ßLu£
Banned
- Katılım
- 16 Eki 2007
- Mesajlar
- 6,839
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Erman Toroğlu futbol dünyasının hiç konuşulmayan gerçeklerini anlattı
Sanem Altan
Erman Toroğlu, onu her gördüğümdeki gibi neşeli, aldırmaz, eğlenceli, lafını esirgemeyen, hayatın tadını çıkarmasını bilen ama bunlar için telaş etmeyen sakin, muzip ve gerçekten mutlu bir şekilde karşıladı beni. Ne kadar iyi görünüyorsunuz dedim. Saçlarımı Bodrumda kadın kuaförüne kestirdim bu sefer dedi. Bunu söylerken yaşadığı hayattan aldığı zevki gözlerinde gördüm. Ve şunu düşündüm, Erman Toroğlundan başka hiç kimse işinden atıldıktan sonra onun kadar güçlü ve mutlu olmayı beceremez... Ferrarisini satan bilge değilse tabii...
Beni Aziz Yıldırım attırdı söylentilerine itibar etmiyorum, aramız sadece askerlik meselesinden kötü
* Digitürk sizinle çalışmak istemezken, kaliteli yorum, düzeyli yayıncılık istiyoruz, hakem ve negatif görüntüler üzerine yorum yapılmasını istemiyoruz demişlerdi. Ama bugün ligin 31. haftasındayız, hakemlerden başka bir şey konuşulmuyor...
Digitürk bir karar aldı, bana da bir mektup gönderdi ve işime son verdi. Bu onları ilgilendiriyor bundan sonra. 10 sene çalıştım o kurumda. Hakemler hakkında da çok konuşmuyorduk ama konuştuğumuzda satış yapan tezgahın içindekilerden bahsediyorduk, onlar da rahatsız oluyordu. Düzgün hakemler benden rahatsız olmuyordu. Yan işlere girenler rahatsız oluyordu, yöneticisi, futbolcusu.
* Size mektupla mı bildirdiler?
İhaleden sonra pazar günü senin röportajını okudum Vatan Gazetesinde. O sözler bana sürpriz gelmedi nedense ama şunu düşündürdü, sanki esas olay ben değilim gibi geldi. Çünkü olayı tam anlamadım. Senin röportajda Ertan Özertem Lig TVyi düzelteceğiz diyordu. Maraton kanaldaki bir program sadece. Lig TV derse Şansalı düzeltecek o zaman. Ama sonra öğrendim ki Şansalı arayıp Ben öyle şeyler demedim demiş. Röportajın ertesi günü, pazartesi şirkete gittim. Tesadüf tam ben oradayken telefon geldi, Şansalı Ertan Bey çağırdı. Ben de Şansala Mal aşağıda oturuyor dersin dedim. Şansal çıktı, geldi Seninle çalışmak istemiyorlar Erman dedi. Tamam dedim. Yine aynı röportajda federasyon için paranın miktarıyla ilgili şikayeti vardı, Lütfi Arıboğanın Hürriyetteki açıklamasıyla ilgili. Ayrıca kulüpler birliğiyle ilgili Aziz Yıldırımla ilgili bir şey söylemişti Ertan Özerdem, sonra üçüne de telefon açmış ben demedim demiş.
* Ben de duydum bunu. Üzüldüm. Ertan Bey de üzüldüğümü duymuş. Dördüncü telefonu da bana açtı. Çok özür dilerim dedi, barıştık. Lig TV CEOsunun röportaj yayınlandıktan sonra arayıp Aziz Yıldırımı, Federasyonu demedim demesi beni şaşırtmıştı, itiraf etmeliyim. Neyse, sizi Aziz Yıldırım mı gönderdi sahiden?
Yok, ben bu söylentiye itibar etmiyorum. Tek bir nedenle bizim aramız kötüdür Aziz Yıldırımla, o da askerlik meselesi. Aziz Yıldırım askerliğini aldığı kalça çıkığı raporuyla yapmamıştır. Ben 20 ay yaptım. Aziz Yıldırımın bu raporunun sahte olduğuna dair bin tane şey var. Ben bunu Hürriyette yazdım. Yazarken de Uğur Dündarla beraberdik bu işte.
* Hatta o raporun hâlâ Uğur Dündarda olduğu söylenir...
Uğur Dündarın Milli Savunma Bakanıyla konuştuğunu biliyorum. O zamanki Milli Savunma Bakanı, bu dediğimizi onayladı.
* Şansal Büyüka da sizden sonra Maratona çıkmadı.
Şansal çıksa hata yapardı. Maraton olduğu için, çıksa hata yapardı. Yoksa 100 metre diye program yapar çıkar, o ayrı. Maratonun formatı başka çünkü. Maraton bensiz olmazdı tabii, formatımız bunun üzerineydi. Şansal devam etseydi de normal bulurdum ama Şansal zarar görürdü bu işten. Şansal başka program yapar, akıllı adamdır Şansal.
Seneye mutlaka açık bir kanaldayım
* Siz ekranda olmayı özlediniz mi?
