TÜrkİye Ne Yapmali????

NE YAPABİLİRİZ?


  • Kullanılan toplam oy
    111

ismailaga

New member
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
160
Reaction score
0
Puanları
0
İsraİl Denen İnsanlik Canavarinin Gazze De MÜslÜman Halka YaptiĞi Soykirim DÜnya Üzerİnde Belkİ De En Çok Bİzİm Ülkemİzde Yanki Buldu Her Yerde Mİtİngler DÜzenlendİ İsraİl Lanetlendİ Pekİ Bundan BaŞka YapabİleceĞİmİz Bİr Şey Var Mi???
 
düşünebiliriz acaba ALLAH korusun aynı duruma biz düşsek bize ne yaparlardı diye
 
düşünebiliriz acaba ALLAH korusun aynı duruma biz düşsek bize ne yaparlardı diye

ONLARIN YAPABİLECEĞİ BİŞEY YOK ZATEN OLSA KENDİ ÜLKELERİNDE ESİR HAYATI YAŞAMAZLAR GÖZLERİ ÖNÜNDE KARILARININ KIZLARININ IRZINA GEÇİLMESİNE MÜSADE ETMEZLER EL YAPIMI İNSANIN KAFASINA DÜŞSE ANCAK ÖLDÜREBİLCEK FÜZELERİNDEN VE TAŞ ATMAY YARAYAN SAPANLARINDAN BAŞKA O ŞEREFSİZLER ORDUSUNA KARŞI KOYABİLECEKLERİ HİÇ BİR SİLAHLARI YOK AMA TÜRKİYE ONLAR KADAR ACİZ BİR DURUMDA DEĞİL MUTLAKA YAPABİLECEĞİ BİRŞEYLER VAR..

Belkİ De Şeyh Ahmed Yasİn Şuan İÇİnde BulunduĞuMUZ BU DURUMU ANLATIYOR.....






[VIDEO]<object width="425" height="344"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/cjN_qA46IzQ&hl=en&fs=1"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><param name="allowscriptaccess" value="always"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/cjN_qA46IzQ&hl=en&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object>[/VIDEO]
 
Savaş açmak MantıkLı değiL...
Burda yapıLacak en akıLLıca iş her iki üLkeninde çıkarına oLmaLıdır.
İsraiLLe yapıLması söz konusu oLan bir savaş Dünya'nın bize bakış açısını değiştirir muhakkak ve bizde
bu toplu çıkardan uzak kalırız..Ayrıca Savaş için geçerLi bir sebep değiLdir bu ve FiListin'e yaptıkLarı PisLiği Türkiye'yede YapacakLarı açıktır.Oyunu KuraLına göre oynamayan BenciL bir üLke İsraiL...
Kendi çıkarLarı doğruLtusunda yapıLan herşey doğru baksanıza dünyayı karşıLarına aLdıLar ama bunun acısı çıkıcak tez zamanda bundan eminiz..
Öyle bir şey yapıLmaLı ki Hem dünya hem türkiye hemde fiListin açısından KarLı bir iş oLsun !
 
Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından izleyen, başta İsrail olmak üzere bölge ülkelerine sık sık gelip giden ve bu coğrafyanın tarihsel sürecine ilişkin çok sayıda yayını bulunan tarih profesörü bir dostum bana önceki gün; “Yahudiler İsrail’de en çok hangi ağacı dikiyorlar ve bunun sebebi nedir biliyor musunuz?” diye sordu.

Kendisine, özellikle tarım konusunda İsraillilerin dünyanın en önemli araştırmalarına imza attıklarını biliyorum ama bir ağaca karşı özel ilgileri olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim dedim. İsrail’e de şimdiye kadar hiç gitmediğimi söyledim. Kısacası sorunun cevabı bende yoktu.

Verdiği cevap çok ilginç oldu. Yahudilerin İsrail’de en çok diktikleri ağacın gargat ağacı olduğunu, bunun nedeninin ise bir hadis- i şeriften kaynaklandığını söyledi. “Yahudiler hadis-i şeriflere itibar ediyorlar mı ki” dedim. Etmiyorlar ama yine de içleri rahat değil. Tedbiren de olsa yine de bu ağacı dikmekten geri kalmıyorlar dedi. Sonra Peygamber Efendimizin konuyla ilgili bir hadis-i şerifini okudu.

