Türkiye İslam Devriminin Eşiğinde

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
6d8754eb071dec0f9f26809de6c3e80f.jpg


İran'da yayımlanan Cumhuri İslami gazetesi "Türkiye'nin İslam devriminin arifesinde olduğunu" öne sürdü. Gazetenin, Anayasa Mahkemesi'nin AKP'nin kapatılmasına ilişkin davayı kabul etmesiyle ilgili 2 Nisan'da yayımlanan başyazısında, Türkiye'deki laik kesimin türban yasağının kaldırılmasını laikliğe karşı mücadele olarak değerlendirdiği, bu girişimin anayasanın ilkelerine aykırı olduğu için AKP'nin kapatılarak yöneticilerinin yargılanmasını savunduğu belirtildi. Perde arkasında İslamcıların Türkiye yönetiminden silinmesinin ve ülkenin laiklerin etkisi altında kalmasının planlandığının belli olduğu kaydedilen yazıda şu ifadeler yer aldı: "Türkiye ve AKP'yi aşan birtakım gizli ellerin perde arkasından faal olduğu söylenebilir. Bu, son yıllarda İslam ülkelerinde ABD tarafından uygulanan kapsamlı bir plandır... ABD'li yöneticilerin hedefi, Müslüman ülkelerde İslam devriminin yayılmasına engel olup bu ülkeleri sulta altında tutmaktır."

"Hiçbir gücün İslam topraklarında kök salan İslam devriminin İslam dünyasının çeşitli yerlerinde filizlenmesine engel olamayacağı" öne sürülen haberde, "birçok İslam ülkesinde İslam devriminin yayılmasına tanık oluyoruz" denildi. "Türk halkının İslamı istediğini" de ileri süren muhafazakâr görüşlü gazetenin başyazısındaki şu ifadeler dikkat çekti: "Şimdi ise Türkiye'deki şartlar öyle ki, İslamcıları bir kenara itme ve laikleri iktidara geri getirmeye ilişkin her türlü girişim, Türk halkının devrimsel öfke rüzgârına sebep olacak ve bu rüzgâr laiklik ve laikliği destekleyenlerin kökünü kurutacak. Anayasa Mahkemesi laikliği savunma bahanesiyle halkın karşısında durursa yaşanan gerginlik bir devrime dönüşecek. Sonsuza kadar laikliğin varlığına son verecek bir devrim."

"Gelişmelerin perde arkasında İslamcılar `ın Türkiye yönetiminden silinmesi ve bu ülkenin laiklerin etkisi altında kalmasının planlandığı bellidir. Bu gerçekten yola çıkarak Türkiye ve AKP `yi aşan bir takım gizli ellerin perde arkasından faal olduğu söylenebilir. Nitekim bu, son yıllarda İslam ülkelerinde ABD tarafından uygulanan kapsamlı bir plandır. Bu alanda ilk örneğe Cezayir de tanık olduk. İslami kesimin meclis seçimlerini kazanması ardından ABD harekete geçip kendi piyonlarını destekleyerek İslami kesim liderlerini tutuklayıp seçimleri iptal etmek suretiyle Cezayir hükümetini istedikleri şekilde yönlendirdi. İkinci örnek ise Filistin `de yasal hükümet olan HAMAS a baskı yaparak Siyonistlere alet olacak başka bir hükümeti başa getirilerek yaşandı. ABD `li yöneticilerin asıl hedefi; Müslüman ülkelerde İslam inkılabının yayılmasına engel olup bu ülkeleri sulta altında tutmaktır."