Hayır. Dışarıda kalınca, kendime geldim. Yorulmuşum, hiç fark etmemiştim bunu. 1991den beri TVdeyim. Dinleniyorum şu an. Gel, maçın ardından yorum yap diyor kanallar, onu bile istemiyorum. Ama gelecek sezon bir açık kanalda mutlaka çalışacağım. O belli oldu. Hepsiyle konuşuyorum, daha bir karar vermedim ama olacağım kesin. Eskiden şifreli kanaldaydım şimdi açık kanalda olacağım. O zaman bir şeyler daha farklı olacak tabii.
* Digitürkün size böyle davranması 10 yıl çalıştıktan sonra canınızı acıttı mı?
Bu tip olaylarla ilk defa karşılaşmıyorum ki hayatımda. 17 puan farkla şampiyon oldu çıktı Ankaragücü. Ben yönetim kararıyla Ankargücünden ayrıldım. Öyle koymuştu ki o bana, sarılık olmuştum. O sene Ankaragücü düştü. Trabzonspor Zonguldaksporla berabere kaldı, biz düştük. Şenol Güneş, takım kaptanıydı o zaman. O Zonguldak maçının ne olduğunu anlatsınlar. Futbolculuğumdan beri bu işleri görüp yaşıyorum, ne travması, ne acısı.
Rıdvan için üzülüyorum, hiç girmemeliydi ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
* Rıdvan son zamanlarda epey tatsız işlerle anılmaya başlandı. Ne düşünüyorsunuz? Rıdvan nerede hata yapmış sizce?
Rıdvanın futbol hayatı çok kısa sürdü, çok kabiliyetliydi ama hiçbir gün istenileni veremedi, teknik adamlığı da çok başarılı oldu denemez ama yorumculukta çok başarılı. Ama Rıdvanın kumar olayı bildiğim kadarıyla var.
Bu mesele zor bir mesele ama duyduğuma göre Aziz Yıldırım, Rıdvanı kurtarmak için seferberliğe başlamış. Öncelikle dinleme işinde benim aklıma yatmayan şey şu, kadını dinlettirmezsin. Ben olsam, karım bile olsa dinlemem. Zaten o kadar şüpheleniyorsan Allah yolunu açık etsin. Sevgilinmiş, ne işin var dinleyeceksin. Güle güle dersin, arkasından da bakarsın sırtı mırtı güzel mi diye. Ben üzülüyorum Rıdvana. Spor aleminden birinin bu tip işlerin içinde olmaması lazım. Başka biri olabilir. Ama biz olmamalıyız. Gazlayıp gitmelisin. Rıdvanın şunu iyi bilmesi gerekir, biraz sallanırsa yarın kimseyi bulamaz yanında.
Rıdvan ne yaptığını iyi biliyordur. Artısını eksisi iyi biliyordur. İşin sonunun nereye gideceğini de iyi biliyordur. Bir şey yapıyorsan bedeli vardır. Ne yaparsan yap, fatura mutlaka var hayatta. Eğer Rıdvan bir şey yaptıysa faturasını öder, o da bunu biliyordur zaten. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Önce dinleme, ardından öteki iş, Rıdvan için kötü. Keşke aksi olsaydı. Üzüldüm ben.
Bursayı şampiyon yapmazlar, bu rezil sistemin varlığını onaylayan bir cümle
* Bursaspor şampiyon olabilir mi? Eğer olursa bu Türk futbolu için söylendiği gibi gerçekten bir devrim mi olur? Bursayı yapmazlar diyenler var... Olabilir mi bu?
Bursayı istiyorum çünkü üç büyük takımın babalarından kalan mirası ne kadar kolay harcadıklarının tokadı olsun istiyorum. Bu işlerin böyle olmadığı ortaya çıksın istiyorum.
Üç takım döndüre döndüre oldular bugüne kadar. Yıllardır organize suç işleniyor. Çok açık söylüyorum. Ertuğrul Sağlam maça alt yapıdan gelen 7 ya da 8 oyuncuyla çıkıyor. Bu önemli bir olay. Adam top oynuyor, görüyorum bunu ben. Bursanın şampiyon olmasını istiyorum ben. 8inci hafta falandı Ertuğrul Sağlam Şampiyon olmamız için çok önemli 3 oyuncu olması lazım diyordu. O takım şimdi geliyor, bunları yapıyor. Üstelik en önemli futbolcuları denilen Sercan, 15 maçtır yok. Şampiyonlukta payı yüzde beş. Bursa diğerlerine göre daha aktif bir futbol oynuyor. Bursayı yapmazlar diyorlar, seviniyorum çünkü bu rezil sistemin varlığını onaylayan bir cümle. Acemiler ya da Kötü top oynuyorlar denmiyor, Yapmazlar deniyor.
Bobo dava açmış bana, açsın bir şey tutturamaz o yazıdan, kendi panik yaptıysa başka...
