Türk Milliyetçilerinin Atatürk ve İslam Anlayışı !
Başbuğ Atatürk"ün Milliyetçiliği konusu, son derece derindir. O"nun hayatının her anı, ağzından çıkan her söz Türk Milliyetçiliğinin şahikasıdır. Atatürk, Türk Milletini tarihi ile bütün manevi ve kültürel değerleri ile çok yakından tanıyan, sosyal yapısı
08 Mart 2008 Cumartesi 21:41
Son zamanlarda, Türk Milliyetçilerine karşı hem dinci tayfa, hem Marksist tayfa tarafından haksız eleştiriler ve saldırılar bulunmaktadır. İşin garip olan tarafı ise, dinciler Türk Milliyetçilerini, ırkçılık ve dini inançlara uzak olmakla suçlarken solcu ve Marksistlerde ırkçı ve dindar olmakla suçluyor. Dinci tayfa arkalarını batının emperyalist ülkelerine dayayıp, Atatürk"ün izlerini ülkemizden silmeye çalışırken, Marksist solcu grup ise, kendilerine uygun sahte bir Atatürkçülük uydurup, Türk Milletinin milli ve dini geleneklerinden uzak kalmış, Marksist ve Leninci bir ideolojiyi hala savunmaya çalışıyorlar. Başbuğ Atatürk"ün kendisi defalarca Türk Milliyetçisiyim derken, bu solcular Atatürk Milliyetçiliği diye uyduruk bir şey icat ettiler. Bu konuda Başbuğ Atatürk"ün şu sözü her şeyi açıkça ifade etmektedir.
“Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri, ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Başbuğ Atatürk"ün ölümünden sonra Türk Milliyetçiliği fikir sistemi ile mücadele halinde olan yabancı ideolojiler ve bunların beyinleri yıkanmış işbirlikçileri değişik bir “Atatürk"çülük” görüşü ortaya attılar. Sanki Milliyetçilikten ayrı ve başka bir Atatürk"çülük ideolojisi varmış gibi !
Hakikatte, Türk Milliyetçiliği doktrininden başka bir Atatürkçülük fikir sistemi yoktur. Atatürkçülük, Türkçülüğün içerisindedir, hatta ta kendisidir. Milliyetçilik ilkesini dejenere etmek zihinleri bulandırıp onu yozlaştırmak sevdasında olan dış ideolojiler, bir istismar vasıtası olarak Atatürkçülük yalanını ortaya atmışlar ve sanki Atatürkçülükle Türk Milliyetçiliğini, birbirinin karşısında cereyanlarmış gibi göstermişlerdir.
Başbuğ Atatürk"ün Milliyetçiliği konusu, son derece derindir. O"nun hayatının her anı, ağzından çıkan her söz Türk Milliyetçiliğinin şahikasıdır. Atatürk, Türk Milletini tarihi ile bütün manevi ve kültürel değerleri ile çok yakından tanıyan, sosyal yapısı üzerinde en isabetli teşhisler koyan büyük bir önderdir.
Milliyetçilik, büyük Türk Milletinin kurduğu bütün devletlerde, silinmez bir tarihi karakter mührü olmuştur. İşte Başbuğ Atatürk çok iyi bildiği için mücadele bayrağını damarlardaki asil kana güvenerek açmış, zaferi kucaklamış ve Türkiye Cumhuriyetini, tarihi karakter mührümüz olan Milliyetçilik ilkesinin temelleri üzerinde kurmuştur.
Şu husus kesinlikle ifade edilmelidir, bir milletin teşekkülü ve varlığını sürdürebilmesi için dinin, soy, dil, kültür kadar zaruri bir unsur olduğunu belirtmek gerekir. Bu bakımdan dini, Türk milletinin manevi birliğini sağlayan önemli bir bağ olarak görmek lazımdır. Türkleri millet olarak bütünleştiren din, milli birlik şuurunu olgunlaştırıcı fonksiyon ile, Milliyetçiliği önleyici değil aksine besleyici kaynaktır.
İslam dini, Türk Milletinin birlik ve beraberlik şuurunu oluşturan en önemli manevi unsurlardan biridir. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasından sonra şahlanan Türk Milliyetçiliğinin, Türkiye Cumhuriyetinin önemli bir amil olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
Milliyetçilik ateşinin sönmeden parlamasını sağlayan manevi güç İslam dinidir. İstiklal savaşı günlerinde gönüllerdeki milliyetçilik heyecanını körükleyen ve besleyen kudret, kalpleri dolduran İslam imanı idi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması için, insanları cephelere koşturan, onları seve, seve ölüme gönderen kudret, milliyetçilik heyecanı ile birlikte, İslamın vaat ettiği “şehitlik” mertebesine ulaşma aşkıydı.
