piken
New member
- Katılım
- 5 Eki 2005
- Mesajlar
- 2,622
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Her gün 2-3 dakika Duygularınıza Odaklanın
Her gün bir kaç dakika durup kendinizi dinleyin. Çevrenizde neler olup bittiğini ve duygularınızı düşünün. Bunu ofisinizde ya da bir dinlenme anında ya da egzersiz yaparken de yapabilirsiniz. Düşündüğünüz şeyler işiniz ya da evinizdeki zorluklar olmasın. Bunun yerine duygularınızı hissetmeye çalışın, çevrenizden duyduğunuz sesleri, kokuları, gördüklerinizi, hislerinizi iyice farkına varın. Bunu her gün 3-4 dakika için yaparsanız, kısa bir süre sonra duygulal ve fiziksel olarak çok daha iyi olmaya başlayacaksınız.
Sizi üzen şeyler hakkında yazın ya da konuşun
Sizi üzen şeyleri bir yerlere yazın ya da konuşun. Bu bir günlük olabilir ya da arkadaşınıza anlatın hatta bilgisayarınızdaki bir dosyaya yazın. Böyle davrandığınız zaman kendinizi daha az yalnız hissedeceksiniz. Hatta yazmak ya da konuşmak size belki bir takım ipuçları sağlayacak. ABD'da yapılan bir araştırmada kronik astımı olan kişiler 2 gruba ayrıldı. Bir grup hiçbir şey yapmazken diğer gruba hergün yaşadıklarını, hissettiklerini, hatta hastalık ile ilgili korku ve ağrılarını yazmaları söylendi. sonuçta, duygularını uzun uzun yazan kişilerin hastalığının daha az sorunlu geçtiği görüldü.
Ne kadar stresli ya da dertli olursanız olun herzaman Egzersiz Yapın
Araştırmacılar 'Egzersiz en verimli stress gidericidir' diyorlar. Araştırmacılar hergün 30 dakika egzersiz yapan kişilerin beyin aktivitelerinde değişiklik olduğunu ve endişe testinde skorların % 25 düştüğünün görüldüğünü bildiriyorlar.
Doktorlar bir kadının her gün mutlaka yapması gereken nedir sorusuna 'Egzersiz' diye cevap veriyorlar. Jimnastik salonuna gidemiyorsanız bile hergün 30 dakika kadar yürüyüş yapın. Bu da stres düzeyinizi azaltacak bir yoldur.
Dokunulmaya Vakit Ayırın
Uzmanlar iş problemlerinin vücut üzerinde niye baskı yarattığını çözebilmiş değiller ama böyle olduğunu deneysel olarak söylüyorlar. Prematüre bebeklerde yapılan araştırmalarda, masaj yapılan bebeklerin hızla kilo kazandıkları görülüyor. Ya da astımı olanların akciğer fonksiyonlarında düzelmeye rastlanıyor. Bu nedenle düzenli olarak vücut masajı yaptırın. Yaptıramıyorsanız bile manikür, pedikür ya da cilt bakımı yaptırmaya gidin. İyi geleceğini göreceksiniz.
Konuşurken Sakin ve Olumlu Olun
Stresini kontrol edebilen insanlara baktığımızda, uzmanların "İyimser-Açıklamacı" dedikleri stilde konuştuklarını görüyoruz. Bu tür insanlar olaylar kendi istedikleri şekilde gitmese bile telaşa kapılmazlar. Olayları "Tam bir başarısızlıktı" gibi sözlerle felaket olarak sunmak yerine, "Üzerinde biraz daha çalışmalıyım" türü sözler ederler ya da suçu dış kaynaklara atarlar. Mesela "Sunumu rezil ettim" yerine "Zor bir Gruptu" derler.
Kadınlar istediğini elde edemeyerek incinme korkusuna karşı, genellikle "İstiyorum" yerine "Umuyorum" demeyi tercih ederler. Doktorlar kronik stres ve yarattığı toksik etkinin büyük kısmının karşılanmamış isteklerden doğduğunu söylüyor. İstiyorum kelimesi kişiselk kontrolünüz olan konular için kullanılır. Mesela susadığınızda su istersiniz. Ama görüştüğünüz işi almayı "İstemek" yerine "Ummak" kelimesini kullanırsınız. Bu nedenle bugünden sonra kontrol edemediğiniz konularda "İstiyorum" yerine "Umuyorum" kelimesini kullanın. Bu da duyduğunuz stresi azaltacaktır.
