story of lucian

lucian

Stay Away
Altın Üye
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
4,811
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
nowhere
Selam...

9 haziran 1986 10 gün gecikmeli gelmişim dünyaya rahata ve anneme düşkünlüğüm daha o zamanlarda başlamış sanırım.

Tek çocuk olduğum için ve benden önce doğup ölen 2 abimden dolayı el bebek gül bebek yetiştirilip şımartılmışım bunu kabul edebilirim. şeker bayramı günü o gün o hastanede 13 kızın arasında tek erkek olarak dünyaya gelmişim.

küçüklüğümün bi bölümü istanbul tarabya da bi villa'da bi bölümüde kocaelinin belkide en güzel beldesi olan değirmenderede denize 0 harika bi evde geçti.

küçüklüğümle ilgili hatırladığım 2 şey var dedemin kucağından inmediğim için fıtık olması
birde anaokulunda yunusbalığım diye sevilmem

annem ise daha o zamandan manyak olcağımı anlamış ki şu andaki halime hiç şaşırmıyo. zira taksim istiklalde yürürken birden(belirteyim 4 yaşındayım) theeeeeyt ben adamın kellesini uçururum diyip bütün dikkatleri üstüme çektikten sonra kabadayı gibi yürümeye başlayıp üstüne üstlük hayyada huyyada diye efekt çıkartan bi pskopatmışım.

hatta ilkokula başladığımda bir müfettişin yazdığı kitaba hikaye kaynağı olacak kadar ilerletmişim bu durumu

öğretmenin verdiği bir soru kışın çevrenizde gördüğünüz değişiklikler nedir?
cevap: koltuğun üstüne çıkmışım elimi koymşum kafama bi sağa bi sola bakmışım hiç bişey yazıp devam etmişim sorulara,
birde daha 1. sınıfın 2. ayında 4 kişi bi çocuğu döverken öğretmene yakalandık. öğretmen tabiki en yaramaz olan bi arkadaşım ve beni müdüre gönderdi. bizimle gelmedi! kendiniz gidin dedi. tabiki gitmedik kola aldk azck oyalandık sınıfa girmeden öncede arkadaşımla birbirimizin yanaklarını sıktık. sınıfa girdiğimizde oh iyi olmuş dediğinde öğretmenim, içimden ne salaksın demiştim en mutlu olduğum anlardan biriydi o. en güzel zafer aslında en gösterişsiz olanıydı benim için o zamanlar.

asla çok iyi bi öğrenci olamadım. bunun sebebi öğretmenleri hiç sevmeyişimdi. o beni müdüre gönderen öğretmen bi gün kızın birinin kafasını tahtaya vurunca bende bişeyler koptu gitti. haksızlığa o zaman küfür ettim ilk defa. böyle anlarda annem hep beni dinledi ve benim yanımda oldu. biri bişey yaparsa yapana tekme atıp onun yanına gidicektim. özgüvenimin tek sebebi annemdir. kimse benden iyi değildi

çok iyi bi öğrenci değildim evet ama 1. sınıfta okuma yazmam vardı snavlarım gayet iyiydi resim müzik elişi falan ne gerek var böyle gereksiz derslere. lütfen bana sosyallik için demeyin ben ne asosyaller biliyorum =)

hayatımın hiç bi döneminde babam olmadı. olduda olmadı. sadece bana commodore64 aldığını hatırlıyorum küçüklüğüme dair. ihtiyacım olan herşey annemde vardı.

çok yaramaz değildim sanırım eğer annem vurursa bana bu kızma birader oyununda onu yendiğimde dalga geçtiğim içindir (=

ilkokulda kahretsinki :001_cool: hep 5ler kırmızı kurdelalar falan vardıda dersler bana yetmiyordu. herçocuk gibi bende futbola başladım önce sonra cidden izlemenin daha eğlenceli olduğunu farkettim ve kızların hastası olduğu baskete yöneldim. doğal olarak! :mellow:

orta2'ye kadar herşey güzeldi. basket oynayıp ders çalışmadan sınavlarımı geçiyordum. ama 17 ağustos 1999'da kocaelideki herkes gibi benimde hayatım değişmişti. eğer annem o gün ankaraya arkadaşının yanına gitmemiş olsaydı belkide bizde ölmüş olucaktık. kendi evimiz yıkılmış üstüne sağında ve solundaki evlerde yıkılmış ve patlayan tüpten çıkan yangınlar yüzünden o 3 apartmandan kurtulan olmamıştı(Allah mekanlarını cennet etsin). evet birazda şanslıyım. o saatten sonra hayatımı tamamen değiştiricekti istanbul. bostancıda harika bi evde inanılmaz 2 sene geçirdim orta son belkide öğrencilik hayatımda yaşadığım en güzel yıldı. tabiki pskolojim bozuktu ama annem yanımdaydı. orda bulduğum insanlar sayesinde çok rahatlamştım. tabiki geceleri birsürü dua okumadan uyuyamıyordum.

lisede tekrar kocaeliye döndüğümüzde ticaret lisesine gönderdi annem. çünkü kocaelide birtek bilgisayar o lisede vardı bende görünce istemiştim doğal olarak. bölüm önemli değildi. bilgisayar varsa problem yok (= ama okuduğum muhasebe bölümünde 3 senenin ilk gününden son gününe kadar nefret ettim. istanbuldan gelmiş olmam ingilizce ve bilgisayar seviyem birde basket kabiliyetim falan okul hayatımı geride kalan 8 yıldaki gibi göz önünde ve popüler olarak geçirmemi sağladı.

