Türkçeyi en güzel kullanan Ustalar!!!!!

MrBull

New member
okudukça insanın okuyası geliyor... Ve nerden nasıl bu cümleleri kurabildiklerine şaşıyor insan :clap


Hiciv, malumunuz, küfrün sanat olabildiği yerlerdendir. Ustalar küfrü kullanmak gerektiğine inandılarsa, kelimeler yerlerinde kalmalıdır kanaatindeyim. Zira internetten araştırırken birçok
yerde 'küfür' tabir ettiğimiz sözcüklerin tamamen kaldırıldığını gördüm ki bu Usta'ya hakarettir. Aşağıdakilerin bazılarında küfürler kısmen gizlenmiştir fakat isteyene kendini açacak vaziyetini
de muhafaza etmektedir. =) Eğleneceğinizi umuyorum.. Ben çok eğlendim...Ustalara saygılar....



Bu metinde Neyzen TEVFİK, Nef'i, Şair EŞREF, Ömer HAYYAM, N. Fazıl KISAKÜREK, Tevfik FİKRET, Namık KEMAL, M. Akif ERSOY, A. Nihat ASYA 'dan hiciv seçmeleri bulunmaktadır
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
neyzen tevfik dönemin bir milletvekiline ,

oglum senin hamurun
necasetten yogrulmus
annen seni sıcacakken
yanlıslıkla dogurmus.

*****
yahya kemal'in yazdıgı bir şiir hakkında ,

yasar kemal'in şiiri ;

deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
adalar'dan mı? tunus'tan mı, cezayir'den mı?
hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
o mübarek gemiler hangi seferden geliyor?

neyzen usta'nın ayarı ;

ebedi bilgini hayrettin kaptan
beş asır önceden biliyor gibi
ıkına sıkına yazdığın şiire
barbaros kıçını siliyor gibi

*******

Türk milleti gariptir
her lafi kaldirmaz
ibne dersin kizar da
sikersin aldirmaz

*******

Fırka, parti diye halkın boğazından kısarak,
Milletin on senedir olmuş idi mengenesi.
Kazdığı câh-i belaya yine kendi düştü,
Örsünü, kıskancını .......min Çingenesi.

1918
(Halk arasında Çingene olduğu sürülen Talât Pasa için yazılmıştır. Talât Paşa, anılarında ailesinin geçmişiyle ilgili bilgi vererek bu iddiayı reddetmektedir. )


Neyzen TEVFİK

********

Boka düştü teresin da'vâsı
Pezevenk bulmuş iken bin şâhit,
Şu kenef mahkemede kanunen
Valinin ağzına .....tı Cahit!

(İstanbul Valisi ile yazar Hüseyin Cahit Yalçın'ın kalem tartışması nedeniyle mahkemeye düşmesi ve davayı Hüseyin Cahit'in kazanması üzerine yazılmıştır)


Neyzen TEVFİK

********

Anlaşıldı hal ü tavrından Yahudi olduğun!
Vaz-i yed ettin cihanın garbına, hem şarkına.
Tilki bilmez, bilmiş ol, âlemde dehrin bildiğin,
Pek güvenme Kayser'im Bismark'ına, pis Markına!

(Ankara,1916. Alman İmparatoru Kaiser'e hitaben. )


Neyzen TEVFİK

********

“Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler...
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!..”

Neyzen TEVFİK

********

Cebrâil'i, İncil'i, Kur'anı
Yaktı attı bir alevin devranı.
Türk oğlunun İstiklâl kürsüsünde
Okunuyor Çakır Efe fermanı.

(1925 Neyzen, Mustafa Kemal'e " Çakır Efe " dermis. )


Neyzen TEVFİK

********

Fabrika yaptı Sümerbank bez için,
Çok muazzam bir eser bu, laf değil!
Dil isinde "Ehl-i dil" tezden dedi,
Sıçtı Cafer, bez getirsin Başvekil. 1932

(Başvekil İsmet İnönü'nün Sümerbank'a ait bir bez fabrikasının açılışına katıldığı günlerde, Dolmabahçe Sarayında Birinci Türk Dil Kurultayı toplanıyor. Dörtlük, Prof. Ahmet Caferoğlu'nun Kurultaydaki konuşmasının "resmi" dil ile bağdaşmayışını ve bunun yarattığı hoşnutsuzluk havasını konu alıyor. )


Neyzen TEVFİK

********

şu bok'a bok demeyin
boklar duyar ar eyler.
bok'un üstüne bir zerresi konsa
bok'u mundar eyler.