Türk Milliyetçisi dinini sever. İslam dininin mutluluk yolu olduğuna inanır ve onu korur. Dindarı ve din adamını küçük düşürücü her türlü eylemleri önlemeyi kendisine ödev bilir. Camileri muhafaza eder, dini bayramları, milli bayramlarla eşit tutar. Türk Milliyetçisi, gerçek anlamı ile laikliğe saygılıdır. Dinin saflığını bozucu cereyanlara, muskacılık, büyücülük gibi hurafelere, dinde reformculara, dinini esas muhtevasını değiştirmek isteyip İslamiyet"te ruhban sınıfı oluşturmak isteyen Fethullah Gülen gibilerine karşı çıkar.
Türk Milliyetçisi, “Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslüman” dır. “Ruhumuz Müslüman ise bedenimiz Türklüktür” sözünü , Türk Milliyetçisi; “ Türklük ve Müslümanlık, bedenimiz ve ruhumuzdur” şeklinde yorumlar.
Ey Türk Milleti!
Vatanına, toprağına, önderlerine, dinine, diline ve değerlerine sahip çık!.
Sen binlerce yıllık gerçek bir medeniyetin torunusun!.
Zulmün, vahşetin ve şiddetin başkenti olan medeniyetsiz batıya sana hedef gösterenlere vereceğin en güzel cevap bas, bas bağırarak;
Ben Türk"üm! Ben Atatürkçüyüm! Ben Müslüman"ım! Ben Muhammedi"yim diye haykırmaktır..
Hz. Muhammed (s.a.v.) de bize yeter, Başbuğ Mustafa Kemal"de!
Unutmamalı ki , bir gün mahşerde Allah"a hesap vermeden önce sen, özgür ve tam bağımsız yaşayasın diye kanlarını döküp göklerde dalgalanan bayrağı boyamış ecdadına, emaneti teslim edeceğin çocuklarına hesap vereceksin!..
Vatan sadece kuru bir toprak parçası değildir. O bir ecdat yadigarıdır. Altındaki ve üstündeki eserler ve hatıralarla sembolleşen, şehit kanları pahasına nesilden nesile intikal edebilmiş kutsal bir coğrafyadır.
Eğer, Türk Milleti sol görüşlü Marksistlerin istediği gibi dini inançlarını bırakır ise, gelecek nesli mahvolur. Tıpkı batı toplumunun şimdiki gençliği gibi, batıda uyuşturucu kullanma yaşı artık 12 ye düşmüştür suç işleme oranları her gün çoğalmaktadır. Adi cinayetler, gasp, fuhuş ve ahlaksızlık hat safhadadır. Bunun en önemli sebebi dini inançlarının olmaması ve ahret inancının olmamasıdır. Eğer, Türk Milleti dinci siyasi güçlerin istediği gibi, sırf Atatürk"ün kurduğu Cumhuriyeti yıkmak için batılı emperyalist ülkelerin emrine girerse, işte o vakit Türkiye"nin üniter yapısı yıkılıp dini İslam olmaktan çıkar.
Türk Milletinin tarihine bakıldığı vakit şu görülüyor, Türk milleti ne zaman Milliyetçiliğe sımsıkı sarıldı ise o vakit büyük devletler kurmuşlar. Ne zaman Milliyetçiliği gevşek bırakmışlar ise o zaman kurdukları büyük devletler maalesef yıkılmıştır.
Bir diğer hususta Türk Milleti hiçbir zaman ırkçılığa yakın bir anlayışta olmamıştır. Irkçılık Türk milletinin ne geçmişinde nede geleneğinde hiç olmamış ve zaten İslam da ırkçılığı yasaklamıştır. Irkçılık Hıristiyan batıya has bir olgudur. Onlar kendi milletlerini diğer milletlerden üstün görürüler kendi milletinin refah içinde yaşayabilmesi için diğer inançta olan milletleri rahatlıkla yok edebilirler ve tarihte de etmişlerdir. Fakat asil Türk Milleti kendi ırkını başka ırklardan üstün görmez, ama aşağıda görmez. Tarihi boyunca Türkler diğer milletleri koruyucu ve kucaklayıcı olmuştur.