Hayatı Çok Ciddiye Almayın
Espri gücünü yokeden baş faktörlerden birisi "Sinirlilik"tir. Tersine gülerken, kıkırdarken stresli olmanın imkanı yoktur. Araştırmalar KAHKAHA'nın sadece gerilimi azaltmakla kalmadığını yanısıra bağışıklık sistemine de destek olduğunu gösteriyor. Stresinizi gidermek için arkadaşlarınızla şakalaşın. Mesela aptal bir ekran koruyucu alın. Ya da komik filmleri seyretmeye gidin. Arkadaşlarınıza komik fıkraları mail olarak gönderin. Herşeyi ciddiye almaktan da vazgeçin. Hayat sadece ciddiyet için değil. Gülmek için de yaşanmalıdır.
Olumsuzluğu Hayatınızdan Çıkarın
İçimizde bazı sesler vardır ve bizi yönetir. Bazen yatıştırır, bazen de çıldırtır. İç sesiniz mesela 'İşe uygun olanlar seçildi' derken, diğer yandan 'Ama bazılarının nasıl seçildiğini anlayamıyorum. Tanıdık-eş dost-torpil ilişkileri anlaşılan' der. İkinci grup insanları görmek sizi sinirlendirebilir ve stres yaratabilir. Bunu önlemek için bu tür kişileri görmezden gelin ve haklarında düşünmeyin. Stresten uzak kalmanız daha önemli.
Günde Bir Kez Kendinize Zaman Ayırın
Günün sonunda --ister iyi bir gün olsun ister kötü-- kendinize yenilenmek için 10-15 dakika ayırın. Yalnız kalabileceğiniz bir yer bulun (kesinlikle cep telefonundan uzak). Tuvalet, tavanarası, bir kafe ya da ağaç altı. Sizi ne rahatlatıyorsa onu yapın. Birkaç dakika herşeyi unutun. Meditasyon yapın, kitap okuyun, şarkı söyleyin ya da çayınızı yudumlayın.
Bu çok önemli. Sadece 3-4 dakika bile olsa bunu yapın. Kendi içinizde barışı yakalayın. ne kadar zaman ayırdığınız önemli değil. Bunu hergün yapmanız ve kendinizi rahatlamanız önemli.
Bugün Güzel Ne Oldu Deyin
Akşamları her evde aynı senaryo oynanır. Eve gelirsiniz ve eşinize ya da ev arkadaşınıza günün nasıl geçtiğini anlatırsınız. Çoğunlukla da olumsuzluklar anlatılır. Bunun yerine her akşam yeni bir oyun başlatın "Haberler ve İyi Şeyler". Yine dertlerinizi anlatın ama hergün için bir iyi şeyin ne olduğunu düşünün ve bunu da mutlaka anlatın. Hatta çok aptalca bir şey bile olabilir. Mesela, yemekte sırasını size veren birisi.
Düzenli olarak o günlerde stres yaratan şeyi ele alın, düşünün ve sonra unutun
Hayatın ne kadar iyi, kötü, moral bozucu ya da rahatsız olması bir şeyi değiştirmez. Sonunda bu bizim hayatımızsa bir şekilde kucaklamak zorundayız. Bu nedenle de dayanıklı ve esnek olmakta yarar var.
Uzmanlar tüm olumsuzluklara rağmen hayatı kucaklamayı bir TAI CHI egzersizi ile öğretiyorlar. Bu egzersizin adı "Kaplanı Kucaklamak". Egzersizi yapmak için kollarınızı en geniş şekilde açın. Sonra ellerinizi birleştirin ve kendinize doğru çekin. Kendinizi herşeyin merkezi olarak kabul edin. Bunu yaparken "Hayatı bir kaplan gibi kabul edin". Hayat, kaplan gibi renkli, muhteşem, ılık, güçlü, tehlikeli, hayat verici ve potansiyel olarak hayatınızı tehdit edicidir. Yani herşey. Bu hareketi yaparak, "Kötüyü, iyiyi herşeyi aldım" diyorsunuz. Sonra, elinizi ters çevirin ve dışarıya doğru itin. bunu yaparken de "Tamam, kabul edip aldım ve kendimle birleştirdim ama beni daha çok korkutmasına, üzmesine müsade etmeyeceğim" demiş oluyorsunuz. Unutmayın stresinizi kontrol ederseniz, stres sizi kontrol edemez.
