ßehemoth
Banned
Somali'de İnsanlık Dramı
Somali'yi yıllardan beri demir yumrukla yöneten diktatör Muhammed Siyad Berri'nin iktidarına son verilmesinin ardından ortaya çıkan iç savaş ve iç savaşla aynı zamana denk gelen kuraklık ülkede büyük bir açlık faciasının ortaya çıkmasına sebep oldu. Uluslararası kuruluşların ilgisizlikleri ve yardım konusunda gösterilen gevşeklik ise faciayı daha da dramatik bir hale getirdi.
Altı milyon nüfusa sahip halkının tamamı Müslüman olan Somali'de açlıktan en fazla etkilenenler çocuklar oldu. 1992 Ağustos'unun sonuna gelindiğinde ülkedeki beş yaşından küçük çocukların dörtte birinin öldüğü bildiriliyordu. Bu tarihten sonra da günde ortalama beş bin çocuğun açlıktan öldüğü haberleri veriliyordu.
Bazı uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan gıda yardımlarının iç savaşı sürdüren askeri güçler tarafından yağmalanması açlıktan etkilenen Somalililerin işlerini daha da zorlaştırıyordu. Bu yağmalar yüzünden yapılan yardımların gereği gibi ihtiyaç sahiplerine dağıtılması zorlaşıyordu.
BM teşkilatının değişik zamanlarda yaptığı küçük çaplı gıda yardımları ihtiyacı karşılamadı.
Somali'deki açlığı bir fırsat olarak değerlendiren hıristiyan yardım kuruluşları da ülkeye girerek yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulundular. Hıristiyan yardım teşkilatları hem ülke içinde yardım dağıtımı ile birlikte hıristiyanlık propagandası yapıyor hem de Somalili çocuklardan seçtiklerini Avrupa'daki kilise teşkilatlarına gönderiyorlardı.
Bunun yanı sıra İslami Yardım Heyeti başta olmak üzere bazı uluslararası İslâmi yardım kuruluşları da Somali'deki açlık faciasının etkisini azaltmak amacıyla çeşitli yardımlarda bulundular. Ancak gerek yardımların yetersizliği ve gerekse dağıtım konusundaki güçlükler bütün aç insanlara ulaşılmasını engelledi.
Somalili yetkililerin BM'nin ve diğer bazı uluslararası teşkilatların ülkelerindeki açlık felaketini çok fazla önemsemediklerini ve yardım konusunda oldukça yavaş hareket ettiklerini ileri sürdüler. Bunun yanı sıra çeşitli Batılı kaynaklar da BM'nin Somali konusundaki tutumunu şiddetle eleştirdiler. Somali dışişleri bakanı Seyyid Hamid de açlık konusu ile ilgili olarak yaptığı bir açıklamasında: "Biz Birleşmiş Milletler teşkilatını çok erken vakitlerde uyararak tehlikenin oldukça büyük boyutlarda olduğunu ve insanların kurtarılabilmesi için hızlı hareket edilmesi gerektiğini hatırlattık. Zaman içerisinde bu çağrımızı pek çok kere tekrarladık. Ancak BM Güvenlik Konseyi ellerinde maddi imkan olmadığı için yardım yapamayacakları cevabını verdi" diye konuştu.
Dünyanın ilgisizliği yüzünden iyice trajik bir hal alan açlık felaketi Somali'de 1992 yılının Kasım ayına kadar çoğu çocuk dört yüz bine yakın can aldı.
BM teşkilatı, Kasım ayı ortalarında İtalyan artist bayan Sophia Loren'i Somali özel temsilciliğine tayin etti. BM'nin bu kararı birçokları tarafından "ciddiyetsizlik" olarak nitelendirildi.