Saygılarımla
Tuncay DEMİRBAŞ
Başbuğ Atatürk"ün Milliyetçiliği konusu, son derece derindir. O"nun hayatının her anı, ağzından çıkan her söz Türk Milliyetçiliğinin şahikasıdır. Atatürk, Türk Milletini tarihi ile bütün manevi ve kültürel değerleri ile çok yakından tanıyan, sosyal yapısı
08 Mart 2008 Cumartesi 21:41
Son zamanlarda, Türk Milliyetçilerine karşı hem dinci tayfa, hem Marksist tayfa tarafından haksız eleştiriler ve saldırılar bulunmaktadır. İşin garip olan tarafı ise, dinciler Türk Milliyetçilerini, ırkçılık ve dini inançlara uzak olmakla suçlarken solcu ve Marksistlerde ırkçı ve dindar olmakla suçluyor. Dinci tayfa arkalarını batının emperyalist ülkelerine dayayıp, Atatürk"ün izlerini ülkemizden silmeye çalışırken, Marksist solcu grup ise, kendilerine uygun sahte bir Atatürkçülük uydurup, Türk Milletinin milli ve dini geleneklerinden uzak kalmış, Marksist ve Leninci bir ideolojiyi hala savunmaya çalışıyorlar. Başbuğ Atatürk"ün kendisi defalarca Türk Milliyetçisiyim derken, bu solcular Atatürk Milliyetçiliği diye uyduruk bir şey icat ettiler. Bu konuda Başbuğ Atatürk"ün şu sözü her şeyi açıkça ifade etmektedir.
“Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri, ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Başbuğ Atatürk"ün ölümünden sonra Türk Milliyetçiliği fikir sistemi ile mücadele halinde olan yabancı ideolojiler ve bunların beyinleri yıkanmış işbirlikçileri değişik bir “Atatürk"çülük” görüşü ortaya attılar. Sanki Milliyetçilikten ayrı ve başka bir Atatürk"çülük ideolojisi varmış gibi !
Hakikatte, Türk Milliyetçiliği doktrininden başka bir Atatürkçülük fikir sistemi yoktur. Atatürkçülük, Türkçülüğün içerisindedir, hatta ta kendisidir. Milliyetçilik ilkesini dejenere etmek zihinleri bulandırıp onu yozlaştırmak sevdasında olan dış ideolojiler, bir istismar vasıtası olarak Atatürkçülük yalanını ortaya atmışlar ve sanki Atatürkçülükle Türk Milliyetçiliğini, birbirinin karşısında cereyanlarmış gibi göstermişlerdir.
Başbuğ Atatürk"ün Milliyetçiliği konusu, son derece derindir. O"nun hayatının her anı, ağzından çıkan her söz Türk Milliyetçiliğinin şahikasıdır. Atatürk, Türk Milletini tarihi ile bütün manevi ve kültürel değerleri ile çok yakından tanıyan, sosyal yapısı üzerinde en isabetli teşhisler koyan büyük bir önderdir.
Milliyetçilik, büyük Türk Milletinin kurduğu bütün devletlerde, silinmez bir tarihi karakter mührü olmuştur. İşte Başbuğ Atatürk çok iyi bildiği için mücadele bayrağını damarlardaki asil kana güvenerek açmış, zaferi kucaklamış ve Türkiye Cumhuriyetini, tarihi karakter mührümüz olan Milliyetçilik ilkesinin temelleri üzerinde kurmuştur.
Şu husus kesinlikle ifade edilmelidir, bir milletin teşekkülü ve varlığını sürdürebilmesi için dinin, soy, dil, kültür kadar zaruri bir unsur olduğunu belirtmek gerekir. Bu bakımdan dini, Türk milletinin manevi birliğini sağlayan önemli bir bağ olarak görmek lazımdır. Türkleri millet olarak bütünleştiren din, milli birlik şuurunu olgunlaştırıcı fonksiyon ile, Milliyetçiliği önleyici değil aksine besleyici kaynaktır.
İslam dini, Türk Milletinin birlik ve beraberlik şuurunu oluşturan en önemli manevi unsurlardan biridir. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasından sonra şahlanan Türk Milliyetçiliğinin, Türkiye Cumhuriyetinin önemli bir amil olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
Milliyetçilik ateşinin sönmeden parlamasını sağlayan manevi güç İslam dinidir. İstiklal savaşı günlerinde gönüllerdeki milliyetçilik heyecanını körükleyen ve besleyen kudret, kalpleri dolduran İslam imanı idi. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması için, insanları cephelere koşturan, onları seve, seve ölüme gönderen kudret, milliyetçilik heyecanı ile birlikte, İslamın vaat ettiği “şehitlik” mertebesine ulaşma aşkıydı.
