Vtnsvr
New member
Yurttaşların akıl ve vicdanına sesleniş
Türkiye’de neler olup bittiğinin kavranmasına yardımcı olmak üzere size iki belge sunacağız.
1. İlk belgemiz bir kitap.
Kitabin adi : 'Ergenekon'un çöküşü'.
Tanıtımındaki ifadelere Gore kitap, Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları bulunması olayı da dahil, hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik provakatif eylemler düzenleyen örgütlenme ile ilgiliymiş. Yani, içeriği su geçtiğimiz günlerde yapılan Ergenekon operasyonunun kapsamı ile örtüşüyor.
'Daha ortada iddianame bile yok. Hatta gözaltına alma ve soruşturma aşaması dahi hala sürüyor. Nasıl oluyor da bu kadar çabuk kitabi yazılabiliyor bu konunun?' insanin aklına ilk gelen soru. Ama bu kitap yeni yazılmış değil Ki¦ Piyasaya Ağustos 2007'de cıkmış. Ne siz yanlış okudunuz, ne de biz yanlış yazdık. Ağustos 2007
Kitap piyasada pek tanınan bir kişiye ait değil. Zihni Çakır adli birinin ilk kitabi.
Piyasaya bir kitap çıkarmak kolay is mi? Kitabin metnini elinize müsvedde olarak hazır verseler, bunu temize çekmek, bir yayınevi bulup anlaşmak, bastırmak, dağıtımını yapmak bayağı bir is.
Hele de üzerinde istihbarat birimlerinin çalıştığı, gözaltı ve sorgulama surecinin devam ettiği, ortaya iddianamenin bile çıkmadığı, yayın yasağı bulunan bir konuda gerekli bilgileri toplayıp kitap yazmak ve piyasaya vermek
Ama siz su ise bakin ki, Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları bulunduğu haberi basına 13 Haziran 2007'de yansır ve o konuyu da kapsayan kitap iki ay sonra, Ağustos 2007'de piyasaya çıkar.
Ağustos 2007'de
Konuyu kamuoyu gündeminin bas kösesine oturtacak 'ağır top' gözaltı ve tutuklamalarından 5 (beş) ay önce
Hani insanin aklına 'bir isi ancak kendiniz yapsanız, kitabini bu kadar erkenden yazıp piyasaya çıkarırsınız' kuskusu takılıyor.
Bir şey mi ima ediyoruz?
Hayır! Aşağıdaki ikinci belgeyi okursanız imaya falan hiç gerek olmadığını, bir durumun alenen ifşa edildiğini göreceksiniz.
2. İkinci belgemiz Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesi Hürriyet’in son donemde çok popüler bir köşe yazarının 2 Nisan 2007 tarihli yazısı.
Yazıyı özetleyeceğiz. Ama eminiz siz okuduklarınıza inanamayacaksınız. Onun için size yazının adresini de verelim ki, gerekiyorsa kendi gözlerinizle görün.
(http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6249583&tarih=2007-04-02 )
Adini aşağıda vereceğimiz yazarın söyledikleri özetle ve mealen söyle;
'Türkiye’yi sarsan bir takim olaylar olduğunda birileri çıkıp 'Bu bir komplo. Bu Fethullah örgütünün isi' derlerdi de hiç inanmazdım.
Örneğin Van'da rektör Yücel Askın tutuklandığında, ' Bu Fethullahcı komplosu ' demişlerdi ve ben kulak asmamıştım. Sonra askerleri kamuoyu önünde zor durumda bırakan Andıç (yani askerlerin medya için özel değerlendirme raporu hazırladığı iddiası) ya da (Deniz ve Jandarma Genel Komutanlarının darbe duşunmuş olduklarına ilişkin) Deniz Kuvvetleri eski komutanına ait 'Günlük' ortaya atılmıştı. Bunlar için de 'Fethullahcı komplosu' denilmişti. Yine inanmamıştım. Hatta bu iddialara gülmüştüm.
Ama meğer yanılmışım, inanmak gerekiyormuş.
Bunlar Fethullahcı örgütün komplolarıymış.
Durun size nasıl aydığımı anlatayım.