okulu geçtimde basket herşey olmuştu hayatımda. tabik ufak tefek bişeylerde yaşamıştım duygusal ama havalı adam olunca sanki herkız bana bakıyomuş gibi olduğum için pek benle birlikte olmak isteyen kimse olmadı yani olduda olmadı :D basket olmuştu benim aşkım lise boyunca her turnuvaya katılıp okul olarak yenilsekde ben hiç vazgeçmedim üni zamanı baya abarttım bu basket oynamayı ve istanbul klüplerinden birinde 2 sene kadar 2. takımında maçlara çıktım ancak benim çok sevgili saygıdeğer sosyetik babanemlerin bizim oğlumuz topçu oldu dedirtmeyiz anektodundan sonra bu macerada bitti.

çok iyi bi öğrenci olmadığımı söylemiştim basket sayesinde bitirdiğim liseden sonra 2 senelik bi üniversiteyi 4 senede bitirmiş olmanın haklı gururu içerisinde mezun oldum saçma sapan işlerde çalıştım taa ki 2 sene öncesine kadar. şu an sağlam bi şirkette proses IT'si olarak görev yapıyorum.


şu dünya'da önce Allah(c.c) sonra H.z. Peygamber (s.a.v) Sonra annem sonra ülkemdir benim için.

sigaram yok çok şükür ama alkol alıyorum evet. herkesin bi kusuru var =)

hayatta herşeyim olabilcek bir çok arkadaşım var burdanda var burası bana çok çok şeyler kattı. bende bu siteye bişeyler katmayı seviyorum.

boyum 1.80 kilom 60 askeri muayene bile sen komando olamazsın diye ezdiler çok kırıldım :/ :)

siyasi görüşüme gelince Türkiyeyi kim ileri götürcekse o götürsün ben arkasındayım ama atgözlüğüne karşıyım :goz:

Atatürk'ü öğrenmenin her sene bilmemkimin bahçesinde kargaları kovaladığından çok daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ü putlaştırmak yerine anlamak üzerine beyin fırtınası yapmak ve çok daha ileriye götürmek için example olması gerektiğini düşünüyorum.

şimdiki hayatım iş ve ev arasında geçiyo arasıra Fenerbahçenin maçlarına gidiyorum ancak daha gittiğim maçlarda yenemediğimizden dolayı totem yaptım gitmiyorum. gittiğim maçlar içinde kusura bakmayın renktaşlar :utan


birde son olarak geçen seneden beri kalbimde çok büyük acısı olan 2 kardeşimin trafik kazası var. benim için kardeştende öte olan iki kişi iki tane 20 yaşında mükemmel çocuk.
sürücünün esrar içmesi ve aşırı alkol alması yüzünden ikiside kaza anında arabadan fırladı birinin boynu kırıldı birinin çarpmalar yüzünden kalbi yerinden çıktı. ikiside dünyalar iyisi dünyalar tatlısı muhteşem insanlardı. belki bişey ifade etmeyebilir ilk başta ama canım dediğiniz iki insanın böyle feci ölümü insanın pskolojisini bozuyo. lütfen alkollü araba kullanmayın birilerinin canı çok fena yanabilir



biraz uzun yazdım farkındayım ama bu bölümün hakkının bu olduğunu düşünüyorum okuyan gözlerinize sağlık. daha bi sürü küçüklük anım var ama yazamıcam zira 9.5 saatlik toplantıdan çıktım.

okuyan gözlerinize sağlık :sleep:
 
şimdi seni biraz daha iyi tanıyorum lucian.
çok akıcı bir dille yazmışsın, hiç sıkılmadan bir solukta okudum.
güzel günlerinin yanı sıra gerçekten acı şeylerde yaşamışsın, umarım bundan sonra ki haytında acı görmez ve güzel bir hayat sürersin.
kendini bizlere tanıttığın için teşekkür ederim...
 
Hiperaktifmişsin olm sen :saskin
 
seni daha yakından tanımak güzeLdi
bazı böLümLeri tebessümLe bazı böLümLeri hüzünLe okudum kardeşim
Hayat Sana Hep GüLsün İNŞALLAH
 
Senı bıraz daha tanımak güzeldi . Zevkle okudum her satırı...Üzüldüğüm canımı acıtan acımı hatırlatan yazılarda vardı..hüzünlendim...Çok Sevdiğin birini kaybetmenın acısını çok ıyı bılırım....Mekanları cennet olsun ınsallah....Allah baska acı göstermesın sana...
Bu arada resımler çok , şeker , hoş çıkmış bayıldım :) Allah sana ve sevdıklerıne nıce uzun , mutlu ömürler versin :smile:
 
Teşekkürler lucian seni biraz olsun yakından tanımak güzeldi.Annen çok cici birlikte hayırlı ömürler dilerim size.
 
boşuna demiyorum en sevdiğim fenerli diye..gerçi birileri kızıyo bana ama risk almak iyidir..=)

seni daha yakından tanımak çok güzel birkan..içtenlikle yazdığın satırlarda acıya da sevince de yer vermişsin..acıların için sabırlar diliyorum..sevinçlerin için ise Allah kat be kat artırır İnşallah diyorum..=)

teşekkürler birkan..hiç sıkılmadan, bir solukta okudum..

umarım en kısa zamanda karşılaşmak nasip olur..=)
 
Geri
Üst