Türk Milliyetçisi dinini sever. İslam dininin mutluluk yolu olduğuna inanır ve onu korur. Dindarı ve din adamını küçük düşürücü her türlü eylemleri önlemeyi kendisine ödev bilir. Camileri muhafaza eder, dini bayramları, milli bayramlarla eşit tutar. Türk Milliyetçisi, gerçek anlamı ile laikliğe saygılıdır. Dinin saflığını bozucu cereyanlara, muskacılık, büyücülük gibi hurafelere, dinde reformculara, dinini esas muhtevasını değiştirmek isteyip İslamiyet"te ruhban sınıfı oluşturmak isteyen Fethullah Gülen gibilerine karşı çıkar.
Türk Milliyetçisi, “Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslüman” dır. “Ruhumuz Müslüman ise bedenimiz Türklüktür” sözünü , Türk Milliyetçisi; “ Türklük ve Müslümanlık, bedenimiz ve ruhumuzdur” şeklinde yorumlar.
Ey Türk Milleti!
Vatanına, toprağına, önderlerine, dinine, diline ve değerlerine sahip çık!.
Sen binlerce yıllık gerçek bir medeniyetin torunusun!.
Zulmün, vahşetin ve şiddetin başkenti olan medeniyetsiz batıya sana hedef gösterenlere vereceğin en güzel cevap bas, bas bağırarak;
Ben Türk"üm! Ben Atatürkçüyüm! Ben Müslüman"ım! Ben Muhammedi"yim diye haykırmaktır..
Hz. Muhammed (s.a.v.) de bize yeter, Başbuğ Mustafa Kemal"de!
Unutmamalı ki , bir gün mahşerde Allah"a hesap vermeden önce sen, özgür ve tam bağımsız yaşayasın diye kanlarını döküp göklerde dalgalanan bayrağı boyamış ecdadına, emaneti teslim edeceğin çocuklarına hesap vereceksin!..
Vatan sadece kuru bir toprak parçası değildir. O bir ecdat yadigarıdır. Altındaki ve üstündeki eserler ve hatıralarla sembolleşen, şehit kanları pahasına nesilden nesile intikal edebilmiş kutsal bir coğrafyadır.
Eğer, Türk Milleti sol görüşlü Marksistlerin istediği gibi dini inançlarını bırakır ise, gelecek nesli mahvolur. Tıpkı batı toplumunun şimdiki gençliği gibi, batıda uyuşturucu kullanma yaşı artık 12 ye düşmüştür suç işleme oranları her gün çoğalmaktadır. Adi cinayetler, gasp, fuhuş ve ahlaksızlık hat safhadadır. Bunun en önemli sebebi dini inançlarının olmaması ve ahret inancının olmamasıdır. Eğer, Türk Milleti dinci siyasi güçlerin istediği gibi, sırf Atatürk"ün kurduğu Cumhuriyeti yıkmak için batılı emperyalist ülkelerin emrine girerse, işte o vakit Türkiye"nin üniter yapısı yıkılıp dini İslam olmaktan çıkar.
Türk Milletinin tarihine bakıldığı vakit şu görülüyor, Türk milleti ne zaman Milliyetçiliğe sımsıkı sarıldı ise o vakit büyük devletler kurmuşlar. Ne zaman Milliyetçiliği gevşek bırakmışlar ise o zaman kurdukları büyük devletler maalesef yıkılmıştır.
Bir diğer hususta Türk Milleti hiçbir zaman ırkçılığa yakın bir anlayışta olmamıştır. Irkçılık Türk milletinin ne geçmişinde nede geleneğinde hiç olmamış ve zaten İslam da ırkçılığı yasaklamıştır. Irkçılık Hıristiyan batıya has bir olgudur. Onlar kendi milletlerini diğer milletlerden üstün görürüler kendi milletinin refah içinde yaşayabilmesi için diğer inançta olan milletleri rahatlıkla yok edebilirler ve tarihte de etmişlerdir. Fakat asil Türk Milleti kendi ırkını başka ırklardan üstün görmez, ama aşağıda görmez. Tarihi boyunca Türkler diğer milletleri koruyucu ve kucaklayıcı olmuştur.
Saygılarımla
Tuncay DEMİRBAŞ