Gecen gün AKP'nin 'etkili' bir bakanıyla konuştum. Bana Fethullah cemaatinin yaptıklarını anlatıp yana yakıla dert yandı. Fethullahcıların Emniyet'te, adliye ve savcılıklarda örgütlenmiş olduklarını, kendi baslarına buyruk isler yaptıklarını anlattı. Bakan, Fethullah dostu bir kişi. AKP ile Fethullahcılarin aralarında bir amaç farklılığı bulunmadığını, dostlarının da düşmanlarının da ortak olduğunu kabul ediyor ama yine de Fethullahcıların öncelikle kendi stratejileri uyarınca is çevirmelerinden şikayetçi. 'Ülkede her sorunlu gelişmenin altından Fethullahcılar çıkıyor' diye şikâyetçi. 'Zaten bu Fethullah Hoca oldum olası istihbarat islerine çok meraklı olmuştur' diyor ve 'Hocam, n'olur su din isleri ile istihbarat islerini karıştırma' diye ricasını belirtiyor '.
Bu yazı, kolay kolay şüphe edilecek birine değil, sağcılığı bir yana dinciliği sayesinde ün ve güç kazanmış Ahmet Hakan'a ait.
(Okuduklarınıza inanamadınız değil mi? Bize kalsa inanmakta zorlanmalısınız ve donup yazıyı bizzat okumalısınız.)
Ey Cumhuriyet yurttaşları !..
Siz hala bu ülkede neler oluyor, neden oluyor, nasıl oluyor diye kuşku ve tereddüt içinde misiniz ?
İşte size ülkenin en yüksek gazetesinde yayınlanmış olarak; itirafsa itiraf, ifsatsa ifsaat
Siz daha ne olup bittiğini anlamak için belge arıyorsanız insafınız kurusun !..
Aymakta gecikirseniz, hala ikircikli davranırsanız, size değil ama kuruyup solacak Cumhuriyet'e acırız.
Peki tüm bu olup bitenlerde taktik hedef ne derseniz, onu da yazının basında andığımız kitabin (ekteki) kapağında yer alan simgelerde görebilirsiniz.
Bu konuya dikkat çekmek için bu forum da özellikle büyük çabaları olan General ve diger arkadaşlarımın haklarını teslim ediyorum.
Türkiye’de neler olup bittiğinin kavranmasına yardımcı olmak üzere size iki belge sunacağız.
1. İlk belgemiz bir kitap.
Kitabin adi : 'Ergenekon'un çöküşü'.
Tanıtımındaki ifadelere Gore kitap, Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları bulunması olayı da dahil, hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik provakatif eylemler düzenleyen örgütlenme ile ilgiliymiş. Yani, içeriği su geçtiğimiz günlerde yapılan Ergenekon operasyonunun kapsamı ile örtüşüyor.
'Daha ortada iddianame bile yok. Hatta gözaltına alma ve soruşturma aşaması dahi hala sürüyor. Nasıl oluyor da bu kadar çabuk kitabi yazılabiliyor bu konunun?' insanin aklına ilk gelen soru. Ama bu kitap yeni yazılmış değil Ki¦ Piyasaya Ağustos 2007'de cıkmış. Ne siz yanlış okudunuz, ne de biz yanlış yazdık. Ağustos 2007
Kitap piyasada pek tanınan bir kişiye ait değil. Zihni Çakır adli birinin ilk kitabi.
Piyasaya bir kitap çıkarmak kolay is mi? Kitabin metnini elinize müsvedde olarak hazır verseler, bunu temize çekmek, bir yayınevi bulup anlaşmak, bastırmak, dağıtımını yapmak bayağı bir is.
Hele de üzerinde istihbarat birimlerinin çalıştığı, gözaltı ve sorgulama surecinin devam ettiği, ortaya iddianamenin bile çıkmadığı, yayın yasağı bulunan bir konuda gerekli bilgileri toplayıp kitap yazmak ve piyasaya vermek
Ama siz su ise bakin ki, Ümraniye’de bir gecekonduda el bombaları bulunduğu haberi basına 13 Haziran 2007'de yansır ve o konuyu da kapsayan kitap iki ay sonra, Ağustos 2007'de piyasaya çıkar.