Her gün bir kaç dakika durup kendinizi dinleyin. Çevrenizde neler olup bittiğini ve duygularınızı düşünün. Bunu ofisinizde ya da bir dinlenme anında ya da egzersiz yaparken de yapabilirsiniz. Düşündüğünüz şeyler işiniz ya da evinizdeki zorluklar olmasın. Bunun yerine duygularınızı hissetmeye çalışın, çevrenizden duyduğunuz sesleri, kokuları, gördüklerinizi, hislerinizi iyice farkına varın. Bunu her gün 3-4 dakika için yaparsanız, kısa bir süre sonra duygulal ve fiziksel olarak çok daha iyi olmaya başlayacaksınız.
Sizi üzen şeyler hakkında yazın ya da konuşun
Sizi üzen şeyleri bir yerlere yazın ya da konuşun. Bu bir günlük olabilir ya da arkadaşınıza anlatın hatta bilgisayarınızdaki bir dosyaya yazın. Böyle davrandığınız zaman kendinizi daha az yalnız hissedeceksiniz. Hatta yazmak ya da konuşmak size belki bir takım ipuçları sağlayacak. ABD'da yapılan bir araştırmada kronik astımı olan kişiler 2 gruba ayrıldı. Bir grup hiçbir şey yapmazken diğer gruba hergün yaşadıklarını, hissettiklerini, hatta hastalık ile ilgili korku ve ağrılarını yazmaları söylendi. sonuçta, duygularını uzun uzun yazan kişilerin hastalığının daha az sorunlu geçtiği görüldü.
Ne kadar stresli ya da dertli olursanız olun herzaman Egzersiz Yapın
Araştırmacılar 'Egzersiz en verimli stress gidericidir' diyorlar. Araştırmacılar hergün 30 dakika egzersiz yapan kişilerin beyin aktivitelerinde değişiklik olduğunu ve endişe testinde skorların % 25 düştüğünün görüldüğünü bildiriyorlar.
Doktorlar bir kadının her gün mutlaka yapması gereken nedir sorusuna 'Egzersiz' diye cevap veriyorlar. Jimnastik salonuna gidemiyorsanız bile hergün 30 dakika kadar yürüyüş yapın. Bu da stres düzeyinizi azaltacak bir yoldur.
Dokunulmaya Vakit Ayırın
Uzmanlar iş problemlerinin vücut üzerinde niye baskı yarattığını çözebilmiş değiller ama böyle olduğunu deneysel olarak söylüyorlar. Prematüre bebeklerde yapılan araştırmalarda, masaj yapılan bebeklerin hızla kilo kazandıkları görülüyor. Ya da astımı olanların akciğer fonksiyonlarında düzelmeye rastlanıyor. Bu nedenle düzenli olarak vücut masajı yaptırın. Yaptıramıyorsanız bile manikür, pedikür ya da cilt bakımı yaptırmaya gidin. İyi geleceğini göreceksiniz.
Konuşurken Sakin ve Olumlu Olun
Stresini kontrol edebilen insanlara baktığımızda, uzmanların "İyimser-Açıklamacı" dedikleri stilde konuştuklarını görüyoruz. Bu tür insanlar olaylar kendi istedikleri şekilde gitmese bile telaşa kapılmazlar. Olayları "Tam bir başarısızlıktı" gibi sözlerle felaket olarak sunmak yerine, "Üzerinde biraz daha çalışmalıyım" türü sözler ederler ya da suçu dış kaynaklara atarlar. Mesela "Sunumu rezil ettim" yerine "Zor bir Gruptu" derler.
Kadınlar istediğini elde edemeyerek incinme korkusuna karşı, genellikle "İstiyorum" yerine "Umuyorum" demeyi tercih ederler. Doktorlar kronik stres ve yarattığı toksik etkinin büyük kısmının karşılanmamış isteklerden doğduğunu söylüyor. İstiyorum kelimesi kişiselk kontrolünüz olan konular için kullanılır. Mesela susadığınızda su istersiniz. Ama görüştüğünüz işi almayı "İstemek" yerine "Ummak" kelimesini kullanırsınız. Bu nedenle bugünden sonra kontrol edemediğiniz konularda "İstiyorum" yerine "Umuyorum" kelimesini kullanın. Bu da duyduğunuz stresi azaltacaktır.
