sualtı avcılığıyla ilgili sorularınız

hypocapnia

New member
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
11
Reaction score
0
Puanları
0
arkadaşlar su altı avcılığıyla ilgili aklınıza takılanlar, merak ettikleriniz ve öğrenmek istediğiniz her şeyi (teknikler, malzeme, nefes, balıklar vs.) çekinmeden sorabilirsiniz.
 
Soru1 : en fazla 5-6 metre derinlikte kayalar arasında zıpkınla balık avı yapıyorum hangi model ve marka zıpkın önerirsiniz?
Soru2 : Nefes tutma süremi nasıl arttıra bilirim en fazla 1 dakika sabit durabiliyorum su altında sonra çıkmak zorunda kalıyorum
 
yaşını bilmediğim için kurabilirsen 90lık kuramazsan 75lik bir zıpkın öneririm. tekniğini öğrenebilirsen her boydaki zıpkını rahatlıkla kurabilirsin fakat karakıyı avında 90lık zıpkın idaeldir. apnea power point 20mm lik lastiklerle (üzerinde bulunan) sert ve isabetli atışlar yapabilirsin. piyasa fiyatı 140 ytl civarıdır.
daha ucuz bir şey düşünürsen yine apnea nın competition modeli işini görür p.p. aynısı olmasına rağmen tetiği plastik ve lastikleri 18mm.dir. p.p.den ortalama 20 lira daha ucuzdur.

nefes konusu çok uzun bir konudur. mümkün olduğu kadar kısaltarak anlatmaya çalışacağım.
4-5 metrede 1 dakika kalabiliyorsan yeni başlayan biri için iyi bir süre sayılır. insan nefesini o kadar çok faktör etkiler ki hangisinden başlayacağımı bilemiyorum.
öncelikle ; beyin ve psikolojlik etkiler

dalışa beynin tam olarak hazırlanabilmesi için, içindeki tüm korkulardan arınmış olman lazım. yani derinlik ne olursa olsun kendini rahat hissetmelisin. çevrende görmüş görmüş olduğun bazı hayvanlar (müren-trakonya vs.) sende korku yaratmamalı. vücudun adrenalin salgılaması kan basıncını arttıracağı için nefes tutma süren azalacaktır. oksijini asıl tüketen vücüdumuzdaki kaslardır. oturduğun yerden nefes tutmakla koşarken nefes tutmak arasındaki farkı hatırla. dalışa geçmeden yüzeyde iyice dinlenmeli ve nefeslenmelisin. aşırı nefeslenmeye (normalden sık-normalden derin- normalden fazla) hipervantilasyon denir. 10 metreye kadar yapacağın dalışlarda hipervantilasyon yapabilirsin. 10 metreden derinde sakın deneme. bu yöntemle vücuttaki karbondioksit miktarı düşürülerek geç nefes alma ihtiyacı hissedilir. dalacağın yer 10 metreden derinse geç nefes alma ihtiyacı hissettiğin için yüzeye çıkana kadar bayılabilirsin (senkop - sığ su bayılması). çok tehlikelidir ve her yıl ne yazıkki en az 1 dalgıcımız bu şekilde hayatını kayıp etmektedir. doğru nefeslenebilmek için diyafram nefesi alman gerekir. diyafram nefesini ciğerler yerine üst karın bölgemize alınan nefes olarak tanımlayabiliriz. nefes aldığında karnının şişmesi gerekir. günlük hayatında da bu şekilde nefes alırsan sağlık açısında çok büyük faydalarını görürsün. diyaframımıza dolduracağımız nefes sonrasında ciğerlerimizde kalan boşlukalara nefes alabiliriz. böylelikle daha çok oksijenle su altında kalma süremizi uzatabiliriz. özellikle kış aylarındaki soğuk su nefesini olumsuz yönde etkileyek en önemli faktördür. eğer üşüyorsan sualtında çok daha az kalabildiğinin farkına varacaksın. bu sebeple neopren malzemeden üretilmiş elbise, patik ve eldiven kullanmalısın.her zaman aç karnına dalmalısın tok karınla uzun süre nefes tutamazsın. nefes tutma süreni arttırabilmek için sürekli antrenman yapman gerekir. bu antrenmanların en iyiside denizde yapılanıdır. çok sık dalman ve su altında kendini biraz zorlaman nefes tutma süreni arttıracaktır. ciğerlerde tıpkı kaslarımız gibi zorlandıkça gelişir ama sualrtında kendini zorlayacağına evinde de zorlayabilirsin. her zaman su altında çalışma fırsatı bulamayacağın için sana karada yapılabilecek antrenman programları yazıyorum. bu programları uygularsan nefesinde ciddi şekilde düzelme göreceksin.

ben 3 dakika üzerinden uyguluyorum sende süreleri değiştirebilirsin.