Ağustos 2007'de
Konuyu kamuoyu gündeminin bas kösesine oturtacak 'ağır top' gözaltı ve tutuklamalarından 5 (beş) ay önce
Hani insanin aklına 'bir isi ancak kendiniz yapsanız, kitabini bu kadar erkenden yazıp piyasaya çıkarırsınız' kuskusu takılıyor.
Bir şey mi ima ediyoruz?
Hayır! Aşağıdaki ikinci belgeyi okursanız imaya falan hiç gerek olmadığını, bir durumun alenen ifşa edildiğini göreceksiniz.
2. İkinci belgemiz Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesi Hürriyet’in son donemde çok popüler bir köşe yazarının 2 Nisan 2007 tarihli yazısı.
Yazıyı özetleyeceğiz. Ama eminiz siz okuduklarınıza inanamayacaksınız. Onun için size yazının adresini de verelim ki, gerekiyorsa kendi gözlerinizle görün.
(http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6249583&tarih=2007-04-02 )
Adini aşağıda vereceğimiz yazarın söyledikleri özetle ve mealen söyle;
'Türkiye’yi sarsan bir takim olaylar olduğunda birileri çıkıp 'Bu bir komplo. Bu Fethullah örgütünün isi' derlerdi de hiç inanmazdım.
Örneğin Van'da rektör Yücel Askın tutuklandığında, ' Bu Fethullahcı komplosu ' demişlerdi ve ben kulak asmamıştım. Sonra askerleri kamuoyu önünde zor durumda bırakan Andıç (yani askerlerin medya için özel değerlendirme raporu hazırladığı iddiası) ya da (Deniz ve Jandarma Genel Komutanlarının darbe duşunmuş olduklarına ilişkin) Deniz Kuvvetleri eski komutanına ait 'Günlük' ortaya atılmıştı. Bunlar için de 'Fethullahcı komplosu' denilmişti. Yine inanmamıştım. Hatta bu iddialara gülmüştüm.
Ama meğer yanılmışım, inanmak gerekiyormuş.
Bunlar Fethullahcı örgütün komplolarıymış.
Durun size nasıl aydığımı anlatayım.
Gecen gün AKP'nin 'etkili' bir bakanıyla konuştum. Bana Fethullah cemaatinin yaptıklarını anlatıp yana yakıla dert yandı. Fethullahcıların Emniyet'te, adliye ve savcılıklarda örgütlenmiş olduklarını, kendi baslarına buyruk isler yaptıklarını anlattı. Bakan, Fethullah dostu bir kişi. AKP ile Fethullahcılarin aralarında bir amaç farklılığı bulunmadığını, dostlarının da düşmanlarının da ortak olduğunu kabul ediyor ama yine de Fethullahcıların öncelikle kendi stratejileri uyarınca is çevirmelerinden şikayetçi. 'Ülkede her sorunlu gelişmenin altından Fethullahcılar çıkıyor' diye şikâyetçi. 'Zaten bu Fethullah Hoca oldum olası istihbarat islerine çok meraklı olmuştur' diyor ve 'Hocam, n'olur su din isleri ile istihbarat islerini karıştırma' diye ricasını belirtiyor '.
Bu yazı, kolay kolay şüphe edilecek birine değil, sağcılığı bir yana dinciliği sayesinde ün ve güç kazanmış Ahmet Hakan'a ait.
(Okuduklarınıza inanamadınız değil mi? Bize kalsa inanmakta zorlanmalısınız ve donup yazıyı bizzat okumalısınız.)
Ey Cumhuriyet yurttaşları !..
Siz hala bu ülkede neler oluyor, neden oluyor, nasıl oluyor diye kuşku ve tereddüt içinde misiniz ?
İşte size ülkenin en yüksek gazetesinde yayınlanmış olarak; itirafsa itiraf, ifsatsa ifsaat
Siz daha ne olup bittiğini anlamak için belge arıyorsanız insafınız kurusun !..
Aymakta gecikirseniz, hala ikircikli davranırsanız, size değil ama kuruyup solacak Cumhuriyet'e acırız.
Peki tüm bu olup bitenlerde taktik hedef ne derseniz, onu da yazının basında andığımız kitabin (ekteki) kapağında yer alan simgelerde görebilirsiniz.
Bu konuya dikkat çekmek için bu forum da özellikle büyük çabaları olan General ve diger arkadaşlarımın haklarını teslim ediyorum.
