karakedi55
New member
Gecenin ihanet bulaşmış sayfalarına yazıyorum bu son muktubumu. Biliyorum gideceksin...
Sevginin uzağına düşmüşüm, yıldızsız göğün karanlığına, bin yıllık azaba konmuşum, yalanın savaşına. Sarı çimenlerin, solgun güllerin hüznünde aranmışım, hazan mevsiminde bulunmuşum. Sen yokmuşsun...
Yüreğimdeki son çığlık hala kulağımda ve ben başa sarıp tekrar tekrar dinlemişim.
Gözlerine çok yakışırdı mavi gökyüzü, saçlarındaydı huzur ve sen, ilk ve sonbaharı çok severdin bunları geç anlamışım.
Şimdi sesim karışıyor kuru kalabalıkların boş laflarına, şimdi adım karışıyor hiç olmadığım, yapmadığım olaylara.
Duydum, ağlamışsın, geçen gün yağan yağmurun altında. Karışmış gözyaşların yağmur damlalarına, üzüldüm -ki bilirsin sen benim üzülmelerimi. Benim gözyaşlarım bulutlardı ve ben ancak gözlerinde ağlardım, ağladım. Nerden bildiğimi sorma, o yağmurda saatlerce gezdiğini biliyorum. Attığın adımları saydığını ve ayak uclarına baktığını biliyorum, biliyorum işte. Ve birşeyi daha biliyorum "bir daha gelmeyeceksin".
Merak ediyorum hala yüreğinlemi yatıyorsun ya da onu bir kolye gibi çıkarıp takıyor musun. Hala eskisi gibi güzel mi ağlıyorsun ya da o güzelliğe de yalan mı bulaştı. Beni merak ediyor musun ben yanmışım...
Her rüzgarla savruluyorum, yokluğundan beri dağılmışım. Her gözyaşıyla akıyorum, gittin gideli göz yaşlarımla yıkanmışım. Volkan ateşlerinde yanıyorum, sensiz doğan güneşte közlenmişim. Diyar diyar dertlenmişim yürüdüğün yollara yollanmışım.
Berduş denmişim, avare denmişim, divane denmişim, serseri denmişim ama değilmişim. Sadece sana aşıkmışım...
Sevginin uzağına düşmüşüm, yıldızsız göğün karanlığına, bin yıllık azaba konmuşum, yalanın savaşına. Sarı çimenlerin, solgun güllerin hüznünde aranmışım, hazan mevsiminde bulunmuşum. Sen yokmuşsun...
Yüreğimdeki son çığlık hala kulağımda ve ben başa sarıp tekrar tekrar dinlemişim.
Gözlerine çok yakışırdı mavi gökyüzü, saçlarındaydı huzur ve sen, ilk ve sonbaharı çok severdin bunları geç anlamışım.
Şimdi sesim karışıyor kuru kalabalıkların boş laflarına, şimdi adım karışıyor hiç olmadığım, yapmadığım olaylara.
Duydum, ağlamışsın, geçen gün yağan yağmurun altında. Karışmış gözyaşların yağmur damlalarına, üzüldüm -ki bilirsin sen benim üzülmelerimi. Benim gözyaşlarım bulutlardı ve ben ancak gözlerinde ağlardım, ağladım. Nerden bildiğimi sorma, o yağmurda saatlerce gezdiğini biliyorum. Attığın adımları saydığını ve ayak uclarına baktığını biliyorum, biliyorum işte. Ve birşeyi daha biliyorum "bir daha gelmeyeceksin".
Merak ediyorum hala yüreğinlemi yatıyorsun ya da onu bir kolye gibi çıkarıp takıyor musun. Hala eskisi gibi güzel mi ağlıyorsun ya da o güzelliğe de yalan mı bulaştı. Beni merak ediyor musun ben yanmışım...
Her rüzgarla savruluyorum, yokluğundan beri dağılmışım. Her gözyaşıyla akıyorum, gittin gideli göz yaşlarımla yıkanmışım. Volkan ateşlerinde yanıyorum, sensiz doğan güneşte közlenmişim. Diyar diyar dertlenmişim yürüdüğün yollara yollanmışım.
Berduş denmişim, avare denmişim, divane denmişim, serseri denmişim ama değilmişim. Sadece sana aşıkmışım...
Yazan : KaRaKeDi55