1 dakika 30 saniye nefes tutma

2 dakika dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 50 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 40 saniye dinlenme


1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 20 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 10 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

50 saniye dinlenme


ayrıca tam tersi olan

30 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

40 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

50 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika nefes tutma

1 dakika 10 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika 20 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika 30 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

1 dakika 40 saniye nefes tutma

1 dakika 30 saniye dinlenme

ayrıca yürürken nefes tutma çalışması yapabilirsin. adımları yine kendine göre ayarlayabilirsin.

"Hızlı ve eşit tempolu adımlarla gerçekleştirmeniz gereken tüm çalışma boyunca yürüyüşümüzü hiç durdurmayacağız. Yürüyüşün başlarında yavaş hareket ederek iki adımda nefes alıp, sonraki iki adımda nefes vermeyi deneyerek nefesinizi açabilir ve vucüd adalelerinizi ısıtabilirsiniz. Daha sonra dört adımda nefes alıp, sonraki dört adında vermeye geçerek temponuzu yükseltebilirsiniz. Bu çalışmada yeterli ve derin nefes almanızı sağlayacak olan şey; yürürken dört adım içersinde ciğerlerimizdeki havanın tamamını bolaltacak şekilde nefes verebilmenizdir. Daha sonra dört zamanlı bir nefes çalışmasına geçerek llk iki adımda nefes aldığınız, sonraki iki adımda nefesinizi tuttuğunuz, iki adımda nefes verdiğiniz ve iki adımda nefessiz yürüdüğünüz sekiz adımlık döngüyü tamamlayarak yürüyüşe devam edebilirsiniz. Tempoyu daha da artırabilirseniz sekiz adımda nefes alıp, sekiz adımda nefes vereceğiniz onaltı adımlık nefes çalışması ile yürüyüşü bitirebilirsiniz."

benzer bir çalışma da

"Diyaframdan nefes alarak normal tempoda nefes alıp vermeye ve yürümeye başlayın. Yürüyüşünüz başlangıç için saatte 4 km/h lik standart bir tempoda olsun. Kendinizi hazır hissedince önce derin bir nefes verin sonra ciğerlerinize derin bir nefes alın. On beş adım boyunca nefesinizi tutun. Onbeş adım nefesinizi dinlendirin sonra derin nefes verip sonra derin nefes alarak yirmi adım boyunca nefesinizi tutun. Onbeş adım dinlenin sonra yirmibeş adım nefes tutmayı deneyin. Her seferinde beşer sayı nefes tutmayı uzatın ve sonrasında onbeş adım nefesinizi dinlendirin. Çalışmayı limitlerinizin sonuna kadar uygulayın. Yorulduğunuzu hissettiğiniz ve artık daha fazlasını yapamayacağınıza inandığınız sayıdan geriye doğru nefes tutmayı beşer adım azaltarak ve her seferinde onbeş adım nefesinizi dinlendirerek devam edin ve bitirin. Çalışmanın ortasında Oluşan maksimum yükseklik performansınızın belirleyicisidir. "

ben bu gün bu yöntemle 179 adım atarak kendi rekorumu kırdım. tabi nefeslenme süresinde uzunca dinlenerek.

umarım yararlanırsın.
 
zıpkınla balık avlayabilmenin inceliklerini anlatabilirmisiniz.tşkler.
 
Sualtı avcılığında nefesten daha önemli bir şey varsa o da tekniklerdir. Bu teknikleri önem ve kullanılırlık sırasına göre sıralayacak olursak. Agoşon, taşaltı, baskın, karakıyı, kule, pusu, big blue ve örümcek teknikleridir.

