Beşiktaş külübü bana haber vermeden Avusturya'ya gitti. Benimle de kimse ilgilenmeyince mecbur kaldım..
- Senin PAF takımıyla birlikte antrenmana çıkacağını zannediyordum..
- Yok be canım. Benim sözleşmemde yazıyor. Sadece A takımıyla antrenmana çıkar. PAF takımıyla çıkmam söz konusu bile değil. Ben antrenmansız kalmayayım diye kendim tesislerde antrenman yapmaya başladım. Ama kimse de benimle ilgilenmedi.
- E sonra niye Milano'ya gittin?
- İstanbul'da hava inanılmaz sıcak. Orada antrenman yapmam mümkün degildi. Şimdi burada özel antrenörümle birlikte antrenmana çıkıyorum...
- Matteo, bu soruyu sormam lazım. Senin Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Lugano'ya bilerek dirsek attığın ve kırmızı kart gördüğün söyleniyor. Yani anlayacağın şike yaptığın konuşulanlar arasında. Ne söylemek istersin?
- Bu olaylar Milano'ya benim kulağıma kadar geldi. Ben takımımı satacak kadar karektersiz değilim. Ben sahada alın terimi veririm. Aldığım parayı hak etmek için elimden geleni yaparım. O maçta bilerek kırmızı kart görmedim.. Lugano beni provake etti. Ben de sinirlerime hakim olamadım. Benim kariyerim ortada. Geçmişim de tertemiz. Kimse benim adımı kirletemez. Buna da güçleri yetmez.
- Peki tefonları dinleniyormuş?
- Bak Yasemin. İsteyen istediğini yapsın. Dinlesin. Benim şikeyle bir işim olmaz..
- Peki en son yasanan olaylar hakkında ne demek istersin?
- Yargıya düşmüş olaylar hakkında konuşmak bana düşmez.
- Beşiktaş'ta kalacak mısın, ne yapacaksın?
- Yasemin, Beşiktaş Kulübü bana geçen seneden beri sadece 3 ay paramı ödedi. 7 aylık alacağımı alamadım. Anlaşmama göre 3 aydan sonra bana para ödenmedigi için ben otamatik olarak serbest kalıyorum. Ama ben böyle bir şey yapmak istemedim. Ben Beşiktaş takımını çok seviyorum ve kalmak istiyorum. Beşiktaş'ın yeri benim için ayrı...
- Peki sakat mısın?
- Biliyorsun geçen sene çok sakatlık geçirdim. Pek performansımı gösteremedim. Şimdi sakatlıktan kurtuldum. Hazırım futbol oynamaya. Görüyorsun bu sakatlık işi belli olmuyor. Ersan Gülüm'ü görüyorsun. Şanssızlık.. Ona da çok üzüldüm.
- Matteo senin için gece hayatı çok, kendine dikkat etmiyor deniliyor?
- Bunların hepsi dedikodu. Ben profesyonel bir futbolcuyum. Fazla da dışarıya çıkmam. Bir kere çıksam bunu devamlı olarak gösterirler. Seninle ailece görüşürüz. Ne zaman arasan evde olmuyor muyum?
- Bu sefer sen bana soru sordun. Biliyorum. Evet doğru söyledin. Hep evdesin veya antrenmandasın.
- Türkiye'deki Beşiktaş taraftarlarına sesleniyorum. Bana güvensinler. Ben Beşiktaş'ı satmam. Oğlun Kevin'e selamlar.
- Matteo çok Teşekkür ederim sorularıma cevap verdiğin için. Sağlıcakla kal..
Kaynak