Neyzen TEVFİK

********

ben bu dünyanın devr-i devranını,izzet-i nefsini s..k..yim,
yansın bu ibneler su veren itfayenin hortumunu s..k..yim,
ben deli miyim mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da s..k..yim

Neyzen TEVFİK

********

ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa niye türban sorarsın

rakı şarap içiyorsam sanane
yoksa sana zararım içerim
ikimizde gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşkende geçerim

esir iken mümkünmü ibadet
yatıp kalkıp atatürke dua et
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet

işgaldeki hali sakın unutma
atatürke dil uzatma sebebsiz
sen anandan yine çıkardın amma
baban kimdi bilemezdin şerefsiz

Neyzen TEVFİK

********

ABDÜLHAMİD'İN AĞZINDAN BİR NUTK-I HÜMÂYUN (İdam cezası almasına sebep olan şiir)

Kal'a-i âsâr-ı zulme verdim istihkâm-ı tam
Ettim istibdad ile tarihe ibka-ı nâm

Öyle tarsîn eyledim olsa cihan zir ü zeber
Attığım üss-i mezâlim haşre dek eyler devam

Ben o cellâdım, vatanda açtığım her yârenin
İltihâbı bir zaman etmez kabul-i iltiyâm

Nerde Cengiz, Engizisyon, nerde Haccac ü Yezid,
Nerde Timur, Hülâgû, nerde ecdâd-ı izâm

Nerdedir Şeddâd ü Nemrûd, nerdedir Ad-u Semûd
Her cihetçe zâlimân-ı dehre ben oldum imâm

Ben ölürsem mülk-ü millet bitmeden volkan gibi
Ka'r-ı lâhdimden tüter eflâka dûd-i intikam!

Ol kadar ezdim şu miskin milleti ki etmesin
Fasl-ı dâvâ eylemek'çün rûz-i mahşerde kıyâm!

Neyzen TEVFİK

********

gel dedi cevdet kerim
bekliyorum allah kerim
dün fasulye yedim tutmuyor gerim
ha benim gerim ha cevdet kerim...

(denilene göre cevdet kerim adlı şahıs ona bir kartını vermiş ve bir gün ofisine gelmesini söylemiş. tevfik amcamızda gitmiş ofise, beklemiş beklemiş ama cevdet bey gelmemiş)

Neyzen TEVFİK

********

alemin bağızarını sikeyim,
sünbül ü verd ü harını sikeyim,
andelib-i nizarını sikeyim,
hasılı nevbaharını sikeyim.

bana yoktur luzümü gülşeninin,
şeb-i tarik ü ruz-ı ruşeninin,
ne gulammanın, ne de zenninin,
hepsinin ta mezarını sikeyim.

ağlamam ben erkeğim erkek
hayli güçtür bana cefa etmek,
minnet etmem bu ömre de be felek,
atını al tımarını sikeyim.

güçcedir bu fakiri aldatmak,
yüzdürüp, sonra künteden atmak,
gözünü aç da sen bana bir bak,
ben senin i’tibarını sikeyim.

sak-i mah-ruyına sıçayım,
gülünün reng ü buyına sıçayım,
mıtrıbın hay u huyuna sıçayım
sagar-ı neşvedarını sikeyim.

yok safası hezar-ı demgerinin,
gülistanda şukufe-i terinin,
bezm-i sahba-yı ruh-perverinin,
neşvesiyle humarını sikeyim.

feleğin uğradımsa vartasına,
sıçayım ağzının ta ortasına,
bunu yazsın cihan da hartasına,
kıtaat u biharını sikeyim.

Neyzen TEVFİK
----------------------------------------------------------------------------------------------------------



Tâhir efendi bize kelp demiş
iltifatı bu sözde zâhirdir.
mezhebim mâlikîdir zira,
itikadımca kelp tâhirdir.

[kelp: köpek; tâhir: temiz]

(Saray çevresinin ileri gelenlerinden olan Tâhir isimli bir softa,
Nef'i nin tenkit ve tavırlarından rahatsız olmuş. Bu sebepten,
O'na 'kelp' diye hitap eden bir yazı kaleme almıştır. Nef'i üstad da
karşılığında bu dörtlüğü yazmıştır. )

Nefi

********

Şeyhülislam yahya efendi nef'i ye iyi gözle bakmayanlardan biridir fırsat buldukça nef'iyi taşlar:

Şimdi hayli suhanveran içre
Nef'i menendi var mı bir şair?
Emre-ül seb'a-i muallakadir
Emre-ül-kays kendidir kafir..