İran gazetesi, hiçbir gücün İslam topraklarında kök salan İslam inkılabının İslam dünyasının çeşitli yerlerinde filizlenmesine engel olamayacağını savunurken, "Birçok İslam ülkesinde İslam inkılabının yayılmasına tanık oluyoruz. Bu ise geleceğin İslama ait olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye hususunda AKP ye karşı dava açılmasını tasarlayanların tarihi bir hataya düştükleri düşünülüyor. Zira Türkiye halkı Müslüman olduğu için hiçbir güç halkın inançlarına engel olamayacak. Ve ABD `nin tasarladığı planların İran , Lübnan , Filistin , Irak ve diğer ülkelerde başarısız kalması bu ülke ile diğer sultacılara ders olmalıdır. Özellikle de Türkiye halkı geçen seçimlerde oy çoğunluğuyla muhaliflere karşı başarı sağladıklarını göstermiş bulunuyor. Türkiye `nin bulunduğu şimdiki durumda İslami kesimin kenara itilip laiklerin yönetime getirilmesi laiklik ve laiklik taraftarlarını silip süpürecek fırtınaların kopmasına neden olabilir. Hiç şüphesiz Anayasa Mahkemesi laikliği korumak adına halkın karşısına geçecek olursa mevcut kriz laikliğin sonunu getirecek bir inkılaba dönüşebilecek."

Cumhuri İslam Gazetesi



cf1e189e35290db641b5b257810c408d.gif
 
Boş işlerle uğraşıyorsunuz,DONKİŞOTLAR.
 
hala bu tesbite inanmayanlar, açsınlar da biraz iran tarihine gözatsınlar. üşenenlere özet geçeyim: iran ezelden beri islam cumhuriyeri değildi. 30 yıl önce türkiye gibi olan, laik bir ülke, 1 günde bu hale geldi.
 
kara pece ye kadar takmak abes ama bazı kendını bılmezler ortaya cıkıp tarıkat kuruyo kurdugu tarıkata gore baslarını baglıyor kadınlar erkekler haremlık selamalık fılan asıl konu bu tarıkatların kapatılması AKP DE kara pecelı varmı HIC allah askına sıze sorarınım hem zaten turkıye ıslam ulkesı deılmı ıslamıda yasıo bazı kısıler bellı zamanlarda cıkip ortalıgı karıstırıo bunlara kanmayalım arkadaslar
 
kendi elleri ile yaptığı mabutlara tapan, bi kaç günlük bebeğini canlı çukura gömen helal haram bilmiyen, insan ayrıcalığı yapan, fakir bi lokma ekmeğe muhtaç iken onu zorla köle edinen , gariban insanı kollamıyan, komşusunun namusuna el uzatan zihniyeti nasıl bi berrak su haline getirmişse İSLAM sana hiç bi zararı dokunmaz dostum rahat ol sen. Allahdan gelipde zararlı olan bişey varmıki ?

İslam dinini zorla çafçaf giydirip geri kafalı yobazlık olarak nitelendirenlere acıyorum.Dini kullanıpda ben Mesih'im peygamberim ağzına yüzüne şiş sokan adam ile islam dinini tanımadan anımsamadan geri kafalılıkla yobazlıkla itham edenin arasında hiçbi fark yokdur asıl yobazlar bu verdiğim iki örneği teşkil edenlerdir :)
 
Cumhuriyet kurulduğundan beri aynı tantana
İslam devrimi geliyor....
Bu devrimi Halk istemez merak etmeyin.
Türkiye'mizi benzettiğiniz ülkelere dikkat edelim lütfen.
 
boş iş siz en iyisi kaşınmayın yoksa TSK biner tepenize
 
ya allah aşkına gerçekten iran olacağımıza inananlar mı var yuhh diyorum
 
Bir İran'lının Mektubu !... - Tarhan TAYKUT

81c6f1c31eeb1a2eaf531fb804f1a2b9.jpg

Çok sevdiğim emekli bir subay olan dostuma gelen bu mektubu lütfen dikkatlice okuyun ve de eski - yeni resimleri seyredin. Cidden bu işin şakası yok. Ama ne yapılabilip önleri durdurulur. Sizde bunu tüm dostlarınıza yollayın. Derim ki varsa subay arkadaşlarınıza da yollayın. Belki yarın çok geç olacak ? Atalar ne demişler: " Tarih tekerrürden ibarettir. " Doğru söz galiba !