ABD yönetimi Kasım sonlarına doğru yaptığı açıklamada Somali'ye 30 bin asker gönderme niyetinde olduğunu bildirdi. ABD'nin Somali'ye asker göndermekteki gerekçesi bu ülkede devam eden iç savaş yüzünden yapılan yardımların yerlerine ulaşmaması ve bundan dolayı açlıktan ölümlerin gittikçe artmasıydı. ABD George Bush Aralık ayının ilk günlerinde bazı ülkelerin liderlerine çağrıda bulunarak Somali'ye ABD komutasında bir askeri çıkarma yapılması için destek vermelerini istedi. BM Güvenlik Konseyi de, 4 Aralık 1992 tarihinde çıkardığı kararla, Somali'ye ABD komutasında bir askeri harekatta bulunulması teklifini onayladı. Bu kararın hemen arkasından ABD askeri birliklerinin Somali'ye gönderilmesi işlemleri de başlatıldı. İlk çıkarmaya ABD askerlerinin yanı sıra Fransız ve İtalyan askerler de katıldı. Sonraki günlerde Belçika, Kanada, Suudi Arabistan ve Pakistan askerleri de bu harekâta katıldılar. Türkiye hükümetinin Somali'ye asker göndermek için yetki talebi Millet Meclisi'nde kabul edilince Türk askerlerinin de bu ülkeye gönderilmesine karar verildi.
Ancak "umut operasyonu" adı verilen ABD komutasındaki Somali'ye yönelik askeri harekât çeşitli endişelere de yol açtı. Özellikle ABD eski başkanı Ronald Reagan'ın Güney Sudan'daki ayrılıkçı harekâta destek için de böyle bir askeri harekâta başvurulması yönünde çağrıda bulunması bu endişeleri daha da artırdı. Askeri harekâtla ilgili bazı yorumlarda ABD'nin Somali'deki İslâmi hareketin güçlenmesi ve bu hareketin ülkedeki iç savaşa son vererek yönetimi ele geçirme ihtimalinin ortaya çıkması üzerine böyle bir şeye gerek duyduğuna işaret edildi. Diğer bazı yorumlarda da ABD'nin Afrika üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için Somali'yi bir üs olarak kullanmak dolayısıyla Somali'deki durumu bir fırsat olarak değerlendirmek istediğine dikkat çekildi.
Somali'yi yıllardan beri demir yumrukla yöneten diktatör Muhammed Siyad Berri'nin iktidarına son verilmesinin ardından ortaya çıkan iç savaş ve iç savaşla aynı zamana denk gelen kuraklık ülkede büyük bir açlık faciasının ortaya çıkmasına sebep oldu. Uluslararası kuruluşların ilgisizlikleri ve yardım konusunda gösterilen gevşeklik ise faciayı daha da dramatik bir hale getirdi.
Altı milyon nüfusa sahip halkının tamamı Müslüman olan Somali'de açlıktan en fazla etkilenenler çocuklar oldu. 1992 Ağustos'unun sonuna gelindiğinde ülkedeki beş yaşından küçük çocukların dörtte birinin öldüğü bildiriliyordu. Bu tarihten sonra da günde ortalama beş bin çocuğun açlıktan öldüğü haberleri veriliyordu.
Bazı uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan gıda yardımlarının iç savaşı sürdüren askeri güçler tarafından yağmalanması açlıktan etkilenen Somalililerin işlerini daha da zorlaştırıyordu. Bu yağmalar yüzünden yapılan yardımların gereği gibi ihtiyaç sahiplerine dağıtılması zorlaşıyordu.
BM teşkilatının değişik zamanlarda yaptığı küçük çaplı gıda yardımları ihtiyacı karşılamadı.
Somali'deki açlığı bir fırsat olarak değerlendiren hıristiyan yardım kuruluşları da ülkeye girerek yoğun misyonerlik faaliyetlerinde bulundular. Hıristiyan yardım teşkilatları hem ülke içinde yardım dağıtımı ile birlikte hıristiyanlık propagandası yapıyor hem de Somalili çocuklardan seçtiklerini Avrupa'daki kilise teşkilatlarına gönderiyorlardı.
