manashan
New member
- Katılım
- 27 Eki 2007
- Mesajlar
- 164
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Türkiye karışacak
29 Mart'tan sonra yapılan en dikkat çekici yorum seçim sonucunun bir ´rahatlama´
yarattığı yönündeydi.
Oysa aradan kısa bir zaman geçmesine rağmen hava birden bire ağırlaştı. Tabiri caizse
hava kurşun gibi ağır. Başbakan Tayip Erdoğan gergin, başta NATO zirvesi olmak üzere
birbiri ardına goller yiyip duruyor. Abdullah Gül gergin, Başbakanla aralarına kara kedi
girdiği söyleniyor. Bülent Arınç hiç azalmayan gerginliğinin üstüne koydu, sağa sola
saldırmanın ötesine geçip kendi partisinin yöneticilerini suçlamaya başladı. Meclis
Başkanı Köksal Toptan'ın aldığı otomobili bile bir eleştiri konusu yaptı.
Melih Gökçek gergin, hatta garip bir gülümsemeyi yüzünden eksik etmeyen Kadir Topbaş
da gergin.
Zaman gazetesi Fethullah Gülen'in röportajını yayınladı. "Laikliğin ve irticaın" bir saldırı
silahı olduğunu, kendisine bir komplo düzenlenebileceğini ima ediyordu. Hatta daha ileri
giderek radikal İslamcıların kendi fotoğraflarını taşıyarak eylem yapabileceğini bile söyledi;
gergindi.
Seçimden kazançlı çıktığı iddia edilen Devlet Bahçeli'nin de yüzünde belirgin bir gerginlik
var son günlerde. Sadece Obama'nın Ermenistan çıkışı ile ilgili değil belli ki bu.
Ayaklarının altındaki toprağın kayıp gitmesinden duyulan bir endişe hali olabilir belki.
İliştirilmiş medyayı ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Taraf'ta tarafsız gözlemcilerin bile
hissedebileceği bir sarsıntı var. Diğerleri iki haftadır "yenilmedik, yenilmedik" diye tepinip
duruyor ama belli kendileri de söylediklerine inanmıyor.
Obama'nın estirdiği rüzgâr, Batı'dan gelen "Türkiye'de laiklik erozyona uğruyor, işler
kötüye gidiyor" fırtınasına karışıyor. İlk defa, AB kapısının Türkiye'ye kapanması gerekçesi
olarak Türkiye'de yükselen muhafazakârlık gerekçe yapılıyor.
Ergenekon'da da gergin bir hava hâkim. Cizre'de bulunan kemikler hayvan kemiği çıktı.
Tuncay Güney ifadelerinin işkence altında alındığı bilgisi MİT tarafından belgelendi.
Türkiye seçim sonuçlarının yarattığı iyimser havanın hızla dağılmasının şaşkınlığında.
Doğu kıyısında DTP, denizlerde CHP, İç Anadolu'da MHP tarafından kuşatılmış AKP,
dışarıda da sert bir ablukayla karşı karşıya. Ermenistan sınırı açılırsa Azerbaycan sınırı
kapanabilir. İran ile ilişkilerde sert rüzgarlar esiyor. Kafkaslardaki rolü tartışılıyor. AB
kapısı büsbütün kapanıyor. Üstüne üstlük ekonomik krizin nereye kadar gideceği de
kestirilemiyor.
Seçimin rahatlığı bitti, hava kurşun gibi ağır…
http://www.habervatan.com/haber.php?hid=2216
29 Mart'tan sonra yapılan en dikkat çekici yorum seçim sonucunun bir ´rahatlama´
yarattığı yönündeydi.
Oysa aradan kısa bir zaman geçmesine rağmen hava birden bire ağırlaştı. Tabiri caizse
hava kurşun gibi ağır. Başbakan Tayip Erdoğan gergin, başta NATO zirvesi olmak üzere
birbiri ardına goller yiyip duruyor. Abdullah Gül gergin, Başbakanla aralarına kara kedi
girdiği söyleniyor. Bülent Arınç hiç azalmayan gerginliğinin üstüne koydu, sağa sola
saldırmanın ötesine geçip kendi partisinin yöneticilerini suçlamaya başladı. Meclis
Başkanı Köksal Toptan'ın aldığı otomobili bile bir eleştiri konusu yaptı.
Melih Gökçek gergin, hatta garip bir gülümsemeyi yüzünden eksik etmeyen Kadir Topbaş
da gergin.
Zaman gazetesi Fethullah Gülen'in röportajını yayınladı. "Laikliğin ve irticaın" bir saldırı
silahı olduğunu, kendisine bir komplo düzenlenebileceğini ima ediyordu. Hatta daha ileri
giderek radikal İslamcıların kendi fotoğraflarını taşıyarak eylem yapabileceğini bile söyledi;
gergindi.
Seçimden kazançlı çıktığı iddia edilen Devlet Bahçeli'nin de yüzünde belirgin bir gerginlik
var son günlerde. Sadece Obama'nın Ermenistan çıkışı ile ilgili değil belli ki bu.
Ayaklarının altındaki toprağın kayıp gitmesinden duyulan bir endişe hali olabilir belki.
İliştirilmiş medyayı ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Taraf'ta tarafsız gözlemcilerin bile
hissedebileceği bir sarsıntı var. Diğerleri iki haftadır "yenilmedik, yenilmedik" diye tepinip
duruyor ama belli kendileri de söylediklerine inanmıyor.
Obama'nın estirdiği rüzgâr, Batı'dan gelen "Türkiye'de laiklik erozyona uğruyor, işler
kötüye gidiyor" fırtınasına karışıyor. İlk defa, AB kapısının Türkiye'ye kapanması gerekçesi
olarak Türkiye'de yükselen muhafazakârlık gerekçe yapılıyor.
Ergenekon'da da gergin bir hava hâkim. Cizre'de bulunan kemikler hayvan kemiği çıktı.
Tuncay Güney ifadelerinin işkence altında alındığı bilgisi MİT tarafından belgelendi.
Türkiye seçim sonuçlarının yarattığı iyimser havanın hızla dağılmasının şaşkınlığında.
Doğu kıyısında DTP, denizlerde CHP, İç Anadolu'da MHP tarafından kuşatılmış AKP,
dışarıda da sert bir ablukayla karşı karşıya. Ermenistan sınırı açılırsa Azerbaycan sınırı
kapanabilir. İran ile ilişkilerde sert rüzgarlar esiyor. Kafkaslardaki rolü tartışılıyor. AB
kapısı büsbütün kapanıyor. Üstüne üstlük ekonomik krizin nereye kadar gideceği de
kestirilemiyor.
Seçimin rahatlığı bitti, hava kurşun gibi ağır…
http://www.habervatan.com/haber.php?hid=2216