Tarihçi dostumun yanından ayrıldıktan sonra bu hadis-i şerifi kaynaklarıyla birlikte sizlerle paylaşmak üzere kütüphanemdeki kitaplardan aradım buldum.

İlginçtir, hadis-i şerif daha çok kıyamet alametlerinin zikredildiği bölümlerde geçiyor. Kaynaklarda kıyamet alametleri sıralanırken, fitnenin artması, Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor.

Hadis-i Şerif’te, Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: "Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür" diyeceği ifade ediliyor. (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25).

Bahsi geçen hadis-i şerif Sahih-i Müslim’de; “Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır. diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” buyuruluyor. (Kitab-ul Fiten H. 2239).

Bu kadar yalın bir gerçeklikle ifade edilen hadis-i şerif üzerinde ayrıca bir yorumda bulunma ihtiyacı duymuyorum. Her şey gayet açık ortada�

Fakat izniniz olursa Gazze’de yaşanan son vahşet görüntülerinden de yola çıkarak hadis-i şerifin son cümlesinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ne buyuruyor Peygamber Efendimiz; “Ağaç ve taş dile gelerek, Ey Müslüman, gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır” diyecek.

Demek ki Yahudilerin artık haddi iyice aşmış zulmüne tanıklık etmek ağaçların ve taşların bile deyim yerindeyse canına öyle bir tak edecek ki, sabırları taşacak ve ihbarda bulunmak üzere dile gelecekler.

Hadis-i Şerif temel kaynaklarda böyle geçiyor. Birileri rahatsız olacak diye lafı eğip bükecek değiliz. Peygamber Efendimiz söylüyorsa El Hak doğrudur.

Nitekim Yahudiler de yaptıkları işin sonunun nereye varacağını ve tarihteki örneklerinde de görüldüğü gibi hep böyle sürüp gitmesinin mümkün olmayacağının az da olsa farkında olmalılar ki, hadis-i şerifte “sadece o ağaç söylemeyecek” denilen gargat ağacını tarih profesörünün tespitiyle ülkenin her yanına dikmekten geri kalmıyorlar. İsrailliler her yana bu ağaçtan dikeceklerine zulme son verseler daha iyi olur. O zaman muhakkak ki daha güvende olacaklardır. Bu iş hep böyle gitmez. Tarih bunun örnekleriyle dolu.

Tüm dünya tepkili�

Siz bakmayın İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamların sadece İslam dünyasında tepki oluşturmuş gibi bir görüntü ortaya koyduğuna� İsrail’in yıllar yılı bölgede uyguladığı ölçüsüz şiddet ve tarih boyu yapıp edegeldikleri fenalıklar tüm dünya ülkelerinde gizliden gizliye öylesine derin bir nefretin oluşmasına zemin hazırladı ki, yabancılarla konu üzerinde biraz konuşmaya başladığınızda hemen fark ediyorsunuz bunu. Kaldı ki dinsel öğretileri ve tarihsel tecrübeleri de buna uygun. Yahudilerin günümüzdeki tutum ve davranışları da bu acıları tazeleyecek türden. Burada ayıplanacak olan durum nefret duymak değil, nefrete neden olacak eylem ve davranışlara göstere göstere zemin hazırlamamaktır.

Dünyanın önde gelen medya kuruluşları ve ajansları büyük ölçüde Yahudi sermayesinin kontrolünde olduğu için, hükümetler aleyhlerine kampanya yürütülmesin, yıpratılmasınlar diye tepki göstermekte tutuk davranıyorlar. Kısacası, dünyanın gözleri önünde cereyan eden zulme karşı dünya kamuoyunda oluşan nefret henüz kitle iletişim araçları vasıtasıyla beklendiği ölçüde dillendirilmeye başlanmadı. Fanusun kapağı bir açılmaya görsün, dalga hızla büyüyecek ve zulme karşı kitlelerde oluşan nefret daha rahat gözlemlenebilecektir. Kaldı ki bu tür açık bir zulme karşı tepkili olmak için din olarak sadece İslam’a mensup olmak gerekmiyor. İnsanlık duygularını kaybetmemek yeterlidir.
Yazının başında yer verdiğimiz hadis-i şerifin vermek istediği mesajı, Gazze’de yaşanan vahşet karşısında ruhlarda oluşan kabarmayı hissedince daha rahat algılayabiliyoruz. Savaşın bile adabı vardır. Bu kadar mı gaddar olur bir insan?