Allah vatanımızı, bizden geçti ama torunlarımızı korusun.
Yazık o pırlanta gibi gençlerimize .....
Sevgili Türk dostlarım ve kardeşlerim,

Devrim sırasında devrim muhafızları tarafından
Önce tecavüz edilip, daha sonrada ipe gönderilen ,
Çok sevgili kız kardeşim Mehtab'ın anısına...


Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar önce yaşadığımız o talihsiz ve karanlık günün Türkiye içinde yaklaşıyor olduğunu görmem ve bundan daha derin olarak kalbimde hissetmem oldu. Türban yasasının mecliste onaylandığı tarihin İran islam devriminin olduğu güne denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir güçten gelen uyarı fişeği olduğu hislerini uyandırdı ve bu mektubu kaleme almaya karar verdim.

Biliyorum hepiniz kalbinizde karanlığın otoritesini hissettiniz. Karanlık otorite gelmeden hissettirdi yaklaştığını. İran İslam devriminden 1 hafta kadar önce Türkiye'ye gecen, uzun bir süre burada yasayan ve daha sonra Kanada'ya iltica eden ve hâlihazırda bu ülkede felsefe öğretmenliği yapan bir İranlıyım.

Atatürk'ün aydınlık Türkiye'sini çok seviyorum ve yüreğim kan ağlayarak İran'da 'O gün' gelmeden önceki olayların sanki bir tekrarını sinemada izliyor gibi Türkiye'de görüyorum.

Yobaz karanlığında hunharca katledilen kız kardeşim anısına sizlere yalvarıyorum ki, sakın olmaz demeyin ! Sakın Türk Ordusu olduğu sürece olamaz demeyin çünkü aşağıda anlatacağım gibi o gün geldiğinde tüm orduların eli kolu bağlanabilir.

Bizim ailemiz İran'da laik, sol görüşlü ve aydın bir aile idi.

Devrimden 1 ay önce bize bile söyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak diye biz bile güler geçerdik, 'delimisin?' diye sorardık belkide. Belki de Derdik ki 'Şah'ın bu güçlü ordusunu nasıl yeneceklerde Şeriat karanlığını getirecekler?'.

Sizlere önce İran İslam devriminin nasıl geliştiğini kısaca anlatmak istiyorum çünkü Türkiye'deki gelişmelerle çok büyük benzerlikler mevcut.

İRAN İSLAM DEVRİMİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN AYAKLAR:


1- Büyük kesimi fakirleşen halk dincilerin pençesine düştü. Bu halk yiyecek, giyecek gibi ufak yardımlarla onların safına çekildi. Beyinleri yıkandı ve fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz rejim olduğu benliklerine yazıldı. Açlıkla boğuşan halk bu cehaletin pençesine kolaylıkla düştü ve rejime düşmanlaştı. ( ÇOK FAKİRLEŞEN TÜRK HALKINA DA AYNI ŞEYLER YAPILIYOR... )



2- Hep demokrasi ve özgürlük dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi ve özgürlük vaat etti. Bu şekilde birçok sol görüşlü insanları da kendi saflarına çekti. Bu insanlar devrim akabinde ipe giden ilk insanlar oldu. ( TÜRKİYE'DE HEP DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK DİYORLAR... )

3- Emir komuta zincirinde yapılanmış olan din adamları halkı kontrol altına aldı. ( BAŞI ABD'DE YAŞAYAN MALUM TARİKAT'IN YAPILANMA BİÇİMI OLAN 'ABİ' YAPILANMASI BU EMİR KOMUTA ŞEKLİDİR VE DEVRİMİN EN ÖNEMLİ AYAKLARINDAN BİRSİ BU EMIR KOMUTA YAPILANMASIDIR. BU EMİR KOMUTA YAPILANMASI DEVRİMİN HALK ORDUSUDUR VE DEVRİM SIRASINDA BU EMİR KOMUTA ÇOK KISA ZAMANDA ÇOK BÜYÜK KİTLELERE EGEMEN OLUR. )

