MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Tartışmanın konusu yeni değil.. Yıllardır bu konuda söylenmedik tek cümle kalmadı..
Yeni olan, tartışan isimler..
Biri Fethullah Gülen’in sağ kolu olarak bilinen, Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce..
Diğeri Gülen’e yakın Zaman Gazetesi’nde yazan Nihal Bengisu Karaca..
İsimler ilginç değil mi?
Karaca bir süre önce Zaman’dan kopup Haberturk’e geçince bu kez yutkunmadı, ya sabır çekmedi, susmadı, verdi veriştirdi..
Eski takım arkadaşını..
Ve onun bağlı olduğu cemaati topa tuttu..
*
Konuya girelim..
Hüseyin Gülerce dedi ki; “Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslam’ın şartı beş, imanın şartı altı, burada başörtüsü var mı, yok.”
Sen misin bunu diyen..
Türban İslam’ın şartı değil ha..
Türban takmayı tercih eden Karaca bu söze müthiş alındı.. Ağır eleştirilerinden sadece Gülerce değil, Gülen cemaati de nasibini aldı..
Net sordu..
“Dünyanın dört bir yanında okul açmak da İslam’ın ya da imanın şartlarından biri değil, o zaman niye yapıyorsunuz ki bunları.”
*
Karaca isyan dolu yazısını çok konuşulacak sorularla bitirdi..
“Madem hiç şart değildi bu başörtüsü, o zaman bizi niye yediniz, niye kandırdınız? Bıraksaydınız o zaman hepimiz Nazlı Ilıcak gibi olsaydık, derdiniz neydi?”
Nihal Bengisu Karaca..
Niye kandırdınız diyor.
Bıraksaydınız diyor..
Derdiniz neydi diyor..
*
Birilerinin cevap vermesi gereken anlamlı sorular.. Tartışmaya başka türbanlı yazarlar da katılır mı bilmiyorum.. İlle de türban diyen erkekler de..
Ama iki kelam etmeleri gerekiyor..
Bekliyorum..
En çok da son yıllarda kadınlar tesettüre bürünsün diye en önde bayrak taşıyan, yeri geldiğinde de ‘liberal-demokratım’ demekten çekinmeyenlerin tepkisini merak ediyorum..
Derdiniz neydi sorusunu güncelleştirelim..
Derdiniz ne?
*
Zaman Gazetesi veya Gülerce, okkalı bir yazıyla eskiden birlikte saf tuttukları Karaca’ya yanıt verir herhalde..
Karaca’nın isyanı tüm türbanlı kızlar adına.. Ben şimdilik yırtmış gibi görünüyorum diyor ama kocaya bağımlı yaşama mahkûm edilen kadınlar adına soruyor..
Niye kandırdınız?
Niye bırakmadınız?
Niye...
*****
Önce anası ağlayanlar düzelecek ki sıra bize gelsin!
Dünya yıkılsa Başbakan tavrını değiştirmiyor.. Rakamlar onu ilgilendirmiyor..
Teğet geçecek dedi ya bir kere.. Bir adım geri atmaz!
Mütemadiyen krizden en az zarar gören ülke olacağız diyor.. Önceki gün bu sözleri yine tekrarladı..
Nasıl olacak!
*
Efendim, ihracat yeniden toparlanıp 100 milyar doları aşacakmış..
İhracat arttıkça üretim artacak, üretim artınca iş kapıları açılacak, işsizlik azalacak falan..
Herkes evine ekmek götürebilecek.. Piyasa açılacak..
Peki, ihracatın 100 milyar doları aşması için ne gerekiyor? Durduk yerde artmaz ya..
Krizi ağır yaşayan ülkelerin krizden çıkması mı?..
Bize teğet geçiyor da onların anasını ağlatıyor ya.. İşte anası ağlayan ülkeler kendine gelecek ki sıra bize gelsin..
Mesela Almanya..
Doğru değil mi?
Bize beklemek düşüyorsa en az zarar gören ülke nasıl olacağız?
Onların anası ağladıkça gizli gizli bizim de ağlıyor..
*
Başbakan enflasyonla da övünüyor.. Yüzde altıya indirdik demiş..
İyi de, enflasyon durgunluk nedeniyle düşmüyor mu? Hayat düzelince yükselmesin!
Neyse, ona da bir kulp bulunur..
Yüzde 5 küçülme, yüzde 6 enflasyon..
Başarı mı?
Başarı diyorlarsa alkış!