* Hürriyet Gazetesinde çarşamba yayınlanan yazınızda Bobo ile Alex arasındaki dostluğa dikkat çekip Bobonun F.Bahçe karşılaşmasında penaltıyı bilerek kaçırdığı söylediniz. Bu ağır ve enteresan bir suçlama. Bobo da size dava açmış. Tam olarak ne söylüyorsunuz?
Dava açmış, bilmiyorum, ben de senin gibi okudum. Ama o yazıdan bir şey çıkmaz. Yazıyı iyi okusun, ne dediğimi anlar. Ama panik telaş yapıyorsa, bilmem. Orada psikolojik bir şey var. Mustafa Denizli de attırıp attırmamakta tereddütte kalmış. Mustafa maç sonrası konuşmasında Bobo hafta boyunca penaltı çalıştı demiş. Futbolcuları serbest bırakmış.
Aziz Yıldırım, Selçuk Dereliye Senin kokartını sökerim, ....ne sokarım diyor
* Geçen haftaki Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde hakem çok tartışıldı. Sizce hakem kötü niyetli miydi, yeteneksiz miydi?
Beşiktaş-Trabzon maçındaki pozisyon net penaltıydı. Mustafanın (Denizli) tepkisi çok normaldi orada. Fenerbahçe maçında Luganonun eliyle sürüklemesi net penaltı ve sarı kart. Bilicanın ilk pozisyonu sarı kart. Ardından toprağı kazma kırmızı. Emrenin iki tane sarı kartlık hareketi var. Bilica da tamamlayamazdı maçı. Ama Bilica gibi çok ahlaklı, çünkü ahlaksız dersem dava açar, çok ahlaklı bir futbolcu sarıyla, Emre kartsız bitirdi maçı. Bu hakemin ayıbıdır. Soruyorum, Emre Kasımpaşada ya da Bursada oynasa kaç maç oynardı acaba? Hakemler Anadolu takımlarına aslan, ötekilerin kuzu. Biri de çıksın bana Emre oynar desin, nah oynar! Hakemler bazı futbolcuların şamar oğlanı olmuş durumdalar. Ben bunları söylerken yalnız hakem olarak söylemiyorum, görüyorum sahada ne oluyor, futbolcuydum ben de. Futbolcu hakemlerden çok daha iyi süzer pozisyonu, oyunu çok daha iyi bilir. Hakeme yükleniyorlar hakemler de dağılıyor. Dağılmasalar daha iyi olur. Türkiyedeki hakemler iyi çocuklar, temiz çocuklar, dürüstbaşladılar. Korkuttular. Kokartı çıkartıp popona sokarsa korkarsın! Allahtan FIFAyı sokuyor, yerli kokart çok daha büyük. Televizyonda böyle konuşamıyorum işte. Aziz Yıldırım, Selçuk Dereliye Senin kokartını sökerim ....ne sokarım diyor. Bu ne biliyor musunuz, artık hakemlere ulaşamıyorlar, sistem onların istediği gibi işlemiyor, onun Aziz Yıldırımdaki stresi.
* Şunu mu anlamalıyım bu anlattıklarınızdan, hakemler masum ama futbolu bilmiyorlar ve büyük kulüplerden korkuyorlar.
Hakemler daha iyiler, eski düzen kapıları zorluyor. Düzgünlük istemiyor bazıları. Yöneticiler öyle cambazlıklar yaptı ki geçmişte, tabii ki o düzeni geri istiyorlar. Disiplin, tahkim onlara göre karar versin istiyorlar. Bütün bu kaosu yaratan yöneticiler.
* MHK Başkanı Oğuz Sarvanı başarılı buluyor musunuz? Sarvanın yerine sizce kim MHK başkanı olmalı.
Oğuz Sarvan düzgün çocuktur. Federasyon da düzgün hareket ediyor. MHK dürüst çalışıyor, namuslu. Ama acemilikler yapıyorlar. Yanlış atama yapıyorlar. Kurullar da düzgün ama zorluyorlar. Öyle bir adam getirmelisin ki, yönetici koldan ısırdığı zaman o boyundan ısıracak. MHK başkanı bir yere girdiği zaman kulüp başkanları ve federasyon başkanı ayağa kalkmadığı sürece bu işler çözülmez. Türkiyede futbol bu olduğu zaman çözülebilir.
* Futbol Federasyonunun çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Mahmut Özgenerin MHK ve diğer kurulların işine karışmaması doğru mu? Özgener de daha önce Haluk Ulusoyun yaptığı gibi hakem atamalarını önceden bilmeli mi?
Federasyon düz duruyor ama nereye kadar duruyor acaba. Bastırıyor Aziz Yıldırım. MHK namuslu ama hakemi yanlış tayin ediyorlar, hakemler dürüst ama onlar da korkak. Bazı maçları hakemler değil futbolcular idare ediyor. Hakem açıklandığı zaman o hakemin bulutu maçın üzerine çökmeli. Hakemler çok iyi, çok kibar çocuklar ama futbolu bilmiyorlar ve sevmiyorlar. Dürüstler ama futbolcuların oyuncağı olmuş durumda bazıları. Kurullar değişecek diyorlar. Federasyon değiştirecekmiş. Aziz orayı da korkutmuş. Federasyon başkanı MHK başkanını tayin ediyorsa atamaları da bilmeli. Her şeyden haberi olacak tabii.
