Sizce siz neden Varsınız? Hiç düşündünüz mü?

amandagelo

New member
Katılım
15 Kas 2008
Mesajlar
1
Reaction score
0
Puanları
0
(Kitap bölümüne ekleyecektim fakat tam bu bölüme uygun bir kitap)

Felsefe-Psikoloji-Kişisel Gelişim

amin Zefrel- Kendince bir his
Ecce yayıncılık 432 sayfa
2008

Evet, kıyametim kopmuştu,
Kıyametimdeki sur beynimde bir kez üflenmişti bile.
Dur diyemezsin, son diyemezsin.




…Öncelikle sadece kendinsen

Sadece en azından şu an kendinsen, ya da kendin olmayı daha önceden seçebilmişsen, sadece kendin için, öncelikle sadece kendine sor.

Neden varım ben?
Kim için?
Ne için?
Hangi amaç için?

İnanın ki dayanılması güç şeylerdir gerçek cevapları, ne güldürür ne ağlatır, sadece susturur ve düşündürür.

Hazır mısınız? Ne gülmeye, ne ağlamaya, sadece düşünmeye?

Kendin için, şimdilik sadece kendin için...




…Sizce neden varız biz?

Bir insan, neden var olduğunu hiç düşünmez mi? Anlatılanlarda bir neden aramaz mı hiç?

Düşünmeden etmeden koşulsuzca inanmak mı gerek? Yoksa üzerinde vicdanımızı rahatlatacak cevabı bulana kadar araştırmak mı? Konu ciddi. Neden var olduğun, yani ben, sen, ya da onlar, bu aslında hepimizin sorunu, bu aslında hepimizin kendi oyunu…

Bunu en başta kendim için yapmam gerekmez miydi, aklım ilk başıma geldiği zaman?

Şimdiye kadar neden hiç düşünmedik ki?

Şimdi biraz da bunu düşünsek, biraz da bunu sorsak kendimize?

Neden varım ben?




…Tesadüf mü desek?

Ne kadar alışmışız değil mi her şeyi tesadüf sanmaya, öyle yormaya. Zamanında “ne büyük tesadüf” ya da “aman tesadüf işte” dediğimiz birçok olay, bizleri ne kadar yanlış bir girdabın içine sokmuş meğer. Tesadüfe olan inancınız bittiğinde emin olun ki siz de zamanında ne kadar yanlış yaptığımızı anlayacaksınız. Tesadüfe olan inancınızı bitirirseniz hayatınızdaki inanılmazlıklara emin olun ki inanamazsınız. Mesela şu an bitirin.
Bunu bitirdiğiniz andan itibaren tesadüf sandığın tüm o şeylerin neden olduğunu düşünmeniz gerekmez mi?

Düşün bakalım sence ne, neden?

Dolayısı ile bu kitabı okuyor olmanız da tesadüf değil, öyle değil mi?

Hiçbir dinde, hiçbir kitapta, Allah’ın yasalarında ve bilimde bile tesadüf olmaz ise, sizce sizin şu an bu kitabı okuyor olmanız tesadüf mü peki?

Yaşamdaki hiçbir şey tesadüf değilse ve her olayın da bir amacı varsa, bu kadar hassas bir konu hakkında bilgi edinmeye başlarken, özgür düşüncenize ve sizin için amaçlanmış bu sahneye özen gösterin, çünkü yaşam adına önemsemediğimiz bu sahneler size kendini anlatana kadar hayatta farklı yollarla hatırlatılacaktır. Her olay bir derstir hayatta ve tesadüf bu yüzden yoktur.

Eğer öğrenmen ya da bilmen gereken bir şey olmasaydı sence tesadüfü içinde barındırmayan hayat senin bu kitabı okumana sebep olur muydu?

Düşünün.

Hayat bir okul, bunlar da okulun dersleri. Bu okulun kurucusu Allah, işleteni yasalar, kurallarını koyan da vicdanlarımızdır. Alınmayan ders her zaman alınmaya mecburdur. Bu yaşam okulundaki derslerden bütünleme ile geçmek olmaz; geçene kadar dersi işlemek vardır.

Bu hayat okulunda herkes önce sadece kendinden sorumludur. Kendi sorumluluklarını yerine getiremeyen bir insan başka bir insanın sorumluluğunu alabilir mi?

Şimdi sizden tek ricam; kendi aklınıza ve mantığınıza uygun gelmeyenler üzerine, kendi vicdanınızı kullanarak düşünmeniz. İnsan ancak kendi başına birey olabildiği, kendi hayatı adına kararlarını kendi verebildiği zaman bu okuldaki sınıfta olduğunun farkına varabilir.

Kendi olamayan, kararlarını kendi veremeyen, kendini ve hayatını sevmeyen hiçbir insan okuldaki ilk dersten yani ‘kendinin ve neden var olduğunun farkına varmak’ tan geçemez !

