ChaMuR
Altın Üye
- Katılım
- 19 Ocak 2006
- Mesajlar
- 11,259
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Siyasi Parti
Tarihçe
Siyasi partilerin geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar kabileler halinde yaşarlarken bile onları yöneten önderlere muhalefet eden gruplar oluşturmuşlardır. Bu grupların siyasi partilerin kökenini oluşturdukları söylenebilir. Siyasi partilerin geçmişi kesinlikle demokrasiden daha eskidir. Monarşiyle yönetilen toplumlarda bile her zaman toplumu yöneten kişinin (kral, sultan, imparator, şah, padişah, han vs.) görüşlerine karşı çıkan gruplar mevcut olmuştur. En otokratik (astığı astık, kestiği kestik) monarşilerde bile bu muhalif grupların ülkelerinin yönetiminde söz sahibi olma gayretleri yok olmamıştır. Bu gayretler demokrasiden önceki dönemlerde sanıldığından çok daha sık bir oranda başarılı olmuşlardır. En güçlü ve en sert diktatörler bile aslında çevrelerindeki insanlara memnun ettikleri sürece güçlerini koruyabilmişlerdir. Bu yüzden de iktidara karşı çıkan güçlerin başarılı olma ihtimallar her zaman saklı kalmıştır. Örneğin astığı astık, kestiği kestik Osmanlı padişahlarına karşı bile muhalefet her zaman mevcuttu. Yeniçeriler bazan padişahı tahttan indirebiliyorlardı. Anadolu halkının bile zaman zaman ayaklanma çıkararak istedikleri siyasi amaçları elde etme imkanları mevcuttu. Patrona Halil ve arkadaşlarının bir siyasi parti oluşturmuş oldukları söylenebilir.
Modern anlamdaki siyasi partilerin oluşması, Fransız Devrimi sonrasında başladı. Önce Avrupa'da, sonra da dünyanın diğer bölgelerinde çeşitli siyasi görüşlere sahip kişiler resmen bir araraya gelerek örgüt kurmaya ve yapılan seçimlerde bu örgütler topluca ülkelerinin yönetiminde söz sahibi olma hakkını kazanmaya başladılar. Halen günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş en eski partiler arasında 1830'larda İngiltere'de kurulmuş Muhafazakar Parti ile aynı dönemlerde ABD'de kurulmuş Demokratik Parti gösterilebilir. Türkiye'nin en eski partisi ise 21 Mayıs 1889’da İttihad-ı Osmani adı altında padişah II. Abdülhamit'i tahttan indirmek amacıyla kurulan dernektir. Sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan bu örgüt II. Meşrutiyet'in ilanının ardından 18 Ekim-8 Kasım 1908 tarihleri arasında toplanan kongresinde siyasi fırka (parti) haline geldiğini ilan etti.
Siyasi Parti Çeşitleri
Siyasi partileri çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkündür. Yapılarına göre siyasi partiler 3 sınıfa ayrılırlar:
* Tek Parti Sistemi
* Çift Parti Sistemi
* Çok Parti Sistemi
İdeolojilerine göre partiler aşağıdaki sınıflara ayrılabilirler:
* Muhafazakar Partiler
* Hristiyan Demokrat Partiler
* Milliyetçi Partiler
* İslamcı Partiler
* Yeşil Partiler
* Sosyal Demokrat Partiler
* Sosyalist Partiler
* Komünist Partiler
* Faşist Partiler
* Anarşist Partiler
* Feminist (Kadın Hakları Savunucusu) Partiler
* Liberteryan Partiler
Sağ-sol yelpazesi de partileri sınıflandırmak için kullanılır Ancak sağ ve sol terimlerini herkesin mutabık kalabileceği bir şekilde tanımlamak mümkün değildir. Sağ ve sol terimleri Fransız Devriminden sonraki ilk parlamentoda ortaya çıkmıştır. Belirli görüşleri savunan kişiler parlamentonun sağ kanadında oturmuş, bu görüşe muhalefet eden kişiler ise sol kanatta oturmuşlardır. Bu tarihten beri partileri sağ ve sol şekilde tanımlamak gelenek haline gelmiştir. Ancak herkes bu terimlerin tanımında ortak bir görüşe sahip olmadığı için bu terimlerin kullanılması bilimsellikten ziyade siyasi bir propaganda haline gelmiştir.