AGAŞON

Balığı Çağırma Sanatı
Balıkların doğal koşullarda meraklı canlılar olduklarını fark etmişsinizdir. Agaşon tekniği, onların bu davranış biçimlerinden faydalanma temeline dayanır ve açık suda yapılabilecek en uygun avlanma şeklidir. Diğer tekniklerle avlanması pek mümkün olmayan birçok makbul balık bu teknikle avlanabilir.
Başarılı bir agaşon sonsuz keyif verir. Su altında, avınız ile aynı şartları paylaşarak giriştiğiniz düello, bu ortama ne kadar uyum sağlayabildiğinizle orantılı olarak başarıya ulaşır.
Her mevsim ve derinlikte yapılabilen agaşon avının tecrübelerle oluşmuş genel kurallarına göz atalım .

GENEL KURALLAR
Yer seçimi başarılı bir agaşonun püf noktasıdır. Yattığınız yer ve pozisyonunuz yanlış ise, uzun süre beklersiniz.
Görüş iyi ise, keşif dalışına pek gerek duymadan, satıhtan yer seçimi yapabilirsiniz. Avınızın aydınlık taraftan gelmesini sağlamak için gölge ve aydınlığın karıştığı yerleri tercih edin ve yatacağınız yeri gölgede seçin.
Genellikle aynı meralarda dalıyorsanız, dip yapısını ve balık davranışlarını inceleyin ve hatırlayın. Balıklar tehdit altında iken sığdan derine doğru kaçmayı tercih ederler, o halde, derinden sığa doğru yatıp beklemek daha iyi sonuç verir.
Aynı noktada arka arkaya agaşon yapmayın. İlk denemenize kimse gelmemişse, hemen arkasından yapacağınız ikinci denemeye de kimse gelmeyecektir.
Seçtiğiniz yere olabildiğince farkedilmeden ulaşın. Dip yapısı uygunsa, apnea kondisyonunuzun izin verdiği ölçüde, dalışınıza geriden başlayın ve agaşon noktasına dipten saklanarak ulaşın.
Dibe birkaç metre kala palet vurmayı kesin, negatif iseniz sessizce düşmek çok avantaj getirir.
Seçtiğiniz yere ulaşınca doğru yönde yatın ve dip yapısının size sunduğu tüm imkanlardan faydalanın. İçine sığabileceğiniz derin çatlaklar, erişteler, üzerine yatabileceğiniz yukarı meyilli büyük taşlar uygun yerlerdir.
Cinslerin davranış biçimleri farklıdır. Levrek, karagöz, kikla agaşona iyi gelirler. Saklandıktan sonra kendinizi göstermeniz hemen sonuç verir. Aksine sinarit ve çipura son derece temkinli ve kurnaz balıklardır.
Dip yapısı çok engebeli ve taşlık ise, çok zor yaklaşırlar, bu nedenle sinarit avı için düz zeminler daha uygundur.
Balık davranışları ve avlanma yöntemlerini ayrı bir konu olarak ele alacağız.
Saklanmanın yanı sıra, ses kaynakları kullanmak da balıkların dikkatini çeker. Gırtlağınızdan çıkaracağınız ritmik sesler, kemere veya taşa vurulan kabza, lastik gıcırtıları meraklarını cezbeder.
Kumluk dipte iseniz, önünüzde bir miktar kum kaldırıp bulanıklık sağlayın. Bu yöntemi sadece kumluk zeminde uygulayın, çamur varsa bulanıklık uzun süre kaybolmaz. Avınız sizi net olarak göremediği için yakınınıza kadar sokulabilir, ancak sizin de onu görme imkanınız kısıtlıdır. Karşılaşma çok ani olabilir. Buna hazırlıklı olun.
Atış için her zaman hazır olmanız gerekir. Tüfeğinizi kolunuzun devamı gibi ileri uzatabilecek kadar müsait çatlak veya zemin bulmak zordur, ayrıca yön değiştrmeniz gerekirse, kolun tamamı hareket edeceği için avınız büyük ihtimalle kaçacaktır.
Tüfeğinizi, önünüzdeki uygun bir noktaya, ortasından dayayın. Dirseğiniz kırık pozisyonda iken, küçük bir bilek hareketi ile, tüfeğin yönünü değiştirebilirsiniz. Yattıktan sonra hareket etmek doğru değildir ancak çok küçük değişiklikler gerekebilir.
Başınızı oynatmayın. Sığ agaşonlarda geniş görüşlü makeler kullanırsanız, sadece gözlerinizle etrafı ve avınızın hareketlerini takip edebilirsiniz.
Üzerinize birden fazla balık geliyorsa, içlerinden birine odaklanın. Daha büyüğünü görürseniz bile, hedefinizi değiştirmeyin. Çok sık yapılan bir hatadır ve genellikle agaşon, boşa atışla veya hiç atış yapmadan sonuçlanır.
Tüfeğinizin yönünü değiştirmek isterseniz, bu hareketi çok ağır yapın ve boşta kalan elinizle lastiklerin titreşmelerini önleyin.
Yer seçimini yaptıktan sonra pozisyon alabileceğiniz noktaları tespit etmek için birkaç keşif dalışı yeterli olur.
Derinde avlanacaksanız, kemerinizi mümkün olduğu kadar hafif ayarlayın. Değişken ağırlık iyi bir yötemdir ancak elinizden bırakırken çıkacak sesler yüzünden önerilmez.
Kısa tüfeklerle agaşon yapılmaz. 100 cm idealdir. Güçlü lastik ve 6.5 mm uzun kelebekli şiş kullanın. Makara kullanın ve içinde dalış derinliğinin % 30 fazlası kadar ip olmasına dikkat edin.
Limitlerinizi aşmayın, son anda yapacağınız atıştan sonra vurduğunuz balığı yakalamak için nefesiniz yetmeyebilir, stres yaşarsınız. Bazen avınız çok nazlanır, bilin ki sizden çok daha uzun süre bekleyebilir.
Çok sığ suda özellikle levrek avı için, bilek ağırlığı kullanın. Kemeriniz de biraz ağır olsun. Tam doldurduğunuz ciğerleriniz sizi taşıdığı için, bir miktar hava bırakırsanız, düşersiniz. Bu hareketiniz, avınızın üstünüze gelmesini sağlar. Bu avlanma şeklini 1 metreden daha derin suda kesinlikle yapmayın.

