Leke
Altın Üye
- Katılım
- 25 Haz 2005
- Mesajlar
- 9,652
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
Sudan bile sınır dışı etti
ADI geçtiğinde, belki de burun kıvırdığımız Sudan, sözünü Türkiye’den çok daha iyi dinletiyor.
Bir süre önce, Sudan bir teröristi yakalıyor. Adam tam bir terörist, ama sevgili Batılı dostlarımız açısından, pek öyle değil. Sudan’da belli terör eylemlerine karışmış olmasına rağmen, Batılılar bu herifi kurtarmaya kalkıyor.
Sudan’daki AB Temsilcisi ile Kanada maslahatgüzarı ağız birliği ile Sudan Hükümetine çağrıda bulunuyor:
"Yakaladığınız o adamı serbest bırakın".
Sudan Hükümeti hiç tereddüt etmiyor, Batılılarla hiç tartışmaya girmiyor, kararını anında açıklıyor ve uyguluyor.
Teröristin bırakılması için çağrıda bulunan AB Temsilcisi ile Kanada maslahatgüzarını ertesi gün sınır dışı ediyor.
İnsan hakları ihlalleriyle ve soykırımla suçlanan, dünyadaki ağırlığı epey su götüren Sudan yapıyor bunu.
Devamı daha ilginç. AB ve Kanada bir gün sonra resmi açıklama yapıyor, bizim yaptığımız doğru değildi, siz haklısınız, doğrultusunda.
TEK CÜMLE YETTİ
1998 sonbaharında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş Suriye sınırına gidiyor. Apo’yu yıllardır besleyen Suriye’ye sesleniyor:
"Onca uyarıya rağmen, teröristleri barındırmaya madem devam ediyorsunuz, o zaman sonuçlarına katlanırsınız. Bu işin sonu artık geldi".
Bu tek cümle yetiyor. Apo ve PKK nedeniyle yıllarca uyarıldığı halde, oralı olmayan Suriye, tek bir cümleyle, kaçış olmadığını kavrıyor. Aynı gün, yıllarca koruduğu Apo’yu sınır dışı etmek zorunda kalıyor. Apo için sonun başlangıcı, yakalanmasına giden yolun açılması.
O cümlenin arkasında, Türkiye’nin kararlılığı, o günkü iktidarın siyasal iradesi var. Türkiye pazarlık yapmıyor. Ne olacağı çok belli.
O cümlenin arkasından, Amerika ve AB, her zamanki gibi, hey ne oluyor orada, derken, F-16’ların motorları çoktan çalışmaya başlıyor.
Herkes sus pus, Apo haydi yallah.
YÜZDE 46 NE İŞE YARAR
On yıl önceki hükümetle AKP iktidarı arasında iki fark var.
1-On yıl önceki hükümet bir koalisyon, hükümette karar almak kolay değil.
2-Koalisyonun arkasındaki halk desteği yüzde 30’larda sürünüyor.
Oysa, AKP tek başına iktidar. Yeri geldiğinde, bununla övünmesini biliyor. Ayrıca, arkasında yüzde 46’lık bir halk desteği var. Yani, çok daha güçlü.
Buna karşılık, on yıl önceki hükümete göre, çok kararsız, yüzde 46’nın getirmesi gereken siyasal iradeyi kullanmaktan aciz. Kararsızlığı nedeniyle, uluslararası politikada ciddiye alınmıyor. Kıçı kırık Talabani bile, dalga geçiyor.
Karşısında, Ali Babacan adında, Cumhuriyet tarihinin en çapsız, en yetersiz Dışişleri Bakanı olarak, bir çocuk bulmuş, onunla gırgır geçiyor. Bu Babacan’ın kusuru değil, onu oraya atayanların.
PKK’nın Kuzey Irak’ta temizlenmesi için, diplomatik yolların sonuna kadar kullanılması gerektiğine inanıyorum. Ancak, olay artık o yolları aşıyor.
Sudan, pek çoğumuzun haritada yerini bulmakta zorlanabileceğimiz bir ülke. Ve biz anlı şanlı Türkiye. AKP iktidarındaki Türkiye.
Sudan-Türkiye farkı, AKP’ye armağan olsun.