4- Kargaşa ortamında askeri Kışlalar basıldı. Ellerinde Kur'an ile kışlalar ele geçirildi. ( BU AYAĞA ÇOK DİKKAT EDELİM ÇÜNKÜ DEVRİM SIRASINDA TÜRK SILAHLI KUVVETLERİNİ ELE GEÇİRMENİN EN ANAHTAR AYAĞI BUDUR... )

Türk silahlı kuvvetleri bildiğim kadarı ile 600-800,000 kişiden oluşan bir kuvvettir.
Yanlız unutulmaması gereken gerçek bu ordunun ancak %0.1 (BindeBir) lik bir bölümü rejimin muhafızıdır.
Yani harb okullarında eğitim görmüş subaylar ancak bu kadardır. Geri kalan %99.99 er rejim muhafızı değildir.
Onlar emirlere göre hareket eden vücut parçalarıdır. Beyin olan ise az sayıdaki subaylardır.

İran devriminde kargaşa ortamında kışlaları basan yobazların ellerinde Kur'an ile erleri geçerek direnen subay ve komutanları katlettiler. Burada kilit nokta ellerinde Kur'an ile harekete gecen büyük halk kitlelerine karşı erlerin silah kullanmakta zorlanacağı gerçeğidir. Zaten kullansalar bile cahil ve beyni yıkanmış halk öyle bir kudretle kışlalara saldırmıştır ki sonunda kışlalar teslim alınmıştır. O askerin açtığı ateş sonucu halktan çok ölen olmuştur ama sonuçta bir noktada erler silah bırakmak durumunda kalmışlardır.

Erin kendi başına alacağı savaş üstünlüğü düşmana karşıdır. Ama büyük kitleler halinde ve ellerinde kur'anlarla üzerine gelen kendi halkına karşı bu kararlılığı göstermesi mümkün olamaz. Yani er buna bir noktadan sonra direnmez ya da direnemez. Çünkü o er karşısındakinin karanlık bir devrim yapacak olan insanlar olduğunu bilecek bilinçte de değildir, kaybedeceği aydınlığın ne olduğunu da. Bunu bilecek olan sadece subaylardır. Ve kanlarının son damlasına kadar savaşacak olanlar da bu konuda aydınlanmış Türk subaylarıdır. Ama yukarda bahsettiğim uzre onlar ordunun sadece ve sadece en fazla binde birini teşkil ederler. Yani devrimin asil savunucusu Türk ordusunun tümü değildir, sadece subay kademesidir ve erlerin durduğu ve etkisizleştirildiği noktada o subay kademesinin yok edilmesi kolay olacaktır.

İran'da ordu bu şekilde etkisiz hale getirilmiştir.

'Er düşman işgali durumunda durmaz ve etkisizleştirilemez, sonuna kadarda savaşır, ama büyük bir kudretle gelen kendi halkı karşısında durabilir.'

Şu aşamada aldıkları bu büyük ivme ve arkalarındaki çok büyük güçler ile onları normal yollardan durdurmak çok zor olacaktır. Ve bunların durdurulmadan hareket edeceği her gün ivme ve güçlerini artıracak ve işi zorlaştıracaktır. Silahlı kuvvetler ne kadar erken hareket ederse o kadar iyi olur. Sonra geç olabilir. Silahlı kuvvetlerin şu veya bu neden ile eli kolu bağlı ise ki öyle görünüyor bu durumda silahlı kuvvetler 'O GÜN' geldiğinde kışlalarını nasıl muhafaza edeceğinin planını çok iyi yapmalıdır.

Çünkü kilit bu noktadır. Silahlı kuvvetler etkisiz hale getirilemediği müddetçe devrim başarıya ulaşamaz. Bu nedenle her askeri kışlaya normal erlerin haricinde kışlaları kanının son damlasına kadar savunacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' oluşturulmalı ve bunların böyle büyük bir halk hareketine karşı erlerden önce devreye girip, erler şaşkınlıklarını üzerlerinden atana kadar çatışmaya girmeleri sağlanmalı ve burada kazanılacak vakit ile gerideki subaylar erlerin dağılmasının önüne geçmelidir.