Agaşon yapmak için uygun koşullar nelerdir ?
Görüş iyi değilse, aşağıdaki balığı göremeyeceğiniz için kule yapamazsınız. Aynı şekilde taşaltı avı için yer seçemezsiniz. Bu durumda, agaşonda balık vurma şansınız daha fazladır.
Çalkantılı deniz, taş içinde barınan balığı rahatsız ve dışarıda durmaya zorlar. Tekniğinizi ilerletmek için iyi fırsatlarla karşılaşabilirsiniz.
Agaşon yapmak için balık görmeniz gerekmez, seçiminiz doğru ise ve tekniğiniz oturmuş ise, yattığınız zaman balık sizi görecektir.
Farklı dip yapılarının birbirini kestiği yerlerde örneğin, eriştelerin içinde döküntüler bulursanız, şansınızı muhakkak deneyin.
Ani yükselen kıyılar ve topuklar derinden sığa doğru yatmak için idealdir. Avınız yukarıdan aşağıya daha rahat gelir.

Sığ ve derin suda agaşon
Agaşon tekniği, varyasyonlarını da hesaba katarsanız, her derinlik ve dip yapısında uygulanabilir. Ancak derinlik farkı, bu tekniğin başarısına doğrudan etki eder. Avlanma bölgesini iyi tanıyor ve derinliği biliyorsanız bu faktörlere göre hareket etmenizde fayda var.

