Türk hackerlar, Fransız sitesini hacklediler ..

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя






Sözde Ermeni soykırımının inkar edilmesine karşı ceza öngören yeni yasanın hazırlayıcısı olan Fransız vekil Valerie Boyer'in internet sitesi çökertildi. Cezayir asıllı ve Türk karşıtı olan Valerie Boyer'in, www.valerie-boyer.fr adındaki adresi, www.grayhatz.com.fr adlı internet sitesine yönlendiriliyor.



Bu internet sitesinde ise siyah bir arka plan üzerinde Türk Bayrağı ve bir not gözüküyor. Yazan not ise şu :

"O kadar düşünce özgürlüğüne saygılı bir ülkesiniz ki! 'Ermeni soykımı diye bir şey yoktur' diyerek bir gerçeği dile getiren birinin hapse atılmasının yolunu açıyorsunuz. O kadar iki yüzlü bir yönetiminiz var ki bizim yüzümüze karşı başka; diğer ülkelere karşı başka konuşuyorsunuz. Sizin meclisiniz önce kendi sorunu olan Cezayir'de yaptığı insanlık suçu olan soykırımınızı konuşsun. Biz biliyoruz ki Türkiye'de yaşayan Ermeniler sizin ülkenizde yaşayan ve diasporadan nemalanan Ermeniler'den çok daha farklı. Siz diaspora Ermenileri... Devlet arşivlerini açıp gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar korkaksınız. Siz Fransızlar oy için gerçekleri hiçe sayan zavallılarsınız."











 
bOŞ beleş işler bunlar bir kişiye ait siteyi bir süreliğine hacklemek fransız mallarına boykot yapmak 500 yıl önce yazılmış bir mektubun
ben ki
deyip kendin yardım isteyen kişiye kendini iki saat öven
sen ki
deyip karşısındaki insanı küçümseyen tavrı ile övünmek bize yakışmaz.
Gerçek şu ki Vafa sultanın da dediği gibi
Dünyadaki en büyük soykırımı yaşayan yahudiler savaştan sonra müslüman camianın yaptığı gibi bellerine bomba bağlayıp kendilerini bir alman restoranında havaya uçurmadılar.
Ne yaptılar ??
Dünyanın her yanına yayılıp birbirlerine destek oldular.
Sessiz ama derinden
çok çalıştılar kazandıklarını kendi gibi olanlara kaanmalarıiçin harcadılar yardımcı oldular
bilimde , fende , ekonomide , ticarette vs. en üst noktalara geldiler.
İstedikleri gibi at koşturan lobiler oluşturdular her ülkede.
Soykırım filmleri yaptırıp kendilerini dünyanın en mazlum halkı gibi göstermeye çalıştılar.
Başardılar.
Biz ne yapıyoruz ?
Malınızı almayız , ilişkilerimizi koparırırz diye boykot çagrıları yapıyoruz. Sanki fransa ekonomisi bizim aldıgımız danone sularla reno arabalarla ayakta duruyor.

iŞTE BU NOKTADA yahudilerin yaptıklarını örnek almalıyız.
Dünyaya amele olarak değil bilim sanat iş adamı olarak yayılmak güçlü lobiler oluşturmak
Ermenilerin doguda yaptıkları ile dünyayı bilimsel platformlarda sanat yolu ile sinema ve tiyatroda bilinçlendirmek.
Gerisi teferruatın goy goyu ...
 
Şunlara rica etsem benim sayfamıa geri alsalar :):)
 
bencede akıncıların işine benziyor ..
 
Tümden sessiz kalmaktansa, böylesi şeylerin yapılması iyi oluyor aslında, fakat bence bu yapılanların toplamı bir topluiğne başı kadardır. İnsan olarak, Türk olarak, millet olarak, beleş - salaş işlerlerle uğraşmak yerine gerçeklerle arkadaş olmak istiyorsak tamda sevgili levent kardeşimizin anlattığı şeyleri yapmalıyız. Hangi dönem olursa olsun, özkaynaklarını satan, işletmelerini özelleştirme yalanı ve sahtekarlığıyla değerinin çok çok altında pazarlayan, vicdansız, hain, üçkağatçı, müslüman görünümlü kafirlere kanarak, amerikanın kucağına oturup, italyan, alman, fransız gibi milletlerin madarası olarak, şaklabanı olarak, dalga geçilecek sefil yaratıkları olarak saygınlık kazanılmaz. Tarih sayfasında onurlu, itibarlı bir millet olunmaz. Türk gibi yaşamadıktan, yahudi gibi çalışmadıktan, ingiliz gibi akıl yürütmedikten sonra olmaz bu işler. Geçmişe takılarak ve eskiye hayranlık duyarakta olmaz bu iş. Hani şu çekilin kenara osmanlı geliyor martavalına inanan garibanlar gibi olursak milletce yerimizde saymaya devam ederiz. İkide bir geçmişle yüzleşme aptallığınada kapılmamak gerekir. Kısacası ne kadar yapılmaması gereken şey varsa onları yaparak ilerleyemeyiz. Güçlü ve saygın olamayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gücünü ve saygınlığını 1950 li yıllardan sonra kaybetmeye başlamış ve eriye eriye bu günlere gelmiştir. Konuyu birde siyasi yönetimler yani ülkeyi hangi dünya görüşüne sahip kişi veya partilerin yönettiğine bakarakta değerlendirebiliriz. 1950 li yıllardan sonra hemen hemen gelen partiler çoğunlukla Demokrat, Refah, Selamet, Anavatan, Doğruyol, Ak gibi sağcı, dinci, etnik kökenci düşüncelerle beslenen partilerdi. Aklı olana çok yazıp çok söyleyerek yormamak gerekir.
 
Geri
Üst