Bu açıklamalar önemli�

Başbakan Erdoğan’ın dün Antalya’da yaptığı şu açıklama önemlidir: “Zulüm ile abat olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Şu anda İsrail ne yazık ki orantısız güç kullanımıyla bir insanlık dramına imza atmıştır. Bu insanlık dramı inanıyorum ki İsrail'i kendi içinde birçok sıkıntılara mahkûm edecektir. Er veya geç hak egemen olur. Zira o bombaların altında ölen çocukların ahı yerde kalmayacaktır, o savunmasız kadınların, annelerin ahı yerde kalmayacaktır, o gözyaşları yerde kalmayacaktır. Bu gidiş gidiş değil. Er veya geç hak egemen olur.”
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, İsrail’in yaptığını anlatmak için katliam ve vahşet kelimeleri yeterli kalmaz sözleri ve “İsrail’in bu tahrikleri sürdükçe terörle mücadelede başarılı olmak mümkün değildir” tespiti de fevkalade önemlidir.

Bombalar altında bile tevekkül hissini kaybetmeyen ve yılgınlığa düşmediğini tüm dünyaya gösteren bir avuç Filistinlinin cesaretinin onda biri BM Güvenlik Konseyi üyelerinde olsa dünyadaki barış ortamı çok daha farklı olurdu. İsrail ürettiği korkularla dünyanın iradesini bloke ediyor. Sizden ve tehditlerinizden korkmuyoruz diyecek Selahattin Eyyubi yürekli 3-5 devlet adamına ihtiyaç var.

Yazımızı İsra süresinden konuyla ilgili bir ayetle sonlandıralım:

“Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa (iktidar olup) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Ve nitekim o iki vaadden ilkinin zamanı geldiğinde, son derece zorlu ve güçlü kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu, yerine getirilmesi gereken bir sözdü ve gerçekleşti” (İsra, 4-5)
en güzel yazıyı geçen hafta Prof. Dr. Nevzat Tarhan kaleme almıştı.


not:alıntıdır.
 
Asker Gondermeliyiz
 
İsrail'e derhal savaş ilan etmek! Bu cidden aklı başınd biri tarafından mı seçeneklere konmuş. :D

Garip olan da bu seçeneğe oy veren insanların olması. Sizin yaşınız kaç ?
 
İSRAİL BÜYÜKELÇİMİZ ÇAĞRILMALI VE BURDA İSRAİL ELÇİSİ KOVULMAL ben ce bu en mantıklısı savasla çözülecek bi durum değil...Tüm müslümanlar birlik olmadığı sürece bişey olamaz...tek basımıza orta doguda boguluruz...
 
ne savaşı siz manyak mısınız. askerimiz çok güçlü orası tamam ama ekonominiz ne kadar güçlü? Siyasi ve dijital savaş daha mantıklı olur. En basitinden coca-cola içmeyi bırakabilirsiniz. Yahudilere ait old. çoğu kişi biliyo ama kimsenin umrunda değil
 
İsrail'e derhal savaş ilan etmek! Bu cidden aklı başınd biri tarafından mı seçeneklere konmuş. :D

Garip olan da bu seçeneğe oy veren insanların olması. Sizin yaşınız kaç ?

70 bin öğrenci İsrail'le savaşa hazır!!!

Gazze Şeridi'nde Filistinliler ile birlikte İsrail'e karşı savaşmak üzere kayıt yaptıran İranlı gönüllü öğrencilerin sayısı 70 bini geçti.

İsrail in gazze de Filistinli bir çok masum çocuğu öldürmesi ve suçsuz sivilleri katletmesi üzerine İran da öğrenciler tarafından başlatılan kampanyanın ilk haftasında 70 bin öğrenci İsrail e karşı savaşmak üzere kayıt yaptırdı.