Yani ordunun esas gücü ve gövdesi olan erlerin kontrolü kesinlikle kaybedilmemelidir.
İran ordusunun böyle bir hazırlığı olmadığı için gafil avlandı.

Oluşturulacak olan 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' yobazlar ile çatışırken, erlerde üzerlerindeki şaşkınlığı atacaklar ve subayların organizasyonu ile çatışmalara destek vereceklerdir. Oluşturulacak 'ÖZEL CUMHURİYET DEVRİM MUHAFIZLARI BİRLİKLERİ' çok özel eğitilmeli ve de Atatürk'e ve devrimlerine canı pahasına savunacak şekilde inanmış olmalıdırlar. Aksi halde başarısızlık kaçınılmazdır.

Çünkü en son Lübnan'da gördüğümüz uzre davasına inanmış bir kaç yüz Hizbullah Militanı dünyanın en iyi ordularından birisi olan İsrail ordusunu ağır zayiatlarla yenilgiye uğrattı.

Sevgili dostlar ve kardeşler, elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım çünkü aydınlığı savunmak durumunda olan sizler İran'ın geçtiği bu karanlık tüneli anlamak durumundasınız. İran'ın bu acı tecrübesi sizlerin uyanık olması için bir şans olur umarım. Aşağıdaki birinci linkte İran'ın devrimin hemen öncesi görüntüleri ile hemen sonrası görüntülerini bulacaksınız. Orada göreceğiniz uzre İran devrim öncesi belki şu anki Türkiye'den bile daha modern. Yani olmaz, olmaz demeyin. İkinci linkte ise Devrim lideri Humeyni'ye kadınların şiir okuması. O linki vermemin nedeni ise o koltukta bir gün bugün ABD'de ikamet eden malum cemaatin başı olan şahsın oturabileceği ihtimalidir. Acı ama sanki tarih tekerrür ediyor.

http://www.youtube.com/watch?v=Gj1rSmQ5kvg"target=_blank rel=nofollow>http://www.youtube.com/watch?v=Gj1rSmQ5kvg

http://www.youtube.com/watch?v=rO2rf8KPacI"target=_blank rel=nofollow>http://www.youtube.com/watch?v=rO2rf8KPacI

Benim çok sevgili kız kardeşim Mehtab anısına yapabileceğim bu kadar. Elimden geldiğince sizleri bilgilendirmeye çalıştım. Ama sizin geride kalan, aydınlık yarınlar bekleyen kızlarınız, kardeşleriniz, çocuklarınız ve Mehtab'larınız için yapabileceğiniz çok şeyler var karanlık 'O Gün' çökmeden önce Atatürk Türkiye'sine... Yapabileceğiniz ilk şey bu mektubu bildiğiniz, tanıdığınız insanlara ulaştırarak daha fazla insani uyandırmak olabilir. O acı çok büyük acı sevgili kardeşler, anlatmak istemiyorum içinizi karartmamak için ama sevgili kardeşim Mehtab keşke bu dünyaya gelmemiş olsa idi de 'O gün' o acı sonu yaşamamış olsa idi o karanlık ve pis yobaz şehvetinin pençesinde. Allah sizleri ve Atatürk Türkiye'sini korusun o yobaz karanlığının sevgili kardeşim Mehtab'a gösterdiği acı sondan. Anlatamıyorum onu yobazların nasıl katlettiğini, elim varmıyor yazmaya, dilim gitmiyor anlatmaya....

Mohsen YAZD

YUKARIDAKİ UYARIYI SİZLERE ULAŞTIRMAYA ÇALIŞAN YAZARIN KENDİ NOTLARI BİLGİ VE GÖRÜŞLERİNİZE TAKDİM EDİLMİŞTİR:

İran, sözüm ona devriminin ilk başlangıcını erkeklerdeki değişimle oluşturmuştur. İlk önce kısa kollu gömlek giyilmesi yasaklanmış ve hemen ardından da sakal bırakma mecburiyeti, getirilmiştir. Humeyni Paris'teki sürgününden İran'a döndüğünün ilk haftasında 5.000 evet matematiksel olarak 5.000 hava subaylarını kurşuna dizmişler veya idam etmişlerdir. Böylece sadece İran Hava Kuvvetleri gücü yok edilmemiş aynı zamanda Ordu mensuplarının diğer subaylarına da müthiş bir sindirme-ses çıkarmama mesajı verilmiştir.