Sığ suda agaşon
Özellikle kış aylarında daha verimlidir. Yaz mevsiminde, avlanacağınız sığlıklar, daha yoğun bir baskı altındadır.
Tekne trafiği, olta balıkçıları, denizi diğer kullananlar, balığı rahatsız eder ve açığa sığınmaya zorlar. Kışın bu handikaplar olmayacaktır.
Sessizliğin çok önemli olduğunu tekrar hatırlatalım.Sığ suda, özellikle de çalkantı veya akıntı varsa paletleriniz başınıza dert olur. Onları mümkün olduğu kadar su üstüne çıkarmadan kullanın. Özellikle inerken paletlerin sağa sola kayması, büyük ve siyah bir kütle görüntüsü verir. Bu görüntü, avınız için tehlike ve uyarı anlamını taşır. Çabalarınız boşa gider. Yatacağınız yere mümkün olduğu kadar çabuk inin ve hemen pozisyon alın. Şnorkelinizi atmak önemlidir, dalış derinliğiniz, şnorkeliniz içinde kalan havanın boşalmasına
yetecek süreyi tanımaz.
Çalkantı, sığ suda bulanıklığa neden olur, avınızla aniden karşılaşabilirsiniz. Bu karşılaşmayı beklediğiniz için balığa oranla daha avantajlı durumda olursunuz. Ancak atış yapmak için çok hızlı adeta reflekslerinizle hareket etmeniz lazım. Tüfek boyu için 90 cm uygundur.
Ağırlığınızı dikkatle ayarlayın, yattığınız zaman pozitif olmamalısınız.
Sığ suda gün ışığı filtre olmaz ve tüm renkler görünür, bu nedenle kamuflaj elbiseler çok daha iyi sonuç verir.

Derin suda agaşon
Denize dik inen kayalıklar, açıktaki topuklar veya önceden belirlediğiniz sığlıklar, derin suda avlanmak için çok imkan tanır. Öncelikle, av merası denizden faydalanan diğer gruplar tarafından bozulmaz. Büyük balık, derinde daha rahattır.
20 metrelerde avlanabilmek, iyi bir apnea disiplini ve su içinde hareket becerisi gerekir. Nefes alma tekniğinizin gelişmiş olması çok önemlidir, bu ilerlemenin de ancak doğru antrenmanlarla olabileceğini unutmayın.
Agaşon avı, saklanarak beklemeye dayandığı için, aşağıda geçireceğiniz süreye çok dikkat edin. Ciğerlerinizdeki oksijenin kısmi basıncı derine indikçe artar. Bu da size konfor ve rahatlık getireceği gibi tehlike de oluşturur.
Bu rahatlığa aldanıp dip süresini zorlamak muhtemel bir senkop için davetiye demektir. Limitlerinizi bilin ve saygı gösterin. İniş ve çıkışınız dahil olmak üzere 1'15" iyi süredir.
Uygun yer belirlemek için yarım kule ve keşif dalışı yapın, akıntıya karşı inin. Tüfeğinizi, ileri uzatılmış pozisyonda taşıyorsanız, dibe varmadan yanınıza alın.
Dip yapısı belirlenince, gözlemlerinizi tamamlamak için etrafınızda yavaşça dönün, küçük balıkların varlığı, büyüklerin de orada fakat ilk anda göremeyeceğiniz uzaklıkta olabileceklerini gösterir. İlk yatışınızda gelmemişlerse, büyük ihtimalle, merakları yeterince uyanmamıştır. Küçük yer değişiklikleri ile devam edin.
100 cm tüfek, güçlü lastikli uzun kelebekli şiş ve muhakkak makara kullanın.
Agaşon tekniği, her seferinde yeni deneyimler ve heyecan demektir.
Bu konuda tecrübelerimizin kısa bir özetini paylaştık. Faydalı olacağını ümit ederiz.

Jak Boeno

bu tekniği iyi bir şekilde uygalayabiliyor olabilmek bile bu spora yeni başlayan bir dalgıça yeter. zamanla diğer teknikler de denenerek geliştirilebilir. ama uygulaması en kolay ve en iyi teknik agaşon tekniğidir.
 
hocam teşekkür ederim ben de balık merakı var ama olta balıkçılığı kıyılardan istavrit yakalıyoruz işte anlarsın ama bilgiler sağlam teşekkürler
 
ustam ben zıpkın avcılığına yeni başladım ancak en fazla 7 mt civarı dalabiliyorum, daha fazla derine indiğimde kulağımdaki basınç dayanılmaz hale geliyor, bunu nasıl halledebilirm?
 