* Yazılı ya da görsel medyada görev yapan 9 eski hakem var. Bunlardan birisi de sizsiniz. Bu hakem yorumcuları içinde 3 eski MHK başkanı, 3 de atamalardan sorumlu üye bulunuyor. Hakem yorumcuları pozisyonları defalarca durdurup tekrar izlemelerine karşın çoğunlukla tartışmalı pozisyonlarda farklı düşünüyorlar. Bu çelişkiyi nasıl açıklarsınız?
Hakemlerin hepsi Bu MHK giderse, ben gelirsem Aziz ile Adnan ile Yıldırım ile ters düşmeyeyim yorumu yapıyorlar. Bu yalama yorumu yapanlar yarın nasıl MHK olacaklar? Diyet mi ödeyecekler? Ben getirsem ödeyecekler diye bakar kulüp başkanı. Yıllardır yardımcıları kullandılar.
* Takımların bazı hakemleri afaroz etmelerine ve o hakemleri maçlarına istememelerine nasıl bakıyorsunuz? Beşiktaşın Biz bu hakemi istemiyoruz açıklaması yapmasına karşın MHKnin Hüseyin Göçeki derbiye atamasını nasıl karşıladınız?
Hüseyin Göçek, Bilicanın yaptığının yüzde birini yapmadı onca hataya rağmen. Kriterlerime uyuyorsa Beşiktaş ister istemez, ben atarım.
Bursa, G.Sarayı yenerse şampiyon olur G.Sarayın da şampiyonlar ligi iddiası var
* Bugün önce Kasımpaşa-F.Bahçe maçı, arkasından G.Saray-Bursa maçı var. Ne olur sizce bu haftaki karşılaşmalar?
Kasaba gidince görürsünüz her koyunu bacağından asıp kıçına da grapon kağıdı sokarlar. Herkes o durumda, kimsenin kimseye bakacak durumu yok. Kendini düşünüyor herkes bu hafta. Bu haftanın özelliği bu. Kasımpaşa ya da Fener yendi, akşamki Galatasaray-Bursa maçına kesinlikle tesir etmez. Çünkü Bursa şampiyonluk maçına çıkıyor. Galatasarayı yenerse, Bursa şampiyon. Herkes Feneri pompalıyor ama Fener de bunu biliyor ki bu haftanın maçı Galatasaray-Bursa. Galatasarayın da şampiyonlar ligi iddiası var. Bu Bursa maçına bağlı. İkinci olma şansı var. Şampiyonluk zor, ona yedirmezler artık.
* Yılmaz Vural, Daumu yenebilir mi?
Her takım, her takımı yenebilir ama şu an. Daum maum değil, Aziz Yıldırım takımı korkutarak bir yere getirdi. Hakemleri, takımı, Daumu hepsini korkuttu. Ayrıca Yılmaz Vural iyi teknik direktördür. Kasımpaşa iyi top oynuyor. Yenebilir de tabii.
* Aziz Yıldırım devreye girene kadar Fenerbahçenin şampiyonlukla ilgisi yoktu.
Aziz Yıldırım akıllı bir adam. Ne yapacağını bilir. Türkiyede futbolu o idare ediyor. Ben beğeniyorum. Bir cümleyle herkesi duman ediyor. Bunu yapabiliyorsa vallahi az yapıyor. Daha fazla yapması lazım. (kahkaha atıyor)
Bobo penaltı çalışmış. Koca bir sene penaltı çalıştı mı acaba? Neyse Mustafa yanına gitmiş Hayırdır? demiş. Bobo Çalışıyorum hocam demiş. Mustafa da Ters tepmez mi? demiş. Sonra dışardan duydum, Mustafanın bunu konuşması lazım tabii, penaltı olduğunda Tayfura fırla, Tello atsın demek istemiş ama takımın penaltıcısının Bobo olduğunu, eğer kaçarsa Telloyu, Boboyu, maçı kaybederiz diye düşünmüş. Düşünmüş oğlu düşünmüş yani. Hakemlere Yürekli olun diyor. Sen de yürekli ol, attırma o penaltıyı Boboya. Ya da birinci golden sonra Holoskoyu 84de alma yani.
Ben olsam Boboya attırmam, Bobonun yerinde olsaydım da atmazdım. Hakeme Önce bir sahayı düzeltin, öyle atayım derdim. Topçu oynayacağı hikâyeyi bilmiyor. Topu çukura koydu Bobo. Ben televizyon seyrederken Kaçırma şansı çok yüksek dedim. Beşiktaşlılar bunu yapmadı çünkü maçta değiller. Fenerbahçe kulüp olarak hep maçta. Psikolojik gerilim var hep Fener stadında. Aziz Yıldırım televizyonlara telefon açıp Bilicanın görüntüsünü niye bu kadar gösteriyorsunuz diye konuşuyor.