Dünya üzerindeki yaşam sürprizlerle dolu koca bir serüvenin başlangıcıdır. İster oyununuzun farkına varıp kendinize gelin, isterseniz başkalarının oyunlarında piyon olmaya devam edin.

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman eskilerin masallarıdır derler. (Mutaffifun 13. ayet)

Ayette yazan bu düşünce ile neden var olduğumun peşinde bilgi edinmeye başlarken edindiğim ilk izlenim en önemli olanın, insanın en başta kendi olabilmeyi başarması ve bütün sorularının cevaplarını ancak bu yolla bulabilmesidir.

Maddi veya manevi, kimsenin etkisinde kalmamak, sadece Allah’ın etkisinde olmak en doğru yolu buldurandır.

Şimdi şunu anlayın ve hissedin; hiçbir kutsal kitap masal değildir. Sadece masalsıdır. Bütün kutsal kitapları en yüce insanlar yani peygamberler yazmıştır, yazdırılmıştır.

İlham katılmaması mümkün mü?

İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var. Bozguncuları Rabbin daha iyi bilir. (Yunus 40. ayet)

Ve şimdi artık sadece kendiniz olun…
Ve sorularınızı sadece Allah’a sorun...
Cevap mı? Çevrenize bakın ve anlayarak kutsal kitapları okuyun...

Ben okudum, sordum, baktım, gördüm, yazdım.
Siz de okuyun, sorun, bakın, görün, yaşayın ya da okuyup inanmayıp görmeden yaşamaya devam edin...

Ne de olsa elbet göreceksiniz, ne de olsa elbet bileceksiniz!

Sonrasını, öncesini.

Zamanı tamamen size kalmış!

Kendince bir his'ti önceleri,sonraları vuku buldu...
 
Hel eta alel'İnsani hıynün mined Dehri lem yekün şey'en mezkûra;
Hiç bir şeyin var olmadığı DEHR’ de insanın anılmadığı bir hâl, bir süreç geçmedi mi?

Er Rahman Allemel Kur’an Halekal İnsane Allemehül Beyan
Rahman, Kur’anı tâlim etti… Beyânı tâlim ile insanı halk etti.. RAHMAN / 1-4
---
Hepiniz biliyorsunuz ki "Allah’a iman" denen olay, tanrıya imandan farklı!. Sen "Allah"a imân ettiğin zaman, Allah’ın ''Esmâ''sından varolmuş bir varlık olduğunu; ona ait özelliklerin kendi varlığında olduğunu bilip, iman ediyorsun.

Buna imânın ne kadar ise, o kadar hayatta başarılı olursun!.

Besmele çekmek esasında, “ben varlığımdaki Allah’ın kuvveleri ile bu işe başlıyorum" demektir.

Eğer, bunu hissedebilirsen, o işi başarırsın.

''Besmele ile her iş başarıya gider''gerçeği, besmeleyi söyleyenin o anda bu idrâkte olmasıyla mümkündür.

Kuru kuruya yalnızca lâfız olarak besmeleyi tekrar etmek, lalâkasız bir kelime demekten farksızdır.

Besmelenin manâsını düşünerek besmeleyi söyleyeceksin. Manâsını düşünerek söylemek de;

"Bu işe ben, bireyselliğimle değil, varlığımda mevcut olan Allah’ın varlığı, kuvveti, kudreti ile başlıyorum" demektir. Kişide bu idrâkin yaşanması demektir...
-------------

yazılar A.Hulusi sitesinden alıntıdır, 2 farklı yazı ama sizde açılım yapar inş. çok önemli bi nokta varki Allah özel isim olup neye işaret ettigini kavramamız lazım zihinde hayalinizde oluşturdugunuz güçleri olan şey değil zaten hep o var herşeyde o var ama bu evren kainat ve içindekilerin hepsine Allah degemeyiz çünkü o alemlerden ganidir. Allah birşeye ol dediği zaman o şey olur. kainat ve içindeki herşey Allah katında nokta gibidir, Allah katında sayısız noktalar vardır. garip bir örnek vericek olursak mesela televizyon birçok resimlerin birbiri ardına gelmesiyle haraketli görüntünün elde edilmesiyle çalışıyor, dünya yaşamı Allah katında TEK kare resim gibide düşünülebilir AN da herşey olmuş bitmiştir. (zamansız ve mekansızlık Allaha mahsus)
baska bi örnekte mesela elinizi kımıldatıyosunuz Allah heran yenı bı sandadır ayetı sureklı tecellı edıyor ve haraketlılık goruyosunuz..
şu mukemmel cennetin anahtarını yasamınızda heryonde kullanmaya calısın La ilahe illaAllah ( tanrı ve tanrılık kavramı yoktur sadece Allah var.)

bazen aklım sasırıyor bızı bızden cok dusunen varlıgımız hakıkatı olan Allah ne yucedır.. ALLAHUEKBER!!!
 
Geri
Üst