Nef'i Usta'nın yanıtı:

bana kafir demiş müfti efendi
tutalım ki ben diyem ona müslüman
varıldıkta yarın ruz-i cezaya
ikimizde çıkarız anda yalan

Nef'i

********

“Fırsatî sen bu semti bilmezsin
Eyleme gel bizimle yok yere ceng
Sana kaç kere dedim anlamadın
Sözde mazmûn gerekir â pezeveng”

Nefi

********

Siham-ı Kaza'dan

Gürci hınzırı a samsun-ı muazzam a köpek
Kande sen kande nigehbani-i alem a köpek

Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun
Bir senin gibideni cehl-i mücessem a köpek

Ne gune kaldi meded devlet-i Al-i Osman
Hey yazuk hey ne musibet bu ne matem aköpek

Ne ihanetdür o sadra bu zamanda ki anun
Olmaya sahibi bir Asaf-ı kerem a köpek

Hidmet-i devlete sair vüzeradan göreler
Bir fürumaye koca ayuyı akdem a köpek

Bu mahlallerde ki Bagdadı ala şah-ı Acem
Arz-ı rumu ede teshir Abaza hem a köpek

Sattınız iki soysuz bir olup hanlığı
Kimseyietmedünüz bu işe mahrem a köpek

Paymal eylediniz saltanatın ırzını hem
Yok yereoldı telef ol kadar adem a köpek

Hiç hanlık satılır mı hey edebsiz hain
Tutalım olmamış ol fitne muazzam a köpek

Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır
Ne turur saltanatun sahibi bilsem a köpek

Ehl-i dil düşmeni din yoksulu bir melunsun
Öldürürlerse eğer can-be-cehennem a köpek

Böyle kalur mu soysuzlar elinde devlet
noldu ya gayret-i şahenşeh-i azam a köpek

Hak götürdü arabı gitti hele dünyadan
Kim götürse akabince seni bilmem a köpek

File nacar meger yükledeler tabutunu
Çekemez cife-i murdarunu adem a köpek

Filler de çekemezse ne acep laşeni kim
Var mı bir sencileyin div-i mülahhem a köpek

Sen soysuz eşek ol Kirliorospu yaraşur
Bindürüp sırtına teşhir edersem a köpek

Nefi

********

"Vezin tutsun babamı bile hicvederim." - Nef'i

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Abdülhamit'i ve onun Mabeyncisi Arap Izzet Pasa'yi
su kita ile ne güzel hicveder:

Besmele gûseyleyen seytan gibi
Korkuyorsun höt dese bir ecnebi
Padisahim öyle alçaksin kî
Izzetin nefsin Arap Izzet gibi.

Şair Eşref

*********

Bir gün hiç sevmedigi amiriyle karsilasan Esref bu kisiye istemeye istemeye selâm verir.Oradan dogru Askeri Kiraathane'ye gider ve dostlarina sunu okur:

Gâvur Izmir'de sokaklar dardir
Bir selâm tavri ile can koruruz
Söyle dursun atlarla araba
Yolda eseklere biz hasdururuz.

*********

O dönemde hükümete tasinir mallara el koyma yetkisi verilir. Bu tür islemlerde asiriya gidilmesini ve haksizliklar yapilmasini Esref asagidaki dörtlükle elestirir:

Istimlak denilen kanun
Öyle gitmekte ki artik dikine
Biri memishanede görülse,derhal
Vaziyed eyleyecekler s.....ine.

Şair Eşref

*********

Ingiliz palyaçosu,su kralin halini gör,
Yurdun sinesine tohum.i esaret ekiyor.
Yulari düsman elinde,besere çifte atar
Bir Misir esegini bak sekiz at zor çekiyor.

(Kral Faruk'un babasinin parlamentoya sekiz atin çektigi arabayla gidisi nedeniyle irticalen söylenmistir)

Şair Eşref

*********

Esref Misir'dayken Abdülhamid'in agir hasta oldugu söylentisi yayginlasir. Dostlari Esref'e :
"Seytan, Abdülhamid'den elini çekiyor.Sen de bu adamla ugrasmaktan vazgeç" derler. Esref,Abdülhamid'e hitaben su dörtlügü söyler:

Toprak altinda da olsan bulurum
Erisir burnuna birkaç tekmem.
Can verip kurtulurum zannetme
Seytan elini çekse de ben elimi çekmem!

Şair Eşref

*********
Bir ara,fahiselerde de vergi alinmasini öngören bir yasa taslagi hazirlanmis.Bu taslagin basinda çesitli elstirilere,konu oldugu bir dönemde Esref su dörtlügü yaziyor:

Vergi miktarini ol mertebe artirmali kim
Sahib-î sevet olanlar da zügürt kalmalidir.
Yalniz fahiseler vergisi haksizlik olur,
Evlilerden de s........tikçe rüsum almalidir.

