64general1
New member
- Katılım
- 14 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,720
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
'Türbanlı kadın laiktir,' Analiz'ini yazdığımız zaman sinirli itirazlarla karşılaşmıştık.
'Türbanlı kadın laiktir,' çünkü ona eşin üç hanım daha alsın mı diye sorduğunuz zaman, 'hayır' cevabını alırsınız, demiştik.
Medeni Kanun değişsin mi, mirastan erkek kardeşinden daha az pay almak istermisin, diye sorduğunuz zaman da, 'hayır,' cevabını alırsınız.
Ama 'türban' bir 'modern gelenek' olarak temsil ettiği herşeyle birlikte...
Din ile, ahlak ile birlikte anakronik de olsa gündelik hayatta, bir süre daha savunulan bir uygulama olacaktır...
Böyle söylemiştik.
Kızanlar kızdı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, bu Analiz'den iki gün sonra,
'Türbanlı kadın laik olamaz mı,'
diye sordu...
Bugünlerde ise 'dindar insan laikliği korur' söylemiyle aynı anlayışı sürdürmeye kararlı görünüyor.
Sonuçta, 'türbanlı kadın laiktir,' tezi de, 'dindar insan laikliği korur' tezi de, dindarlığın laikliğe alternatif olmadığını, insanın dindar ise laikliğe muhalif olmasına bir gerekçe bulunmadığını...
Ve hatta laikliğin Türkiye'de dinin teminatı olduğunu ifade etmeye çalışıyor.
O vakit 'Türbanlı kadın laiktir,' tezimize kızanların...
Bugün üç beş hanım almakla övünen Hacı Ağa kılıklı işadamlarına ve 14 yaşındaki gençkızları suistimal eden İslamistlere karşı gelişen muhalefete dikkat etmelerini isteyelim.
Türbanlı kadınlar ve hatta türban mücadelesi yapan 'mütesettir yazarlar'ın sesleri üst perdeden yükseliyor.
Allahın emri ve dinin gereği diyerek, şahsi ihtiraslarını ve sapkınlıklarını perdeleyenlere karşı muhalefetin yükseleceği yer Kadınlar olacak.
Görüyoruz ki, türbanlı kadın, sosyal hayata eklemlendikçe, Cumhuriyetin değerleriyle hemhal oluyor.
Şimdi dindar kadının önünde büyük bir imtahan var Türkiye'de...
Basına çıkıp, 'oh üç hanım aldım kime ne' diyenlerin, 14 yaşındaki kız çocuklarını taciz edip, sonra da evleneceğini açıklayan İslamistlerin kişisel çıkarları ve sapkınlıkları için İslam dinini kullandıkları görünürlük kazanıyor.
Bu saçmalığa isyanın dindar, türbanlı kadınlardan çıkmasını beklemek sürpriz olmamalı.
Dindar kadın, türbanlı da olsa türbansız da, dinin kimileri tarafından onu sömürmek, erkek egemen toplumun sapkınlıklarını örtmek için kullanıldığının ayırdına varmak üzere.
Şimdi karşılaşacağı manzara ilginç olacaktır. Dinini çıkarlarına alet etmeye çalışanlar var diye dininden vaz geçecek değil ya...
Dinin suistimalinin, hem ticari, hem siyasi hem de cinsel çıkarlar için alet edilmeye çalışılmasının önündeki engelin laiklik olduğunu kavrayacak bir dönemece geldi türbanlı kadın.
Laiklik bu tanımıyla Türkiye'de İslam'ın da teminatıdır.
İşte, 'türban' ile mobilize olan ve sosyal hayata eklemlenen, sokağa çıkan dindar ve geleneksel kadın şimdi bu gerçekgi seslendirmek üzere.
Kadınları 'türban' ile mobilize ederek kullanmaya çalışan İslamistler, şimdi o türbanlı kadının muhalefetiyle karşı karşıya gelecek.
Ve çok iyi bilinir ki, kadını karşısına alanın vay haline!
Hadi o halde yeni tezimizi yazalım:
TÜRKİYE'DE İSLAMİZMİN TASFİYESİNİ MÜSLÜMAN KADIN YAPACAK.
Laiklerin ötelemesi, ötekileştirmesi değil, yanına alması gereken kesimdir türbanlı kadınlar.
Başını örtüyor diye kumalara razı gelmek, 14 yaşında cinsel tacize uğramak zorunda değil!