Ne diyeyim..
*****
..::MEHMET TEZKAN::..
Yeni olan, tartışan isimler..
Biri Fethullah Gülen’in sağ kolu olarak bilinen, Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce..
Diğeri Gülen’e yakın Zaman Gazetesi’nde yazan Nihal Bengisu Karaca..
İsimler ilginç değil mi?
Karaca bir süre önce Zaman’dan kopup Haberturk’e geçince bu kez yutkunmadı, ya sabır çekmedi, susmadı, verdi veriştirdi..
Eski takım arkadaşını..
Ve onun bağlı olduğu cemaati topa tuttu..
*
Konuya girelim..
Hüseyin Gülerce dedi ki; “Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslam’ın şartı beş, imanın şartı altı, burada başörtüsü var mı, yok.”
Sen misin bunu diyen..
Türban İslam’ın şartı değil ha..
Türban takmayı tercih eden Karaca bu söze müthiş alındı.. Ağır eleştirilerinden sadece Gülerce değil, Gülen cemaati de nasibini aldı..
Net sordu..
“Dünyanın dört bir yanında okul açmak da İslam’ın ya da imanın şartlarından biri değil, o zaman niye yapıyorsunuz ki bunları.”
*
Karaca isyan dolu yazısını çok konuşulacak sorularla bitirdi..
“Madem hiç şart değildi bu başörtüsü, o zaman bizi niye yediniz, niye kandırdınız? Bıraksaydınız o zaman hepimiz Nazlı Ilıcak gibi olsaydık, derdiniz neydi?”
Nihal Bengisu Karaca..
Niye kandırdınız diyor.
Bıraksaydınız diyor..
Derdiniz neydi diyor..
*
Birilerinin cevap vermesi gereken anlamlı sorular.. Tartışmaya başka türbanlı yazarlar da katılır mı bilmiyorum.. İlle de türban diyen erkekler de..
Ama iki kelam etmeleri gerekiyor..
Bekliyorum..
En çok da son yıllarda kadınlar tesettüre bürünsün diye en önde bayrak taşıyan, yeri geldiğinde de ‘liberal-demokratım’ demekten çekinmeyenlerin tepkisini merak ediyorum..
Derdiniz neydi sorusunu güncelleştirelim..
Derdiniz ne?
*
Zaman Gazetesi veya Gülerce, okkalı bir yazıyla eskiden birlikte saf tuttukları Karaca’ya yanıt verir herhalde..
Karaca’nın isyanı tüm türbanlı kızlar adına.. Ben şimdilik yırtmış gibi görünüyorum diyor ama kocaya bağımlı yaşama mahkûm edilen kadınlar adına soruyor..
Niye kandırdınız?
Niye bırakmadınız?
Niye...
*****
Önce anası ağlayanlar düzelecek ki sıra bize gelsin!
Dünya yıkılsa Başbakan tavrını değiştirmiyor.. Rakamlar onu ilgilendirmiyor..
Teğet geçecek dedi ya bir kere.. Bir adım geri atmaz!
Mütemadiyen krizden en az zarar gören ülke olacağız diyor.. Önceki gün bu sözleri yine tekrarladı..
Nasıl olacak!
*
Efendim, ihracat yeniden toparlanıp 100 milyar doları aşacakmış..
İhracat arttıkça üretim artacak, üretim artınca iş kapıları açılacak, işsizlik azalacak falan..
Herkes evine ekmek götürebilecek.. Piyasa açılacak..
Peki, ihracatın 100 milyar doları aşması için ne gerekiyor? Durduk yerde artmaz ya..
Krizi ağır yaşayan ülkelerin krizden çıkması mı?..
Bize teğet geçiyor da onların anasını ağlatıyor ya.. İşte anası ağlayan ülkeler kendine gelecek ki sıra bize gelsin..
Mesela Almanya..
Doğru değil mi?
Bize beklemek düşüyorsa en az zarar gören ülke nasıl olacağız?
Onların anası ağladıkça gizli gizli bizim de ağlıyor..
*
Başbakan enflasyonla da övünüyor.. Yüzde altıya indirdik demiş..
İyi de, enflasyon durgunluk nedeniyle düşmüyor mu? Hayat düzelince yükselmesin!
Neyse, ona da bir kulp bulunur..
Yüzde 5 küçülme, yüzde 6 enflasyon..
Başarı mı?
Başarı diyorlarsa alkış!
Ne diyeyim..
*****
..::MEHMET TEZKAN::..