Türkiye'ye soykırım yaptı diyen ABD, bakalım Irak'ta ne yaptı?

[sonsuzluğa]

Türkiye'ye soykırım yaptı diyen ABD, bakalım Irak'ta ne yaptı?​

Irak'ta çeşitli suçlamalarla tüm erkek akrabaları gözaltına alınan bir Iraklı kadının gözyaşları...

Markette alışveriş yaparken kocası yanıbaşında şüpheli kişilerce öldürüldü...

Necef'te Iraklı bir adam 25 Şii'nin ölümüne neden olan ABD saldırısına tepkisini gösteriyor...

Silahlı ve üniformalı kişiler tarafından öldürülen kardeşinin yasını tutuyor

Irak'taki önüne geçilemeyen şiddetin bir başka kurbanı...

Iraklı özel güvenlik görevlileri bir otomobile ateş açtı, iki kadın öldü. Bu olay ABD'li özel güvenlik şirketi Blackwater çalışanlarının açtığı ateşte 17 Iraklı sivilin ölmesinden iki gün sonra gerçekleşti. Bu olayda da aynı şirketin bağlantısı olup olmadığı kesinlik kazanmadı.

ABD askerleri, yakaladıkları bir bombalama şüphelisinin fotoğraflarını çekiyor...

37 yaşındaki Muhammed Hafız, ABD'li güvenlik şirketi Blackwater'ın açtığı ve 20 dakika süren ateşte ölen 10 yaşındaki oğlunun fotoğrafını elinde tutup, gözyaşı döküyor. Irak Hükümeti, ABD'nin Blackwater ile sözleşmesini feshetmesini istedi, ölen 17 sivilin ailesine 8 milyon dolar tazminat verilmesini talep etti.

Iraklı ve ABD'li kuvvetlerin Sadr'daki saldırısında iki sivil öldü, 4'ü de yaralandı...

Sadr'daki saldırıda ağır silahlara helikopterler de eşlik etti

Sadr'da sivillerin ölmesinin ardından düzenlenen cenaze töreninde ölenlerin yakınları tepkili...

Necef'teki ABD saldırısında ölen akrabasının ardından ağlayan Şii kadın...

Ve bunlar sadece buz dağının görünen kısmı...

​

 

[DayWalkerr]

ABD daha dün kendisi fizanden gelip kendisine zerre zararı dokunamayacak bir devletin sınırlarına girip oraları akarış karış cehenneme çevirirken bu gün bizim terörist saldırılara karşı bir iki adım atmamızı dahi istemyor ve her fırsatta bu konuda kınama ve tebliğ gönderiyor...Yapılması gereken ultimatom sa ultimatom bir an evvel yapılmalı...Atatürk devletin imzasının hiçbir antlaşmada türk halkını rencide edici , manda ve benzeri bir hitabın yer aldığı antlaşma ve görüşmelerde yer edinmemesi gerektiğini vurgulamış ve yaverlerine de bu yönde sıkı talimatlar vermiştir.."böyle bir konu veya durum sezerseniz derhal orayı terk edip geri dönünüz..Anlaşma söz konusu bile olamaz..!"