TÜRBAN SİMGE,ÇETE ! Ama Ne Adına?

rcpi.nesi

New member
TÜRBAN SİMGE,ÇETE !
AMA NE ADINA ?


Başbakanın İspanyada türbana dair: Bir siyasi simge olarak takmayı da suç kabul edebilir misiniz? Simgelere yasak getirebilir misiniz? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? sorgulaması tartışılmaya devam ediyor..

Siyasal simgelerin yasaklanamayacağı ana fikrini içeren böyle bir teşhis, hem siyasal simge, hem de tarihi geçmiş açısından ele alınmamakta, demogoji yapılmaktadır.

Sembol ya da simge; soyut bir kavramın somut temsilidir. Örn.yürek, sevgiyi temsil eder.

Siyasal sembollere gelince, özelinde Türkiye, genelinde dünya tarihi yasaklı, hatta bazen ölüm cezasıyla yasaklı siyasal simgelerle doludur.

Komünizmin siyasal sembolü orak/çekiç figürünü duvarlara çizmek bile, SSCB yıkılana kadar Türkiyede ağır cezalık suç sayılmıştır.

Nazizmin siyasal sembolü Gamalı Haçın bir bayrak, bir parti, kamusal ya da özel bir kuruluş alameti farikası üzerinde yer alması, Avrupada 1944ten beri yasaktır. Almanya, Ocak 2007 yılında ABye Gamalı Haçın sadece kurumsal değil, bireysel yasaklar kapsamına alınmasını önermiş, Avrupalı Sikhlerin muhalefeti dolayısıyla bir karara bağlanamamıştır. Çünkü Gamalı Haç, aslında 5 bin yıllık Hint Svastikanın eğimlisi olup, başta Sikhler pek çok Hintli için Tanrı Kalinin sembolüdür...

Naziler, Gamalı Haçı, Tanrı Kaliyi simgeliyor diye siyasal sembol yapmadılar. Bu sembol, Yunancada Samanyolu anlamına geliyordu ve Nazi Almanyasının eğik siyah Samanyolu figürü nasyonali çerçeveleyen beyaz halka Ari ırkı, kırmızı halka da sosyali temsil ediyordu.

Avrupalı Sikhler, Gamalı Haça yönelik kamusal yasakların bireysel kullanıma yayılmasını şimdilik önlüyor. Ama yazılı olmayan yasaklar da vardır ve onlar çok daha etkilidir.

İspanyolda bu ay yürürlüğe giren Tarihsel Bellek Kanunu ile, artık İspanyada Frankist rejime ait bütün siyasal semboller, Falanjist selam, bayrak, mühür, arma ve motiflerin kullanımı, hatıra plakaları dahil olmak üzere kanunla yasaklı! Ayrıca Frankist rejimi övmek ve Franko başta Frankist rejim ölülerinin ardından, methiye yazmak, yayınlamak da yasak!

Başbakan; Dünyanın neresinde siyasal simge yasağı var? diye sorduğu zaman, tarihi çok uzun siyasal simge yasaklarına en sonuncu, en taze ve kapsamlısını ekleyen Avrupa Birliğine üyelik hedefine kilitlendiğini unutmuş görünüyor.

Tabi ki ne kendisi, ne de ilgililerden hiçbiri, ne yaşadıkları, ne de gezdikleri ülkelerin tarihlerini bilmiyorlar ki!

Sağcısı, solcusu, dincisi, dinsizi, milliyetçisi, liberali ile tartışılan konuya bakın!
Dünya ideolojilerden, kaba, dar, tek yönlü şartlandırmalardan sıyrılırken, Türkiye neyle uğraşıyor. Başörtüsü nihayet inanan insanların bir kesiminin tercih ettiği bir giysi. Bunun nesi tartışır anlamak mümkün değil. Okuyan, yazan, çizen beyinler boşa enerji tüketiyor. Yazık hem de çok yazık!.


Ve Ergenekon, gündem değiştirmek
Ergenekon çetesi (!) harekâtı hakkındaki haberler, yayın yasağına rağmen, malûm gazetelerde ayrıntılarıyla manşete çıkarılıyor! Konuya yayın yasağı konmuştu...Ama dinleyen kim? Bu konuda yazacaklarımız elbette çok şey var ama ben, bu yasağa saygılıyım!

Soruşturmaya gölge düşürmek ve insanları yargılanmadan infaz etmek, hukuken yanlış ve ahlaken de ayıptır!

Hem o gazetelere bu haberleri kimler, ince detaylarıyla, neden her gün sızdırıyor? Böyle sızdıranların ve sızdırılanlarında, pervasızca ve adeta dokunulmazlık altında yayınlayanların,yorum yapanların devlet aleyhine, TSK aleyhine milli değerlere karşı içlerindeki kini, zehiri kusmalarına tanık oluyoruz.

Sormak gerekiyor; şu sırada bu hareket, neden birdenbire başlatıldı? En başta, ekonomik kötü gidişin halkta uyandırmak üzere olduğu paniği örselemek, halkın çok yönlü beklentileri olan türban olayına odaklanmayı sağlamak, Anayasayı değiştirmek konusunda, gündemi değiştirmek.

Gözaltına alınanlar darbe ortamı yaratmakla suçlanıyorlarmış. Bu pek de somut olmayan ve yorumu güç bir ifade... Ortam nasıl yaratılır? Üç beş kişiyle öyle mi! Bu gülünecek yorum değil mi?

Amaç taşları bağlamak, köpekleri serbest bırakmak!
Sanki yüzlerce Mehmetçiği şehit edenler bunlarmış Ankarada İstanbulda bombalar patlatan, kundaklama yapanlar bunlarmış gibi. Dikkat edilirse PKK olayı Kuzey Irak ikinci plana itildi.

PKK ile mücadelede askere kesin olarak sadece karşı değil açıkça düşman olanlar, gene yasaklara rağmen, oradan buradan sızmış, sızdırılmış haberlerle halkı askerden soğutmak ve daha da vahimi, savaşmakta olan askerlerin morallerini bozmak için, psikolojik savaş yürütüyorlar. Yetkililer, bu yayın yasağına riayet edilmemesine, TSKyı zan altında bırakılmasına neden engel olamıyorlar? Burada da bir bilinç yok mu?

Konuşulan, yazılan, çizilen türban, çete, başka, başka yok. Dünya neyle uğraşıyor Türkiye neyle uğraşıyor.

Günün Sözü; Yolu bilmek ve yolda yürümek aynı şeyler değildir.

Prof.Dr.Nurullah AYDIN
27.01.2008 KÖKTÜRKLER http://www.kokturkler.net/index1_1.php?id=260
 

HTML

Üst