kulak eşitlemek
sualtına her 10 metre derinliğe inildiğinde ortam basın 1 atm artar. dolayısıyla 10 metrede 2 atm 20 metrede 3 atm basınç vardır. ancak dikkat edilmesi gereken bilgi basıncın ilk 10 metrede 2 kat artmasına rağmen sonraki 10 metrede yani 10 metreden 20 metre derinliğe inilirken 2/1 oranında 20 metereden 30 metreye inilirken 3/1 oranında artış göstermesidir. yani önemli olan ilk 10 metredeki normalden 2 kat fazla olan basınç artışıdır. ve birçok dalgıç bu nedenden (birçoğu bu nedeni bilmez aslında) ilk 10 metrede kulak eşitlemeyi daha fazla yapmaktadır.
kulak eşitlemek oldukça basit ve her dalgıcın rahatlıkla uygulayabildiği bir işlemdir. Valsalva ve franzel teknikleri olarak bilinen 2 ayrı tekniği vardır, bu tekniklerin arasında çok fark yoktur aslında, ilk defa 1700 lerde Antonio Valsalva tarafından bulunan bu teknik, 2. dünya savaşı esnasında uçakların içindeki basınçtan dolayı alman savaş pilotu Herman Frenzel tarafından geliştirilmiştir. günümüzde uçak ve helikopter içindeki basınçların normale indirilebilmesiyle özellikle dalgıçlar tarafından kullanılmaktadır.

yukarıda yazıyı bilgi açısından yazdım, senin asıl sorununu çok basit bir şekilde özetliyecek olursak;
sualtına inildikçe oluşan basınçda, vücudun doğal hava boşlukları büzülür ve kulak zarı içeri doğru çöker. içeri doğru çöken bu kulak zarlarını kulağa tekrar hava göndererek eşitlemek gerekmektedir. bu işlemi de çok basit bir şekilde burnumuzu elimizle kapatıp kulaklara doğru hava göndermeyle halledebiliriz. evde ağzın kapalıyken burnunu baş ve işaret parmaklarınla kapatarak kulaklarına doğru hava göndermeyi dene, eminimki rahatlıkla başarabileceksin. bu işlemi sualtına inerken ve ağrı daha oluşmadan yapmalısın.

kulanacağın maske de kulak eşitlemeyi kolay bir şekilde yapabilmen için dizayn edilmiş olmalıdır. burun kısmı dışarı doğru çıkartılmış, iç hacmi düşük, çift camlı olarak tabir edilen tek bir cam yerine 2 ayrı göz için 2 ayrı camdan oluşan (çift camlı diyince genelde 2 kat camlıymış gibi bir izlenim oluşur) tempered camlı (çok sert darbelerde kırılmak yerine çatlayan) bir masken olmalı.

kulak eşitlemiyi çok farklı olarak yapan dalgıçlarda vardır. bunlar bizim gözümüzde şanslı olarak tabir edilen yutkunarak veya çenelerini oynatarak kulak eşitleme işlemini gerçekleştirebilen dalgiçlardır. bunun haricinde serbest dalış sporcuları kulak eşitlemeyi nasıl yapıyorlarsa yapsınlar, işlerini sağlama almak için burunlarına bir çeşit mandal takarlar. ve ellerini aerodinami kaybetmemek açısından kesinlikle kullanmazlar. valsalva ve franzel teknikleri arasındaki tek fark valsalva yönteminde kulaklara hava diyaframdan gönderilirken, frenzel tekniğinde küçük dilin kapatılmasıyla ağızdan gönderilmektedir. diyaframdan kulaklara gönderilen hava büyük bir kas olan diyaframın kullanılmasıyla nefes tutma süresini etkilemektedir. bu sebeple hava frenzel tekniğinde olduğu gibi küçük dil kapatılarak ağızdan gönderilmelidir.
 
7 metreye kulak eşitlemeden inmek gerçekten büyük başarı çünkü benim daha 4 metrede başlıyor onun için sen her metrede eşitlemeye çalış bende doğal yetenek var çenemi bile oynatmadan eşitliyom ama herkes yapamıyor. sen burnunu kapama yöntemini yaparsan olur
 
ustam sana yine bi sorum olucak, yeni zıpkın almayı düşünüyorum apnea powerpoint 120 üzerinde karar kıldım nasıldır?bir de zıpkında makara olup olmasının önemi ve özelliği nedir?makaralı zıpkın mı tercih etmeliyim?
 