Düşmana elektrik desteği
ADINI koymakta tereddüde gerek yok. Kuzey Irak artık bizim düşmanımız. Türkiye’yi parçalamak isteyenleri, yıllardır koynunda besliyor.
Garip, ama gerçek, düşmanın elektriğini biz veriyoruz. Elbette bedava değil ama, sonuçta onların elektriğini biz sağlıyoruz.
MGK açıklamasında, Kuzey Irak’a ekonomik yaptırımdan, kısıtlamadan, söz ediliyor. Elektrikten ses yok.
Oysa, en etkili ambargolardan biri, hiç kuşku yok, elektrikleri kesmek. AKP, ne yapacağını şaşırmış, bir oraya, bir buraya savrulurken, elindeki kartları bile kullanmaktan aciz.
EvEt bazıları gelip kriz hükümetlerinden medet umuyorsunuz vs gibi şeyler yazar . Peşinen söylemek istiyorum . % 30'lık bir halk desteğini almış koalisyon hükümeti kadar kararlı ve tutarlı bir politika üretemeyen akp'ye Sudan kadar olamadığımızın göstergesidir bu yazı .
Yazar % 46 yazmış diye birileri çıkıp %47 felan yazmasın ben yazim sizimi kıracam %47 olsun .
Peki bu %47 bu hükümetten ne istiyor ? Birileride sürekli biz %47'yiz naraları atarken sölesinler bizde bilelim .
Ne ister bu %47 ?
Şehit kanı dökülsün ister mi ?
K. ırak'a operasyon YAPILMASIN ister mi ?
talabani ve barzani gibi aşiret reislerinin Türkiye Cumhuriyeti Devletine kafa tutmasını İster mi ?
O zaman bu hükümet bu aldığı oyun altında hiçbir ne iç nede dış siyasete dayalı politika üretmediği için ezilmeye devam edecektir .
Ama tayyip ne olursa olsun . Aslanlar gibi kükrüyor .
En son abd'ye gidip orda da kükrer sonra gelir vatanında kedi gibi oturmaya devam eder .
Durmak yok OTURMAYA ve TÜRKİYE'yi peşkeş çekmeye devam .
ADI geçtiğinde, belki de burun kıvırdığımız Sudan, sözünü Türkiye’den çok daha iyi dinletiyor.
Bir süre önce, Sudan bir teröristi yakalıyor. Adam tam bir terörist, ama sevgili Batılı dostlarımız açısından, pek öyle değil. Sudan’da belli terör eylemlerine karışmış olmasına rağmen, Batılılar bu herifi kurtarmaya kalkıyor.
Sudan’daki AB Temsilcisi ile Kanada maslahatgüzarı ağız birliği ile Sudan Hükümetine çağrıda bulunuyor:
"Yakaladığınız o adamı serbest bırakın".
Sudan Hükümeti hiç tereddüt etmiyor, Batılılarla hiç tartışmaya girmiyor, kararını anında açıklıyor ve uyguluyor.
Teröristin bırakılması için çağrıda bulunan AB Temsilcisi ile Kanada maslahatgüzarını ertesi gün sınır dışı ediyor.
İnsan hakları ihlalleriyle ve soykırımla suçlanan, dünyadaki ağırlığı epey su götüren Sudan yapıyor bunu.
Devamı daha ilginç. AB ve Kanada bir gün sonra resmi açıklama yapıyor, bizim yaptığımız doğru değildi, siz haklısınız, doğrultusunda.
TEK CÜMLE YETTİ
1998 sonbaharında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş Suriye sınırına gidiyor. Apo’yu yıllardır besleyen Suriye’ye sesleniyor:
"Onca uyarıya rağmen, teröristleri barındırmaya madem devam ediyorsunuz, o zaman sonuçlarına katlanırsınız. Bu işin sonu artık geldi".
Bu tek cümle yetiyor. Apo ve PKK nedeniyle yıllarca uyarıldığı halde, oralı olmayan Suriye, tek bir cümleyle, kaçış olmadığını kavrıyor. Aynı gün, yıllarca koruduğu Apo’yu sınır dışı etmek zorunda kalıyor. Apo için sonun başlangıcı, yakalanmasına giden yolun açılması.