PAZAR VATAN - Vatan Gazetesi PAZAR VATAN - Gazetevatan.com
Sanem Altan
Erman Toroğlu, onu her gördüğümdeki gibi neşeli, aldırmaz, eğlenceli, lafını esirgemeyen, hayatın tadını çıkarmasını bilen ama bunlar için telaş etmeyen sakin, muzip ve gerçekten mutlu bir şekilde karşıladı beni. Ne kadar iyi görünüyorsunuz dedim. Saçlarımı Bodrumda kadın kuaförüne kestirdim bu sefer dedi. Bunu söylerken yaşadığı hayattan aldığı zevki gözlerinde gördüm. Ve şunu düşündüm, Erman Toroğlundan başka hiç kimse işinden atıldıktan sonra onun kadar güçlü ve mutlu olmayı beceremez... Ferrarisini satan bilge değilse tabii...
Beni Aziz Yıldırım attırdı söylentilerine itibar etmiyorum, aramız sadece askerlik meselesinden kötü
* Digitürk sizinle çalışmak istemezken, kaliteli yorum, düzeyli yayıncılık istiyoruz, hakem ve negatif görüntüler üzerine yorum yapılmasını istemiyoruz demişlerdi. Ama bugün ligin 31. haftasındayız, hakemlerden başka bir şey konuşulmuyor...
Digitürk bir karar aldı, bana da bir mektup gönderdi ve işime son verdi. Bu onları ilgilendiriyor bundan sonra. 10 sene çalıştım o kurumda. Hakemler hakkında da çok konuşmuyorduk ama konuştuğumuzda satış yapan tezgahın içindekilerden bahsediyorduk, onlar da rahatsız oluyordu. Düzgün hakemler benden rahatsız olmuyordu. Yan işlere girenler rahatsız oluyordu, yöneticisi, futbolcusu.
* Size mektupla mı bildirdiler?
İhaleden sonra pazar günü senin röportajını okudum Vatan Gazetesinde. O sözler bana sürpriz gelmedi nedense ama şunu düşündürdü, sanki esas olay ben değilim gibi geldi. Çünkü olayı tam anlamadım. Senin röportajda Ertan Özertem Lig TVyi düzelteceğiz diyordu. Maraton kanaldaki bir program sadece. Lig TV derse Şansalı düzeltecek o zaman. Ama sonra öğrendim ki Şansalı arayıp Ben öyle şeyler demedim demiş. Röportajın ertesi günü, pazartesi şirkete gittim. Tesadüf tam ben oradayken telefon geldi, Şansalı Ertan Bey çağırdı. Ben de Şansala Mal aşağıda oturuyor dersin dedim. Şansal çıktı, geldi Seninle çalışmak istemiyorlar Erman dedi. Tamam dedim. Yine aynı röportajda federasyon için paranın miktarıyla ilgili şikayeti vardı, Lütfi Arıboğanın Hürriyetteki açıklamasıyla ilgili. Ayrıca kulüpler birliğiyle ilgili Aziz Yıldırımla ilgili bir şey söylemişti Ertan Özerdem, sonra üçüne de telefon açmış ben demedim demiş.
* Ben de duydum bunu. Üzüldüm. Ertan Bey de üzüldüğümü duymuş. Dördüncü telefonu da bana açtı. Çok özür dilerim dedi, barıştık. Lig TV CEOsunun röportaj yayınlandıktan sonra arayıp Aziz Yıldırımı, Federasyonu demedim demesi beni şaşırtmıştı, itiraf etmeliyim. Neyse, sizi Aziz Yıldırım mı gönderdi sahiden?
Yok, ben bu söylentiye itibar etmiyorum. Tek bir nedenle bizim aramız kötüdür Aziz Yıldırımla, o da askerlik meselesi. Aziz Yıldırım askerliğini aldığı kalça çıkığı raporuyla yapmamıştır. Ben 20 ay yaptım. Aziz Yıldırımın bu raporunun sahte olduğuna dair bin tane şey var. Ben bunu Hürriyette yazdım. Yazarken de Uğur Dündarla beraberdik bu işte.
* Hatta o raporun hâlâ Uğur Dündarda olduğu söylenir...
Uğur Dündarın Milli Savunma Bakanıyla konuştuğunu biliyorum. O zamanki Milli Savunma Bakanı, bu dediğimizi onayladı.
* Şansal Büyüka da sizden sonra Maratona çıkmadı.
Şansal çıksa hata yapardı. Maraton olduğu için, çıksa hata yapardı. Yoksa 100 metre diye program yapar çıkar, o ayrı. Maratonun formatı başka çünkü. Maraton bensiz olmazdı tabii, formatımız bunun üzerineydi. Şansal devam etseydi de normal bulurdum ama Şansal zarar görürdü bu işten. Şansal başka program yapar, akıllı adamdır Şansal.
Seneye mutlaka açık bir kanaldayım
* Siz ekranda olmayı özlediniz mi?
