everestmc
New member
Varlıklısından yoksuluna, patronundan işçisine, öğrencisinden öğretmenine velhasıl yediden yetmişe tüm Türkiye'nin vazgeçemedikleri ata yadigarı bir tattır simit.
Sabah, öğle, akşam... Her vakit sofralarımızın gülü, özellikle de `5 çaylarının' vazgeçilmez bir parçası o. Çıtır çıtır, taze taze, yanında bir parça beyazpeynir, 3-5 zeytin, domates ve bir bardak sıcak çayla ne güzel yenir... Geleneksel `beslenme tarzımızın', kültürümüzün, fakir-zengin hiç kimsenin `hayır' diyemeyeceği, `susam çemberinden', yani simitten söz ediyoruz.
Evliya Çelebi'nin ünlü "Seyahatnamesi" nde, 16. yüzyılın ikinci yarısındaki gözlemlerinden, İstanbul'da simitçilerin 70 fırında, toplam 300 nefer olarak çalıştıklarını; bunlardan kimisinin de bağlı oldukları fırınların çırakları olarak fırın hesabına çalıştıklarını öğreniyoruz
`Gariban gıdası' simit, sokak tezgâhlarında daha modern olarak satılıyor
afiyet olsun keyifler ola