Şimdi gelelim en korkunç ve insanlığın hiçbir sayfasıyla en ufak bir ilgisi olmayan bölümüne: Humeyni'nin gelişi ile beraber, subaylar sokak ortalarında katledilirlerken bir yandan, laik düşünceli ve İran'ın geleceğini garanti altına alacak genç kızlar-anne adayları hapislere atılmış ve bu hapishanelerde bulunan Humeyni-İslamcı-Dinci mahlûklar, zorla ailelerinin ellerinden kopartılarak zindanlara atılan bu genç İran'lı kızlara ilk önce tecavüz etmişler ve sabahın ilk saatlerinde ise idam ederek öldürmüşlerdir.


Bu genç kızların idam edilmeden önce tecavüz edilmelerinin sebebi ise, onların "kızlıklarını" kaybettikten sonra öldürülmeleri ve böylece (sadece kendilerinin) inandıkları Tanrı'nın cennetine gidemeyeceklerini iddia etmişlerdir. Böylece idam edilen genç İran neslinin sayıları on binlerin üzerinde olduğu görgü tanıkları ve bazı zindan gardiyanları tarafından itiraf edilmiştir.


Aziz Türk Milleti,
İşte İslam'ın size getirmeye söz verdiği "devrim" ve laiklik karşıtı-Atatürk düşmanlığının gerçek yüzü budur. Yaşananların gerçek olup olmadığını, sizler de mi yaşayarak öğrenmek istiyorsunuz ? Hayır diyorsanız, günümüz iktidarının ve onların yardakçılarının, "postal yalayıcı" ifadesini kullanıp sözünün bile arkasında duramayanların, Laik Türkiye düşmanlığını açıkça yürüten vatan hainlerinin oyunlarını bozunuz. ABD ve AB kölesi olan ancak doğrudan kişisel menfaatler peşinde koşmaktan başka bir şey yapmayan BOP eş-başkan-ları ve onların uzantılarına inanmayınız.


İslam bile Arapları "adam" edememişken, dincilerden iman beklemek, boş çabalardan başka bir şey değildir.

GEÇ OLMADAN- İRAN GİBİ OLMADAN HAREKETE GEÇİN.
TÜRKLER TARİHE IŞIK TUTMUŞ VE MEDENİYETLERİ DÜNYA İNSANININ HİZMETİNE SUNMUŞ YÜCE BİR ULUSTUR. TÜRKLÜĞÜ İLE GURUR DUYAMAYANLARI,
TÜRKİYE MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA DEĞİL AMA TÜRK DÜŞMANLIĞI İLE KENDİLERİNİ İSPAT ETMİŞ ARAP VE AB-D İLE İŞBİRLİĞİ YAPANLARI YÜCE TANRININ ADALETİNE TESLİM EDİYORUM. HESABINI VEREMEYECEĞİNİZ İŞLERE RUHUNUZU SATMAYINIZ !...




cf1e189e35290db641b5b257810c408d.gif
 
artık bi şey de demiyorum bi başörtüsünden nerelere geldiler ya. Ya siz madem bu kadar ileri görüşlüsünüz öncelikle dininize küfredenleride bi görün adamlar açık açık dininize küfür ediyolar siz yok onarın niyeti farklı deyip iyi niyetle bakıyorsunuz. Ozamn sizde bi şey var
 
Türkiye Ehli Sünnetdir.İran da Şii.O yüzden Türkiye İran olamaz merak etmeyin.Türkiye olsa olsa Osmanlı,Selçuklu olur ama bunlar da devletmi canım? Değil mi laikçiler?