Hayır. Dışarıda kalınca, kendime geldim. Yorulmuşum, hiç fark etmemiştim bunu. 1991den beri TVdeyim. Dinleniyorum şu an. Gel, maçın ardından yorum yap diyor kanallar, onu bile istemiyorum. Ama gelecek sezon bir açık kanalda mutlaka çalışacağım. O belli oldu. Hepsiyle konuşuyorum, daha bir karar vermedim ama olacağım kesin. Eskiden şifreli kanaldaydım şimdi açık kanalda olacağım. O zaman bir şeyler daha farklı olacak tabii.
* Digitürkün size böyle davranması 10 yıl çalıştıktan sonra canınızı acıttı mı?
Bu tip olaylarla ilk defa karşılaşmıyorum ki hayatımda. 17 puan farkla şampiyon oldu çıktı Ankaragücü. Ben yönetim kararıyla Ankargücünden ayrıldım. Öyle koymuştu ki o bana, sarılık olmuştum. O sene Ankaragücü düştü. Trabzonspor Zonguldaksporla berabere kaldı, biz düştük. Şenol Güneş, takım kaptanıydı o zaman. O Zonguldak maçının ne olduğunu anlatsınlar. Futbolculuğumdan beri bu işleri görüp yaşıyorum, ne travması, ne acısı.
Rıdvan için üzülüyorum, hiç girmemeliydi ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
* Rıdvan son zamanlarda epey tatsız işlerle anılmaya başlandı. Ne düşünüyorsunuz? Rıdvan nerede hata yapmış sizce?
Rıdvanın futbol hayatı çok kısa sürdü, çok kabiliyetliydi ama hiçbir gün istenileni veremedi, teknik adamlığı da çok başarılı oldu denemez ama yorumculukta çok başarılı. Ama Rıdvanın kumar olayı bildiğim kadarıyla var.
Bu mesele zor bir mesele ama duyduğuma göre Aziz Yıldırım, Rıdvanı kurtarmak için seferberliğe başlamış. Öncelikle dinleme işinde benim aklıma yatmayan şey şu, kadını dinlettirmezsin. Ben olsam, karım bile olsa dinlemem. Zaten o kadar şüpheleniyorsan Allah yolunu açık etsin. Sevgilinmiş, ne işin var dinleyeceksin. Güle güle dersin, arkasından da bakarsın sırtı mırtı güzel mi diye. Ben üzülüyorum Rıdvana. Spor aleminden birinin bu tip işlerin içinde olmaması lazım. Başka biri olabilir. Ama biz olmamalıyız. Gazlayıp gitmelisin. Rıdvanın şunu iyi bilmesi gerekir, biraz sallanırsa yarın kimseyi bulamaz yanında.
Rıdvan ne yaptığını iyi biliyordur. Artısını eksisi iyi biliyordur. İşin sonunun nereye gideceğini de iyi biliyordur. Bir şey yapıyorsan bedeli vardır. Ne yaparsan yap, fatura mutlaka var hayatta. Eğer Rıdvan bir şey yaptıysa faturasını öder, o da bunu biliyordur zaten. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Önce dinleme, ardından öteki iş, Rıdvan için kötü. Keşke aksi olsaydı. Üzüldüm ben.
Bursayı şampiyon yapmazlar, bu rezil sistemin varlığını onaylayan bir cümle
* Bursaspor şampiyon olabilir mi? Eğer olursa bu Türk futbolu için söylendiği gibi gerçekten bir devrim mi olur? Bursayı yapmazlar diyenler var... Olabilir mi bu?
Bursayı istiyorum çünkü üç büyük takımın babalarından kalan mirası ne kadar kolay harcadıklarının tokadı olsun istiyorum. Bu işlerin böyle olmadığı ortaya çıksın istiyorum.
Üç takım döndüre döndüre oldular bugüne kadar. Yıllardır organize suç işleniyor. Çok açık söylüyorum. Ertuğrul Sağlam maça alt yapıdan gelen 7 ya da 8 oyuncuyla çıkıyor. Bu önemli bir olay. Adam top oynuyor, görüyorum bunu ben. Bursanın şampiyon olmasını istiyorum ben. 8inci hafta falandı Ertuğrul Sağlam Şampiyon olmamız için çok önemli 3 oyuncu olması lazım diyordu. O takım şimdi geliyor, bunları yapıyor. Üstelik en önemli futbolcuları denilen Sercan, 15 maçtır yok. Şampiyonlukta payı yüzde beş. Bursa diğerlerine göre daha aktif bir futbol oynuyor. Bursayı yapmazlar diyorlar, seviniyorum çünkü bu rezil sistemin varlığını onaylayan bir cümle. Acemiler ya da Kötü top oynuyorlar denmiyor, Yapmazlar deniyor.
Bobo dava açmış bana, açsın bir şey tutturamaz o yazıdan, kendi panik yaptıysa başka...
* Hürriyet Gazetesinde çarşamba yayınlanan yazınızda Bobo ile Alex arasındaki dostluğa dikkat çekip Bobonun F.Bahçe karşılaşmasında penaltıyı bilerek kaçırdığı söylediniz. Bu ağır ve enteresan bir suçlama. Bobo da size dava açmış. Tam olarak ne söylüyorsunuz?
