Yinede GüzeL üLKemizin GüzeL DiLine Sahip ÇikmaLi Turkce KarakTer KuLLanmaLiyiz
ßurada Ki Hatada Ufak Sanirim Okadar da ßüyütüLecek ßir Şey degiL.
ßuyrun Okuyun veriLmiş oLaßiLir ama KonuyLa tam aLakaLI
V’nin yerine W, K’nin yerine Q, KS’nin yerine X kullanılıyor. Birileri bizi yabancılaştırıyorken, birileri de fena halde TURKCHE konuşuyor. Peki, Yahya Kemal BEYATLI’nın “ağzımızda anamızın sütü gibi helâl ve güzel olmalıdır.” dediği güzel Türkçemiz nereye sürükleniyor?
Yeni nesil Türkler artık mail atıyor, feedback istiyor, cwp yazıyor, sms yolluyor, slm verip, a.s alıyor, bye deyip, tşk ederek sohbetini bitiriyor. Yeni doğmakta olan bu uyduruk dille öyle iyi iletişim kurabiliyorlar ki anlaştıklarını O.K’layarak kısaca belirtiyorlar. Büyük bir kesim, aralarında çoğumuzun anlayamadığı yeni bir dille konuşuyor. V F’ye, Z S’ye, C J’ye dönüşüyor ve efet, güsel, abijim diyerek Türkçemiz daha da şirin bir dil olma yolunda ilerliyor(!) ıki mesaj uzunluğundaki duygu ve düşünceleri 160 karaktere sığdırılabilmek, kontörden tasarruf edebilmek için Türkçenin sesli harflerinden de tasarruf etmekte hiçbir sakınca görülmüyor. Artk bz trklr trkcyi sessz harflrle yazblmyi, konsblmyi hatta sesli hrflr olmdn anlsblmyi becrblyrz.
Artık “dahi anlamına gelen de’nin, ki bağlacının ayrı yazılması gerekirken birleşik yazılmasına bile razı olduk, Adnan Menderes Bulvarında sağdan sola uzanan Türkçe ıngilizce karşımı mağaza isimleri arasında yürürken. Emlak’ı MLUCK, Karizma’yı Carizma yazan zihniyet, ileride çocuklarına isim olarak “Ayshe, Shakir, Chaglar” koyar, “chaylarını da kesme sugur’la icherlerse” hiç şaşırmamak gerekir!
“Kâmusa uzanan el namusa uzanmıştır.” diyor Cemil MERiÇ. Sözlüğümüz, gün geçtikçe “sozluc”leşirken artık dilimize sahip çıkmanın vakti geldi de geçmedi mi? Türkçe giderse Türkiye de gitmez mi?