O cümlenin arkasında, Türkiye’nin kararlılığı, o günkü iktidarın siyasal iradesi var. Türkiye pazarlık yapmıyor. Ne olacağı çok belli.
O cümlenin arkasından, Amerika ve AB, her zamanki gibi, hey ne oluyor orada, derken, F-16’ların motorları çoktan çalışmaya başlıyor.
Herkes sus pus, Apo haydi yallah.
YÜZDE 46 NE İŞE YARAR
On yıl önceki hükümetle AKP iktidarı arasında iki fark var.
1-On yıl önceki hükümet bir koalisyon, hükümette karar almak kolay değil.
2-Koalisyonun arkasındaki halk desteği yüzde 30’larda sürünüyor.
Oysa, AKP tek başına iktidar. Yeri geldiğinde, bununla övünmesini biliyor. Ayrıca, arkasında yüzde 46’lık bir halk desteği var. Yani, çok daha güçlü.
Buna karşılık, on yıl önceki hükümete göre, çok kararsız, yüzde 46’nın getirmesi gereken siyasal iradeyi kullanmaktan aciz. Kararsızlığı nedeniyle, uluslararası politikada ciddiye alınmıyor. Kıçı kırık Talabani bile, dalga geçiyor.
Karşısında, Ali Babacan adında, Cumhuriyet tarihinin en çapsız, en yetersiz Dışişleri Bakanı olarak, bir çocuk bulmuş, onunla gırgır geçiyor. Bu Babacan’ın kusuru değil, onu oraya atayanların.
PKK’nın Kuzey Irak’ta temizlenmesi için, diplomatik yolların sonuna kadar kullanılması gerektiğine inanıyorum. Ancak, olay artık o yolları aşıyor.
Sudan, pek çoğumuzun haritada yerini bulmakta zorlanabileceğimiz bir ülke. Ve biz anlı şanlı Türkiye. AKP iktidarındaki Türkiye.
Sudan-Türkiye farkı, AKP’ye armağan olsun.
Düşmana elektrik desteği
ADINI koymakta tereddüde gerek yok. Kuzey Irak artık bizim düşmanımız. Türkiye’yi parçalamak isteyenleri, yıllardır koynunda besliyor.
Garip, ama gerçek, düşmanın elektriğini biz veriyoruz. Elbette bedava değil ama, sonuçta onların elektriğini biz sağlıyoruz.
MGK açıklamasında, Kuzey Irak’a ekonomik yaptırımdan, kısıtlamadan, söz ediliyor. Elektrikten ses yok.
Oysa, en etkili ambargolardan biri, hiç kuşku yok, elektrikleri kesmek. AKP, ne yapacağını şaşırmış, bir oraya, bir buraya savrulurken, elindeki kartları bile kullanmaktan aciz.
Yalçın DOĞAN
EvEt bazıları gelip kriz hükümetlerinden medet umuyorsunuz vs gibi şeyler yazar . Peşinen söylemek istiyorum . % 30'lık bir halk desteğini almış koalisyon hükümeti kadar kararlı ve tutarlı bir politika üretemeyen akp'ye Sudan kadar olamadığımızın göstergesidir bu yazı .
Yazar % 46 yazmış diye birileri çıkıp %47 felan yazmasın ben yazim sizimi kıracam %47 olsun .
Peki bu %47 bu hükümetten ne istiyor ? Birileride sürekli biz %47'yiz naraları atarken sölesinler bizde bilelim .
Ne ister bu %47 ?
Şehit kanı dökülsün ister mi ?
K. ırak'a operasyon YAPILMASIN ister mi ?
talabani ve barzani gibi aşiret reislerinin Türkiye Cumhuriyeti Devletine kafa tutmasını İster mi ?
O zaman bu hükümet bu aldığı oyun altında hiçbir ne iç nede dış siyasete dayalı politika üretmediği için ezilmeye devam edecektir .
Ama tayyip ne olursa olsun . Aslanlar gibi kükrüyor .
En son abd'ye gidip orda da kükrer sonra gelir vatanında kedi gibi oturmaya devam eder .
Durmak yok OTURMAYA ve TÜRKİYE'yi peşkeş çekmeye devam .