İdeolojilerine göre partiler aşağıdaki sınıflara ayrılabilirler:
Milliyetçi Partiler
Milliyetçilik
Milliyetçilik (ulusçuluk)kendilerini birleştiren dil, tarih, kültür bağlarından dolayı ulusal bir topluluk oluşturma bilincine varan ve bağımsız bir devlet kurmak isteyen kimselerin oluşturduğu siyasal hareket. Kendi ulusuna bağlılığının uluslararası ilkelere bağlılıktan ya da bireysel çıkarlardan daha önemli olduğunu ileri süren görüş.
Siyasal bir program ya da düşünceler bütünü olmaktan çok, bu tür programları ve düşünceleri temel alan siyasal bir bakış açısıdır.
İslamcı Partiler
İslamcılık
Tanım
İslâmiyeti batı karşısında "ideolojik" bir boyutla öne çıkaran düşünce ve hareket tarzı. İslamcılık, 19. yüzyılda geleneksel din anlayışını batı karşısındaki mağlubiyetin sorumlusu sayan, batı tehdidi ile kendilerini karşı karşıya kalmış hisseden geleneksel ve yeni aydın sınıf arasında kendine zemin bulmuştur.
Sosyal Demokrat Partiler
Sosyal demokrasi
Sosyal demokrasi, kapitalizmin yarattığı eşitsizlik ve adaletsizlikleri demokratik sistem içinde kabul edilebilir düzeye indirmeyi amaçlayan siyasi ideoloji.
Sosyal Demokrat partiler, Sosyalist Enternasyonal çatısı altında örgütlendi. Sosyalist Enternasyonal'in tanımına göre, sosyal demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet, dayanışma temellerine oturur.
Sosyal demokrasi olgusu, 19. yüzyılın ikinci yarısından beri emekçi sınıfların yürüttüğü sosyal ve siyasal mücadeleler ile egemen sınıfların verdikleri ödünler sonunda varılan uzlaşmanın ürünüdür.Bu süreçte klasik liberal demokrasinin temellerini oluşturan değerler sistemi (kapitalizm,siyasal demokrasi,çoğulculuk vb) korunmuş, ama sosyal adalet, sosyal devlet, sosyal haklar gibi yeni değerlerle beslenmiştir
Sosyal Demokrasi hareketi önceleri Vladimir Lenin gibi devrimci sosyalistleri de kapsıyordu. Daha sonra evrimci yaklaşım baskın çıktı ve sosyal demokrasi proleter devrime karşı bir ideoloji halini aldı. Sosyal demokrasinin bu evrimci yaklaşımının en önemli temsilcisi, Eduard Bernstein'dır.
Sosyal demokrasi anlayışının devlete sosyal ödevler yükleyip ekonomik yaşama halk kitleleri yararına müdahale olanakları sağlaması sınıflararası farklılık ve gerginlikleri yumuşatıcı bir rol oynamış, kapitalizmi ve Batı tipi demokrasiyi aşmayı amaçlayan radikal devrimci akımlara karşı da bir set oluşturmuştur.Bu açıdan, bir olgu ve anlayış olarak sosyal demokrasi, sosyal demokrat akım ve hareketlerin 20. yüzyıldaki felsefe ve programlarına denk düşer.
Devrimci sosyalistler, sosyal demokrasiyi kapitalizmle işbirliği yapmakla suçlar, "reformizm" adını verir. "Reformist", sol ideoloji taraftarları arasında aşağılayıcı bir tanımdır.
Sosyalist Partiler
Sosyalizm
Sosyalizm, iktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum fikrine dayanan bir düşünce sistemidir. Bununla birlikte, sosyalizmin fiili anlamı uygulamada zaman içinde değişmiştir. Siyasi bir terim olması nedeniyle, sınıfsız bir toplumun oluşturulması amacıyla, devrim ya da toplumsal evrimle örgütlü bir emekçi sınıf kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm, kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. Giderek artan bir şekilde modern demokrasilerde de sosyal reformlar üzerine yoğunlaşılmaya başlanmıştır. Sosyalizm ve sosyalist terimi, bir dizi ideolojiye, bir ekonomik sisteme, varolmuş yahut varolan bir devlete işaret edebilir..