Ey laikler, türbanlı kadını yalnız bırakmayınız...
Atılgan Bayar - Korsan Haber
'Türbanlı kadın laiktir,' çünkü ona eşin üç hanım daha alsın mı diye sorduğunuz zaman, 'hayır' cevabını alırsınız, demiştik.
Medeni Kanun değişsin mi, mirastan erkek kardeşinden daha az pay almak istermisin, diye sorduğunuz zaman da, 'hayır,' cevabını alırsınız.
Ama 'türban' bir 'modern gelenek' olarak temsil ettiği herşeyle birlikte...
Din ile, ahlak ile birlikte anakronik de olsa gündelik hayatta, bir süre daha savunulan bir uygulama olacaktır...
Böyle söylemiştik.
Kızanlar kızdı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, bu Analiz'den iki gün sonra,
'Türbanlı kadın laik olamaz mı,'
diye sordu...
Bugünlerde ise 'dindar insan laikliği korur' söylemiyle aynı anlayışı sürdürmeye kararlı görünüyor.
Sonuçta, 'türbanlı kadın laiktir,' tezi de, 'dindar insan laikliği korur' tezi de, dindarlığın laikliğe alternatif olmadığını, insanın dindar ise laikliğe muhalif olmasına bir gerekçe bulunmadığını...
Ve hatta laikliğin Türkiye'de dinin teminatı olduğunu ifade etmeye çalışıyor.
O vakit 'Türbanlı kadın laiktir,' tezimize kızanların...
Bugün üç beş hanım almakla övünen Hacı Ağa kılıklı işadamlarına ve 14 yaşındaki gençkızları suistimal eden İslamistlere karşı gelişen muhalefete dikkat etmelerini isteyelim.
Türbanlı kadınlar ve hatta türban mücadelesi yapan 'mütesettir yazarlar'ın sesleri üst perdeden yükseliyor.
Allahın emri ve dinin gereği diyerek, şahsi ihtiraslarını ve sapkınlıklarını perdeleyenlere karşı muhalefetin yükseleceği yer Kadınlar olacak.
Görüyoruz ki, türbanlı kadın, sosyal hayata eklemlendikçe, Cumhuriyetin değerleriyle hemhal oluyor.
Şimdi dindar kadının önünde büyük bir imtahan var Türkiye'de...
Basına çıkıp, 'oh üç hanım aldım kime ne' diyenlerin, 14 yaşındaki kız çocuklarını taciz edip, sonra da evleneceğini açıklayan İslamistlerin kişisel çıkarları ve sapkınlıkları için İslam dinini kullandıkları görünürlük kazanıyor.
Bu saçmalığa isyanın dindar, türbanlı kadınlardan çıkmasını beklemek sürpriz olmamalı.
Dindar kadın, türbanlı da olsa türbansız da, dinin kimileri tarafından onu sömürmek, erkek egemen toplumun sapkınlıklarını örtmek için kullanıldığının ayırdına varmak üzere.
Şimdi karşılaşacağı manzara ilginç olacaktır. Dinini çıkarlarına alet etmeye çalışanlar var diye dininden vaz geçecek değil ya...
Dinin suistimalinin, hem ticari, hem siyasi hem de cinsel çıkarlar için alet edilmeye çalışılmasının önündeki engelin laiklik olduğunu kavrayacak bir dönemece geldi türbanlı kadın.
Laiklik bu tanımıyla Türkiye'de İslam'ın da teminatıdır.
İşte, 'türban' ile mobilize olan ve sosyal hayata eklemlenen, sokağa çıkan dindar ve geleneksel kadın şimdi bu gerçekgi seslendirmek üzere.
Kadınları 'türban' ile mobilize ederek kullanmaya çalışan İslamistler, şimdi o türbanlı kadının muhalefetiyle karşı karşıya gelecek.
Ve çok iyi bilinir ki, kadını karşısına alanın vay haline!
Hadi o halde yeni tezimizi yazalım:
TÜRKİYE'DE İSLAMİZMİN TASFİYESİNİ MÜSLÜMAN KADIN YAPACAK.
Laiklerin ötelemesi, ötekileştirmesi değil, yanına alması gereken kesimdir türbanlı kadınlar.
Başını örtüyor diye kumalara razı gelmek, 14 yaşında cinsel tacize uğramak zorunda değil!
Ey laikler, türbanlı kadını yalnız bırakmayınız...
Atılgan Bayar - Korsan Haber