Hayatı Çok Ciddiye Almayın
Espri gücünü yokeden baş faktörlerden birisi "Sinirlilik"tir. Tersine gülerken, kıkırdarken stresli olmanın imkanı yoktur. Araştırmalar KAHKAHA'nın sadece gerilimi azaltmakla kalmadığını yanısıra bağışıklık sistemine de destek olduğunu gösteriyor. Stresinizi gidermek için arkadaşlarınızla şakalaşın. Mesela aptal bir ekran koruyucu alın. Ya da komik filmleri seyretmeye gidin. Arkadaşlarınıza komik fıkraları mail olarak gönderin. Herşeyi ciddiye almaktan da vazgeçin. Hayat sadece ciddiyet için değil. Gülmek için de yaşanmalıdır.
Olumsuzluğu Hayatınızdan Çıkarın
İçimizde bazı sesler vardır ve bizi yönetir. Bazen yatıştırır, bazen de çıldırtır. İç sesiniz mesela 'İşe uygun olanlar seçildi' derken, diğer yandan 'Ama bazılarının nasıl seçildiğini anlayamıyorum. Tanıdık-eş dost-torpil ilişkileri anlaşılan' der. İkinci grup insanları görmek sizi sinirlendirebilir ve stres yaratabilir. Bunu önlemek için bu tür kişileri görmezden gelin ve haklarında düşünmeyin. Stresten uzak kalmanız daha önemli.
Günde Bir Kez Kendinize Zaman Ayırın
Günün sonunda --ister iyi bir gün olsun ister kötü-- kendinize yenilenmek için 10-15 dakika ayırın. Yalnız kalabileceğiniz bir yer bulun (kesinlikle cep telefonundan uzak). Tuvalet, tavanarası, bir kafe ya da ağaç altı. Sizi ne rahatlatıyorsa onu yapın. Birkaç dakika herşeyi unutun. Meditasyon yapın, kitap okuyun, şarkı söyleyin ya da çayınızı yudumlayın.
Bu çok önemli. Sadece 3-4 dakika bile olsa bunu yapın. Kendi içinizde barışı yakalayın. ne kadar zaman ayırdığınız önemli değil. Bunu hergün yapmanız ve kendinizi rahatlamanız önemli.
Bugün Güzel Ne Oldu Deyin
Akşamları her evde aynı senaryo oynanır. Eve gelirsiniz ve eşinize ya da ev arkadaşınıza günün nasıl geçtiğini anlatırsınız. Çoğunlukla da olumsuzluklar anlatılır. Bunun yerine her akşam yeni bir oyun başlatın "Haberler ve İyi Şeyler". Yine dertlerinizi anlatın ama hergün için bir iyi şeyin ne olduğunu düşünün ve bunu da mutlaka anlatın. Hatta çok aptalca bir şey bile olabilir. Mesela, yemekte sırasını size veren birisi.
Düzenli olarak o günlerde stres yaratan şeyi ele alın, düşünün ve sonra unutun
Hayatın ne kadar iyi, kötü, moral bozucu ya da rahatsız olması bir şeyi değiştirmez. Sonunda bu bizim hayatımızsa bir şekilde kucaklamak zorundayız. Bu nedenle de dayanıklı ve esnek olmakta yarar var.
Uzmanlar tüm olumsuzluklara rağmen hayatı kucaklamayı bir TAI CHI egzersizi ile öğretiyorlar. Bu egzersizin adı "Kaplanı Kucaklamak". Egzersizi yapmak için kollarınızı en geniş şekilde açın. Sonra ellerinizi birleştirin ve kendinize doğru çekin. Kendinizi herşeyin merkezi olarak kabul edin. Bunu yaparken "Hayatı bir kaplan gibi kabul edin". Hayat, kaplan gibi renkli, muhteşem, ılık, güçlü, tehlikeli, hayat verici ve potansiyel olarak hayatınızı tehdit edicidir. Yani herşey. Bu hareketi yaparak, "Kötüyü, iyiyi herşeyi aldım" diyorsunuz. Sonra, elinizi ters çevirin ve dışarıya doğru itin. bunu yaparken de "Tamam, kabul edip aldım ve kendimle birleştirdim ama beni daha çok korkutmasına, üzmesine müsade etmeyeceğim" demiş oluyorsunuz. Unutmayın stresinizi kontrol ederseniz, stres sizi kontrol edemez.