Yapılan açıklamada cihada hazırız denildi..

Bu arada üniversite öğrencilerinin, İsrail saldırıları karşısında ''sessiz kalan'' ülkelerin Tahran'daki büyükelçilikleri ve temsilcilikleri önündeki protestoları da sürüyor.

Filistinliler'e her türlü yardımın yapılması ve Filistin direnişinin İsrail'e karşı desteklenmesini talep eden öğrenciler, İsrail işgali ve saldırılarını kınamayan ülkelerin Tahran'daki temsilcilerinin sınırdışı edilmelerini istiyor.



eminim ki TÜRKİYE DE de böyle düşünen binlerce kişi var.............
 
tüm ilişkiler kesilmeli ne olursa olsun çünkü biz bağımsızlık savaşı veriyorken müslümanlardan yardım aldık az çok. Biz edemiyoruz o yüzden en azından böyle bir destek verebiliriz
 
1-israile tek başımıza savaş açamayız..şu ekomik kriz ve düzende baştakiler buna cesaret edemezler bile..
2.mallarını boykot edemeyiz..bu ülke topraklarında yapılan tarımın tüm tohumları ve ilaçları israilden alıyoruz..daha bunun dışında silahından tutun da birçok şey var.
3.büyükelçiyi kovarsak yada geri çekersek ancak tüm arap ülkeleriyle birlikte yapılmalıdır..tek başınıza birşey yapmaya kalkarsanız tüm israil lobileri size savaş açar..zaten buna hükümet cesaret edemez.

ben diğeri işaretledim..tüm müslüman ülkeler bir olup bir toplantı yapmalı ve olaya restini çekmeli..tüm riskleri göze almalı ki küçücük topraklardaki israilin gözü korkmalı..şu da var.müslümanlar israile savaş açarsa işin içine kudüsü korumak bahanesiyle amerika,ingiltere başta olmak üzere hristiyanlar da savaşla girer..3.dünya savaşına girmiş oluruz..
 
ne yapmak lazım bende bilmiyorum ama zalimin zulmune karşı sessiz kalınmamalı
 
malları boykot yetmez önce kovun gitsin şu elçiyi
 
İsraİl Denen İnsanlik Canavarinin Gazze De MÜslÜman Halka YaptiĞi Soykirim DÜnya Üzerİnde Belkİ De En Çok Bİzİm Ülkemİzde Yanki Buldu Her Yerde Mİtİngler DÜzenlendİ İsraİl Lanetlendİ Pekİ Bundan BaŞka YapabİleceĞİmİz Bİr Şey Var Mi???

Önce dolara doymuyan koca arap alemini lanetlemek lazım.Hepsi birbirinin kuyusunu kazıyor,baksanıza insanları perişan durumda eziliyor onlar ,hamas mı el-fetih bölünmesinde!Koskoca müslüman alemi bu aç araplar yüzünden insanlık düşmanı bu yahudi piçlerine boyun eğiyor.Şimdi hitlere hak veriyorum bu yahudilere yaptıkları için!Bizde az beslemedik ha,boşuna dememişler(besle yetimi....)diye
 
bence savaş ilan edilmeli ama ilan edilincede 3. dünya savası cıkacaktıır bundan emin oLun.

Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından izleyen, başta İsrail olmak üzere bölge ülkelerine sık sık gelip giden ve bu coğrafyanın tarihsel sürecine ilişkin çok sayıda yayını bulunan tarih profesörü bir dostum bana önceki gün; “Yahudiler İsrail’de en çok hangi ağacı dikiyorlar ve bunun sebebi nedir biliyor musunuz?” diye sordu.

Kendisine, özellikle tarım konusunda İsraillilerin dünyanın en önemli araştırmalarına imza attıklarını biliyorum ama bir ağaca karşı özel ilgileri olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değilim dedim. İsrail’e de şimdiye kadar hiç gitmediğimi söyledim. Kısacası sorunun cevabı bende yoktu.

