DÜZCELİ MEHMET
Kendini Arayan Adam
- Katılım
- 22 Ağu 2008
- Mesajlar
- 1,109
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Sinema sektöründe, gişe rekortmeni filmler, hem yapımcı şirketlerini, hem oyuncularını hem de yönetmenlerini ihya ediyor. Sadece o kadar mı? Bizim bakış açımıza ve hayat seyrimize uymadığı halde, istemesek de içimize girip, senaryoları ile içeriklerini bize pompalıyorlar. Mesela; büyü gerçeğini kabul etsek bile, kendisiyle ilgilenilmesi dinen yasaklanmış olduğundan biz de uzak dururuz. Ama gelin görün ki, artık film sektörünün Mekke' si denilen Hollywood' da neredeyse büyünün geçmediği film yok gibi. Shrek, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi vs vs. Üstelik de bu filmler hasılat rekorları kırıyor. Yani demek istediğim, sizin uzak durduğunuz şey film olarak karşınıza çıktığında, içinizdeki karşı konulamaz bir güç ayaklarınızı sinemaya doğru döndürüveriyor. Biraz sonra izleyeceğiniz filmin konusunun size ne kadar uyduğunu ya da bu filmi kapitalize ederek neye sebep olduğunuzu hiç umursamayacaksınız bile.
Fakat asıl sorun galiba Haçlı Ordusu değil, önlerine dikilecek bir Selahaddin' in olmayışı. Yani, adamların elinde gerçek hikayeler olmaması yüzünden, tamamen hayali kurgulardan ekrana aktardıkları filmler ile şaheserler ortaya koyarken, bizdeki yığınla malzemeden (ki en basiti bile adam gibi işlense, Titanik hasılatını ikiye katlamazsa adımı değiştiririm) her türlü imkansızlıklar yüzünden hepsi kuzu kuzu beklemede. El atılanlar da, yeterli bütçe temin edilemediğinden "bizden bu kadar" diye harcanıp gidiyor. Hani içimden şöyle geçmiyor değil. Tarihimizden şanlı bir olay olan Çanakkale Savaşı' nın ya da İstanbul' un fethinin sahibi acaba Amerikalılar olsaydı bunu nasıl paraya çevirirlerdi? Bildiniz, 200 milyon dolar bütçeli süper bir film ile. Vizyona girdikten sonra da gelsin 2 milyar dolar. Yönetmen, sinemanın dahi çocuğu Steven Spielberg ve Stüdyo Dreamworks. Evet, eskiden uçurumdan yuvarlayacak arabamız yoktu ama artık bu işi bilgisayarlar gerçekmiş gibi yapıyor. Şu an bile Topkapı Surlarına çivi çakamazsınız ama bilgisayar kullanarak o surları tekrar toplarla yıkabilirsiniz. Ben yapılsın istiyorum. Gerekirse senaryo hiçbir parasal beklenti gözetmeden Steven Spielberg' e verilsin. Çanakkale Savaşı' nı, top mermisini kucaklayıp namluya süren ve gemi batıran bir Koca Seyit' ten ibaret zanneden nice insanımız var. Neden? Hem okumayı ve araştırmayı dahası öğrenmeyi sevmiyoruz, hem de eğitim sistemimiz, tarihimizi iki teneffüs zili arasına sıkıştırmış. Yüzüklerin efendisi, Jurassic Park, Titanic, Harry Potter, Shrek vs tadında bir Çanakkale Savaşı ya da İstanbul' un Fethi hem bizim, hem de tüm dünyanın bu hadiseleri çok daha net öğrenmesini sağlayacaktır. Elin hayali filmleri zihinleri dondururken, bizim el değmemiş şanlı tarih malzememiz kendini yiyerek hayatta kalmaya devam ediyor. İster hak verin, ister saçma bulun, bunlar benim doğrularım. Gurur duyduğum tarihimin belgeleri, tozlu raflardaki kitaplardan ibaret.
Fakat asıl sorun galiba Haçlı Ordusu değil, önlerine dikilecek bir Selahaddin' in olmayışı. Yani, adamların elinde gerçek hikayeler olmaması yüzünden, tamamen hayali kurgulardan ekrana aktardıkları filmler ile şaheserler ortaya koyarken, bizdeki yığınla malzemeden (ki en basiti bile adam gibi işlense, Titanik hasılatını ikiye katlamazsa adımı değiştiririm) her türlü imkansızlıklar yüzünden hepsi kuzu kuzu beklemede. El atılanlar da, yeterli bütçe temin edilemediğinden "bizden bu kadar" diye harcanıp gidiyor. Hani içimden şöyle geçmiyor değil. Tarihimizden şanlı bir olay olan Çanakkale Savaşı' nın ya da İstanbul' un fethinin sahibi acaba Amerikalılar olsaydı bunu nasıl paraya çevirirlerdi? Bildiniz, 200 milyon dolar bütçeli süper bir film ile. Vizyona girdikten sonra da gelsin 2 milyar dolar. Yönetmen, sinemanın dahi çocuğu Steven Spielberg ve Stüdyo Dreamworks. Evet, eskiden uçurumdan yuvarlayacak arabamız yoktu ama artık bu işi bilgisayarlar gerçekmiş gibi yapıyor. Şu an bile Topkapı Surlarına çivi çakamazsınız ama bilgisayar kullanarak o surları tekrar toplarla yıkabilirsiniz. Ben yapılsın istiyorum. Gerekirse senaryo hiçbir parasal beklenti gözetmeden Steven Spielberg' e verilsin. Çanakkale Savaşı' nı, top mermisini kucaklayıp namluya süren ve gemi batıran bir Koca Seyit' ten ibaret zanneden nice insanımız var. Neden? Hem okumayı ve araştırmayı dahası öğrenmeyi sevmiyoruz, hem de eğitim sistemimiz, tarihimizi iki teneffüs zili arasına sıkıştırmış. Yüzüklerin efendisi, Jurassic Park, Titanic, Harry Potter, Shrek vs tadında bir Çanakkale Savaşı ya da İstanbul' un Fethi hem bizim, hem de tüm dünyanın bu hadiseleri çok daha net öğrenmesini sağlayacaktır. Elin hayali filmleri zihinleri dondururken, bizim el değmemiş şanlı tarih malzememiz kendini yiyerek hayatta kalmaya devam ediyor. İster hak verin, ister saçma bulun, bunlar benim doğrularım. Gurur duyduğum tarihimin belgeleri, tozlu raflardaki kitaplardan ibaret.