Bunun yanı sıra İslami Yardım Heyeti başta olmak üzere bazı uluslararası İslâmi yardım kuruluşları da Somali'deki açlık faciasının etkisini azaltmak amacıyla çeşitli yardımlarda bulundular. Ancak gerek yardımların yetersizliği ve gerekse dağıtım konusundaki güçlükler bütün aç insanlara ulaşılmasını engelledi.
Somalili yetkililerin BM'nin ve diğer bazı uluslararası teşkilatların ülkelerindeki açlık felaketini çok fazla önemsemediklerini ve yardım konusunda oldukça yavaş hareket ettiklerini ileri sürdüler. Bunun yanı sıra çeşitli Batılı kaynaklar da BM'nin Somali konusundaki tutumunu şiddetle eleştirdiler. Somali dışişleri bakanı Seyyid Hamid de açlık konusu ile ilgili olarak yaptığı bir açıklamasında: "Biz Birleşmiş Milletler teşkilatını çok erken vakitlerde uyararak tehlikenin oldukça büyük boyutlarda olduğunu ve insanların kurtarılabilmesi için hızlı hareket edilmesi gerektiğini hatırlattık. Zaman içerisinde bu çağrımızı pek çok kere tekrarladık. Ancak BM Güvenlik Konseyi ellerinde maddi imkan olmadığı için yardım yapamayacakları cevabını verdi" diye konuştu.
Dünyanın ilgisizliği yüzünden iyice trajik bir hal alan açlık felaketi Somali'de 1992 yılının Kasım ayına kadar çoğu çocuk dört yüz bine yakın can aldı.
BM teşkilatı, Kasım ayı ortalarında İtalyan artist bayan Sophia Loren'i Somali özel temsilciliğine tayin etti. BM'nin bu kararı birçokları tarafından "ciddiyetsizlik" olarak nitelendirildi.
ABD yönetimi Kasım sonlarına doğru yaptığı açıklamada Somali'ye 30 bin asker gönderme niyetinde olduğunu bildirdi. ABD'nin Somali'ye asker göndermekteki gerekçesi bu ülkede devam eden iç savaş yüzünden yapılan yardımların yerlerine ulaşmaması ve bundan dolayı açlıktan ölümlerin gittikçe artmasıydı. ABD George Bush Aralık ayının ilk günlerinde bazı ülkelerin liderlerine çağrıda bulunarak Somali'ye ABD komutasında bir askeri çıkarma yapılması için destek vermelerini istedi. BM Güvenlik Konseyi de, 4 Aralık 1992 tarihinde çıkardığı kararla, Somali'ye ABD komutasında bir askeri harekatta bulunulması teklifini onayladı. Bu kararın hemen arkasından ABD askeri birliklerinin Somali'ye gönderilmesi işlemleri de başlatıldı. İlk çıkarmaya ABD askerlerinin yanı sıra Fransız ve İtalyan askerler de katıldı. Sonraki günlerde Belçika, Kanada, Suudi Arabistan ve Pakistan askerleri de bu harekâta katıldılar. Türkiye hükümetinin Somali'ye asker göndermek için yetki talebi Millet Meclisi'nde kabul edilince Türk askerlerinin de bu ülkeye gönderilmesine karar verildi.
Ancak "umut operasyonu" adı verilen ABD komutasındaki Somali'ye yönelik askeri harekât çeşitli endişelere de yol açtı. Özellikle ABD eski başkanı Ronald Reagan'ın Güney Sudan'daki ayrılıkçı harekâta destek için de böyle bir askeri harekâta başvurulması yönünde çağrıda bulunması bu endişeleri daha da artırdı. Askeri harekâtla ilgili bazı yorumlarda ABD'nin Somali'deki İslâmi hareketin güçlenmesi ve bu hareketin ülkedeki iç savaşa son vererek yönetimi ele geçirme ihtimalinin ortaya çıkması üzerine böyle bir şeye gerek duyduğuna işaret edildi. Diğer bazı yorumlarda da ABD'nin Afrika üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için Somali'yi bir üs olarak kullanmak dolayısıyla Somali'deki durumu bir fırsat olarak değerlendirmek istediğine dikkat çekildi.
† ßonuS