Verdiği cevap çok ilginç oldu. Yahudilerin İsrail’de en çok diktikleri ağacın gargat ağacı olduğunu, bunun nedeninin ise bir hadis- i şeriften kaynaklandığını söyledi. “Yahudiler hadis-i şeriflere itibar ediyorlar mı ki” dedim. Etmiyorlar ama yine de içleri rahat değil. Tedbiren de olsa yine de bu ağacı dikmekten geri kalmıyorlar dedi. Sonra Peygamber Efendimizin konuyla ilgili bir hadis-i şerifini okudu.

arkadaşım çok güzl 1 yazı olmus soluksuz okudum inşallah bu israilin yaptıklar bir gün kendi başına gelecektir o ağaçta onları saklamyacaktır
Tarihçi dostumun yanından ayrıldıktan sonra bu hadis-i şerifi kaynaklarıyla birlikte sizlerle paylaşmak üzere kütüphanemdeki kitaplardan aradım buldum.

İlginçtir, hadis-i şerif daha çok kıyamet alametlerinin zikredildiği bölümlerde geçiyor. Kaynaklarda kıyamet alametleri sıralanırken, fitnenin artması, Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor.

Hadis-i Şerif’te, Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: "Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür" diyeceği ifade ediliyor. (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25).

Bahsi geçen hadis-i şerif Sahih-i Müslim’de; “Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır. diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” buyuruluyor. (Kitab-ul Fiten H. 2239).

Bu kadar yalın bir gerçeklikle ifade edilen hadis-i şerif üzerinde ayrıca bir yorumda bulunma ihtiyacı duymuyorum. Her şey gayet açık ortada�

Fakat izniniz olursa Gazze’de yaşanan son vahşet görüntülerinden de yola çıkarak hadis-i şerifin son cümlesinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ne buyuruyor Peygamber Efendimiz; “Ağaç ve taş dile gelerek, Ey Müslüman, gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır” diyecek.

Demek ki Yahudilerin artık haddi iyice aşmış zulmüne tanıklık etmek ağaçların ve taşların bile deyim yerindeyse canına öyle bir tak edecek ki, sabırları taşacak ve ihbarda bulunmak üzere dile gelecekler.

Hadis-i Şerif temel kaynaklarda böyle geçiyor. Birileri rahatsız olacak diye lafı eğip bükecek değiliz. Peygamber Efendimiz söylüyorsa El Hak doğrudur.

Nitekim Yahudiler de yaptıkları işin sonunun nereye varacağını ve tarihteki örneklerinde de görüldüğü gibi hep böyle sürüp gitmesinin mümkün olmayacağının az da olsa farkında olmalılar ki, hadis-i şerifte “sadece o ağaç söylemeyecek” denilen gargat ağacını tarih profesörünün tespitiyle ülkenin her yanına dikmekten geri kalmıyorlar. İsrailliler her yana bu ağaçtan dikeceklerine zulme son verseler daha iyi olur. O zaman muhakkak ki daha güvende olacaklardır. Bu iş hep böyle gitmez. Tarih bunun örnekleriyle dolu.

Tüm dünya tepkili�

Siz bakmayın İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamların sadece İslam dünyasında tepki oluşturmuş gibi bir görüntü ortaya koyduğuna� İsrail’in yıllar yılı bölgede uyguladığı ölçüsüz şiddet ve tarih boyu yapıp edegeldikleri fenalıklar tüm dünya ülkelerinde gizliden gizliye öylesine derin bir nefretin oluşmasına zemin hazırladı ki, yabancılarla konu üzerinde biraz konuşmaya başladığınızda hemen fark ediyorsunuz bunu. Kaldı ki dinsel öğretileri ve tarihsel tecrübeleri de buna uygun. Yahudilerin günümüzdeki tutum ve davranışları da bu acıları tazeleyecek türden. Burada ayıplanacak olan durum nefret duymak değil, nefrete neden olacak eylem ve davranışlara göstere göstere zemin hazırlamamaktır.