Şair Eşref

*********

Misir Osmanli' nin elinden büsbütün çiktigi zaman:

Vakfi firsat gözetir sahi cihan
Tutar elbette elinden kaçani
Gene sahip olur insallah
Misir'in kaldi elinde koçani.

Şair Eşref

*********

"Eylemem ölsem de kizbi ihtiyâr,
Doğruyu söyler, gezer bir şâirim;
Bir güzel mazmun bulunca, Eşrefâ!
Kendimi hicveylemezsem kâfirim..."
ŞAİR EŞREF (1846 - 1912)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Için temiz olmadiksan sonra
Haci hoca olmussun, kaç para!
Hirka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanri kanar mi bunlara?

Ömer HAYYAM

********

Var mi dünyada günah islemeyen söyle:
Yasanir mi hiç günah islemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanri, ne farkin kalir benden, söyle.

Ömer HAYYAM

********

Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma:
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalkiyorum gün ortasinda.

Ömer HAYYAM

********

Bayram geldi; isimiz istir bu aralik;
Horoz kani gibi sarap bollasir artik.
Gel gelelim esekler de bos gezer simdi:
Oruç gemi agizlarindan çikar, yazik!

Ömer HAYYAM

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Süleymanname


Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü'sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!
Türk'e zıt sermaye merkezlerinden,
Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!
Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün
Ve devlete mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!
Ne sır sendeki bedava oluş!
Problemler içinde en müşkülüsün!
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Gözyaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!
Büzülmüş susarken mahzun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!
Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden müslüman görüntülüsün!
Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon;
Bir felaketsin ki, binbir türlüsün!
Gelirsiz giderli bütçelerinle,
Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün!
Okka okka vicdan satın alırsın;
Topuzu altından oy baskülüsün!
Bir gökdelen sanır seni gören göz;
Bilmez ki, temelden çöküntülüsün!
Büyük Kongre, dikiş tutturduğun yer;
Meclise gelince söküntülüsün!
Bağlısın hak bilmez yeminlilere;
Hakkı bilenlerden çözüntülüsün!
Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark,
Kimbilir, ne kadar üzüntülüsün!
Millet gökten adam dilensin, dursun!
Ümit fakirinin keşkülüsün!
Kuzum, senin neren Anadolludur?
Türk' e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!

( 1971 )

Necip Fazıl Kısakürek

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Han-ı Yağma

Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazr!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtiıamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!


Tevfik FİKRET
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(1872´de mizah dergisi Diyojen´de yayınlanan ve Sadrazam Mahmud Nedim Paşa´yı yeren hicviye)

Namık KEMAL

Kedimin her gece böbrekle dolardı sepeti
Yok idi Ni´metinin râhatının hiç adedi
Çeşmi şehlâ nigehi fârik iken nik ü bedi
Sardı etrafını bin dürlü adular
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi

Keyfi gelse bıyığın oynatarak mırlar iken
Kızdırırsan yüzüne atlayarak hırlar iken
Kuyruğu geçse ele dırlanarak hırlar iken
Sofrada her kedinin def´ini hazırlar iken
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi

Keseyi kapsa dökerdi yere hep pâreleri
Ciğere işler idi tırnağının yâreleri
Koşturur oynar idi kukla gibi fareleri
Deliğe sokmaz idi bir gün o âvâreleri
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi

Ürperir tüyleri bir kerre deyince mırnav
Korkudan başlar idi lerzişe bakkal ile manav
Saldırırdı âdeme bulmaz ise başka bir av
Yüzünü görse köpekler diyemezken hav hav
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi

Sokulunca yatağa kovmak ile gitmez idi
Okşamakla tokadı tekmeyi farketmez idi
Yiyecek görse gözü mırlaması bitmez idi
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi


Namık KEMAL

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Tükürün

“Tükürün, milleti alçakça vuran darbelere,
Tükürün, onlara alkış dağıtan kahpelere...
Tükürün, ehli salibin o hayasız yüzüne,
Tükürün, onların asla güvenilmez sözüne...
Medeniyet denilen maskara mahluku görün,
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün...
Hele îlanı zamanında şu mel'un harbın,
"Bize efkâr-ı ûmumiyesi lazım garbın,
O da, Allah'ı bırakmakla olur" herzesini,
Halka iman gibi telkin ile, dinin sesini
Susturan abtalın idrakine bol bol tükürün!...”

Mehmet Akif ERSOY

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

“Aynı şeyleri tekrarlamaktan
Dinleyicileri uyuttu;
Nihayet kendisinin de
Esneyeceği tuttu...
Ağzını bir açtı ki,
Mikrofonu yuttu...”

Arif Nihat ASYA

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

[Alıntıdır]
 

HTML

Üst