Marksist teoride sosyalizm, kapitalizmin yerini alacak ve daha sonra sosyalist yapı kendiliğinden söneceğinden komünizme dönüşecek bir topluma işaret eder. Marksizm ve komünizm sosyalizmin dallarıdır.
Terimin ilk kullanılışı 19. yüzyılın başına kadar gider. İlk kez 1827’de İngilizcede, özgönderimsel olarak, Robert Owen’ın takipçilerini adlandırmak için kullanılmıştır. Fransa’da, yine özgönderimsel olarak, 1832 yılında l’Encyclopedie nouvelle’deki Saint-Simon, ardından Pierre Leroux ve J. Regnaud’un fikirlerinin takipçisi olanlar için kullanılmıştır. Kelimenin kullanımı hızlı bir biçimde yayıldı ve değişik zamanlarda ve yerlerde değişik şekillerde kullanıldı. Farklı kişiler ve gruplar kendilerini sosyalist ve sosyalist karşıtı olarak tanımladılar. Sosyalist gruplar arasında büyük farklılıklar olmakla birlikte, neredeyse hepsi, toplumun seçkin bir azınlığına hizmet etmektense halk çoğunluğuna hizmet eden bir iktisat bilimiyle birlikte, dayanışma prensiplerine göre işleyip, eşitlikçi toplumu savunarak, sanayi ve tarım işçileriyle birlikte mücadele eden, 19. ve 20. yüzyıla dayanan bir ortak tarihle bağlandıklarını kabul edeceklerdir.
Komünist Partiler
Komünizm
Komünizm, sosyal örgütlenme üzerine bir kuramsal sistem ve üretim araçlarının ortak mülkiyetine dayalı bir politik harekettir. Komünizm sınıfsız bir toplum yaratma amacındadır. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Manifesto ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum geçecektir.
Komünizmi savunan akımlar arasında en yaygını Leninizm (Marksizm-Leninizm)'dir. Marksist Leninizm'e göre komünizme giden süreç burjuvazinin ortadan kalkmasını sağlayacak olan proletarya diktatörlüğüyle başlatılacak ve ardından komünizmin hazırlayıcısı sosyalizm aşamasına geçilecektir. Marksist kuramda son aşama olan komünizmin gerçekleşmesiyle devlet ortadan kalkacaktır.
Leninizm dışında iki komünist akım daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki Marksizm'in temel görüşlerini benimseyen fakat Leninist modelle komünizm hedefine ulaşılamayacağını iddia eden sol komünizm veya konsey komünizmi olarak adlandırılan akımdır. Lenin'in "Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı" adlı eserine cevaben yazılan Herman Gorter'in "Yoldaş Lenin'e Açık Mektup", Gilles Dauvé ve François Martin'in "Komünist Hareketin Güneş Tutulması ve Yeniden Ortaya Çıkışı" isimli kitaplar bu akımın takipçilerinin yarattıkları eserlerdir.
Diğer bir komünist akım ise anarşist komünizm'dir. Anarşizmin bireyci ve kolektivist akımlarından ayrılan anarşist komünizm fikri, komünizme devlet aygıtını ele geçirerek geçilebileceğini reddeder ve bunu savunan Marksizm'i eleştirir. Peter Kropotkin, Nestor Makhno, Errico Malatesta, Carlo Cafiero anarşist komünizm düşüncesinin temellerini atan düşünürlerden ve eylemcilerden bazılarıdır.
Komünizm henüz hiç uygulanmamış ve kuramsal düzlemde kalmıştır.