Dünyanın önde gelen medya kuruluşları ve ajansları büyük ölçüde Yahudi sermayesinin kontrolünde olduğu için, hükümetler aleyhlerine kampanya yürütülmesin, yıpratılmasınlar diye tepki göstermekte tutuk davranıyorlar. Kısacası, dünyanın gözleri önünde cereyan eden zulme karşı dünya kamuoyunda oluşan nefret henüz kitle iletişim araçları vasıtasıyla beklendiği ölçüde dillendirilmeye başlanmadı. Fanusun kapağı bir açılmaya görsün, dalga hızla büyüyecek ve zulme karşı kitlelerde oluşan nefret daha rahat gözlemlenebilecektir. Kaldı ki bu tür açık bir zulme karşı tepkili olmak için din olarak sadece İslam’a mensup olmak gerekmiyor. İnsanlık duygularını kaybetmemek yeterlidir.
Yazının başında yer verdiğimiz hadis-i şerifin vermek istediği mesajı, Gazze’de yaşanan vahşet karşısında ruhlarda oluşan kabarmayı hissedince daha rahat algılayabiliyoruz. Savaşın bile adabı vardır. Bu kadar mı gaddar olur bir insan?

Bu açıklamalar önemli�

Başbakan Erdoğan’ın dün Antalya’da yaptığı şu açıklama önemlidir: “Zulüm ile abat olunmaz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Şu anda İsrail ne yazık ki orantısız güç kullanımıyla bir insanlık dramına imza atmıştır. Bu insanlık dramı inanıyorum ki İsrail'i kendi içinde birçok sıkıntılara mahkûm edecektir. Er veya geç hak egemen olur. Zira o bombaların altında ölen çocukların ahı yerde kalmayacaktır, o savunmasız kadınların, annelerin ahı yerde kalmayacaktır, o gözyaşları yerde kalmayacaktır. Bu gidiş gidiş değil. Er veya geç hak egemen olur.”
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, İsrail’in yaptığını anlatmak için katliam ve vahşet kelimeleri yeterli kalmaz sözleri ve “İsrail’in bu tahrikleri sürdükçe terörle mücadelede başarılı olmak mümkün değildir” tespiti de fevkalade önemlidir.

Bombalar altında bile tevekkül hissini kaybetmeyen ve yılgınlığa düşmediğini tüm dünyaya gösteren bir avuç Filistinlinin cesaretinin onda biri BM Güvenlik Konseyi üyelerinde olsa dünyadaki barış ortamı çok daha farklı olurdu. İsrail ürettiği korkularla dünyanın iradesini bloke ediyor. Sizden ve tehditlerinizden korkmuyoruz diyecek Selahattin Eyyubi yürekli 3-5 devlet adamına ihtiyaç var.

Yazımızı İsra süresinden konuyla ilgili bir ayetle sonlandıralım:

“Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa (iktidar olup) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Ve nitekim o iki vaadden ilkinin zamanı geldiğinde, son derece zorlu ve güçlü kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu, yerine getirilmesi gereken bir sözdü ve gerçekleşti” (İsra, 4-5)
en güzel yazıyı geçen hafta Prof. Dr. Nevzat Tarhan kaleme almıştı.


not:alıntıdır.

arkadaşım yazını okudum süperdi inşallah o israilin yaptıkları kendi başına gelcektir ve o agacta saklamayacaktır onları
 
hükümet tarafsızlığını koruyup el altından savaşı durdurma girişimleri yapmalıydı, böyle hiddetli açıklamalar yaparak ortamı daha da gerginleştirdi, türkiye cumhuriyeti devleti israil gibi kıçıkırık bi devlet yüzünden sağda solda ağlamaz, gider gerekli girişimleri yapar ve şiddeti durdurur. bizim yapmamız gerekeni şuan Mısır yapıyor. he hadi hükümet basiretsiz yeteneksiz, bunu anlarım, ama biz millet olarak israil mallarını boykot edip kullanmayabiliriz ki çok da güzel olur
 
Hadis-i Şerif’te, Yahudilerin taşların ve ağaçların bile arkasına saklanacağı, buna karşın Gargat ağacından başka bütün taş ve ağaçların: "Ey Müslüman, Ey Allahın kulu, Yahudi arkamdadır, gel onu öldür" diyeceği ifade ediliyor. (Buhârî, Tecrid, IX, 73; Tirmizî, Birr, 25; Fiten, 2; et-Tâc, I, 25)

evet bu hadisi şerif doğrudur . icmayla sabittir .

ayrıca boykot ve dua şu andaki en önemli silahımız

''dua müminin silahıdır'' ...
 
Geri
Üst