'Türküler gariban müziği değildir'

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
Özlem Taner'in ilk albümü 'Türkmen Kızı' Kalan Müzik etiketiyle yayımlandı. Türkülerin 'gariban müziği' olarak algılanmasını istemeyen Taner, 'Diğer müzik türlerinde hissettiğim her şeyi türkülerde buluyorum' diyor

muzi.gif

Özlem Taner'in 'Türkmen Kızı' albümündeki türkülerin altyapıları bildik sound'la kaydedilmemiş. Fakat parçalar Batılı görünsün diye de türkülerin ruhundan uzaklaşılmamış.

İSTANBUL - Bu bir ilk söyleşi... Kalan Müzik etiketiyle yayımlanan 'Türkmen Kızı' albümü için görüştüğümüz Özlem Taner'den söyleşi sonunda bu bilgiyi aldık; albümü gibi söyleşisi de ilk.
Özlem Taner 30 yaşında. Yaşını sorduğumuzda, önce hiç tereddüt etmeden yanıtlıyor, ardından da "Gösteriyor muyum?" diye soruyor. Göstermiyor. Taner, soruları yanıtlarken biraz heyecanlı ama cümlelerinin sonunu toparlamasına engel değil bu heyecanı. Halen müzik öğretmenliği yapıyor. Albüm yaptı diye müzik öğretmenliğini bırakmamış. Bırakmaya da pek niyeti yok gibi görünüyor.
Gaziantepli. Türkülere olan ilgisi babasının kendisine henüz sekiz yaşındayken aldığı bağlamayla başlıyor. Hatta ilk sahne deneyimini dokuz yaşındayken yaşıyor. Arif Sağ ve 'beraberindeki heyet' Gaziantep'te bir fuara konser vermeye geliyor. Özlem Taner de bağlamayı zar zor taşıyan küçük kız olarak Gaziantepli yetenekler kontenjanından sahneye çıkıyor. Sahne 'koku'sunu da ilk orada alıyor büyük ihtimalle. Konsertvatuvarı bitirdikten sonra Gaziantep'te müzik öğretmenliğine başlıyor. Ama öğretmenlik işin bir yanı. "Kafamda profesyonel olarak müzik yapmak hep vardı. Mutlaka şansımı zorlayıp bir şekilde müzikle uğraşacaktım" diyor Taner.
Kafasına takmış bir kere... Yayımladığı albümlerle belirli bir çizgisi olan Kalan Müzik'in kapısını çalıyor: "Kalan Müzik'te kararlıydım. Bunun için de en uygun yer Kalan Müzik diye düşündüm. İki yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Kalan Müzik'e geldim. Albüm yapmak istediğimi söyledim."
Hasan Saltık'la kapıda kısa bir görüşme yaptığını anlatıyor. Çok çekinmiş ve hatta çok utanmış ilk etapta. Hasan Saltık'ın Özlem Taner'i araması fazla uzun sürmemiş. Taner'in parçalarını dinledikten sonra albüm yapmaya karar vermişler. Fakat Özlem Taner Gaziantep'te öğretmenlik yaptığı için İstanbul'a yerleşme süreci bürokratik nedenlerle iki yıl kadar sürmüş. İstanbul'a gelince de stüdyoya girilmiş. Albüm çalışması üç yıl sürmüş. Nereden baksanız 'Türkmen Kızı' albümünün beş yıllık bir mazisi var.

'Türkülerde isyan var'
'Türkmen Kızı' albümü artık müzik marketlerdeki yerini aldı. Özlem Taner gerçek bir türkü âşığı. En çok da türkülerin 'gariban müziği' olarak algılanmasına kızıyor: "Diğer müzik tarzlarında hissettiğim her şeyi ben türkülerde buluyorum. Bence insanların gözden kaçırdıkları şey de bu zaten. Türküleri köyden çıkmış, temelinde eğitimsizlik olan, garip insanların dinlediği bir müzik tarzı olarak görüyorlar. Onlar bunu dinler, biz biraz elit müzik dinleyelim diyerek türküleri hak etmediği bir yere koyuyorlar. Ama sadece bundan rahatsız olduğum için bu albümü yapmadım. Ben de türkü yapayım da türkülere benim de bir katkım olsun gibi çok mutevazı bir şekilde de girmedim açıkçası. 'Hadi gelin türküyü bir de benden dinleyin' kaygısıyla yaptığım bir şey değil. Herkesin yapacak olduğunu ben neden yapayım ki zaten. Herkes bir yerden çekiştirmiş türküleri. Türkünün rock'ını yapmışlar Anadolu rock diye, arabeskini yapmışlar. Türküleri gariban insanların dinlediği bir müzik haline getirdiler. Türkülerde aslında acındırma kaygısı yok, isyan duygusu var."
Özlem Taner türkülerin, tüm müzik türlerinin ruhunu taşıdığını belirtiyor. Türküleri farklı algıladığının altını çiziyor. Sadece bir türkücü olarak nitelendirilmek istemediği kesin. Özlem Taner bir müzisyen ve kendinden emin.
"Ukalalık olarak algılanmasın" diye başlıyor söze ve şöyle devam ediyor. "Amacım müzik yapmak. Benim gözümde türkü hiç kolay değil ve başkaları gibi algılamıyorum türküleri. Türkülerin içindeki caz ruhunu hissediyorum. İnsanlar benim okumamda bunu görecekler. Sesimle götürdüğüm bir albüm değil. İyi okuyorum, iyi yorumluyorum, türkü böyle okunur. Ukalalık yapmak istemem ama ben türküyü doğru algılıyorum. Herkes caz, klasik müzik dinleyerek kendini kaliteli insan hissederken ben buna gerek olmadığımı düşünüyorum. Bana göre Türk insanının kendini kaliteli hissetmesi için bunlara gerek yok. Hiç okuma yazma bilmeyen bir ozan okudu diye bu türküleri bu şarkıları küçültmeye hakkımız yok. Müziğin eğitimi, yaşı olmaz, duygu işidir. Dünyanın her yerinde bu böyledir."

Standartların üstünde
Özlem Taner'in 'Türkmen Kızı'ndaki altyapılar da bilindik türkü albümlerindeki gibi değil. Fakat Batılı sound yakalamak için de türkünün ruhundan vazgeçilmemiş. Belli bir standardın çok üstünde. Özlem Taner'in vokalineyse siz karar verin. O kadar duyguyla söylenmiş bir albümün üzerine daha fazla duygulu laflar etmeye gerek yok. Özlem Taner ilk albümünde herkese sesleniyor!
Özlem Taner/ Türkmen Kızı / Kalan Müzik
 
türkülerin ritmini pek sevmediğim için dinlemem ama şu bi gerçektir ki günümüzde sanatçıyım diye geçinen bir çok şarkıcının şarkılarından çok daha anlamlı ve duygulu bir müzik ..
 
türkü çoğu zaman gerçek yaşanılmış bi olaydan yola çıkılarak yazılmış ve söylenmiş bi müzik stilidir kendim bende çok türkü dinlemem ara sıra kafam estikçe
 
Geri
Üst