EHLİ SÜNNET'Mİ ODA NE KEŞKE BİRAZ DAHA AÇIK YAZSAYDIN KARDEŞİM Şİİ EHLİ SÜNNET FALAN BUNLARIN BİLMEDİĞİ ŞEYLER BELKİ NASİPLENİRLERDİ AÇIKLAMALARINDAN

ŞİİLERLE EHLİ SÜNNET BİR TOPLUMUN ASLA KIYASLANMAMASI GEREKTİĞİNİ BELKİ ANLAMA GİBİ BİR ŞANSA EREBİLİRLERDİ ..
 
ya ben ne diyorum sizin gibi laikçi atatürkçü genclerimiz varkene olur mu Türkiye İslam devleti? tövbe tüvbe...
 
EHLİ SÜNNET'Mİ ODA NE KEŞKE BİRAZ DAHA AÇIK YAZSAYDIN KARDEŞİM Şİİ EHLİ SÜNNET FALAN BUNLARIN BİLMEDİĞİ ŞEYLER BELKİ NASİPLENİRLERDİ AÇIKLAMALARINDAN

ŞİİLERLE EHLİ SÜNNET BİR TOPLUMUN ASLA KIYASLANMAMASI GEREKTİĞİNİ BELKİ ANLAMA GİBİ BİR ŞANSA EREBİLİRLERDİ ..

Sevgili kardeşim

Şia ve Şiilikle ilgili bu forumda çok yazı yazdık.Ben üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum.Fakat insanların öğrenmek adına nasipleri yoksa,kalb gözlerinin açılması anlamında nasipleri yoksa zalike takdirül azizül alim demekten başka çare gelmiyor elden.Lakin bir kısmı sırf fitne çıkarmak için kasden şii İran la Türkiyeyi kıyaslıyorlar.Aman İran oluyoruz diye böğürüyorlar.Çünkü onların amacı İslam a nerden olursa olsun vurmak.Altında İbni Sebe yahudisinin parmağı olan Şia üzerinden gene yahudi usülü kullanarak İslama saldırmak.

Bazısı ise sırf cehlinden dolayı bunu yapıyorlar.Biz gene bu arkadaşlara şu uyarıda bulunduk:Söylediğiniz her sözde vebal var.Ödeyemeyeceğiniz hesapların altına girmeyin aksi halde ahirette rezil olursunuz.Mateessüf onlar da hala yersiz inatları olan İran-Türkiye-Suud kıyasından vazgeçmediler ve çok biliyorlarmış gibi bu ülkerde uygulanan sapık rejimlerin şeriat olduğunu iddia ettiler ve şeriat istemezük deyip nasıl bir herze yediklerinin farkına varmadılar.Varacaklarını da zannetmem çünkü:Onların kalpleri vardır, onunla gerçeği anlamazlar, gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır ama onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvan gibidirler, hatta daha şaşkındırlar. İşte o gafiller ancak bunlardır.

Şiilik in genel fıkhı şudur:Ehli Sünnetin gölgesine bas hiçbirşey yapamazsan

Bana laik,ilerici kesim bir savaş söylesin ki Şiiler ehli küfre karşı cihad etmiş olsun.Tarih boyunca hep devleti ali Osmaniyeyi sırtından bıçaklamışlar mıdır bıçaklamamışlar mıdır?Şii İran ın hangi savaşı ehli küfre karşıdır tarih boyunca?

Acaba sahabe-i kiramı özellikle Hz.Ebubekr(r.a) Hz.Ömer(r.a) Hz.Osman(r.a) tekfir edenlerle,ayet Hz.Aişe yi tevriye ederken haşa ona fahişe diye saldıranlara biz ehli sünnet Osmanlının ahvadı olarak benzermiyiz?

Dünyanın hangi ehli sünnet müslümanları ölülerine Kuran ayetleri yerine şiirler tekerlemeler okumuştur?

Hangi ehli sünnet çocuğu Kuran ın sıhhati üzerinde-haşa- eksiklik isnad etti?

Şimdi vicdanı olanlar söylesin:Bizim şii İran a benzeme durumumuz var mı?
 
Geri
Üst