Dava açmış, bilmiyorum, ben de senin gibi okudum. Ama o yazıdan bir şey çıkmaz. Yazıyı iyi okusun, ne dediğimi anlar. Ama panik telaş yapıyorsa, bilmem. Orada psikolojik bir şey var. Mustafa Denizli de attırıp attırmamakta tereddütte kalmış. Mustafa maç sonrası konuşmasında Bobo hafta boyunca penaltı çalıştı demiş. Futbolcuları serbest bırakmış.
Aziz Yıldırım, Selçuk Dereliye Senin kokartını sökerim, ....ne sokarım diyor
* Geçen haftaki Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde hakem çok tartışıldı. Sizce hakem kötü niyetli miydi, yeteneksiz miydi?
Beşiktaş-Trabzon maçındaki pozisyon net penaltıydı. Mustafanın (Denizli) tepkisi çok normaldi orada. Fenerbahçe maçında Luganonun eliyle sürüklemesi net penaltı ve sarı kart. Bilicanın ilk pozisyonu sarı kart. Ardından toprağı kazma kırmızı. Emrenin iki tane sarı kartlık hareketi var. Bilica da tamamlayamazdı maçı. Ama Bilica gibi çok ahlaklı, çünkü ahlaksız dersem dava açar, çok ahlaklı bir futbolcu sarıyla, Emre kartsız bitirdi maçı. Bu hakemin ayıbıdır. Soruyorum, Emre Kasımpaşada ya da Bursada oynasa kaç maç oynardı acaba? Hakemler Anadolu takımlarına aslan, ötekilerin kuzu. Biri de çıksın bana Emre oynar desin, nah oynar! Hakemler bazı futbolcuların şamar oğlanı olmuş durumdalar. Ben bunları söylerken yalnız hakem olarak söylemiyorum, görüyorum sahada ne oluyor, futbolcuydum ben de. Futbolcu hakemlerden çok daha iyi süzer pozisyonu, oyunu çok daha iyi bilir. Hakeme yükleniyorlar hakemler de dağılıyor. Dağılmasalar daha iyi olur. Türkiyedeki hakemler iyi çocuklar, temiz çocuklar, dürüstbaşladılar. Korkuttular. Kokartı çıkartıp popona sokarsa korkarsın! Allahtan FIFAyı sokuyor, yerli kokart çok daha büyük. Televizyonda böyle konuşamıyorum işte. Aziz Yıldırım, Selçuk Dereliye Senin kokartını sökerim ....ne sokarım diyor. Bu ne biliyor musunuz, artık hakemlere ulaşamıyorlar, sistem onların istediği gibi işlemiyor, onun Aziz Yıldırımdaki stresi.
* Şunu mu anlamalıyım bu anlattıklarınızdan, hakemler masum ama futbolu bilmiyorlar ve büyük kulüplerden korkuyorlar.
Hakemler daha iyiler, eski düzen kapıları zorluyor. Düzgünlük istemiyor bazıları. Yöneticiler öyle cambazlıklar yaptı ki geçmişte, tabii ki o düzeni geri istiyorlar. Disiplin, tahkim onlara göre karar versin istiyorlar. Bütün bu kaosu yaratan yöneticiler.
* MHK Başkanı Oğuz Sarvanı başarılı buluyor musunuz? Sarvanın yerine sizce kim MHK başkanı olmalı.
Oğuz Sarvan düzgün çocuktur. Federasyon da düzgün hareket ediyor. MHK dürüst çalışıyor, namuslu. Ama acemilikler yapıyorlar. Yanlış atama yapıyorlar. Kurullar da düzgün ama zorluyorlar. Öyle bir adam getirmelisin ki, yönetici koldan ısırdığı zaman o boyundan ısıracak. MHK başkanı bir yere girdiği zaman kulüp başkanları ve federasyon başkanı ayağa kalkmadığı sürece bu işler çözülmez. Türkiyede futbol bu olduğu zaman çözülebilir.
* Futbol Federasyonunun çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Mahmut Özgenerin MHK ve diğer kurulların işine karışmaması doğru mu? Özgener de daha önce Haluk Ulusoyun yaptığı gibi hakem atamalarını önceden bilmeli mi?
Federasyon düz duruyor ama nereye kadar duruyor acaba. Bastırıyor Aziz Yıldırım. MHK namuslu ama hakemi yanlış tayin ediyorlar, hakemler dürüst ama onlar da korkak. Bazı maçları hakemler değil futbolcular idare ediyor. Hakem açıklandığı zaman o hakemin bulutu maçın üzerine çökmeli. Hakemler çok iyi, çok kibar çocuklar ama futbolu bilmiyorlar ve sevmiyorlar. Dürüstler ama futbolcuların oyuncağı olmuş durumda bazıları. Kurullar değişecek diyorlar. Federasyon değiştirecekmiş. Aziz orayı da korkutmuş. Federasyon başkanı MHK başkanını tayin ediyorsa atamaları da bilmeli. Her şeyden haberi olacak tabii.
