Siyaset, acımasız bir sanattır

PirAdam

Ayın Üyesi
Katılım
18 Haz 2010
Mesajlar
2,101
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
66
Konum
Istanbul
“Yeni genel başkanın tartışmaya açık olmaması gerekir. Yeni genel başkanın geçmişte kendisiyle ilgili yapılmış soruşturmalar hakkında, nasıl bir tavır alacağı, nasıl bir savunma yapacağı ortaya çıkmalıdır. Eğer siz kendinizi ortaya atarsanız, geçmişte kapatmadığınız hesaplarınız varsa, sizin hakkınızda iddialar varsa, bunları iktidar partileri de muhalefet partileri de ortaya çıkarırlar. Elbette eski bir genel başkan partisine zarar vermek istemez.”

(DP Basın Merkezi - 05 Ocak 2011) Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk, NTV’de yayınlanan “Günün İçinden” programında Oğuz Haksever’in çeşitli sorularını cevaplandırdı.

Cindoruk, 15 Ocak 2011 Cumartesi günü yapılacak Demokrat Parti 10. Olağan Kongresi’nde, Genel Başkanlık yarışına katılacaklarla ilgili bir soruya şu karşılığı verdi:

“Siyasette bazen özgüven duygusu kaybolabiliyor. Bazı partili arkadaşlarımız, baraj konusunda bir başka formül üretmek yerine, yeni bir genel başkan arayışı formülünü ürettiler. Ben, buna saygı duydum. Yeni genel başkanın her alanda, iktisadi alanda, siyasi alanda ve ahlaki alanda Partiyi uçurması ve Partiyi gözetmesi gerekir. Yeni genel başkanın tartışmaya açık olmaması gerekiyor. Yeni genel başkanın geçmişte kendisiyle ilgili yapılmış soruşturmalar hakkında nasıl bir tavır alacağı, nasıl bir savunma yapacağı ortaya çıkmalıdır. Çünkü bu siyaset, acımasız bir sanattır. Eğer siz, kendinizi ortaya atarsanız, geçmişte kapatmadığınız hesaplarınız varsa, sizin hakkınızda iddialar varsa, 8-9 kitap yazılmışsa, bunları iktidar partileri de muhalefet partileri de ortaya çıkarırlar. Elbette eski bir genel başkan, partisine zarar vermek istemez.

Kongreye kadar önümüzde vakit var. Yeni adaylar çıkabilir. Bütün tarafsızlığımla söylüyorum. Benim istediğim, adaylar arasında demokratik ve adil bir yarış yapmak. Ben taraf tutmayacağım. Gelsin herkes bu yarışa katılsın. Buradan partiye güç katacak bir genel başkan çıkaralım. Sadece genel başkan değil, genel idare kurulunun da gücünü ortaya koyalım. Genel başkan odaklı olmaktan daha çok, Genel Merkez odaklı bir siyasi parti oluşturmalıyız, diye düşünüyorum.

“DP, 4. kuvvet olsun istiyorum”

Hepsi, Partimizin sevdiği, Partimizin içinde bulunmuş arkadaşlardır. Benim yaptığım, bir miktar korumacılıktır. Çünkü partinin bu noktaya gelmesinde emeğim var. 1952 senesinden beri bu siyasi hareketin içindeyim. Zaman zaman koptum geldim ama, bir tek şeyden hiç kopmadım. İlkelerimden, özgüvenimden hiç vazgeçmedim, bugüne geldim. Partimin de ilkeli ve özgüven sahibi olmasını diliyorum. İsteyen arkadaşlarımız, vaktiyle Partide olup da ayrılmış arkadaşlarımız dönmek istiyorlar, hepsine kapıyı, pencereyi açıyoruz, Partiyi güçlendirmek istiyoruz. Nasıl basın 4. kuvvetse, Demokrat Parti de 4. kuvvet olsun istiyorum.”

“Meclis’te herkes temsil edilmeli”

Cindoruk, genel seçimlerde barajı aşamayacak siyasi partilerin, seçim ittifakı yapmalarını istediği “Evimiz Türkiye” projesiyle ilgili bir soruya da şu karşılığı verdi.

“Biz, ‘Evimiz Türkiye’ diyeceğiz. Gelin bu slogan etrafında bir ittifak kuralım. İttifaka çeşitli partiler katılsın. Bu katılan partiler seçime ittifak halinde girsinler ve hedeflerini gayet açık ortaya koysunlar. Bu seçimlerde, ‘Evimiz Türkiye’ ama, demokratik bir Türkiye yapmak için çağrıda bulunacağız. Partimizin kongresi karar verirse, partileri bu çağrıya davet edeceğiz. Barajı tek başına aşmayı düşünen partiler varsa, onlar katılmayabilirler. Barajı tek başına aşmayı düşünmeyen partilerin böyle bir ittifak içinde olması çok doğal. Nitekim, İtalya’da da böyle bir hükümet formu var. Böylece akılcı bir yolla da bir 4. partiyi Meclis’e sokalım. 4. parti Meclis’te bugünkü kavgaların çoğunu bitirir. Aralarında anlaşma sağlanmış olan siyasi düşüncelerin, tabanda Türk halkına yansımasını sağlar. Bugün Türk halkının büyük bir kesimi Meclis’te değil.”

“Türkiye, kimsenin korucusu değil”

Genel Başkan Cindoruk, Türkiye’nin siyasi alanda karşı karşıya olduğu tehdit ve tehlikelere de dikkati çekerek, “Sayın Başbakanın, eşbaşkanlığına çok büyük itirazımız var. Türkiye’nin sınırlarında azalma veya çoğalma olmasına da karşıyız. Türkiye kimsenin korucusu, muhafızı değildir. Ortadaoğu’da Türkiye sadece ve sadece aktörlerden biridir. Türkiye’ye Kuzey Irak’ın muhafızlığı görevini vermek gibi tehlikeli taleplere karşıyız” diyerek konuşmasını tamamladı.

KAYNAK
 
Geri
Üst