apnea powerpoint 120
120 demek zıpkın gövdesinin 120 cm boyunda olmasıdır, dolayısıyla ortalama 150 cm şiş ile zıpkın toplamda 165 cm civarı bir boya ulaşacaktır. yani kısa boylu bir insan boyu! 120 lik zıpkınlar derin su dalışlarında özellikle agaşon tekniğinde kullanır. böyle uzun zıpkınların bazı avantajları olduğu halde dezavtajları daha fazladır. avantaj ve dezavantajlarını inceleyelim.
uzun tüfekler genellikle ahşap bazen de carbon gövdeden oluşmaktadır. çünkü güçlendirilmiş de olsa alimünyum gövde kullanılmaya bağlı olarak zamanla yamulacaktır. alimunyum gövdeler uzadıkça lastiğin kuvvetine dirençleri azalmaktadır. yani 90'a kadar olan tüfekler aliminyum 90-110 cm arası carbon 110 cm den fazlası ahşap gövde olmalıdır ki gövde yamulmasın (bel vermesin).
uzun zıpkınların karada taşınması oldukça zordur. özellikle araba bagajlarına falan sığdırmakta zorluk çekebilirsiniz.
sualtında uzunluğundan dolayı hareket kabileyetini kısıtlamakta, istediğiniz zamanda istediğiniz yöne çevirmeyi zorlaştırmaktadır. bu sorunu aşmak için sualtında çok daha rahat hareket edebilen ahşap tüfekler kullanabilirsiniz.
120 lik bir tüfeği özellikle kurmasını bilmeyenlerin ve kısa boyluların kurması zordur. tekniğini öğrendikten sonra her boydaki insan her boydaki tüfeği rahatlıkla kurabilir. yinede o boydaki bir tüfeği kullanmak için benzer boydaki balıkları avlayabiliyor olmak gereklidir.
120lik bir zıpkını taşaltı avlarında kullanmak neredeyse imkansızdır, taşaltı avları için ucuz ve kısa tüfek kullanmak yeğdir.
120 lik tüfeğin tek avantajı lastik performansına oranla daha hızlı gidiyor olması, benzer hızı 90lık tüfeklerle güçlü veya çift lastik kullanarak da yakalayabilirsiniz.

gelelim makara olayına
makara her zaman zorunludur aslında, çünkü sualtında ne zaman ne ile karşılaşacağınız asla belli olmaz, çok iri balıkları makarasız tüfeklerle çıkartmak neredeyse imkansızdır, taşaltı avlarında bile özellikle bulanık ve derin suda eğer şişiniz taşaltına sıkışmış ise tüfeğiniz orada bırakıp çıkmak zorunda kalırsınız. dip görünmüyor ve akıntı da varsa işiniz zorlaşır ve bir an önce düzgün nefeslenemeden tekrar inip tüfeğinizi çıkartmak için uğraşırsınız.

benim sana tavsiyem makaralı 90lık makaralı pawerpoint almandır. illaha uzun alacağım diyorsan 100den uzun olmasın.
 
87kiloyum 10 kilo ağırlıkla aguşon sırasında tam verim alamıyorum yani batamıyorum tam daha fazla ağırlıktanda korkuyorum
elbise 3mm
neyi yanlış yapıyorum sizce
 
87 kilo biri için 3mm elbiseyle 10 kg fazla bile gelmeli aslında. muhtemelen çok sığ dalıyorsun. 10 kilo ağırlık 2 metrede yetmezken 8 metrede tam gelecektir. derinlik arttıkça ağırlığın azaltılması gerekir. eğer sürekli sığ sularda dalıyorsanız ağırlığı arttırmaktan korkmayın ve rahat ettiğiniz kadar ağırlık kullanın. agosanda taşa tutunmaya çalışmak kol kaslarınızın tahmin edemeyeceğiniz kadar oksijen tüketmesine neden olacaktr. 10 kilo üstü ağırlık belinizde ağrılara neden olabileceği için ağırlığı tüm vücüdunuza dagıtmanız isabetli olacaktır. ayaklar için bilek ağırlığı (her ayak için 0,5 kg) yada sırt ağırlığı kullanarak belinize binen yükü azaltmanız hem dalış esnasında rahatlık sağlar hemde dalış sonrası bel ağrılarından kurtarır.
 
foto eklemek kolaylaşmış, biraz foto ekleyeyim, iştahınız açılsın :)
 
Geri
Üst