* Yazılı ya da görsel medyada görev yapan 9 eski hakem var. Bunlardan birisi de sizsiniz. Bu hakem yorumcuları içinde 3 eski MHK başkanı, 3 de atamalardan sorumlu üye bulunuyor. Hakem yorumcuları pozisyonları defalarca durdurup tekrar izlemelerine karşın çoğunlukla tartışmalı pozisyonlarda farklı düşünüyorlar. Bu çelişkiyi nasıl açıklarsınız?
Hakemlerin hepsi Bu MHK giderse, ben gelirsem Aziz ile Adnan ile Yıldırım ile ters düşmeyeyim yorumu yapıyorlar. Bu yalama yorumu yapanlar yarın nasıl MHK olacaklar? Diyet mi ödeyecekler? Ben getirsem ödeyecekler diye bakar kulüp başkanı. Yıllardır yardımcıları kullandılar.
* Takımların bazı hakemleri afaroz etmelerine ve o hakemleri maçlarına istememelerine nasıl bakıyorsunuz? Beşiktaşın Biz bu hakemi istemiyoruz açıklaması yapmasına karşın MHKnin Hüseyin Göçeki derbiye atamasını nasıl karşıladınız?
Hüseyin Göçek, Bilicanın yaptığının yüzde birini yapmadı onca hataya rağmen. Kriterlerime uyuyorsa Beşiktaş ister istemez, ben atarım.
Bursa, G.Sarayı yenerse şampiyon olur G.Sarayın da şampiyonlar ligi iddiası var
* Bugün önce Kasımpaşa-F.Bahçe maçı, arkasından G.Saray-Bursa maçı var. Ne olur sizce bu haftaki karşılaşmalar?
Kasaba gidince görürsünüz her koyunu bacağından asıp kıçına da grapon kağıdı sokarlar. Herkes o durumda, kimsenin kimseye bakacak durumu yok. Kendini düşünüyor herkes bu hafta. Bu haftanın özelliği bu. Kasımpaşa ya da Fener yendi, akşamki Galatasaray-Bursa maçına kesinlikle tesir etmez. Çünkü Bursa şampiyonluk maçına çıkıyor. Galatasarayı yenerse, Bursa şampiyon. Herkes Feneri pompalıyor ama Fener de bunu biliyor ki bu haftanın maçı Galatasaray-Bursa. Galatasarayın da şampiyonlar ligi iddiası var. Bu Bursa maçına bağlı. İkinci olma şansı var. Şampiyonluk zor, ona yedirmezler artık.
* Yılmaz Vural, Daumu yenebilir mi?
Her takım, her takımı yenebilir ama şu an. Daum maum değil, Aziz Yıldırım takımı korkutarak bir yere getirdi. Hakemleri, takımı, Daumu hepsini korkuttu. Ayrıca Yılmaz Vural iyi teknik direktördür. Kasımpaşa iyi top oynuyor. Yenebilir de tabii.
* Aziz Yıldırım devreye girene kadar Fenerbahçenin şampiyonlukla ilgisi yoktu.
Aziz Yıldırım akıllı bir adam. Ne yapacağını bilir. Türkiyede futbolu o idare ediyor. Ben beğeniyorum. Bir cümleyle herkesi duman ediyor. Bunu yapabiliyorsa vallahi az yapıyor. Daha fazla yapması lazım. (kahkaha atıyor)
Bobo penaltı çalışmış. Koca bir sene penaltı çalıştı mı acaba? Neyse Mustafa yanına gitmiş Hayırdır? demiş. Bobo Çalışıyorum hocam demiş. Mustafa da Ters tepmez mi? demiş. Sonra dışardan duydum, Mustafanın bunu konuşması lazım tabii, penaltı olduğunda Tayfura fırla, Tello atsın demek istemiş ama takımın penaltıcısının Bobo olduğunu, eğer kaçarsa Telloyu, Boboyu, maçı kaybederiz diye düşünmüş. Düşünmüş oğlu düşünmüş yani. Hakemlere Yürekli olun diyor. Sen de yürekli ol, attırma o penaltıyı Boboya. Ya da birinci golden sonra Holoskoyu 84de alma yani.
Ben olsam Boboya attırmam, Bobonun yerinde olsaydım da atmazdım. Hakeme Önce bir sahayı düzeltin, öyle atayım derdim. Topçu oynayacağı hikâyeyi bilmiyor. Topu çukura koydu Bobo. Ben televizyon seyrederken Kaçırma şansı çok yüksek dedim. Beşiktaşlılar bunu yapmadı çünkü maçta değiller. Fenerbahçe kulüp olarak hep maçta. Psikolojik gerilim var hep Fener stadında. Aziz Yıldırım televizyonlara telefon açıp Bilicanın görüntüsünü niye bu kadar gösteriyorsunuz diye konuşuyor.
PAZAR VATAN - Vatan Gazetesi PAZAR VATAN - Gazetevatan.com