Faşist Partiler
Faşizm
Faşizm Irkçılığın ya da milliyetçiliğin temel alındığı bir görüşdür. Bir ırkın başka bir ırktan üstün olduğunu veya bir milletin başka bir milletten üstün olduğunu konu alır. Tarihte Nazi Almanyası, Mussolini İtalyası ve Mihver devletleri faşizmi ilke edinmiş ve uygulamışlardır. Bununla birlikte tarihte başka birçok ülkede milli faşist veya faşizan rejimler ortaya çıkmıştır. Faşizm sadece ırkçılığı değil, aynı zamanda milliyetçi ya da radikal dinci ideolojileri tanımlamak için de kullanılır. Faşizmin aynı zamanda milliyet ve ulus anlayışı da çok katıdır ve serttir. Diktatör yönetimine benzer. Totaliterdir. Askeridir. Faşizm çoğu insanı cezbetmiştir ve cezbetmeye devam etmektedir. Faşizm sık sık ırkçı, milli veya radikal dinci halk ayaklanmaları olarak da boy gösterir. Halen faşist görüşü olan insanlar hemen her ülkede vardır ve zaman zaman etkinliklerini attırırlar. Taraftarları, kendi saflarına katılmayanları yaygın olarak aşağı ya da hain olarak tanımlarlar...
En ünlü faşistler arasında Adolf Hitler ve Benito Mussolini vardır.
Anarşist Partiler
Anarşizm
Anarşizm, toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan çeşitli politik felsefeleri ve toplumsal hareketleri tanımlayan sosyal bir terimdir. Anarşi, her koşulda her türlü otoriteyi reddetmektir.
Bu hareketler, merkezi politik yapılar, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve ekonomik kurumlar yerine toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi savunur, özgürlük ve otonomi ile karakterize edilen bir toplumu arzular. Bu felsefeler, anarşi terimiyle özgür bireylerin gönüllü etkileşimine dayanan bir toplumu, bireylerin ve toplulukların alınan kararlardan etkilendikleri ölçüde söz sahibi olması düşüncesini ifade eder.
Zorlayıcı kurumlara ve toplumsal bazlı hiyerarşilere karşı olmak anarşizmin asli ilkelerindendir ve ayrıca anarşizm gönüllülüğe dayanan bir toplumun nasıl işleyeceği konusunda olumlu bir görüşü ifade eder. Anarşist felsefeler arasında hatrı sayılır bir çeşitlilik vardır. Şiddetin anarşizmdeki yeri, ne tür bir ekonomik sistemin olması gerektiği, çevre ve endüstriyalizm hakkında sorular ve diğer hareketlerde anarşistlerin rolleri gibi farklı alanlarda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Anarşist akımlar bu nedenlerle birbirlerinden çok farklı ve hatta karşı olabilirler. Örneğin anarşist komünizmin yanı sıra Hristiyan anarşizm gibi anarşist akımlar da mevcuttur.
"Anarşi" ve "anarşizm" kelimeleri Yunanca an ("-sız", olumsuzluk eki) archos ("yönetici") kelimesinden türemiştir. Bu yüzden anarşizm en genel anlamı ile yönetimin gereksiz olduğu ve ortadan kaldırılması gerektiği yönündeki inanç ve düşüncedir. "Anarşi" kelimesi, pek çok anarşistin kullandığı biçimiyle kaos veya anomi anlamına gelmez, gönüllü toplumsal ilişkilere dayanan bir toplumu ifade eder.
Feminist (Kadın Hakları Savunucusu) Partiler
Feminizm
Feminizm, sosyoloji, politik akım ve etik alanlarından oluşur, temeli yada temel endişesi daha çok kadın özgürlüğüne dayanmaktadır. Bazı versiyonları geçmiş ve şimdiki toplumsal ilişkilere karşı eleştireldir. Çoğu toplumsal cinsiyet (gender) ve cinselliğe (sexuality) ilişkin toplumsal inşa olduğuna inandıkları unsurları analiz etmeye odaklanmıştır. Yine çoğu feminist cinsiyet eşitsizliği ve kadın hakları, ilgileri ve kadın sorunlarını araştırmaya odaklanmıştır.
Feminist teori toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğasını anlamayı amaçlar ve toplumsal cinsiyet politikaları, iktidar ilişkileri ve cinsellik üzerine odaklaşır. Feminist hareket içinde kadın ve erkeğin eşitliğini savunan gruplar olduğu gibi kadının biyolojik ve duygusal olarak erkeğe üstün ve erkeğin "tamamlanmamış kadın" olduğunu savunan daha radikal gruplar da yer almaktadır.
Liberteryan Partiler
Muhafazakar Partiler
Hristiyan Demokrat Partiler
Yeşil Partiler